|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
özelikle abd'de toplumun alt seviyesindeki insanların üst seviyedeki insanların hayatlarına girmelerine engel olan sosyal bariyer |
marble ceiling i.
|
|
2 |
Genel |
üst kattan alt kata inen |
chute i.
|
|
3 |
Genel |
üst kattan alt kata inen baca |
chute i.
|
|
4 |
Genel |
alt dişlerinin üst dişlere göre daha önde olması |
underbite i.
|
|
5 |
Genel |
alt üst sınır |
range i.
|
|
6 |
Genel |
alt benlik ve üst benlik |
lower-self and higher-self i.
|
|
7 |
Genel |
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati |
tambour clock i.
|
|
8 |
Genel |
teşhir edilen meyve veya sebzelerin üst veya alt katmanı |
face i.
|
|
9 |
Genel |
üst ve alt bölgeler arasında yer alan dünya |
middle-earth i.
|
|
10 |
Genel |
(hanedan armalarında) iki kolu üst taraftan diğer ikisi de alt taraftan kıvrılan motif |
millrind i.
|
|
11 |
Genel |
(hanedan armalarında) iki kolu üst taraftan diğer ikisi de alt taraftan kıvrılan motif |
millrynd i.
|
|
12 |
Genel |
evin alt katına açılan üst kat |
gallery i.
|
|
13 |
Genel |
çift kanatlı uçağın üst ve alt kanat düzlemleri arasındaki en kısa mesafe |
gap i.
|
|
14 |
Genel |
(koloni döneminde) üst katı alt katına göre öne doğru çıkık olan ev |
garrison house i.
|
|
15 |
Genel |
alt alta üst üste dövüşme |
infighting i.
|
|
16 |
Genel |
armanın en üst bölümü ile en alt bölümünden başlayan iki ayrı kıvrımlı çizginin orta kısımda birleştiği hanedan arması |
gore i.
|
|
17 |
Genel |
(yazı, çizim) kağıdın alt ve üst bölümleri |
outside i.
|
|
18 |
Genel |
ihtilaf durumunda üst hükumet mevzuatının alt hükumet mevzuatı yerine geçmesini kapsayan doktrin |
preemption i.
|
|
19 |
Genel |
üst fıçıdaki genç şarabın alt fıçıdaki olgun şarap ile karıştırılması sonucu lezzet istikrarı sağlayan bir sistem |
solera i.
|
|
|
20 |
Genel |
üst fıçıdaki genç şarabın alt fıçıdaki olgun şarap ile karıştırılması sonucu lezzet istikrarı sağlayan bir sistem |
solera system i.
|
|
21 |
Genel |
alt üst olma |
prostration i.
|
|
22 |
Genel |
alt üst olma |
summersault i.
|
|
23 |
Genel |
iade etmek (davayı üst mahkemeden alt mahkemeye) |
remit f.
|
|
24 |
Genel |
alt üst olmak |
be upside down f.
|
|
25 |
Genel |
alt-üst çevirmek |
invert f.
|
|
26 |
Genel |
alt üst etmek |
turn upside-down f.
|
|
27 |
Genel |
rekorları alt üst etmek |
rewrite the record books f.
|
|
28 |
Genel |
rekorları alt üst etmek |
shatter the record f.
|
|
29 |
Genel |
insanların hayatlarını alt üst etmek |
wreck people's lives f.
|
|
30 |
Genel |
alt üst ederek karıştırmak |
rancel f.
|
|
31 |
Genel |
alt üst olmak |
cave [dialect] f.
|
|
32 |
Genel |
alt üst etmek |
tempest f.
|
|
33 |
Genel |
alt üst etmek |
upheave f.
|
|
34 |
Genel |
alt üst edip kurcalamak |
powter f.
|
|
35 |
Genel |
alt üst etmek |
disaffect [obsolete] f.
|
|
36 |
Genel |
alt üst edip aramak |
romage [scotland] f.
|
|
37 |
Genel |
bir yeri alt üst etmek |
fossick f.
|
|
38 |
Genel |
alt üst etmek |
prostrate f.
|
|
39 |
Genel |
alt üst olmuş |
dashed s.
|
|
|
40 |
Genel |
alt alta üst üste |
rough-and-tumble s.
|
|
41 |
Genel |
alt üst |
chaotic s.
|
|
42 |
Genel |
alt üst |
upside-down s.
|
|
43 |
Genel |
yaşamı alt üst eden |
life-disrupting s.
