Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
çıkıntılı
"çıkıntılı"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
çıkıntılı
protruding
s.
2
Yaygın Kullanım
çıkıntılı
prominent
s.
General
3
Genel
çıkıntılı
snag
i.
4
Genel
çıkıntılı
jutty
i.
5
Genel
çıkıntılı
ribbed
s.
6
Genel
çıkıntılı
torous
s.
7
Genel
çıkıntılı
protrusive
s.
8
Genel
çıkıntılı
projecting
s.
9
Genel
çıkıntılı
salient
s.
10
Genel
çıkıntılı
protuberant
s.
11
Genel
çıkıntılı
denticulated
s.
12
Genel
çıkıntılı
ledgier
s.
13
Genel
çıkıntılı
tumid
s.
14
Genel
çıkıntılı
obtrusive
s.
15
Genel
çıkıntılı
torose
s.
16
Genel
çıkıntılı
sticking out
s.
17
Genel
çıkıntılı
eminent
s.
18
Genel
çıkıntılı
ridged
s.
19
Genel
çıkıntılı
exsert
s.
20
Genel
çıkıntılı
exserted
s.
21
Genel
çıkıntılı
exsertile
s.
22
Genel
çıkıntılı
ledgy
s.
23
Genel
çıkıntılı
limbed
s.
24
Genel
çıkıntılı
whelked
s.
25
Genel
çıkıntılı
hornlike
s.
26
Genel
çıkıntılı
ribby
s.
27
Genel
çıkıntılı
riblike
s.
28
Genel
çıkıntılı
ridged
s.
29
Genel
çıkıntılı
ridgy
s.
30
Genel
çıkıntılı
icicled
s.
31
Genel
çıkıntılı
overhanging
s.
32
Genel
çıkıntılı
cuspal
s.
33
Genel
çıkıntılı
fang-like
s.
34
Genel
çıkıntılı
popping
s.
35
Genel
çıkıntılı
outjutting
s.
36
Genel
çıkıntılı
precipitous
s.
37
Genel
çıkıntılı
snaggy
s.
38
Genel
çıkıntılı
protrudable
s.
39
Genel
çıkıntılı
spiciferous
s.
40
Genel
çıkıntılı
squarrous
s.
41
Genel
çıkıntılı
sticking
s.
42
Genel
çıkıntılı
superincumbent
s.
Technical
43
Teknik
çıkıntılı
reeded
s.
44
Teknik
çıkıntılı
prominent
s.
45
Teknik
çıkıntılı
fan-shaped
s.
Architecture
46
Mimarlık
çıkıntılı
outjetting
s.
Furniture
47
Mobilya
çıkıntılı
bombe
s.
Automotive
48
Otomotiv
çıkıntılı
protruding
s.
Aeronautic
49
Havacılık
çıkıntılı
serrated
s.
Anatomy
50
Anatomi
çıkıntılı
rugal
s.
51
Anatomi
çıkıntılı
cuspate
s.
52
Anatomi
çıkıntılı
cusped
s.
53
Anatomi
çıkıntılı
cuspated
s.
Chemistry
54
Kimya
çıkıntılı
salient
s.
Biology
55
Biyoloji
çıkıntılı
erumpent
s.
56
Biyoloji
çıkıntılı
papillate
s.
57
Biyoloji
çıkıntılı
papillated
s.
58
Biyoloji
çıkıntılı
papilliferous
s.
59
Biyoloji
çıkıntılı
papilliform
s.
60
Biyoloji
çıkıntılı
squarrous
s.
Zoology
61
Zooloji
çıkıntılı
ramulose
s.
62
Zooloji
çıkıntılı
ramulous
s.
63
Zooloji
çıkıntılı
papillous
s.
Botanic
64
Botanik
çıkıntılı
papillose
s.
65
Botanik
çıkıntılı
papillous
s.
"çıkıntılı"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 265 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çıkıntılı köşe
coign
i.
2
Genel
çıkıntılı yer
knoll
i.
3
Genel
çıkıntılı olma
protrusiveness
i.
4
Genel
çıkıntılı şey
salience
i.
5
Genel
dışarı doğru fazlasıyla çıkıntılı göz
bulging eye
i.
6
Genel
dış kaplamanın çıkıntılı kısmı
casinghead
i.
7
Genel
bir şeyin çıkıntılı bölümü veya ucu
neb
i.
