üst- - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

üst-



"üst-" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
üst- meta- ök.

"üst-" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
üst geçit footbridge i.
üst geçit overpass i.
üst kat upstairs i.
üst top i.
bir üst modele geçmek upgrade f.
üst upper s.
üst (rütbe) superior s.
çıkarılabilir üst removable top i.
General
üst covering i.
en üst kat top i.
üst üste koyma laminating i.
üst kısım deck i.
kadın elbisesinin üst kısmı waist i.
en üst kat the top floor i.
üst güverte superstructure i.
üst kenar top side i.
üst dress i.
kale üst direği crossbar i.
üst kol upper arm i.
üst gerçekçilik surrealism i.
elbisenin üst kısmı corsage i.
üst kısım headpiece i.
zihinsel potansiyeli ve lisan becerilerini en üst düzeyde kullanmayı öğreten bir eğitim neuro linguistic programming i.
üst tabaka upper layer i.
üst tarafı sequel i.
üst eleştiri superior critique i.
üst parça top i.
pencereli üst kısım yapı clerestory i.
en üst bölüm top i.
üst giysi overdress i.
üst sınır majorant i.
üst baş apparel i.
pornonun en üst noktası hardcore i.
üst arama body search i.
üst baş clothes i.
üst taraf upside i.
üst üste üç sıra kürekli kadırga trireme i.
ince bağırsağın üst kısmı jejunums i.
üst deri cuticle i.
üst kısım roof i.
özelikle abd'de toplumun alt seviyesindeki insanların üst seviyedeki insanların hayatlarına girmelerine engel olan sosyal bariyer marble ceiling i.
daha üst bir sınıfa vb geçme promotion to i.
ast üst sistemi pecking order i.
üst üste üç kanatlı uçak triplane i.
üst düzey görevli senior official i.
bir assolistin ismini en üst kısımda verme top billing i.
üst taraf face i.
üst boru crossbar i.
üst rütbeli subaylar top brass i.
bir şeyin üst kısmı surface i.
üst kısmı açılır kapanır dört tekerlekli at arabası landau i.
komisyon olarak kazanılabilecek miktara getirilen üst sınır cap i.
en üst seviye highest rank i.
üst kat abovestairs i.
üst kimlik upper identity i.
üst tabaka classes i.
üst düzey senior i.
üst diş upper i.
üst sınıflar upper classes i.
üst sol upper left i.
üst baş dress i.
üst surface i.
en küçük üst sınır least upper bound i.
üst yatak (trende/vapurda) upper berth i.
refah dönemlerindeki en üst noktası zenith i.
bir üst makama atama elevating i.
üst rütbeli subay doyen i.
üst remainder i.
başın üst bölümü hill i.
üst yüzey top i.
üst yapı yatırımları superstructure investments i.
üst yatak upper berth i.
üst sınır limit superior i.
radyo tv üst kurulu radio & tv supreme council i.
üst upper side i.
üst katta abovestairs i.
üst güverte promenade deck i.
üst tabaka upper circle i.
üst olma topping i.
üst upper part i.
en üst aşama summit i.
üst üste olma succession i.
batının üst orta kısmı epigastria i.
en üst yönetici top executive i.
üst kattan alt kata inen chute i.
bir şeyin en üst bölümü hill i.
üst kenar topside i.
üst düzey yetkili senior official i.
kafatasının üst bölümü skullcap i.
üst kanat (böcekte) elytron i.
üst yazı cover letter i.
zırhlarda bacakların üst kısımlarını koruyan plakalar tasset i.
elbisenin üst kısmı bodice i.
üst tabaka superstratum i.
dağ yamacının üst bölümü shoulder i.
üst güverte forecastle i.
en üst seviye top level i.
üst body i.
üst pervaz lintel i.
üst yelken topsail i.
üst clothing i.
üst highup i.
üst tabaka upper crust i.
üst parça upper i.
üst kattan alt kata inen baca chute i.
yığın (üst üste konulmuş şeylerin oluşturduğu) stack i.