|
|
44 |
Genel |
alt üst olmuş |
unorganized s.
|
|
45 |
Genel |
alt üst olmuş |
unorganised s.
|
|
46 |
Genel |
üst dudağın en üst noktası ile alt dudağın en alt noktası arasında |
bilabial s.
|
|
47 |
Genel |
üst ve alt arasında bulunan |
middle s.
|
|
48 |
Genel |
gitarı anımsatacak yuvarlak hatları bulunup alt kısmı üst kısmından belirgin şekilde büyük olan |
guitar-shaped s.
|
|
49 |
Genel |
(hanedan armaları) üst ve alt bölümü ayıran çiçeklerle süslü |
counterfleury s.
|
|
50 |
Genel |
(hanedan armaları) üst ve alt bölümü ayıran çiçeklerle süslü |
counterflory s.
|
|
51 |
Genel |
alt üst |
upside down zf.
|
|
52 |
Genel |
alt üst |
tapsalteerie [scottish] zf.
|
|
53 |
Genel |
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru bir çizgide |
in bend sinister zf.
|
|
54 |
Genel |
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru |
in bend sinister zf.
|
|
55 |
Genel |
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru |
bendwise sinister zf.
|
|
56 |
Genel |
alt üst edilmiş şekilde |
dislocatedly zf.
|
|
Phrasals |
|
57 |
Öbek Fiiller |
hayatını alt üst etmek |
bring something crashing down (around one) f.
|
|
58 |
Öbek Fiiller |
alt üst etmek |
shoot down f.
|
|
59 |
Öbek Fiiller |
toprağı alt üst etmek |
plow under f.
|
|
60 |
Öbek Fiiller |
midesi alt üst olmak |
turn over f.
|
|
61 |
Öbek Fiiller |
alt üst etmek |
mung up f.
|
|
Phrases |
|
62 |
İfadeler |
bir şeyin üst/alt kademeleri |
upper/lower reaches of something i.
|
|
Colloquial |
|
63 |
Konuşma Dili |
(hindistan'da) alt mevkide birinin daha üst kademedeki birine verdiği hediye |
nuzzer i.
|
|
64 |
Konuşma Dili |
alt üst durumda olan şey |
horror show i.
|
|
65 |
Konuşma Dili |
(mecaz anlamıyla) alt üst etmek |
turn (something) upside down f.
|
|
66 |
Konuşma Dili |
alt üst etmek |
ball up f.
|
|
67 |
Konuşma Dili |
alt üst olmuş |
gone moggy [south africa] s.
|
|
68 |
Konuşma Dili |
alt üst olmuş |
unglued s.
|
|
Idioms |
|
69 |
Deyim |
alt üst olmuş |
mish-mosh i.
|
|
70 |
Deyim |
alt üst olmuş şey |
a dog's breakfast i.
|
|
71 |
Deyim |
alt üst olmuş şey |
a dog's dinner i.
|
|
72 |
Deyim |
alt üst sistemi |
a pecking order i.
|
|
73 |
Deyim |
alt üst sistemi |
the pecking order i.
|
|
74 |
Deyim |
alt üst etmek |
throw into disorder f.
|
|
75 |
Deyim |
planları alt üst olmak |
be blown off course f.
|
|
76 |
Deyim |
alt üst etmek |
rock (one) to (one's) core f.
|
|
77 |
Deyim |
(planlarını) alt üst etmek |
knock the bottom out of something f.
|
|
78 |
Deyim |
planları alt üst olmak |
be blown off course f.
|
|
79 |
Deyim |
(birini) allak bullak/alt üst etmek |
put (one's) teeth on edge f.
|
|
|
80 |
Deyim |
alt üst olmak |
throw (something) out of gear f.
|
|
81 |
Deyim |
(birini/kendini) alt üst etmek |
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.
|
|
82 |
Deyim |
alt üst olmak |
be out of fix f.
|
|
83 |
Deyim |
alt üst etmek |
bring crashing down f.
|
|
84 |
Deyim |
alt üst olmak |
get in a tizzle f.
|
|
85 |
Deyim |
alt üst etmek |
get in a tizzle f.
|
|
86 |
Deyim |
alt üst olmak |
get into a tizzle f.
|
|
87 |
Deyim |
alt üst etmek |
get into a tizzle f.
|
|
88 |
Deyim |
alt üst etmek |
knock the bottom out f.
|
|
89 |
Deyim |
(bir şeyi) alt üst etmek |
knock the bottom out of (something) f.