8
Genel
çıkıntılı olma
torosity
i.
9
Genel
alet veya silahın ince sivri çıkıntılı parçası
tyne
i.
10
Genel
çıkıntılı yüzey
belly
i.
11
Genel
kovboyların kullandığı eyerlerin, hayvanı durdurmak için kullanılan ipi tutması için tasarlanmış olan çıkıntılı kısmı
saddle horn
i.
12
Genel
L biçimli metal barın çıkıntılı uzantıları
leg
i.
13
Genel
çıkıntılı zemin parçası
linch
i.
14
Genel
dağın çıkıntılı kısmı
buttress
i.
15
Genel
tepenin çıkıntılı kısmı
buttress
i.
16
Genel
dokuma tezgahında durdurucu işlevi gören çıkıntılı kısım
dagger
i.
17
Genel
etiketleme için kullanılan metal gibi malzemeden yapılmış levha veya kenarı çıkıntılı kart
guide
i.
18
Genel
halka ve bıçak ağzından oluşan ve tonsil benzeri çıkıntılı yapıları kesip çıkarmak için kullanılan cerrahi bir alet
guillotine
i.
19
Genel
üst kısmı çıkıntılı olan bir çelik cetvel
rule
i.
20
Genel
(tavlada) oyuncuların pullarını topladıkları bölümü ayıran çıkıntılı alan
bar
i.
21
Genel
çıkıntılı nokta
gore
i.
22
Genel
zeminin çıkıntılı bölümü
pace
i.
23
Genel
kaymayı engelleyen altı sivri çıkıntılı baston
pike
i.
24
Genel
(haç) yuvarlak çıkıntılı uçları olan
pomme
i.
25
Genel
kıyafetin çıkıntılı bölümü
peak
i.
26
Genel
çıkıntılı şey
salliance
i.
27
Genel
enine çıkıntılı yol
corduroy
i.
28
Genel
çapraz çıkıntılı yol
corduroy
i.
29
Genel
rulo kağıdın büküldüğü ve ek yeri yaptığı yere konan çıkıntılı işaretleyici
flag
i.
30
Genel
çıkıntılı parça
outjut
i.
31
Genel
çıkıntılı kısım
outjut
i.
32
Genel
kayanın düz ve çıkıntılı katmanı
shelve
i.
33
Genel
dosyalama veya dizinleme için kart veya dosyanın kenarına tutturulan çıkıntılı ufak etiket
signal
i.
34
Genel
bone şapkanın çıkıntılı kenarı
poke
i.
35
Genel
sivri ve çıkıntılı ön kısım
prow
i.
36
Genel
tahkimata ait çıkıntılı bölüm
spur [obsolete]
i.
37
Genel
kitap kapağına ait çıkıntılı bölüm
square
i.
38
Genel
(kemik kavitesinde) çıkıntılı kenar
supercilium
i.
39
Genel
çıkıntılı olmak
stick out
f.
40
Genel
çıkıntılı olmak
bulk
f.
41
Genel
çıkıntılı olmak
ridge
f.
42
Genel
çıkıntılı hale gelmek
ridge
f.
43
Genel
çıkıntılı form yaratmak
ridge
f.
44
Genel
bir hayvanı iple bağlarken eyerdeki çıkıntılı kısımdan ipi geçirmek
dally
f.
45
Genel
(kule ucu veya çatı kenarına) çıkıntılı süsleme eklemek
crotchet
f.
46
Genel
çıkıntılı hale getirmek
pouch
f.
47
Genel
çıkıntılı hale getirmek
poke out
f.
48
Genel
çıkıntılı hale getirmek
push
f.
49
Genel
girintili çıkıntılı
indented
s.
50
Genel
yuvarlak çıkıntılı
lobular
s.
51
Genel
girintili çıkıntılı
sinuous
s.
52
Genel
girintili çıkıntılı
zigzag
s.
53
Genel
kılsı çıkıntılı (bağırsak)
villous
s.
54
Genel
girintili çıkıntılı
wavy
s.
55
Genel
mahmuz gibi çıkıntılı
calcarate
s.
56
Genel
girintili çıkıntılı
redented
s.
57
Genel
alt ucu metal çıkıntılı (kılıç kını)
chaped [obsolete]
s.
58
Genel
üç çıkıntılı
tricuspidated
s.
