Geçmiş

önem vermek

"önem vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	önem vermek	care f.
2	Yaygın Kullanım	önem vermek	attach importance to f.
General
3	Genel	önem vermek	put store by f.
4	Genel	önem vermek	take note of f.
5	Genel	önem vermek	feature f.
6	Genel	önem vermek	give weight to f.
7	Genel	önem vermek	place emphasis on f.
8	Genel	önem vermek	put emphasis on f.
9	Genel	önem vermek	regard f.
10	Genel	önem vermek	note f.
11	Genel	önem vermek	take cognizance of f.
12	Genel	önem vermek	lay store by f.
13	Genel	önem vermek	value f.
14	Genel	önem vermek	make a point of f.
15	Genel	önem vermek	look to f.
16	Genel	önem vermek	mind f.
17	Genel	önem vermek	set store by f.
18	Genel	önem vermek	consider important f.
19	Genel	önem vermek	give consequence to f.
20	Genel	önem vermek	place importance f.
21	Genel	önem vermek	place emphasis f.
22	Genel	önem vermek	pay attention to f.
23	Genel	önem vermek	care about f.
24	Genel	önem vermek	notice f.
25	Genel	önem vermek	have a high opinion of f.
26	Genel	önem vermek	make much of f.
27	Genel	önem vermek	take heed of f.
28	Genel	önem vermek	heed f.
29	Genel	önem vermek	take notice of f.
30	Genel	önem vermek	place importance on f.
31	Genel	önem vermek	prioritize f.
32	Genel	önem vermek	highlight f.
33	Genel	önem vermek	emphasize f.
34	Genel	önem vermek	attach weight to f.
35	Genel	önem vermek	take heed f.
36	Genel	önem vermek	account of f.
Phrasals
37	Öbek Fiiller	önem vermek	stand upon f.
38	Öbek Fiiller	önem vermek	set by f.
Idioms
39	Deyim	önem vermek	make a point of (doing something) f.
40	Deyim	önem vermek	give a monkey's f.
41	Deyim	önem vermek	think more of f.