|
|
90 |
Deyim |
(bir şeyi) alt üst etmek |
knock the props (out) from under (something) f.
|
|
91 |
Deyim |
alt üst etmek |
knock the props out from under f.
|
|
92 |
Deyim |
alt üst etmek |
throw into confusion f.
|
|
93 |
Deyim |
alt üst etmek |
throw into disarray f.
|
|
94 |
Deyim |
(birinin) dünyası alt üst olmuş |
(one's) whole world was turned upside down expr.
|
|
95 |
Deyim |
alt üst olmuş |
like a dog's breakfast [uk/australia] expr.
|
|
96 |
Deyim |
alt üst olmuş |
like a dog's dinner [uk/australia] expr.
|
|
97 |
Deyim |
alt üst |
out of fix expr.
|
|
Trade/Economic |
|
98 |
Ticaret/Ekonomi |
alt ve üst sınırlar arasındaki değişik fiyat oranları |
scale of rates i.
|
|
99 |
Ticaret/Ekonomi |
değişken oranlı bir borç senedinde faiz oranının alt ve üst sınırları |
collar i.
|
|
100 |
Ticaret/Ekonomi |
değişmenin alt ve üst sınırları |
range i.
|
|
101 |
Ticaret/Ekonomi |
iktisadi dalgalanmanın en üst ve en alt noktaları |
peaks and throughs of business activity i.
|
|
102 |
Ticaret/Ekonomi |
maaşların arasında değişme gösterdiği alt ve üst sınırlar |
salary range i.
|
|
103 |
Ticaret/Ekonomi |
sözleşmeyle teslim edilen malın temel sınıfı ile alt veya üst sınıfları arasındaki fiyat farkı |
differential i.
|
|
Law |
|
104 |
Hukuk |
(iskoçya) alt mahkemeden üst mahkemeye taşıma |
advocation i.
|
|
105 |
Hukuk |
alt mahkemenin bir davayla ilgili işlem yapmasını kısıtlayan veya durduran üst mahkeme kararı |
writ of prohibition i.
|
|
106 |
Hukuk |
(davayı üst mahkemeden alt mahkemeye) iade etmek |
remit f.
|
|
Technical |
|
107 |
Teknik |
üst ve alt kısmı orijinal ve ortası renkli bir taklitten oluşan üç parçalı kompozit taş |
triplets i.
|
|
108 |
Teknik |
alt ve üst rutubet sınırı |
lower and upper moisture limit i.
|
|
109 |
Teknik |
alt ve üst sınırlar |
lower and upper limits i.
|
|
110 |
Teknik |
alt-üst ters görüntü |
inverted image i.
|
|
111 |
Teknik |
üst ve alt rutubet sınırı |
upper and lower moisture limit i.
|
|
112 |
Teknik |
üst ve alt geçit |
interchange i.
|
|
113 |
Teknik |
üst-alt süreci |
top and bottom process i.
|
|
114 |
Teknik |
(baskı makinesi) alt ve üst çalışma platformları olan büyük bir makine |
double-decker i.
|
|
115 |
Teknik |
alt üst etmek |
rummage f.
|
|
116 |
Teknik |
alt üst simetrik |
upside-down symmetric s.
|
|
117 |
Teknik |
alt üst |
upside-down zf.
|
|
Computer |
|
118 |
Bilgisayar |
alt ve üst sınırlar arası |
range i.
|
|
119 |
Bilgisayar |
alt/üst çıkıntı aralığı |
fence overhang i.
|
|
120 |
Bilgisayar |
erim üst alt sınırı |
upper lower range limit i.
|
|
121 |
Bilgisayar |
erim üst alt değeri |
upper lower range value i.
|
|
122 |
Bilgisayar |
üst alt merkezler |
top bottom centers i.
|
|
123 |
Bilgisayar |
üst-yazı ve alt-yazı sınırlı büyük işleç |
large operator with over-script and under-script limits i.
|
|
124 |
Bilgisayar |
üst/alt simge |
super/subscript i.
|
|
125 |
Bilgisayar |
üst ve alt |
top and bottom i.
|
|
126 |
Bilgisayar |
üst türden alt türe doğru olan bir çevirim |
downcast i.
|
|
127 |
Bilgisayar |
ekranın üst ve alt yarılarının eşzamanlı yenilendiği pasif matris ekran tipi |
dual scan display i.
|
|
128 |
Bilgisayar |
üst türden alt türe çevirmek |
downcast f.