üst kanatlar (böcekte) elytra i.
üst tabaka top layer i.
dizi (üst üste dizilmiş şeylerde) tier i.
üst veya özel sınıfa giren her şey için kullanılan sözcük posh i.
üst balkon gallery i.
ayağın üst kısmı instep i.
üst change i.
üst face i.
üst tabaka facing i.
üst tabaka upper classes i.
üst tabaka gentry i.
üst üste bindirme superpozition i.
üst hedef superordinate goal i.
üst düzey görevli vip i.
en üst seviyeye ulaşma peaking i.
üst kimlik superordinate identity i.
kuşlarda gaganın üst kısmındaki zar cere i.
daha üst seviyede bir güç kaynağı dolayısıyla görevini yapamayacak durumda olma shadowing i.
en üst nokta apex i.
üst kademe upper stage i.
üst taraf upper extremities i.
üst yelken skysail i.
ağacın üst dalları treetop i.
üst kısım head i.
üst üste binme overlapping i.
iki nokta üst üste colon i.
üst sınır upper limit i.
üst yapı superstructure i.
üst kademe superstructure i.
üst kültür superior culture i.
üst kültür upper culture i.
üst exponent i.
radyo televizyon üst kurulu radio and television supreme council i.
üst katman headspace i.
üst benlik superego i.
alt dişlerinin üst dişlere göre daha önde olması underbite i.
üst köşe top corner i.
üst komşu upstairs neighbour i.
üst komşu upstairs neighbor i.
harfin üst çıkıntısı ascender i.
üst yapı pavement i.
dişin üst kısmı crown i.
başın üst kısmı crown i.
en üst çevresel balkon gallery i.
üst düzey higher-up i.
üst-insan superman i.
üst orta sınıf upper-middle class i.
alt üst sınır range i.
üst-im superscript i.
böceklerde sert üst kanat wing-case i.
üst düzey protokol high level protocol i.
üst kol kemiği humerus i.
üst üste koyma imbrication i.
üst başlık head piece i.
üst versiyon upper version i.
taçyaprağın üst geniş kenarı limb i.
üst germe ledger i.
üst baskı overprint i.
üst yük overburden pressure i.
en üst sınır peak i.
üst düğüm parent node i.
üst superior i.
üst üste koyma superposition i.
üst yüz surface i.
üst kat upstairs i.
en üst tabaka topcoat i.
üst toprak topsoil i.
ayakkabının üst kısmı upper i.
en üst top i.
üst tabakalar upper classes i.
üst ve eşya araması body and belongings search i.
üst süreç parent process i.
bir üst mertebe the upper stage i.
bir üst mertebe the next stage i.
bir üst mertebe higher echelon i.
bir üst mertebe higher level i.
sol üst köşe upper left-hand corner i.
sol üst köşe top left-hand corner i.
sağ üst köşe top right-hand corner i.
sağ üst köşe upper right-hand corner i.
iki sene üst üste two consecutive years i.
üst mahkemece onaylanma uphold i.
üst araması body search i.
üst düzey toplantı top level meeting i.
üst düzey toplantı senior level meeting i.
üst komşu neighbor upstairs i.
üst zümreden kimse upperclassman i.
ağacın üst bölümü upper part of the tree i.
ağacın üst kısmı upper part of the tree i.
üst gövde upper body i.
alt benlik ve üst benlik lower-self and higher-self i.
üst eleştiri meta-criticism i.
üst baskı overprinting i.
silahın üst tarafı top part of the gun i.
üst ranza top bunk i.
en üst kat top floor i.
üst sınıf müşteriler top-class clients i.
üst düzey yönetmen top director i.
üst çekmece top drawer i.
üst düzey bir avukat a top lawyer i.
üst tabaka upper-strata i.
üst raf top shelf i.
en üst düzeye çıkarma maximization i.
en üst düzeye çıkarma maximation i.
en üst düzeye çıkarma maximisation i.
üst sepet (bulaşık makinesinde) top rack i.
üst sıralar top places i.
üst sıralar top spots i.
