çelişkili - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çelişkili



"çelişkili" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çelişkili conflicting s.
çelişkili contradictory s.
General
çelişkili anomalous s.
çelişkili incompatible s.
çelişkili weathering s.
çelişkili contradictious s.
çelişkili inconsistent s.
çelişkili paradoxical s.
çelişkili out of sync s.
çelişkili conflictive s.
çelişkili conflictual s.
çelişkili absonous s.
çelişkili antinomic s.
çelişkili antinomical s.
çelişkili heteroclite s.
çelişkili riddling s.
çelişkili dissentany [obsolete] s.
çelişkili thorny s.
çelişkili contradictional s.
çelişkili at variance zf.
Colloquial
çelişkili at issue expr.
Trade/Economic
çelişkili contradictory s.
çelişkili paradoxical s.
Law
çelişkili contradictory s.
Logic
çelişkili paradoxal s.
Archaic
çelişkili dissentaneous s.

"çelişkili" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çelişkili iddia contradictory i.
çelişkili sonuçlar contradictory results i.
çelişkili sonuç contradictory result i.
çelişkili/tutarsız ifade contradiction in terms i.
çelişkili olan şey antiloquist [obsolete] i.
çelişkili olan şey contradicter i.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj, işaret mixed message i.
çelişkili ifade kullanımı paradox i.
çelişkili olma paradoxicality i.
çelişkili ifade paradoxy i.
çelişkili olma paradoxy i.
çelişkili inançların birleştirilmesi syncretism i.
çelişkili inançların sorgusuzca kabulü syncretism i.
çelişkili konuşmak paradox f.
tutarsız,çelişkili conflictive s.
çelişkili olmayan nonconflicting s.
çelişkili olmayan unambivalent s.
çelişkili görünmesine karşın büyük ölçüde doğru olan paradoxical s.
çelişkili bir biçimde contrastingly zf.
çelişkili bir şekilde anomalously zf.
çelişkili olarak contradictorily zf.
çelişkili olarak conflictingly zf.
ile çelişkili inconsistently with zf.
çelişkili bir biçimde paradoxically zf.
çelişkili biçimde contradictiously zf.
çelişkili biçimde contradictorily zf.
çelişkili olmayan bir şekilde unambivalently zf.
Phrasals
(birinde) çelişkili bir izlenim yaratmak jar against (someone) f.
(birinde) çelişkili bir izlenim yaratmak jar on (one) f.
Colloquial
çelişkili işaret/mesaj mixed signal i.
Idioms
çelişkili ifade a contradiction in terms i.
çelişkili şeyler söylemek talk out of both sides of one's mouth f.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak butter (one's) bread on both sides f.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak have (one's) bread buttered on both sides f.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak have your bread buttered on both sides f.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) çıkar sağlama peşinde koşmak want (one's) bread buttered on both sides f.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak butter (one's) bread on both sides f.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj almak get mixed messages f.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj almak get a mixed message f.
çelişkili bir işaret almak get a mixed signal f.
çelişkili işaretler almak get mixed signals f.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj vermek send a mixed message f.
muğlak/çelişkili anlamları olan mesajlar vermek send mixed messages f.
muğlak/çelişkili anlamları olan işaretler vermek send mixed signals f.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir işaret vermek send a mixed signal f.
muğlak/çelişkili anlamları olan mesajlar almak get mixed messages f.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj almak get a mixed message f.
çelişkili işaretler almak get mixed signals f.
çelişkili bir işaret almak get a mixed signal f.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj vermek send a mixed message f.
muğlak/çelişkili anlamları olan mesajlar vermek send mixed messages f.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir işaretler vermek send mixed signals f.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir işaret vermek send a mixed signal f.
çelişkili şeyler söylemek speak out of both sides of (one's) mouth f.
bir şeyle çelişkili at odds with something expr.
Trade/Economic
çelişkili beyan contradictory statement i.
çelişkili amaçlar mutually exclusive goals i.
Law
çelişkili ifade vermek give contradictory statements f.
Psychology
çelişkili duygular ambivalent feelings i.
çelişkili tepki incompatible response i.
yetki sahiplerinde çelişkili talepler alınması sonucu oluşan ikilem double bind i.
Literature
çoğunlukla çelişkili olan kısa ve öz deyim epigram i.
Linguistics
zıt veya çelişkili anlamları olan kelime janus word i.
Philosophy
gerçeğe ulaşmada bağımsız veya çelişkili argümanları değerlendirip uzlaştırma dialectic i.
Latin
kendi eski tutumuna aykırılık/çelişkili davranış venire contra factum proprium i.