|
|
Informatics |
|
129 |
Bilişim |
alt simgeler ve üst simgeler |
subscripts and superscripts i.
|
|
130 |
Bilişim |
alt üst kaydırma |
vertical scrolling i.
|
|
Mechanic |
|
131 |
Mekanik |
pistonların üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru yaptığı hareket |
downward stroke i.
|
|
Radio |
|
132 |
Radyo |
alt ve üst dönüştürücü |
up-and down-converter i.
|
|
Textile |
|
133 |
Tekstil |
alt ve üst ayrı takımlanabilen spor giysi |
mix and match sportwear i.
|
|
134 |
Tekstil |
omuzların hemen alt arkasını açıkta bırakan askılı tişört/üst |
racerback tank i.
|
|
135 |
Tekstil |
omuzların hemen alt arkasını açıkta bırakan askılı tişört/üst |
racer-back tank i.
|
|
Architecture |
|
136 |
Mimarlık |
binanın çatısı veya üst katının alt kısma göre yaptığı çıkıntı |
overhang i.
|
|
137 |
Mimarlık |
üst bölümü içbükey, alt bölümü dışbükey kat silmesi |
cyma recta i.
|
|
138 |
Mimarlık |
üst bölümü içbükey, alt bölümü dışbükey tepe silmesi |
cyma recta i.
|
|
Construction |
|
139 |
İnşaat |
alt geçit veya üst geçit kullanan kesişme |
grade separation i.
|
|
140 |
İnşaat |
yürüyen merdivenlerin üst ve alt kısımlarında bulunup basamaklarla zemin arasına nesnelerin sıkışmasını engelleyen dişli plaka |
comb i.
|
|
Traffic |
|
141 |
Trafik |
alt-üst geçişli kavşak |
undercrossing i.
|
|
Aeronautic |
|
142 |
Havacılık |
alt-üst işlemi |
bottom-up process i.
|
|
143 |
Havacılık |
alt-üst yaklaşma |
bottom-up approach i.
|
|
Marine |
|
144 |
Denizcilik |
alt üst olma |
overturning i.
|
|
145 |
Denizcilik |
(kare yelkenli teknelerde) alt örtüleri üst örtülere bağlayan kısa örtü |
puttock [obsolete] i.
|
|
Petrol |
|
146 |
Petrol |
alt-üst model |
bottom-up i.
|
|
Mining |
|
147 |
Maden |
üst krateri alt krateri kadar geniş olmayan maden |
undercharged mine i.
|
|
Medical |
|
148 |
Medikal |
alt ve üst mesafe disk yükseklikleri |
upper and lower disc spaces heights i.
|
|
149 |
Medikal |
alt ve üst ekstremitelerde arteryel ve venöz trombozlar |
arterial and venous thrombosis over the lower and upper extremities i.
|
|
150 |
Medikal |
alt ve üst folyo |
base and lidding foil i.
|
|
151 |
Medikal |
gövdeyi üst ve alt iki yarıma ayıran transvers düzlem |
horizontal plane i.
|
|
152 |
Medikal |
ısırırken üst dişlerin alt dişlere değmemesi |
abocclusion i.
|
|
153 |
Medikal |
tekrarlayan üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları |
recurrent upper and lower respiratory tract infections i.
|
|
154 |
Medikal |
üst ve alt hava yolları arasındaki etkileşim |
interaction between the upper and lower airways i.
|
|
155 |
Medikal |
üst ve alt motor nöron dejenerasyonu |
upper and lower motor neuron degeneration i.
|
|
156 |
Medikal |
üst ve alt ekstremiteler |
upper and lower extremities i.
|
|
157 |
Medikal |
üst ve alt göz kapağı |
upper and lower eyelids i.
|
|
158 |
Medikal |
üst ve alt solunum yolu alerjik hastalıkları |
allergic diseases of upper and lower respiratory systems i.
|
|
159 |
Medikal |
üst ve alt gastrointestinal sistem röntgeni |
gi series i.
|
|
160 |
Medikal |
kırık uzvun üst bölümünün alt tarafı çekilirken sabitlenmesi |
counter extension i.
|
|
161 |
Medikal |
sindirim ve emilimi alt üst edip zafiyete yol açan |
tabific s.
|
|
Anatomy |
|
162 |
Anatomi |
gözün dış köşesi (üst ve alt göz kapaklarının birleştiği yer) |
temporal canthus i.