üst malzeme (pizzada vb) topping i.
üst başlık main heading i.
üst alem domain i.
iş önlüğünün üst kısmı bib i.
armanın en üst kısmı chief i.
üst gövde coachwork i.
üst etek overskirt i.
yaprak üst zarı cuticle i.
üst kimlik supra-identity i.
üst akıl superior mind i.
üst dudak upper lip i.
pencereli üst kısım yapı clerestorey i.
üst ranza upper bunk i.
üst kattan gelen yüksek ses loud music coming from upstairs i.
üst elbise top i.
üst tablo upper table i.
üst tabla upper table i.
üst sınıf limiti upper class limit i.
üst görünüm the view from the top i.
üst görünüm top view i.
üst görünüş top view i.
üst görünüş the view from the top i.
ast üst ilişkisi superior-subordinate communication i.
ast üst ilişkisi superior-subordinate relationship i.
üst sırt upper back i.
sırtın üst kısmı upper back i.
üst giysi top i.
üst giysi top clothing i.
üst düzey yönetici uber-director i.
üst düzey görevli top official i.
elizabet ingiltere'sinde yalnızca üst sosyal konumdaki kişilerin giyebildikleri kırmızı renkli kostüm crimson clothing i.
üst akıl mastermind i.
üst düzey avcı top predator i.
üst yetkili senior official i.
üst oda upper room i.
üst bölüm upper part i.
Üst kattaki banyo upstairs bathroom i.
üst sıra organizasyon upline organization i.
davanın bir üst mahkemeye havale edilmesi evocation i.
üst güven limiti upper confidence limit i.
üst tarafı dışbükey aşağı indikçe içbükey olan mobilya ayağı cabriole i.
üst düzey kaynak high level source i.
mücevherdeki düz üst yüzey table i.
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati tambour clock i.
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık calvities [rare] i.
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık calvity i.
üst baş raiment i.
üst aguise i.
üst baş aguise i.
üst aguize i.
üst baş aguize i.
üst limit cap i.
genellikle kalkanın sağ üst kenarında bulunan kare ya da dikdörtgen bölüm canton i.
bayraklarda üst köşede, gönder direğine yakın bulunan dikdörtgen kısım canton i.
üst kattaki yemek odası cenacle i.
üst düğüm top knot i.
üst tarafı düz, keçeden yapılma, püsküllü silindirik başlık chechia i.
üst mevkideki birine seslenme terimi nkosi [south african] i.
kafanın üst kısmı noule [obsolete] i.
geminin üst güvertesinde, pruva direği ile orta direk arasındaki boşluk the booms i.
en üst düzey makam top drawer i.
ayakkabının üst kısmı top i.
üst seviyedeki kimse top gun i.
üst makamdaki kimse top gun i.
en üst düzeydeki makam topsider i.
paraşütün üst kısmı umbrella i.
başarıda en üst nokta apex i.
en üst düzeyde olma ultimacy i.
bir tepenin en üst noktası knap i.
gökyüzünün üst kısmı zenith i.
göğün en üst bölgesi zenith i.
armanın en üst bölümü chief i.
üst kat up stairs i.
bir üst modele geçebilir olma upgradability i.
bir üst seviyeye geçilebilir olma upgradability i.
bir üst modele geçme upgradation i.
bir üst seviyeye seçme upgradation i.
üst kısmında püsküllü dili olan ayakkabı kiltie i.
en üst bölüm upperpart i.
üst güvertede mürettebat için tuvaletlerin bulunduğu alan beakhead i.
kalkanın üst üçte birlik kısmı chief i.
teşhir edilen meyve veya sebzelerin üst veya alt katmanı face i.
en üst seviye rekabet major-league i.
ayakkabının üst ön kısmı vamp i.
botun üst ön kısmı vamp i.
üst rütbedekiler betters i.
üniversiteye yeni başlamış kız öğrenciye yardımcı olan üst dönemden kız öğrenci big sister i.