"önem vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	fazla önem vermek	overrate f.
2	Genel	büyük önem vermek	attach great importance to f.
3	Genel	büyük önem vermek	give weight to f.
4	Genel	çok önem vermek	place special emphasis on f.
5	Genel	bir şeye çok önem vermek	set great store on f.
6	Genel	çok önem vermek	give particular importance to something f.
7	Genel	özel önem vermek	give particular importance to something f.
8	Genel	ayrı bir önem vermek	place a particular importance f.
9	Genel	büyük önem vermek	place great importance f.
10	Genel	büyük önem vermek	attach great importance f.
11	Genel	büyük önem vermek	give great importance f.
12	Genel	çok önem vermek	make much of f.
13	Genel	çok önem vermek	attach great importance f.
14	Genel	-e önem vermek	take cognizance of f.
15	Genel	sözüne önem vermek	give credence to f.
16	Genel	işine ailesinden daha fazla önem vermek	place one's job before one's family f.
17	Genel	ortaklığına önem vermek	value one’s partnership f.
18	Genel	çok önem vermek	give a lot of importance to f.
19	Genel	aşırı önem vermek	attach particular importance to f.
20	Genel	çok önem vermek	attach particular importance to f.
21	Genel	bir şeye çok önem vermek	place a great emphasis on something f.
22	Genel	özel önem vermek	pay particular attention on something f.
23	Genel	özel (ayrı bir) önem vermek	attach particular importance to f.
24	Genel	gereğinden fazla önem vermek	overemphasize f.
25	Genel	gereğinden fazla önem vermek	overemphasise f.
26	Genel	yeniden önem vermek	re-emphasise f.
27	Genel	yeniden önem vermek	re-emphasize f.
28	Genel	fikrine önem vermek	make f.
29	Genel	aşırı derecede önem vermek	overcare f.
30	Genel	(bir şeyin) belirli bir bölümüne önem vermek	localize f.
31	Genel	(bir şeyin) belirli bir bölümüne önem vermek	localise f.
32	Genel	birlikte önem vermek	cofeature f.
33	Genel	bütünden ziyade tek bir bölüme önem vermek	partialize f.
Phrasals
34	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az önem vermek	place behind (someone or something) f.
35	Öbek Fiiller	birisini önde tutmak (önem vermek)	put someone ahead f.
36	Öbek Fiiller	birine veya bir şeye birinden veya bir şeyden daha çok değer/önem vermek	set someone or something above someone or something f.
37	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) önem vermek	account of (someone or something) f.
38	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla önem vermek	place (someone or something) above (someone or something) f.
39	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla önem vermek	place (someone or something) before (someone or something) f.
40	Öbek Fiiller	-den daha fazla önem vermek	place before f.
41	Öbek Fiiller	daha az önem vermek	place behind f.
42	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek	put (someone or something) ahead of (someone or something) f.
43	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek	put (someone or something) before (someone or something) f.
44	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek	put (someone or something) in front of (someone or something) f.
45	Öbek Fiiller	daha çok değer/önem vermek	put before f.
46	Öbek Fiiller	-den daha çok değer/önem vermek	set above f.
Idioms
47	Deyim	önemine/etkisine göre ağırlık/önem/güç vermek	be thrown into the scale (of something) [obsolete] f.
48	Deyim	tartışmanın bir tarafıyla ilişkisine ağırlık/önem vermek	throw something on the scale f.
49	Deyim	tartışmanın bir tarafıyla ilişkisine ağırlık/önem vermek	throw something into the scale f.
50	Deyim	(birine) daha çok önem vermek/	do all right by (one) f.
51	Deyim	aşırı önem vermek	make much of something f.
52	Deyim	aşırı önem vermek	give a lot of importance to something f.
53	Deyim	bir şeye büyük önem vermek	set great/much store by something f.
54	Deyim	birine önem vermek	put someone first f.
55	Deyim	çok değer/önem vermek	set great/much store by something f.
56	Deyim	çok önem vermek	place a premium on f.
57	Deyim	çok önem vermek	make much of something f.
58	Deyim	çok az önem vermek	give short shrift to somebody f.
59	Deyim	çok önem vermek	put a premium on f.
60	Deyim	çok önem vermek	give a lot of importance to something f.
61	Deyim	çok önem vermek	set a premium on f.
62	Deyim	sözlerine önem vermek	weigh someone's words f.
63	Deyim	(birine ya da bir şeye) çok büyük önem vermek	set a great deal by (someone or something) [obsolete] f.
64	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	lay store in (something or someone) f.
65	Deyim	(bir şeye) aşırı önem vermek	err on the side of (something) f.
66	Deyim	bir şeye aşırı önem vermek	err on the side of something f.
67	Deyim	(bir şeye) önem vermek	give (something) weight f.
68	Deyim	(birinin/bir şeyin) sözlerine önem vermek	give ear to (someone or something) f.
69	Deyim	(bir şeye) önem vermek	give heed to (something) f.
70	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	give/pay heed (to somebody/something) f.
71	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	take heed (of somebody/something) f.
72	Deyim	çok az önem vermek	give short shrift f.
73	Deyim	(bir şeye) önem vermek	give weight to (something) f.
74	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	have a high opinion of (someone or something) f.
75	Deyim	(birine/bir şeye) değer/önem vermek	hold (someone or something) dear f.
76	Deyim	birine/bir şeye değer/önem vermek	hold somebody/something dear f.
77	Deyim	(bir şeye) ağırlık/önem vermek	lay stress on (something) f.
78	Deyim	yapmaya önem vermek	make a point of doing f.
79	Deyim	(birine/bir şeye) çok önem vermek	make much of (someone or something) f.
80	Deyim	(bir şeye) çok önem vermek	place a premium on (something) f.
81	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	put store by (something or someone) f.
82	Deyim	bir şeye çok değer/önem vermek	put/place a premium on something f.
83	Deyim	-e büyük önem vermek	set great store by f.
84	Deyim	(birine/bir şeye) büyük önem vermek/saygı duymak	set great store by (something or someone) f.
Politics
85	Siyasal	özel bir önem vermek	pay special attention f.
Slang
86	Argo	mekanına önem vermek	give a shit about his place f.