|
|
163 |
Anatomi |
iskeletin göğüs kemeri, pelvis kemeri ve üst-alt uzuvları içeren kısmı |
appendicular skeleton i.
|
|
164 |
Anatomi |
kulağın üst bölümünün geniş alt bölümünün dar olduğu kulak yapısı |
wildermuth's auricle i.
|
|
165 |
Anatomi |
kulağın üst bölümünün geniş alt bölümünün dar olduğu kulak yapısı |
wildermuth's ear i.
|
|
166 |
Anatomi |
üst ve alt el ve ayak damarlarını bağlayan toplardamarlar |
vena intercapitalis i.
|
|
167 |
Anatomi |
üst ve alt el ve ayak damarlarını bağlayan toplardamarlar |
intercapitular vein i.
|
|
168 |
Anatomi |
ayak tarağına kan taşıyan damarların üst ve alt kolları |
vena metatarsus i.
|
|
169 |
Anatomi |
ayak tarağına kan taşıyan damarların üst ve alt kolları |
metatarsal vein i.
|
|
170 |
Anatomi |
üst karın duvarı, alt kaburgalar arası boşluk ve karnı boşaltan damarlar |
vena musculophrenica i.
|
|
171 |
Anatomi |
üst karın duvarı, alt kaburgalar arası boşluk ve karnı boşaltan damarlar |
musculophrenic vein i.
|
|
172 |
Anatomi |
kuşlar, balıklar, sürüngenler ve amfibilerin üst ve alt çenelerini birleştiren kemik veya kıkırdağımsı yapı |
quadrate i.
|
|
173 |
Anatomi |
alt ve üst çeneyle ilgili |
bimaxillary s.
|
|
174 |
Anatomi |
alt ve üst çeneyi etkileyen |
bimaxillary s.
|
|
175 |
Anatomi |
alt ve üst çeneye ait |
bimaxillary s.
|
|
176 |
Anatomi |
alt ve üst çeneye dair |
bimaxillary s.
|
|
177 |
Anatomi |
üst veya alt çene ile ilişkili |
maxillar s.
|
|
Dentistry |
|
178 |
Diş Hekimliği |
üst veya alt çene kemiklerinde dişlerin bulunduğu kısım |
alveolar arch i.
|
|
179 |
Diş Hekimliği |
üst ve alt çenelerde üzerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntıya kan akışı sağlayan çene altı atardamarı uzantısı |
alveolar artery i.
|
|
180 |
Diş Hekimliği |
üst ve alt çenelerde üzerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntıya kan akışı sağlayan çene altı atardamarı uzantısı |
arteria alveolaris i.
|
|
181 |
Diş Hekimliği |
üst veya alt çene kemiklerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntı |
alveolar process i.
|
|
182 |
Diş Hekimliği |
üst veya alt çene kemiklerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntı |
gum ridge i.
|
|
183 |
Diş Hekimliği |
üst veya alt çene kemiklerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntı |
alveolar ridge i.
|
|
184 |
Diş Hekimliği |
üst ve alt çenelerde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntılar |
alveolar processes i.
|
|
185 |
Diş Hekimliği |
üst ve alt çenelerde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntıların erimesi |
alveolar resorption i.
|
|
186 |
Diş Hekimliği |
dişçilikte alt ve üst çene arasındaki yapısal ilişkiyi tespitte kullanılan özel alet |
face bow i.
|
|
187 |
Diş Hekimliği |
alt çenenin üst çeneden daha önde olması |
underbite i.
|
|
188 |
Diş Hekimliği |
alt ve üst çene kapatıldığında dişlerin hizalanması |
occlusion i.
|
|
189 |
Diş Hekimliği |
ağız kapalıyken üst ön dişlerin alt ön dişler üzerine binmesi |
vertical overlap i.
|
|
190 |
Diş Hekimliği |
(alt ve üst dişler) çiğneme için hizalanmak |
occlude f.
|
|
Physiology |
|
191 |
Fizyoloji |
temas halindeyken üst ve alt diş yüzeylerinin arasındaki ilişki |
occlusion i.
|
|
Pathology |
|
192 |
Patoloji |
alt üst etmek |
disease f.
|
|
Printing |
|
193 |
Baskı Teknikleri |
sayfaları bir arada tutması için el yapımı kitapların sırtının en üst ve en alt kısmına atılan ilmek |
kettle-stitch i.
|
|
Gastronomy |
|
194 |
Mutfak |
kaplumbağa üst kabuğunun alt kısmındaki yenilebilir kısım |
calipash i.
