özür - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

özür



"özür" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
özür apology i.
özür excuse i.
özür defect i.
General
özür apology i.
özür crack i.
özür allegation i.
özür amends i.
özür defect i.
özür vice i.
özür disablement i.
özür excuse i.
özür plea i.
özür pardon i.
özür putoff i.
özür reparation i.
özür impediment i.
özür flaw i.
özür handicap i.
özür defo i.
özür alibi i.
özür blemish i.
özür excusation [obsolete] i.
özür excusement [obsolete] i.
özür debility i.
özür pardon i.
özür sorry i.
özür apologetic s.
özür apologetical s.
özür exc (excuse) kısalt.
özür hcp (handicap) kısalt.
Law
özür excuse i.
özür wantoness i.
özür ground of exculpation i.

"özür" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 292 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
özür dilemek apologize f.
özür dilemek apologise f.
General
özür dileme apology i.
özür dileme apologising i.
kabul edilmez özür lame excuse i.
özür dileyen excuser i.
doğuştan olan özür birth defect i.
alçakgönüllülükle özür dileme humble apology i.
özür payı tolerance i.
zihinsel özür mental retardation i.
içten özür heartfelt apology i.
özür mektubu apology letter i.
özür sorumluluğu süresi defect liability period i.
bölgesel özür local imperfection i.
özür yazısı apology letter i.
özür mektubu letter of apology i.
özür yazısı letter of apology i.
(bir konu hakkında) özür dileme/üzgün olma apologetic about i.
özür dileme apologizing i.
özür mesajı apology message i.
resmi özür formal apology i.
resmi özür apologetic i.
özür dileyen kimse apologizer i.
özür dileme sorry i.
özür dilemek be sorry f.
özür dilemek apologize f.
birinden özür dilemek apologize to f.
birinden bir şey için özür dilemek make amends to someone for something f.
özür dilemek make an excuse f.
özür dilemek apologise f.
özür dilemek ask pardon f.
özür dilemek beg off f.
gecikme için özür dilemek apologize for delay f.
özür dilemek make amends f.
özür dilemek eat one's words f.
özür sunmak issue an apology f.
özür sunmak offer someone an apology f.
özür sunmak convey an apology f.
özür dilemek plead f.
özür dilemek make apology f.
özür dilemek beg someone's pardon f.
özür beklemek expect apology f.
özür beklemek wait for an apology f.
-den özür dilemek apologize to f.
-den özür dilemek apologise to f.
özür beklemek expect an apology f.
şahsen özür dilemek apologize in person f.
özür dilemek make an apology f.
bir özür uydurmak invent an excuse f.
özür hediyesi vermek sop f.
özür dileyen apologetic s.
özür dileyen excusatory s.
özür dilemeyen unapologetic s.
özür dileme apologetic s.
özür kabilinden palliative s.
özür dileyen apologetical s.
özür dilemeye hazır apologetic s.
özür dilemeye hazır apologetical s.
özür dilenmemiş unatoned s.
özür dilemeyen unrepentant s.
özür mahiyetinde excusatory s.
özür dileyen deprecatory s.
özür dileyerek apologetically zf.
özür dilemeyerek unapologetically zf.
özür diler gibi apologetically zf.
özür dileyerek apologizing zf.
özür dilerim excuse me ünl.
özür dilerim excuse-me ünl.
özür dilerim! pardon me ünl.
Phrasals
birinden özür dilemek square with someone f.
başkası adına özür dilemek apologize on behalf of someone f.
birinden özür dilemek apologize to someone f.
bir şey için birinden özür dilemek apologize to someone for something f.
(saygıyla, özür dileyerek) eğilmek grovel in (something) f.
(özür dileyerek) dizlerine/ayaklarına kapanmak grovel in (something) f.
birinden özür dilemek square with someone f.
için özür dilemek apologize for f.
(saygıyla, özür dileyerek) eğilmek grovel in f.
(özür dileyerek) dizlerine/ayaklarına kapanmak grovel in f.
(birinden bir şey) için özür dilemek pardon (one) for (something) f.
için özür dilemek pardon for f.
Phrases
(birinden) özür dileyerek with apologies to expr.
istenmeden özür dilemek suçu kabullenmektir never ask pardon before you are accused expr.
gecikme için özür dilerim apologies for the delay expr.
geç cevap için özür sorry for late reply expr.
özür dilemek için her şeyi yaptı/başka ne yapabilirdi ki she couldn't apologize any more than she did expr.