16. ve 17. yüzyıllarda giyilmiş bol bir üst giyeceği mandil i.
atın başının üst kısmına konan örtü manesheet i.
kabarcıklı paketin plastik üst kaplaması blister i.
insan ve diğer memelilerde görülen, kemiklerin birbiriyle kaynaşık olduğu üst çene maxillae i.
üst çenenin yüksek omurgalılarda ve insanlarda dişleri barındıran iki kemiğinden her biri maxillae i.
abd'de büyük göller ve mississippi nehri vadisi'nin üst kısmını kapsayan kesin sınırları olmayan bölge middle west i.
üst ve alt bölgeler arasında yer alan dünya middle-earth i.
üst üste elde edilen üç başarı hat-trick i.
fıçı veya varilin en üst kısmı head i.
üst söve headpiece i.
öğütme taşının üst kısmında yer alan deliğe sabitlenmiş demir destek millrind i.
(hanedan armalarında) iki kolu üst taraftan diğer ikisi de alt taraftan kıvrılan motif millrind i.
öğütme taşının üst kısmında yer alan deliğe sabitlenmiş demir destek millrynd i.
(hanedan armalarında) iki kolu üst taraftan diğer ikisi de alt taraftan kıvrılan motif millrynd i.
botun üst kısmı boot top i.
eskiden botun üst kısmını gizlemek için giyilen dantel boot top i.
kalkanın üst köşesinde mızrağı desteklemeye yarayan çentik bouche i.
kamu idaresinin veya işletme yönetiminin üst seviyeleri brass i.
en üst nokta brink i.
üst seviye high i.
en üst seviye high i.
en üst nokta high i.
üst tabaka insanlar high i.
üst zümre high and mighty i.
üst düzey yetkili high brass i.
üst düzey çalışan high brass i.
üst zümre high-and-mighty i.
üst tabaka high-and-mighty i.
üst rütbe higher rank i.
üst rütbe higher status i.
üst düzey çalışan higher up i.
üst düzey çalışan higher-up i.
bir hintçe lehçesi konuşup orta ve üst ganj-yamuna vadisi'nde yaşayan kültürel bir grubun üyesi hindi i.
üst bacak ve kalçaların en geniş olduğu kısım hip i.
iki yıl üst üste ekilen bir arazi hook i.
üniversitelerde özel etkinliklerde takılan üst kısmı kare ve düz olan bir tür şapka mortar-board i.
halkalı veya dudaklı bir taçyaprağın üst dudağı galea i.
tiyatroda en ucuz koltukların olduğu üst platform gallery i.
tiyatroda üst platformdaki izleyiciler gallery i.
evin alt katına açılan üst kat gallery i.
üst düzey sistem veya cihazlar içermeyen teknoloji low technology i.
çift kanatlı uçağın üst ve alt kanat düzlemleri arasındaki en kısa mesafe gap i.
(koloni döneminde) üst katı alt katına göre öne doğru çıkık olan ev garrison house i.
üst tabaka gentility i.
üst tabaka gentry i.
pencerenin üst kirişi locket [obsolete] i.
üst üste binme riding i.
üst satıra aktarılan ve önünde sol açılı ayraç olan satır sonu hookup i.
hint kadınları tarafından giyilen kısa kollu üst choli i.
(üst üste) yankılanan gürültülü ses clangoring i.
daha üst seviyeye geçme graduation i.
toplumun en üst tabakası gratin i.
üst kısmı deri şeritlerle örülmüş topuksuz sandalet guaracha i.
üst kısmı deri şeritlerle örülmüş topuksuz sandalet guarache i.
üst kısmı deri şeritlerle örülmüş topuksuz sandalet guarachi i.
üst rütbe height [obsolete] i.
üst kademe height [obsolete] i.
üst tabaka height [obsolete] i.
üst yüzeyinde tek nokta bulunan zar one i.
üst yüzeyinde tek nokta bulunan zar one-spot i.
zarın tek nokta bulunan üst yüzeyi one-spot i.
üst giyecekler overclothes i.
üst giysi over-garment i.
üst giyecek over-garment i.
üst üste binen miktar overlap i.