|
|
195 |
Mutfak |
alt üst etmek |
toss f.
|
|
Math |
|
196 |
Matematik |
sınıf aralığının üst ve alt sınırlarının aritmetik ortalaması |
midpoint i.
|
|
Statistics |
|
197 |
İstatistik |
serinin, numunenin veya dağılımın üst veya alt yarısının medyanı |
hinge i.
|
|
Biology |
|
198 |
Biyoloji |
yatay veya yükselen dalların veya köklerin üst tarafının alt tarafından daha fazla büyümesi |
hypotrophy i.
|
|
199 |
Biyoloji |
(alt çene) üst üste binen |
included s.
|
|
Marine Biology |
|
200 |
Deniz Biyolojisi |
ışın yüzgeçli ve üst çenesi çıkıntılı olan balıkların çoğunu içeren teleostei alt sınıfına mensup balıklara verilen ad |
teleost i.
|
|
201 |
Deniz Biyolojisi |
ışın yüzgeçli ve üst çenesi çıkıntılı olan bir balık (alt)takımı |
anacanthini i.
|
|
202 |
Deniz Biyolojisi |
sivri uçlu ve kemikli bir gagası olan, alt çenesinde iki dişi olup üst çenesinde dişleri olmayan bir deniz memelisi cinsi |
xiphius i.
|
|
203 |
Deniz Biyolojisi |
üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan (kuyruk yüzgeci) |
diphycercal s.
|
|
204 |
Deniz Biyolojisi |
kuyruk yüzgecinin üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan |
diphycercal s.
|
|
Zoology |
|
205 |
Zooloji |
kaplumbağa üst kabuğunun alt kısmındaki yenilebilir kısım |
callipash i.
|
|
206 |
Zooloji |
hortumu büyük olup, mızrak şeklinde alt ve üst çeneye sahip, çift kanatlı böceklerin bir şubesi |
tanystomata i.
|
|
207 |
Zooloji |
kuzey yarımküre'ye özgü üst kısımları gri alt kısımları beyaz tüylü, büyük kulaklı ve kısa kuyruklu çeşitli küçük kemirgenlere verilen ad |
wood rat i.
|
|
208 |
Zooloji |
kuzey yarımküre'ye özgü üst kısımları gri alt kısımları beyaz tüylü, büyük kulaklı ve kısa kuyruklu çeşitli küçük kemirgenlere verilen ad |
wood-rat i.
|
|
209 |
Zooloji |
kaplumbağalarda üst kabuk ve alt kabuğu birbirine bağlayan yanal kemikli plakalardan biri |
bridge i.
|
|
210 |
Zooloji |
alt çenesi üst çenesinden ileride olan |
hypognathous s.
|
|
211 |
Zooloji |
alt çenesi üst çenesinden ileride olan |
hypognatous s.
|
|
212 |
Zooloji |
(bazı omurgalılar) alt ve üst çenesi eşit olan |
paragnathous s.
|
|
213 |
Zooloji |
üst çenesi alt çenesinden daha öne çıkık olan |
pig-jawed s.
|
|
Botanic |
|
214 |
Botanik |
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki |
shellflower (chelone glabra) i.
|
|
215 |
Botanik |
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki |
shell-flower i.
|
|
216 |
Botanik |
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki |
snakehead i.
|
|
217 |
Botanik |
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki |
snake-head i.
|
|
218 |
Botanik |
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki |
turtlehead i.
|
|
219 |
Botanik |
kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yetişen mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan çok yıllık gösterişli bir bitki |
turtlebloom (chelone glabra) i.
|
|
220 |
Botanik |
avustralya'ya özgü gövdesinin alt kısmı koyu üst kısmı beyaz renkli olan büyük bir ağaç |
white mountain ash (eucalyptus fraxinoides) i.
|
|
221 |
Botanik |
alt yaprakları ve taç yaprakları üst çanak yaprağının altında birleşen uzun mahmuzlu bir orkide |
hooker's orchid (habenaria hookeri) i.
|
|
222 |
Botanik |
tek çeneklilerin dört alt sınıfı veya üst takımından biri |
liliidae i.
|
|
223 |
Botanik |
tek çeneklilerin dört alt sınıfı veya üst takımından biri |
subclass liliidae i.
|
|
224 |
Botanik |
farklı üst ve alt dokuya sahip olma |
dorsoventrality i.