özür kabul edildi apology accepted expr.
özür dilemek proffer an apology expr.
lafını etmeye değmez (özür dilemene gerek yok) not worth mentioning expr.
öncelikle özür dileriz first of all please accept our apologies expr.
şimdiden özür dilerim sorry in advance expr.
peşinen özür dilerim sorry in advance expr.
rahatsızlıktan dolayı özür dilerim/dileriz sorry for the inconvenience expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for any inconvenience caused expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologize for any inconvenience caused expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for the temporary inconvenience we may have caused expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologize for the temporary inconvenience we may have caused expr.
verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz pardon the inconvenience expr.
verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz pardon the inconvenience expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologise for any temporary inconvenience caused expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we sincerely apologize for the temporary inconvenience we have caused expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we sincerely apologize for the temporary inconvenience we have caused expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologise for any temporary inconvenience caused expr.
araya girdiğim için özür dilerim (çevrimiçi ortamda yazılı dilde) pmji (pardon me for jumping in) expr.
lafa daldığım için özür dilerim (çevrimiçi ortamda yazılı dilde) pmji (pardon me for jumping in) expr.
lafa atladığım için özür dilerim (çevrimiçi ortamda yazılı dilde) pmji (pardon me for jumping in) expr.
Proverb
özür dileyen kabahatini kabul eder he who excuses himself accuses himself
özür dilemek suçunu kabul etmek demektir he who excuses himself accuses himself
istenmeden özür dilemek suçu kabullenmektir never ask pardon before you are accused
istenmeden özür dilemek suçu kabullenmektir never ask pardon before you are accused
yapmadığın için pişman olmaktansa yaptıktan sonra özür dilersin olur biter it's better to ask forgiveness than permission
asla suçlanmadan özür dileme never ask pardon before you are accused
Colloquial
özür borcu olmak owe someone an apology f.
bu formalite için özür dilerim sorry about this formality expr.
başınızın etini yediğim için özür dilerim sorry for being a pain expr.
geç kaldığım için özür dilerim sorry for being late expr.
kelime için özür dilerim excuse the pun expr.
uyandırdığım için özür dilerim sorry I woke you up expr.
rahatsızlık verdiğim için özür dilerim (kinaye) excuse me for breathing! expr.
rahatsızlık verdiğim için özür dilerim (kinaye) excuse me for living! expr.
rahatsızlık verdiğim için özür dilerim (kinaye) (well,) pardon me for existing! expr.
sana patladığım için özür dilerim sorry I snapped at you expr.
(biri) yaptığı şey için özür dileyecek (someone) will be sorry expr.
özür dilerim ama... (I) beg your pardon, but... expr.
özür dilerim ama... begging your pardon, but... expr.
özür dilerim ama (bir şey) begging your pardon, but (something) expr.
özür dileyeceksin herhalde excuse you expr.
özür dilerim de exsqueeze me (a humorous variant of excuse me) expr.
özür dilerim ama (bir şey) I beg your pardon, but (something) expr.
özür dilemek için çok geç it's too late for sorry expr.
özür dilemek bir işe yaramaz it's too late for sorry expr.
özür dilemek durumu değiştirmiyor it's too late for sorry expr.
şimdi özür dilemenin bir yararı yok it's too late for sorry expr.
rahatsız ettim, özür dilerim pardon me for doing something expr.
geç cevap için özür dilerim slr (sorry late reply) expr.
özür dilerim beg pardon exclam.
özür dilerim I beg yours exclam.
özür dilerim ama I beg yours exclam.
özür dilerim 'scuse, please exclam.
Idioms
özür diler gibi yapma non-apology apology i.
bunun/bu söylediğinin neresi özür non-apology apology i.
özür gibi olmayan özür non-apology apology i.
saçma özür sorry excuse i.
özür mahiyetinde verilen hediye a peace offering i.
ısrarla özür dilemek go into a song and dance about something f.
ısrarla özür dilemek go into the same old song and dance about something f.
(özür/neden) bulmak make up f.
özür dileme vs. kibarlığını göstermek have the (good) grace to (do something) f.
özür dileme vs. kibarlığını göstermek have the (good) grace to do something f.
özür dileme vs. kibarlığını göstermek have the courtesy to (do something) f.
özür dilemek eat words f.
özür dilemek eat your words f.
ısrarla özür dilemek go into a song and dance f.