59
Genel
alt dişleri öne doğru çıkıntılı
undershot
s.
60
Genel
başa benzeyen çıkıntılı
headlike
s.
61
Genel
dışarı doğru çıkıntılı
bosomy
s.
62
Genel
alt çenesi anormal derecede çıkıntılı
bulldog
s.
63
Genel
uzun ve çıkıntılı
dreich [scotland]
s.
64
Genel
uzun ve çıkıntılı
dreigh [scotland]
s.
65
Genel
uzun ve çıkıntılı
driech [scotland]
s.
66
Genel
uzun ve çıkıntılı
driegh
s.
67
Genel
sivri çıkıntılı
fanged
s.
68
Genel
(haç) yuvarlak çıkıntılı uçları olan
pommette
s.
69
Genel
(haç) yuvarlak çıkıntılı uçları olan
pommetty
s.
70
Genel
aşırı çıkıntılı
pooch [dialect]
s.
71
Genel
aşırı çıkıntılı
pooched [dialect]
s.
72
Genel
içe doğru çıkıntılı
intruding
s.
73
Genel
boynuz çıkıntılı
cornute
s.
74
Genel
karnı çıkıntılı olmayan
flat-bellied
s.
75
Genel
dışa çıkıntılı
outstanding
s.
76
Genel
keskin ve çıkıntılı yüzlü
sharp-nosed
s.
77
Genel
çıkıntılı kaya tabakasına benzer
shelvy
s.
78
Genel
girintili çıkıntılı bir şekilde
hackly
zf.
79
Genel
çıkıntılı biçimde
nubbly
zf.
80
Genel
çıkıntılı bir biçimde
juttingly
zf.
81
Genel
çıkıntılı bir şekilde
juttingly
zf.
82
Genel
çıkıntılı durumda
obtrusively
zf.
83
Genel
çıkıntılı bir şekilde
protrusively
zf.
Technical
84
Teknik
havşa matkabındaki küçük çıkıntılı parça
tit
i.
85
Teknik
ahşap geçmenin çıkıntılı kısmı
tongue
i.
86
Teknik
çıkıntılı bir köşe
angle
i.
87
Teknik
çıkıntılı kısımları da dahil bir uçağın hacmi
aerodynamic volume
i.
88
Teknik
çıkıntılı dip
spike
i.
89
Teknik
çıkıntılı mıknatıslı mercek
snorkel lens
i.
90
Teknik
çıkıntılı dip
rocker
i.
91
Teknik
çıkıntılı başlı perçin
rivet with protruding head
i.
92
Teknik
çıkıntılı başlı kör perçin
blind rivet with protruding head
i.
93
Teknik
çıkıntılı derz tuğlası
lug brick
i.
94
Teknik
çıkıntılı dip
rocker bottom
i.
95
Teknik
çıkıntılı sıra
oversailing course
i.
96
Teknik
çıkıntılı kaynak
projection welding
i.
97
Teknik
çıkıntılı taban
flanged bottom
i.
98
Teknik
kumaşta çıkıntılı yol
rib
i.
99
Teknik
kalasın değnek olarak kullanılan çıkıntılı ucu
kevel head
i.
100
Teknik
çevresinde çıkıntılı derin yiv bulunan çıkrık makarası veya çarkı
wildcat
i.
101
Teknik
binada çıkıntılı gölgelik
hood
i.
102
Teknik
kolları veya çıkıntılı parçaları taşıyan şaft
rockshaft
i.
103
Teknik
kamyonetin arkasına bağlanan ön kısmı çıkıntılı römork
goose neck
i.
104
Teknik
teknenin alçak güvertesinin kenarları boyunca uzanan çıkıntılı çerçeve
combing
i.
105
Teknik
zemin, çatı açıklığı gibi etrafındaki suyu içeri girmesini önleyen çıkıntılı çerçeve
combing
i.
106
Teknik
deliğe girmesi için çıkıntılı iğnesi bulunan anahtar
pinwrench
i.
107
Teknik
istihkam duvarının dışa çıkıntılı kısmı
salient angle
i.
108
Teknik
iki ahşap kirişi birleştiren iç içe çıkıntılı zıvana
cog
i.
109
Teknik
kornişin çıkıntılı bölümü
corona
i.
110
Teknik
rotor bıçaklarında çıkıntılı bölümün kesilen bölüme oranı
solidity
i.