|
|
225 |
Botanik |
tek çenekliler sınıfının dört alt sınıfı veya üst takımından her biri |
commelinidae i.
|
|
226 |
Botanik |
tek çenekliler sınıfının dört alt sınıfı veya üst takımından her biri |
subclass commelinidae i.
|
|
227 |
Botanik |
(yaprak, çiçek) üst ve alt yüzeyleri birbirinden farklı olan |
bifacial s.
|
|
228 |
Botanik |
(yaprak) farklı üst ve alt dokuya sahip |
dorsiventral s.
|
|
229 |
Botanik |
üst kısma alt kısımdan daha uzak olan (bitki parçaları) |
divergent s.
|
|
Agriculture |
|
230 |
Tarım |
(toprağı) kürek derinliğinin en az iki katı kadar deşip alt üst etmek |
trench f.
|
|
Tobacco |
|
231 |
Tütün |
alt ve üst film ısıtıcılar |
top and bottom film heaters i.
|
|
Social Sciences |
|
232 |
Sosyal Bilimler |
üst alt sınıfa ait |
upper-lower-class s.
|
|
233 |
Sosyal Bilimler |
üst alt sınıfa ilişkin |
upper-lower-class s.
|
|
Linguistics |
|
234 |
Dilbilim |
alt dudağın üst dişlerle temasıyla oluşan ünsüz |
labiodental i.
|
|
235 |
Dilbilim |
alt dudağın üst dişlerle temasıyla oluşan ünsüz |
labiodental consonant i.
|
|
236 |
Dilbilim |
alt dudağın üst dişlerle temasıyla oluşan (ünsüz) |
labiodental s.
|
|
History |
|
237 |
Tarih |
orta çağda masanın ortasına konulan tuzluğun üst kısmındaki sandalyelere ev sahibinin alt kısmındaki sandalyelere de konukların oturması |
above the salt i.
|
|
238 |
Tarih |
orta çağda masanın ortasına konulan tuzluğun üst kısmındaki sandalyelere ev sahibinin alt kısmındaki sandalyelere de konukların oturması |
saltfoot i.
|
|
239 |
Tarih |
hanedan armasının sağ üst köşesinden sol alt köşesine doğru inen şerit |
bend i.
|
|
240 |
Tarih |
hanedan armasının sağ üst köşesinden sol alt köşesine doğru inen çapraz çizgi |
bend dexter i.
|
|
Archaeology |
|
241 |
Arkeoloji |
alt ve üst paleolitik arasındaki dönem |
middle palaeolithic i.
|
|
Philosophy |
|
242 |
Felsefe |
(aristo felsefesinde) alt düzey potansiyelden daha üst düzeydeki gerçekliğe doğru değişim |
becoming i.
|
|
Geology |
|
243 |
Jeoloji |
bir su kütlesinde taze üst katmanı yüksek yoğunluklu çözünmüş katı ve sıvılardan oluşan alt katmandan ayıran sınır |
chemocline i.
|
|
244 |
Jeoloji |
amerika'daki devoniyen dönemin üst kısmına ait alt-bölüm |
chemung period i.
|
|
245 |
Jeoloji |
üst miyosen-alt pliyosen yaşlı kayaçlar |
upper miocene-lower pliocene rocks i.
|
|
246 |
Jeoloji |
üst kretase-alt tersiyer sedimanter istifleri |
upper cretaceous-lower tertiary sedimentary sequences i.
|
|
247 |
Jeoloji |
amerikan üst silüriyen sisteminin içinde yer alıp oneida konglomerası ve medine kumtaşı oluşumları ile karakterize edilen, niagara dönemi'nin alt dönemlerden biri |
medina epoch i.
|
|
248 |
Jeoloji |
eski kırmızı kumtaşının altında uzanan ingiliz üst silüryenine ait alt bölüm |
ludlow group i.
|
|
249 |
Jeoloji |
(buzulda) alt buz bölgesi ile üst buzkar arasında kalan alan |
firn line i.
|
|
250 |
Jeoloji |
(buzulda) alt buz bölgesi ile üst buzkar arasında kalan alan |
firn limit i.
|
|
251 |
Jeoloji |
(avrupa jeolojisi) üst kretase oluşumunun alt bölümlerinden birine ait veya ilişkili |
senonian s.
|
|
Military |
|
252 |
Askeri |
bilginin üst rütbelilerden alt rütbelilere aktarılması |
back tell i.