üst üste binen uzunluk overlap i.
üst dudak overlip [obsolete] i.
üst kısım overpart i.
üst bölüm overpart i.
üst taraf overpart i.
üst yüz overside i.
üst kılıf overwrap i.
üst ambalaj overwrap i.
üst kılıf overwrapper i.
üst ambalaj overwrapper i.
en üst derece (gurur veya zenginlik) ruff [obsolete] i.
üst sınır ruff [obsolete] i.
üst kısmı çıkıntılı olan bir çelik cetvel rule i.
(ingiltere'de) üst sınıf entelektüel yaşam tarzı oxbridge i.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxford i.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxford tie i.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxfords i.
(armacılıkta) kalkanın sağ üst köşesinde bir nokta dexter chief i.
alt alta üst üste dövüşme infighting i.
insan ayağının üst kısmına benzeyen oluşum instep i.
armanın en üst bölümü ile en alt bölümünden başlayan iki ayrı kıvrımlı çizginin orta kısımda birleştiği hanedan arması gore i.
tüfeklerde dipçiğin yanaklarına dayanan üst kısmı comb i.
(bazı metropolitan polis teşkilatlarında) bir birimden sorumlu üst düzey subay commander i.
ağaç veya çalının üst tabakasının yağmurdan sonra bitki etrafında ıslak halka oluşturacak şekilde su damlattığı hat drip line i.
en üst yetki ve iktidara sahip olma driver's seat i.
üst makamca sorgulanamayan kimse irresponsible i.
üst seviyeli kimse paravant [obsolete] i.
(üniforma) üst giysilerinin yapımında kullanılan kalın ve mavi kumaş pilot cloth i.
bele oturan kısa kollu gösterişli bir üst giysi polonaise i.
bele oturan kısa kollu gösterişli bir üst giysi polonese i.
üst üste denk gelme conspiracy i.
bir şeyin üst kısmı crownpiece i.
(üst kademe olmayan) çalışma arkadaşı fellow servant i.
tuz kütlelerinin üst yüzeydeki kayalara plastik enjeksiyonu intrusion i.
üst yüzeydeki kayalara plastik enjeksiyonu yapılan tuz intrusion i.
üst baskısı veya tasarımının bir bölümü tersine çevrilmiş damga invert i.
(özellikle membranöz) üst tabaka involucre i.
gemi güvertesinde üst yapı island i.
üst etek panier i.
üst etek pannier i.
en üst peak i.
en üst düzey peak i.
üst sınıftan kimse posho i.
(armacılıkta) sağ ve sol üst köşelerden çapraz gelen çizgilerin ortada kesiştiği haç saltire i.
üst yetkili the say i.
başın üst veya arka kısmına takılan dar bir kadın şapkası coiffe i.
külçenin atılan üst kısmı discard i.
kalkanın üst bölümünün en alttaki dörtte birlik kısmında yer alan dar ve yatay şerit fillet i.
cam kavanozun üst bölümü finish i.
üst seviye first water i.
üst kalite first water i.
üst rütbe first water i.
yüksek yapıların en üst noktasında uzun süre oturan kimse flagpole sitter i.
üst üste yapılan ürün tanıtımı flogging i.
en üst nokta flood tide i.
(yazı, çizim) kağıdın alt ve üst bölümleri outside i.
ebeveyn olmayan bir üst otoritenin çocuğun sorumluluğunu üstlenmesi parentalism i.
üst père i.
üst üste binmiş görüntü phantasmagoria i.
üst üste binmiş görüntü phantasmagory i.
çin halk cumhuriyeti'nde bazı üst düzey komünist yetkililerin soyundan gelen kimse princeling i.
hayvanın üst üste ötmesi prating i.
ihtilaf durumunda üst hükumet mevzuatının alt hükumet mevzuatı yerine geçmesini kapsayan doktrin preemption i.
üst rütbelilik preferment i.
üst rütbeli veya soylu kimsenin huzuru presence i.
binanın en üst katında bulunan restoran roof garden i.
üst scalp i.