111
Teknik
çıkıntılı diken
beard
i.
112
Teknik
çıkıntılı bölüm
start
i.
113
Teknik
girintili çıkıntılı bir tekerlekle (ayakkabı topuğunun üst kenarını) işlemek
wheel
f.
114
Teknik
kenarlarını çıkıntılı veya çentikli bir şekilde kesmek
indent
f.
115
Teknik
dişli çıkıntılı
raguly
s.
116
Teknik
küt çıkıntılı
raguly
s.
117
Teknik
iki çıkıntılı
digastric
s.
118
Teknik
balık karnı gibi çıkıntılı olan
fish-bellied
s.
Computer
119
Bilgisayar
çıkıntılı font
serif-font
i.
Mechanic
120
Mekanik
makinede dişli çarkın çıkıntılı kısmı
lobe
i.
121
Mekanik
çıkıntılı parça
snug
i.
Textile
122
Tekstil
çıkıntılı bir topuzun benzer başka bir parçadaki deliğe geçtiği bir ilikleme gereci
popper
i.
Architecture
123
Mimarlık
tavan veya kubbeye süsleme amacıyla girintili çıkıntılı panoların gömülerek yerleştirilmesi
lacuna
i.
124
Mimarlık
tavan veya kubbeye süsleme amacıyla girintili çıkıntılı panoların gömülerek yerleştirilmesi
lacunar
i.
125
Mimarlık
girintili çıkıntılı panolarla süslenmiş olan dekoratif tavan
lacunar
i.
126
Mimarlık
tavan veya kubbeye süsleme amacıyla girintili çıkıntılı panoların gömülerek yerleştirilmesi
lequear
i.
127
Mimarlık
girintili çıkıntılı panolarla süslenmiş olan dekoratif tavan
lequear
i.
128
Mimarlık
merdiven basamağının çıkıntılı kenarı
nose
i.
129
Mimarlık
çıkıntılı ya da çentikli kalıplama
nulling
i.
130
Mimarlık
tavan veya kubbeye süsleme amacıyla girintili çıkıntılı panoların gömülerek yerleştirilmesi
laquear
i.
131
Mimarlık
girintili çıkıntılı panolarla süslenmiş dekoratif tavan
laquear
i.
132
Mimarlık
mimari süslemede dört yapraklı veya yuvarlak çıkıntılı şekil
quatrefoil
i.
133
Mimarlık
ahşaptan yapılmış üstü çıkıntılı kale
blockhouse
i.
134
Mimarlık
bodrum merdivenine açılan eğimli kapılı çıkıntılı çerçeve
bulkhead
i.
135
Mimarlık
iki tarafı da kavisli olan çıkıntılı kalıp
cima
i.
136
Mimarlık
iki tarafı da kavisli olan çıkıntılı kalıp
sima
i.
137
Mimarlık
duvar boyunca uzanan çıkıntılı süslü şerit veya silme
belt
i.
138
Mimarlık
duvar boyunca uzanan çıkıntılı süslü şerit veya silme
beltcourse
i.
139
Mimarlık
duvar boyunca uzanan çıkıntılı süslü şerit veya silme
belt course
i.
140
Mimarlık
duvar boyunca uzanan çıkıntılı süslü şerit veya silme
cordon
i.
141
Mimarlık
dışbükey çıkıntılı yapı
cushion
i.
142
Mimarlık
çıkıntılı süsleme
cuspidation
i.
143
Mimarlık
triglife benzeyip yalnızca iki oyuğu olan çıkıntılı ve süslü cephe
diglyph
i.
144
Mimarlık
kule ucu veya çatı kenarlarında kullanılan çıkıntılı süsleme
crochet
i.
145
Mimarlık
çıkıntılı parça
outjet [obsolete]
i.
146
Mimarlık
çıkıntılı kısım
outjet [obsolete]
i.
147
Mimarlık
çıkıntılı şey
outjetting
i.
148
Mimarlık
kalkan duvarının önündeki beşikçatının çıkıntılı kenarı boyunca uzanan süslü ahşap
pargeboard
i.
Construction
149
İnşaat
gemi inşasında gövdenin dışına doğru, çıkıntılı baş kısmını desteklemesi için eklenen ana ahşap parça
lace piece
i.
150
İnşaat
çıkıntılı kanatlı pencere
projected window
i.
