çok sık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çok sık



"çok sık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çok sık very often zf.
çok sık too often zf.

"çok sık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çok sık kullanılan laf tag i.
çok ve sık gelen şey avalanche i.
çok ve sık şekilde düşmek avalanche f.
çok sık alıntı yapmak bequote f.
çok sık aralıklarla hesaplamak overassess f.
çok sık uçmak (doğan overfly f.
çok sık gönderim yapmak overpost f.
çok sık postalamak overpost f.
çok sık yıkamak overwash f.
çok sık olan high-frequency s.
çok sık rastlanan rife s.
çok sık rastlanan overrife s.
çok sık duyulan overrife s.
çok sık kullanılan overrife s.
Colloquial
birini çok sık görmek see a lot of somebody f.
Idioms
çok sık gidilen yer somebody's stamping/stomping ground i.
inişli çıkışlı/çok sık değişen durum a roller coaster i.
birisini çok sık ziyaret ederek kabak tadı vermek wear out one's welcome f.
birini çok sık görmek see a lot of (one) f.
(bir şeyi) çok sık yapmak (do something) as if it's going out of style f.
(bir şeyi) çok sık yapmak (do something) like it's going out of style f.
(telefon) çok sık çalmak be ringing off the hook f.
birisini çok sık ziyaret ederek kabak tadı vermek wear out welcome f.
bir şeyi karşısındakine göre çok daha fazla/sık yapmış more .../more often than somebody has had hot dinners expr.
Speaking
anladığım kadarıyla son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsunuz you've been seeing a lot of her lately expr.
anladığım kadarıyla son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsunuz you've been seeing a lot of him lately expr.
son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsun you've been seeing a lot of him lately expr.
sen ve arkadaşların çok (sık) bir araya gelir misiniz? do you and your friends get together a lot? expr.
Trade/Economic
(mülkü) çok sık kiraya vermek overlet f.
Technical
çok sık olan high-frequency s.
Mechanic
çok sık yerleştirmeli extra close pitch i.
Woodworking
çok sert sert ve sık damarlı açık sarı renkli bir ahşap turkish boxwood i.
çok sert sert ve sık damarlı açık sarı renkli bir ahşap boxwood i.
Medical
çok sık adet görme hypermenorrhea i.
Pathology
özellikle yaşlı erkeklerde görülen gece çok sık idrara kalkma hastalığı nocturia i.
bilhassa yaşlı erkeklerde görülen geceleri çok sık idrara çıkma bozukluğu nycturia i.
Botanic
güney afrika ve avustralya'da yem olarak sık kullanılan, dikenli tohum kabuklarına sahip ve öbekler halinde olan çok yıllık bir çim buffel grass (cenchrus ciliaris) i.
güney afrika ve avustralya'da yem olarak sık kullanılan, dikenli tohum kabuklarına sahip ve öbekler halinde olan çok yıllık bir çim pennisetum cenchroides i.
amerika'ya özgü sık ormanlarda bulunan kaşındırıcı tüylere sahip tekstilde de kullanılan çok yıllık bir bitki wood nettle (laportea canadensis) i.
sık kümeler halinde sarı çiçekler açan uzun saplı ve çok tüylü bir sığırkuyruğu flannel mullein i.
Fishery
pasifik sahilinde sık kullanılan, çok sayıda kancadan oluşan balık tutma sistemi tub i.
pasifik sahilinde sık kullanılan, çok sayıda kancadan oluşan balık tutma sistemi skate i.
Linguistics
m harfini çok sık kullanma metacism i.
Geology
çok sık deprem meydana gelen ülke earthquake-prone country i.
Slang
seksten çok hoşlanan ve çok sık yapan tip fuck freak i.
seksten çok hoşlanan ve çok sık yapan tip fuck-freak i.
çok sık kaka yapan kimse/hayvan poop factory i.