(bir şey) için özür dilememek make no apologies for (something) f.
ağzımı bozduğum için özür dilerim excuse my french expr.
ağzımı bozduğum için özür dilerim pardon my french expr.
oyunbozanlığım için özür dilerim sorry for being a wet blanket [cliché] expr.
hevesinizi kırdığım için özür dilerim sorry for being a wet blanket [cliché] expr.
oyunbozanlığım için özür dilerim sorry to be a wet blanket [cliché] expr.
hevesinizi kırdığım için özür dilerim sorry to be a wet blanket [cliché] expr.
ağzımı bozduğum için özür dilerim excuse/pardon my french expr.
Speaking
böldüğüm için özür dilerim I'm sorry to interrupt expr.
bana bir özür borcun var you owe me an apology expr.
bize bir özür borçlusun you owe us an apology expr.
başınızın etini yediğim için özür dilerim sorry for being a pain in the neck expr.
beklettiğim için özür dilerim sorry to have kept you waiting expr.
böldüğüm için özür dilerim sorry to interrupt expr.
bana bir özür borçlusun you owe me an apology expr.
bunu görmek zorunda kaldığın için özür dilerim I'm sorry you had to see that expr.
bu aksaklıktan dolayı özür dileriz we apologize for the inconvenience expr.
bunu görmek zorunda kaldığınız için özür dilerim I'm sorry you had to see that expr.
bir süredir sana yazamadığım için özür dilerim I'm sorry i haven't written for awhile expr.
bize bir özür borcun var you owe us an apology expr.
benden özür dileme don't apologize to me expr.
beklettiğim için özür dilerim i'm sorry to keep you waiting expr.
dağınıklık için özür dilerim I'm sorry about the mess expr.
çok özür dilerim ama bitti I'm sorry, but it's over expr.
dersinizi böldüğüm için özür dilerim I'm sorry to interrupt your lesson expr.
dağınıklık için özür dilerim excuse the mess expr.
dağınıklık için özür dilerim excuse me for the mess expr.
dersinizi böldüğüm için özür dilerim I'm sorry to interrupt your class expr.
çok özür dilerim I'm so sorry expr.
geçen gece söylediğim şey için özür dilerim I'm sorry about what i said the other night expr.
gözümden kaçırdığım için özür dilerim I apologize for the oversight expr.
gözümden kaçtığı için özür dilerim I apologize for the oversight expr.
gözden kaçırdığım için özür dilerim I apologize for the oversight expr.
geç kaldığım için özür dilerim sorry for being late expr.
gerçekten özür dilerim I am really sorry expr.
özür dilerim ama begging your pardon, but expr.
özür dilediğimi söyle ona tell him i apologize expr.
özür dilerim, ama begging your pardon, but expr.
özür gerekmez no need to be sorry expr.
özür gerekmez you don't have to be sorry expr.
önemi yok, özür dileyene söylenir that's all right expr.
özür dilerim, benim hatam sorry, my fault expr.
özür dilerim toplantıyı kaçırdım I'm sorry I missed the meeting expr.
özür ne demek no need to apologize expr.
özür dilerim, ama I'm sorry, but expr.
özür dilerim, ama I beg your pardon, but expr.
özür dilerim otobüsü kaçırdım I am sorry I missed the bus expr.
özür olarak kabul et accept as an apology expr.
ne kadar özür dilesem az I can't apologize enough expr.
özür dilemek istedim I just wanted to apologize expr.
özür dilerim ama seni tanıyor muyum? I'm sorry but do I know you? expr.
özür dilerim, benim hatam sorry, my bad expr.
özür dilerim bu gece çıkamam sorry I can't go out tonight expr.
özür dilemelisin you have to apologize expr.
özür dilemeyeceğim I'm not going to apologize expr.
karışıklık için özür dilerim sorry for the confusion expr.
özür dilerim size yardımcı olamayacağım sorry I can't help you expr.
özür dilerim, ama i am sorry, but expr.
özür dilediğimi söyleyin tell him/her/them that I'm sorry expr.
özür dilemene gerek yok you don't have to be sorry expr.
özür mü diliyorsun? are you apologizing? expr.
olanlar için özür dilerim I apologize for what happened/the things that happened expr.
özür dilerim I beg your pardon expr.
özür ne demek you don't have to be sorry expr.
özür dilemek için geldim I came to apologize expr.
olanlar için özür dilerim I'm sorry about what happened/the things that happened expr.
kesinlikle özür dilemeyeceğim it'll be a cold day in hell before i apologize expr.
onun sana yaptıkları için özür dilerim I'm sorry for what he did to you expr.