151
İnşaat
çıkıntılı döşeme elemanları
ribbed floor elements
i.
152
İnşaat
çatının çıkıntılı kısmı
barge course
i.
153
İnşaat
çıkıntılı bir iskelenin eğimli üst kısmı
amortizement
i.
154
İnşaat
yan binaya yaslı olan çıkıntılı yapı
outshut [dialect] [uk]
i.
155
İnşaat
yan binaya yaslı olan çıkıntılı yapı
outshot [dialect] [uk]
i.
156
İnşaat
(çıkıntılı yapıyı) çatı ile kaplamak
oversail
f.
157
İnşaat
(çıkıntılı yapıyı) kemer ile kaplamak
oversail
f.
Woodworking
158
Ağaç İşleri
zıvana çıkıntılı parçada kenar yüzeyi
shoulder
i.
Furniture
159
Mobilya
oturma kısmı en yüksek noktası önde olan merkezdeki çıkıntılı bölümden her iki tarafa doğru alçalan sandalye
saddle seat
i.
Automotive
160
Otomotiv
çıkıntılı ateşleme pozisyonu
projected spark position
i.
161
Otomotiv
çıkıntılı orta elektrotlu buji
projected core/insulator nose
i.
162
Otomotiv
kamyonetin arkasına bağlanan ön kısmı çıkıntılı römork
gooseneck
i.
163
Otomotiv
çıkıntılı kenarları janta takılabilen bir tür araba lastiği
clincher
i.
164
Otomotiv
çıkıntılı kenarları janta takılabilen bir tür araba lastiği
clincher tire
i.
165
Otomotiv
hafif çıkıntılı
proud
s.
Railway
166
Demiryolu
tekerleklerin raydan çıkmaması için bir tarafı çıkıntılı yapılmış tren rayı
flange rail
i.
Marine
167
Denizcilik
gemi kıçında bulunan çıkıntılı kısım
fantail
i.
168
Denizcilik
tekne veya gemi gövdesinin tabanında bulunan çıkıntılı kısım
keel
i.
169
Denizcilik
çıkıntılı bumba
bumpkin
i.
170
Denizcilik
çıkıntılı bumba
bumkin
i.
171
Denizcilik
kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi
pink
i.
172
Denizcilik
kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi
pinkie
i.
173
Denizcilik
dar ve çıkıntılı kıç
pink stern
i.
174
Denizcilik
kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi
pinkey
i.
175
Denizcilik
kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi
pinky
i.
176
Denizcilik
alabora olmaması için çıkıntılı dirsek eklenmiş deniz kanosu
outrigger canoe
i.
177
Denizcilik
çıkıntılı bir bastika türü
shoulder block
i.
178
Denizcilik
(tekne) yan kısmına çıkıntılı dirsek eklenmiş
outrigged
s.
Mining
179
Maden
eğimli maden damarının çıkıntılı kısmı
hanging side
i.
Medical
180
Medikal
çıkıntılı leğen
acanthopelvis
i.
181
Medikal
çıkıntılı leğen
acanthopelvyx
i.
182
Medikal
dar ve çıkıntılı göğüs tahtası
pigeon breast
i.
183
Medikal
diz gibi çıkıntılı
geniculate
s.
184
Medikal
düz çıkıntılı
flat-topped
s.
185
Medikal
üç çıkıntılı
tricornute
s.
186
Medikal
üç çıkıntılı
tricuspidate
s.
187
Medikal
yuvarlak çıkıntılı
lobulated
s.
Anatomy
188
Anatomi
yapının en belirgin çıkıntılı kısmı
caput
i.
189
Anatomi
parmağın bükülmesiyle belirgin hale gelen yuvarlak çıkıntılı kısım
knuckle
i.
190
Anatomi
avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmına ait
hypothenal
s.
191
Anatomi
avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmıyla ilgili
hypothenal
s.
192
Anatomi
avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmına ait
hypothenar
s.
193
Anatomi
avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmıyla ilgili
hypothenar
s.
194
Anatomi
bir hayvanın ön ayağında insanların avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmına karşılık gelen yere ait
hypothenar
s.
195
Anatomi
bir hayvanın ön ayağında insanların avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmına karşılık gelen yerle ilgili
hypothenar
s.
196
Anatomi
çıkıntılı (sırt omuru)
costiferous
s.