üst üste devam eden rüya serial dream i.
(hipodromda) bir dizi ahırın önünde uzanan üst kapalı yürüme yolu shedrow i.
yay tutan elde okun çekilirken dayandığı üst kenar shelf i.
gezici mahkeme ve jürili mahkeme gibi üst yargı yetkisi bulunan bir mahkemeye sahip kasaba shire town [dialect] i.
(esprili kullanımda) üst baş shmatte i.
üst üste içilen alkollü içecek serisi shots i.
alçak veya su altındaki bir barajın üst yüzeyi sill i.
ayakkabının üst bölümündeki fazla ipleri yakan kimse singer i.
süs amaçlı ayakkabının dış üst bölümüne dikilen deri parçası cuff i.
üst tabaka four hundred i.
dört meydan dansçısının kollarını üst üste bindirerek gerçekleştirdiği küçük çember four-leaf clover i.
(armacılıkta) sağ ve sol üst köşelerden çapraz gelen çizgilerin ortada kesiştiği haç ile ortası baklava şeklinde çıkarılmış simgeden oluşan bir işaret fret i.
sağ ve sol üst köşelerden çapraz gelen çizgilerin ortada kesiştiği haç içeren arma simgesi fret i.
üst sosyal sınıftan insanları cezbeden özellikler snob appeal i.
üst kat solar i.
üst oda solar i.
üst kat solar i.
üst oda solar i.
üst kat sollar i.
üst oda sollar i.
üst kat solarium i.
üst oda solarium i.
üst üste dizilmiş şeri fıçıları solera i.
üst fıçıdaki genç şarabın alt fıçıdaki olgun şarap ile karıştırılması sonucu lezzet istikrarı sağlayan bir sistem solera i.
üst fıçıdaki genç şarabın alt fıçıdaki olgun şarap ile karıştırılması sonucu lezzet istikrarı sağlayan bir sistem solera system i.
üst üste istiflenmiş kontrplakların arasına yerleştirilen ahşap çubuk crosser i.
alt üst olma prostration i.
katı ast-üst ilişkisi protocol i.
üst rütbeli din görevlisi provost i.
bazı üst yapıları desteklemek için yere çakılan büyük kazık spile i.
üst nokta springtide i.
(bir ülkede) üst tabaka squiredom i.
(bir ülkede) üst tabaka squirehood i.
açılır merdivenin en üst noktasını yüzeyden uzaklaştıran dayanak standoff i.
açılır merdivenin en üst noktasını yüzeyden uzaklaştıran dayanak stand-off i.
üst üste istiflenmiş kontrplakların arasına yerleştirilen ahşap çubuk sticker i.
ayağın üst kısmından geçirilen aksesuar stirrup i.
üst bölüm stratosphere i.
en üst yer stratosphere i.
en üst nokta stratosphere i.
feodal üst makama şikayette bulunma suit i.
alt üst olma summersault i.
en üst düzey yetkililer summit i.
üst düzey siyasi konferans summit i.
(arı kovanında) çıkarılabilir üst kat super i.
üst kalite super i.
üst kalitede ürün super i.
üst kurul superboard i.
üst düzey seçkin kimse superelite i.
üst düzey elit kimse superelite i.
üst üste bindirme superfetation i.
üst üste koyma superfetation i.
üst insan superhuman i.
üst kurum superinstitution i.
üst simge olarak yazılan karakter superior i.
üst insan superperson i.
üst insan super-person i.
makalenin üst bölümünde bulunan yazar bilgisi superscription i.
(ray, bağlantı elemanları) bir demir yolunu oluşturan üst yapılar superstructure i.
üst tabakayı yansıtan düşünceler bütünü superstructure i.
üst tabakayı yansıtan ideoloji superstructure i.
üst tabaka superstructure i.
köprüde üst yapı superstructure i.
(marksist teoride) yasal ve siyasi kuruluş ve ideolojilerden oluşan birbirine bağımlı üst yapı superstructure i.
üst yazı supertitles i.
en üst makam supremacy i.
en üst otorite supremacy i.