önemli ölçüde - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

önemli ölçüde



"önemli ölçüde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
General
önemli ölçüde a considerable extent i.
önemli ölçüde significantly s.
önemli ölçüde significantly zf.
önemli ölçüde dramatically zf.
önemli ölçüde considerably zf.
önemli ölçüde bigly zf.
önemli ölçüde gaily zf.
önemli ölçüde smartly zf.
önemli ölçüde substantially zf.
Phrases
önemli ölçüde more than a little expr.
önemli ölçüde a bit of a/an expr.
Colloquial
önemli ölçüde high-key s.
önemli ölçüde epically zf.
önemli ölçüde a sight expr.

"önemli ölçüde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir şeyin yapılma veya düşünülme şeklini önemli ölçüde değiştiren şey game-changer i.
önemli ölçüde değişmek change dramatically f.
önemli ölçüde azaltmak decimate f.
önemli ölçüde destek vermek lend considerable support f.
önemli ölçüde şans gerektiren long s.
önemli ölçüde aptalca fatheaded s.
önemli ölçüde aptalca fat-headed s.
önemli ölçüde farklı şekillerde in significantly different ways zf.
Colloquial
önemli ölçüde bilgi headful i.
önemli ölçüde (bir şey) quite a (something) expr.
Idioms
(bir şeyi) önemli ölçüde yıkmak rip the heart out of (something) f.
bir şeyi önemli ölçüde yıkmak rip/tear the heart out of something f.
önemli ölçüde azaltmak/düşürmek cut to the bone f.
önemli ölçüde azaltmak take a bite out of f.
önemli ölçüde bitirmek take a bite out of f.
(bir şeyi) önemli ölçüde azaltmak take a bite out of (something) f.
(bir şeyi) önemli ölçüde bitirmek take a bite out of (something) f.
(bir şeyi) önemli ölçüde küçültmek take a chainsaw to (something) f.
(bir şeyi) önemli ölçüde azaltmak take a chainsaw to (something) f.
(bir şeyi) önemli ölçüde kesmek take a chainsaw to (something) f.
önemli/büyük ölçüde big time zf.
Trade/Economic
işletmenin gayrisafi kar oranları üzerinde önemli ölçüde etkide bulunan muhasebe tahminlerinde değişikliklere ilişkin bilgi ve bunların parasal etkileri information about changes in accounting estimates and their monetary effects, those which have materially effect to gross profit ratios i.
mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed i.
değeri önemli ölçüde düşmüş toxic s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait large-cap s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili large-cap s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait large-cap s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili large-cap s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait large-capitalisation s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili large-capitalisation s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait large-capitalisation s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili large-capitalisation s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait large-capitalization s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili large-capitalization s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait large-capitalization s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili large-capitalization s.
Politics
üyelerine önemli ölçüde özgürlük tanıyan toplum open society i.
Geography
önemli ölçüde kar yağışlarıyla beslenen havza snowshed i.
Slang
bireyin geleceğini önemli ölçüde etkileyecek bir karar career limiting move i.