Printing
197
Baskı Teknikleri
baskı plakası çevresinde yer alan çıkıntılı kenar
shoulder
i.
Biology
198
Biyoloji
meme ucuna benzer küçük çıkıntılı bir vücut bölümü
papilla
i.
199
Biyoloji
bazı derisi dikenlilerde koruyucu işlev gören çıkıntılı minik organ
pedicellaria
i.
200
Biyoloji
(mahmuz gibi) çıkıntılı
calcariferous
s.
201
Biyoloji
üç çıkıntılı omurgası olan
tricarinate
s.
202
Biyoloji
kılsı çıkıntılı
villose
s.
203
Biyoloji
kılsı çıkıntılı
villous
s.
204
Biyoloji
(kıl, pul nedeniyle) çıkıntılı
squarrose
s.
Marine Biology
205
Deniz Biyolojisi
ışın yüzgeçli ve üst çenesi çıkıntılı olan balıkların çoğunu içeren teleostei alt sınıfına mensup balıklara verilen ad
teleost
i.
206
Deniz Biyolojisi
dışarı doğru çıkıntılı gözleri olan ve bu sebeple korkutucu bir görünüşü olan bir japon balığı
telescope (carassius auratus auratus)
i.
207
Deniz Biyolojisi
dışarı doğru çıkıntılı gözleri olan ve bu sebeple korkutucu bir görünüşü olan bir japon balığı
telescope goldfish
i.
208
Deniz Biyolojisi
dışarı doğru çıkıntılı gözleri olan ve bu sebeple korkutucu bir görünüşü olan bir japon balığı
telescope carp
i.
209
Deniz Biyolojisi
dışarı doğru çıkıntılı gözleri olan ve bu sebeple korkutucu bir görünüşü olan bir japon balığı
telescope fish
i.
210
Deniz Biyolojisi
çıkıntılı üst çenesi olan bir deniz balığı familyası
triacanthidae
i.
211
Deniz Biyolojisi
ışın yüzgeçli ve üst çenesi çıkıntılı bir balık cinsi
amphipnous
i.
212
Deniz Biyolojisi
ışın yüzgeçli ve üst çenesi çıkıntılı olan bir balık (alt)takımı
anacanthini
i.
213
Deniz Biyolojisi
çıkıntılı kuyruk yüzgeci olan bir balık
sharptail mola (mola lanceolata)
i.
214
Deniz Biyolojisi
şişmiş sünger benzeri bir gövde ve çıkıntılı pullar şeklinde kendini gösteren, bakteriyel ve bulaşıcı bir balık hastalığı
dropsy
i.
215
Deniz Biyolojisi
sandıkbalığıgillerden olan gözleri çıkıntılı balık
cuckold
i.
Zoology
216
Zooloji
kuyruklu yarasalar familyasına mensup, pelüşe benzer postu, dar kanatları ve kısa çıkıntılı kulakları olan bir yarasa cinsi
mastiff bat
i.
217
Zooloji
çift kabuklular haricindeki çoğu yumuşakçanın ağzında bulunup dişli dili destekleyen az çok çıkıntılı bir yapı
odontophore
i.
218
Zooloji
at toynağında içe dönük çıkıntılı çizgi
bar
i.
219
Zooloji
(bazı karındanbacaklı kabuklarında) renkli veya çıkıntılı spiral çizgi şeridi
cingulum
i.
220
Zooloji
hayvanda çıkıntılı düz parça
costa
i.
221
Zooloji
küçük çıkıntılı
ramulose
s.
222
Zooloji
küçük çıkıntılı
ramulous
s.
223
Zooloji
çıkıntılı üst çenesi olan
epignathous
s.
224
Zooloji
altı çıkıntılı
hexact
s.
225
Zooloji
altı çıkıntılı
hexactinal
s.
226
Zooloji
(büyükbaş hayvan) alt çenenin anormal derecede çıkıntılı olduğu bir mutasyona uğramış
bulldog
s.
227
Zooloji
çift kabuklular haricindeki çoğu yumuşakçanın ağzında bulunup dişli dili destekleyen az çok çıkıntılı bir yapıya sahip olan
odontophorous
s.
228
Zooloji
boynuzumsu bölümü çıkıntılı (toynak)
shelly
s.
229
Zooloji
boynuzumsu çıkıntılı
siphuncled
s.