|
|
253 |
Askeri |
alt birimlere verilen üst karargahlara atanmış olan toplam görevin tamamlanması emri |
mission type order i.
|
|
254 |
Askeri |
gemi veya uçakta bulunan silah ateşleme açıklığının üst ve alt çerçevesini oluşturan yatay ahşap parçalardan her biri |
sill i.
|
|
255 |
Askeri |
üst yarısında bir hayvanın ön tarafı görünen alt yarısı ise boş (hanedan arması figürü) |
naissant s.
|
|
Sport |
|
256 |
Spor |
vuruş yüzeyinin üst kenarının hedefe alt kenarından daha yakın tutulduğu |
closed s.
|
|
Wagering |
|
257 |
Bahisçilik |
üst-alt bahsi |
over-under i.
|
|
258 |
Bahisçilik |
alt üst baremi |
over-under i.
|
|
Music |
|
259 |
Müzik |
pedal ile çalışan birbirine uyumlu alt ve üst simballer |
hi hat i.
|
|
260 |
Müzik |
pedal ile çalışan birbirine uyumlu alt ve üst simballer |
high hat i.
|
|
261 |
Müzik |
pedal ile çalışan birbirine uyumlu alt ve üst simballer |
high-hat i.
|
|
262 |
Müzik |
pedal ile çalışan birbirine uyumlu alt ve üst simballer |
high-hat cymbals i.
|
|
263 |
Müzik |
üst ve alt notaları arasında bir oktavdan fazla aralık bulunan akorun oluşturduğu armoni |
dispersed harmony i.
|
|
264 |
Müzik |
armoniyi belirtmek için pes bölümün alt veya üst kısmına belirli sayılar yazmak |
figure f.
|
|
Bookbindery |
|
265 |
Ciltçilik |
sayfaları bir arada tutması için el yapımı kitapların sırtının en üst ve en alt kısmına atılan ilmek |
kettle stitch i.
|
|
Printery |
|
266 |
Matbaa |
(kitapta) imzanın üst, ön ve alt kenarındaki katlanmış, kesilmemiş kağıt |
bolt i.
|
|
Latin |
|
267 |
Latince |
üst mahkemeden alt mahkemeye verilen yargılama emri |
procedendo i.
|
|
268 |
Latince |
üst kanun alt kanunları ilga eder |
lex superior derogat legi inferiori expr.
|
|
Ornithology |
|
269 |
Kuşbilim |
kuzey pasifik'teki bulunan üst kısmı siyah ve alt kısmı beyaz bir kuş |
ancient murrelet (synthliboramphus antiquum) i.
|
|
270 |
Kuşbilim |
kuzey amerika'nın batısındaki çalılık bölgelerde yaşayan, üst kısmı açık grimsi-kahverengi olup kahverengi alt kısmında beyaz benekler bulunan ötücü bir kuş |
sage thrasher (oreoscoptes montanus) i.
|
|
271 |
Kuşbilim |
kuşların gagalarının üst veya alt bölümünden her biri |
mandible i.
|
|
272 |
Kuşbilim |
gaganın üst veya alt bölümlerinin uçtaki kısımları |
myxa i.
|
|
273 |
Kuşbilim |
alt ve üst çenenin eşit uzunlukta olması durumu |
paragnathism [obsolete] i.
|
|
Slang |
|
274 |
Argo |
alt üst etmek |
bitch up f.
|
|
275 |
Argo |
birinin planlarını alt üst etmek |
throw salt on someone’s game f.
|
|
276 |
Argo |
(birinin) psikolojisini/akıl sağlığını alt üst etmek |
fuck (one's) mind (up) f.
|
|
277 |
Argo |
(birinin) psikolojisini/akıl sağlığını alt üst etmek |
fuck someone’s mind f.
|
|
278 |
Argo |
ruhsal durumunu alt üst etmek |
mess up f.
|
|
279 |
Argo |
bir şeyi alt üst etmek |
bitch something up f.
|
|
280 |
Argo |
birini/bir şeyi alt üst etmek |
bitch someone or something up f.
|
|
281 |
Argo |
(üzüntüden) alt üst olmuş |
tore down s.
|
|
282 |
Argo |
vücudunun üst kısmı alt kısmından daha gelişmiş (erkek) |
top-heavy s.
|
|
Modern Slang |
|
283 |
Modern Argo |
90'larda popüler olmuş, saçın alt yarısının kazınıp üst yarısının uzun bırakıldığı bir saç stili |
all blade no fade i.
|
|