özür dilerim geciktim sorry I'm late expr.
özür ne demek no need to be sorry expr.
orada olmadığım için özür dilerim I'm sorry that I wasn't there expr.
özür dilemene gerek yok no need to apologize expr.
özür dilerim sorry expr.
özür dilerim ama I beg your pardon, but expr.
özür dilerim sana yardımcı olamayacağım sorry I can't help you expr.
özür gerekmez no need to apologize expr.
özür dileyecek değilim I'm not going to apologize expr.
özür dilemene gerek yok no need to be sorry expr.
geciktiğim için özür dilerim sorry for being late expr.
sizi beklettiğim için özür dilerim I'm sorry to keep you waiting expr.
sorduğum için özür dilerim I apologize for asking expr.
sadece özür dilemek istedim I just wanted to say I was sorry expr.
sana bu izlenimi verdiysem çok özür dilerim if I gave you that impression I'm so sorry expr.
rahatsız ettiğim için özür dilerim I am sorry to disturb you expr.
sizi uyandırdığım için özür dilerim sorry to wake you expr.
seni bu kadar erken aradığım için özür dilerim I'm sorry to call you so early expr.
senden özür dilerim I apologize to you expr.
rahatsız ettiğim için özür dilerim I'm sorry to bother you expr.
rahatsız ettiğim için özür dilerim sorry to bother you expr.
sana böyle hissettirdiysem çok özür dilerim if I gave you that impression I'm so sorry expr.
sadece gözlerimin içine bak ve benden özür dile just look me in the eye and say you're sorry expr.
rahatsız ettiğim için özür dilerim I'm sorry to bother you expr.
seni beklettiğim için özür dilerim I'm sorry to keep you waiting expr.
sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim I am sorry to bother you expr.
seni kırdıysam özür dilerim I'm sorry if I hurt you expr.
rahatsız ettiysem özür dilerim I'm sorry if I bothered you expr.
söylediklerim için özür dilerim I'm sorry about what I said expr.
sana yaptığım her şey için senden özür dilemek istiyorum I want to apologize for anything that I ever did to you expr.
söylediğim şeyler için özür dilerim I'm sorry about what I said expr.
rahatsız ettiysem özür dilerim I'm sorry to bother you expr.
söylediğim şey için özür dilerim I'm sorry about what I said expr.
tüm bunlar için özür dilerim I am so sorry for all of this expr.
tüm bu yolu benden özür dilemek için mi geldin? did you come all the way over here just to say you're sorry? expr.
vermiş olduğumuz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for any inconvenience we may have caused expr.
verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for any inconvenience we may cause expr.
vaktinizi aldık özür dileriz we're sorry to take up your time expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologize for any inconvenience this might cause expr.
vaktinizi aldığımız için özür dileriz we're sorry to take up your time expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for any inconvenience this might cause expr.
yanlış anlaşılma için özür dilerim I am sorry for the misunderstanding expr.
vermiş olduğumuz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for any inconvenience we may cause expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologise for any inconvenience this might cause expr.
verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for any inconvenience we may have caused expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologise for any inconvenience this might cause expr.
sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ama I am sorry to bother you but expr.
sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim I am sorry to bother you expr.
seni rahatsız ettiğim için özür dilerim I am sorry to bother you expr.
Law
halkın önünde dilenen özür amende honorable i.
halkın önünde dilenen özür amende i.
Politics
resmi özür official apology i.
Technical
rastgele özür accidental imperfection i.
Computer
özür dileriz bir hata oluştu sorry an error has occurred i.
Telecom
özür payı tolerance i.
Textile
(düzensiz bükülen iplikte) spiral biçimli özür corkscrew i.
Medical
bedensel özür motor disability i.
zihinsel özür mental deficiency i.
zihinsel özür mental defectiveness i.
Psychology
akli özür mental defectiveness i.
gelişimsel özür developmental disability i.
zihinsel özür mental disability i.
Linguistics
özür dileme biçimleri apology forms i.
özür karşısında verilen cevap antapology i.
Slang
özür dilemek zorunda kalmak eat dirt f.
özür dileyecek değilim hell will freeze over before i apologize expr.
özür dileyecek değilim like hell i'm gonna apologize expr.
özür dileyecek değilim it'll be a cold day in hell before i apologize expr.
özür dilerim sowie (sorry) expr.
bunun için özür dileyemeyeceğim sorry not sorry expr.
British Slang
özür dilerim soz expr.