230
Zooloji
boynuzumsu çıkıntılı
siphunculated
s.
Botanic
231
Botanik
echinocactus cinsine ait, çok çıkıntılı ve sivri kaktüs türlerine verilen ad
echinocactus
i.
232
Botanik
üç çıkıntılı
three-pointed
s.
233
Botanik
diz gibi çıkıntılı
kneejointed
s.
234
Botanik
gövdesi çıkıntılı
exserted
s.
235
Botanik
(yaprak ayası) çıkıntılı dişli
squarroso-dentate
s.
Forestry
236
Ormancılık
altından geçen kütükleri geciktirmek için kızak üzerine yerleştirilmiş çıkıntılı kütük
deadener
i.
Religious
237
Dini
(doğu ortodoks kilisesi) ortada yer alan çıkıntılı bölüm
solea
i.
Geography
238
Coğrafya
az çıkıntılı burun
tang [dialect]
i.
239
Coğrafya
yanları çıkıntılı vadi
heugh [scotland]
i.
240
Coğrafya
çıkıntılı çıplak kaya kitlesi
scalp [scotland]
i.
Military
241
Askeri
çıkıntılı bir siperi destekleyen bindirmelikler arasında bulunan açıklık
machicolation
i.
242
Askeri
aralarındaki açıklıklardan ateş edilebilen bindirmeliklerin desteklediği çıkıntılı bir galeri veya siper
machicoulis
i.
243
Askeri
savunma yapılarında istilacılara karşı kullanılan öne çıkıntılı siper
counter approach
i.
244
Askeri
savunma yapılarında istilacılara karşı kullanılan öne çıkıntılı siper
counterapproach
i.
245
Askeri
(süvari eyeri) yarı çıkıntılı
demipique
s.
Hunting
246
Silah/Atıcılık
namlu içinde dönmemesi için çıkıntılı demir cıvatası olan yuvarlak mermi
nail ball
i.
247
Silah/Atıcılık
alet veya silahın ince sivri çıkıntılı parçası
tine
i.
248
Silah/Atıcılık
sopa veya zincirin ucuna tutturulmuş sivri çıkıntılı toptan meydana gelen bir silah
morgenstern
i.
249
Silah/Atıcılık
sopa veya zincire bağlı sivri çıkıntılı toptan meydana gelen bir silah
holy-water sprinkler
i.
Sport
250
Spor
(kürek çekme) çıkıntılı kürek lumbarını destekleyen braket
rigger
i.
Art
251
Sanat
kalkık veya çıkıntılı bölüm
raised table
i.
Bookbindery
252
Ciltçilik
kitap ciltleme ipinin çıkıntılı ucu
slip
i.
Printery
253
Matbaa
dizgi makinesinin dizgi oluşturan kısmının çıkıntılı ucu
neb
i.
254
Matbaa
elektrik ile çalışan baskı makinesine bağlanan ve bu makine ile aynı işi yapan titreşimli ve çıkıntılı çerçeve
fly
i.
Archaic
255
Eski Kullanım
dile benzer şekilde çıkıntılı toprak parçası
languet
i.
256
Eski Kullanım
çıkıntılı şey
outjet
i.
Ornithology
257
Kuşbilim
bazı kuşların alnında bulunan iki adet çıkıntılı tüy
antiae
i.
258
Kuşbilim
kuşlarda çıkıntılı göğüs kemiği
keel
i.
259
Kuşbilim
kuşların göğüs kemiklerinin merkezinde yer alan çıkıntılı bölüm
lophosteon
i.
Reptiles
260
Sürüngenler
(bazı sürüngenler) çıkıntılı omurları/omurgası olan
suchospondylous
s.
Entomology
261
Böcek Bilimi
dış kenarı çıkıntılı (böcek kanadı)
ampliate
s.
262
Böcek Bilimi
(böcek anteni) birbirine zıt yönde uzun ve düz çıkıntılı kısa eklemleri olan
biflabellate
s.
263
Böcek Bilimi
çıkıntılı protoraksı baş üzerinde bir tür kukuleta oluşturan
cucullate
s.
264
Böcek Bilimi
çıkıntılı protoraksı baş üzerinde bir tür kukuleta oluşturan
cucullated
s.
Slang
265
Argo
çıkıntılı göbek
melon
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çıkıntılı
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy