çözülmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çözülmek



"çözülmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çözülmek disintegrate f.
çözülmek thaw f.
çözülmek sort itself out f.
çözülmek unfasten f.
çözülmek become untied f.
çözülmek come untied f.
çözülmek clear up f.
çözülmek disentangle f.
çözülmek ravel out f.
çözülmek work loose f.
çözülmek loosen f.
çözülmek untwine f.
çözülmek come loose f.
çözülmek unrope f.
çözülmek come undone f.
çözülmek get loose f.
çözülmek be untied f.
çözülmek slip f.
çözülmek unravel f.
çözülmek ravel f.
çözülmek open f.
çözülmek come unfastened f.
çözülmek trip f.
çözülmek be solved f.
çözülmek untie f.
çözülmek break up f.
çözülmek uncoil f.
çözülmek unwind f.
çözülmek become loose f.
çözülmek dissolve f.
çözülmek unfold f.
çözülmek unthaw f.
çözülmek dissolve f.
çözülmek unentangle f.
çözülmek unknit f.
çözülmek untruss f.
çözülmek disentwine f.
çözülmek outtwine f.
çözülmek pheese f.
Idioms
çözülmek be laid to rest f.
çözülmek be put to rest f.
Construction
çözülmek dissolve f.
Marine
çözülmek feaze f.
Archaic
çözülmek break f.

"çözülmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çözülmek (don) thaw f.
buzu çözülmek thaw f.
General
dizlerinin bağı çözülmek give way at the knees f.
çözülmek (halka şeklinde sarılı bir şey) uncoil f.
don çözülmek thaw f.
dili çözülmek start to talk f.
dili çözülmek find one's tongue f.
çözülmek (zor bir şey) unravel f.
çözülmek (sarılı bir şey) unwind f.
buzları çözülmek defrost f.
doğada çözülmek dissolve in nature f.
eli ayağı çözülmek become weak f.
buzlar çözülmek have the social atmosphere warm up f.
buzlar çözülmek (the ice) be broken f.
dizleri çözülmek (one's) knees give way f.
dizleri çözülmek (one's) knees buckle f.
dili çözülmek loose one’s tongue f.
dili çözülmek unseal one's lips f.
(durum) kendiliğinden çözülmek (situation) to resolve itself f.
(sanık vb) dili çözülmek talk f.
tokası/klipsi çözülmek unclip f.
(sargı) çözülmek unwrap f.
makaradan çözülmek unreel f.
çat diye çözülmek unsnap f.
çözülmek (donmuş toprak) give f.
sıvı içinde çözülmek distemper [obsolete] f.
Irregular Verb
erimek/çözülmek fiilinin geçmiş zamanda çekimi thew [dialect] f.
Phrasals
(birşeye karşı) dizlerinin bağı çözülmek/titremek tremble at something f.
duyguları çözülmek dissolve into (something) f.
çenesinin bağı çözülmek jaw away f.
yavaş yavaş çözülmek thaw out f.
ısınarak buzu çözülmek thaw out f.
ısınarak çözülmek thaw out f.
(makaradan) çözülmek reel out f.
-e karşı dizlerinin bağı çözülmek/titremek tremble at f.
bir şey karşısında dizlerinin bağı çözülmek/titremek tremble at f.
Colloquial
dili çözülmek crack f.
kesin olarak çözülmek cinch f.
dili çözülmek spew guts f.
dili çözülmek spew one's guts f.
Idioms
dizlerinin bağı çözülmek (one's) knees are knocking f.
dizlerinin bağı çözülmek (one's) knees are shaking f.
dizlerinin bağı çözülmek your knees are knocking f.
dili çözülmek find one's tongue f.
dizlerinin bağı çözülmek go weak at the knees f.
dizlerinin bağı çözülmek feel like jelly f.
dizlerinin bağı çözülmek turn to jelly f.
sorun/problem) kendiliğinden/kendi kendine çözülmek work itself out f.
(korkudan) dizlerinin bağı çözülmek knock one's knees together f.
dili çözülmek find (one's) voice f.
dili çözülmek find your voice/tongue f.
dizlerinin bağı çözülmek be like jelly f.
dizlerinin bağı çözülmek be like jelly f.
dizlerinin bağı çözülmek turn to jelly (of legs or knees) f.
dizlerinin bağı çözülmek be weak at the knees f.
dizlerinin bağı çözülmek go weak at the knees f.
dili çözülmek find tongue f.
dili çözülmek find your tongue f.
dizlerinin bağı çözülmek go weak in the knees f.
(korkudan) dizlerinin bağı çözülmek knock knees together f.
Chemistry
homojen çözülmek distribute f.
eşit oranda çözülmek distribute f.
Slang
dili çözülmek spew one's guts out f.