Geçmiş

üstesinden gelmek

"üstesinden gelmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 135 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	üstesinden gelmek	come through f.
2	Yaygın Kullanım	üstesinden gelmek	overcome f.
General
3	Genel	üstesinden gelmek	tackle f.
4	Genel	üstesinden gelmek	achieve f.
5	Genel	üstesinden gelmek	cope f.
6	Genel	üstesinden gelmek	lick f.
7	Genel	üstesinden gelmek	get the better of f.
8	Genel	üstesinden gelmek	master f.
9	Genel	üstesinden gelmek	polish off f.
10	Genel	üstesinden gelmek	go over big f.
11	Genel	üstesinden gelmek	tackle f.
12	Genel	üstesinden gelmek	rise above f.
13	Genel	üstesinden gelmek	surmount f.
14	Genel	üstesinden gelmek	deal with f.
15	Genel	üstesinden gelmek	manage f.
16	Genel	üstesinden gelmek	handle f.
17	Genel	üstesinden gelmek	fix f.
18	Genel	üstesinden gelmek	get over f.
19	Genel	üstesinden gelmek	dope f.
20	Genel	üstesinden gelmek	obviate f.
21	Genel	üstesinden gelmek	cope with f.
22	Genel	üstesinden gelmek	dope out f.
23	Genel	üstesinden gelmek	hurdle f.
24	Genel	üstesinden gelmek	accomplish f.
25	Genel	üstesinden gelmek	tide over f.
26	Genel	üstesinden gelmek	bring off f.
27	Genel	üstesinden gelmek	get to grips f.
28	Genel	üstesinden gelmek	get to grips with f.
29	Genel	üstesinden gelmek	come to grips with f.
30	Genel	üstesinden gelmek	overcome f.
31	Genel	üstesinden gelmek	fare f.
32	Genel	üstesinden gelmek	hold down f.
33	Genel	üstesinden gelmek	get through f.
34	Genel	üstesinden gelmek	get along f.
35	Genel	üstesinden gelmek	get around f.
36	Genel	üstesinden gelmek	muddle through f.
37	Genel	üstesinden gelmek	make a success of f.
38	Genel	üstesinden gelmek	circumvent f.
39	Genel	üstesinden gelmek	outface f.
40	Genel	üstesinden gelmek	outstare f.
41	Genel	üstesinden gelmek	stare down f.
42	Genel	üstesinden gelmek	beat f.
43	Genel	üstesinden gelmek	break through f.
44	Genel	üstesinden gelmek	reduce [obsolete] f.
45	Genel	üstesinden gelmek	transcend f.
46	Genel	üstesinden gelmek	evince f.
47	Genel	üstesinden gelmek	exuperate f.
48	Genel	üstesinden gelmek	mate [obsolete] f.
49	Genel	üstesinden gelmek	manage f.
50	Genel	üstesinden gelmek	whack [uk] f.
51	Genel	üstesinden gelmek	meet f.
52	Genel	üstesinden gelmek	break f.
53	Genel	üstesinden gelmek	breast f.
54	Genel	üstesinden gelmek	revince f.
55	Genel	üstesinden gelmek	get f.
56	Genel	üstesinden gelmek	get round f.
57	Genel	üstesinden gelmek	overgang [scotland] f.
58	Genel	üstesinden gelmek	overgo f.
59	Genel	üstesinden gelmek	overhale [obsolete] f.
60	Genel	üstesinden gelmek	overpass f.
61	Genel	üstesinden gelmek	overrule f.
62	Genel	üstesinden gelmek	overstare [obsolete] f.
63	Genel	üstesinden gelmek	owrecome [dialect] f.
64	Genel	üstesinden gelmek	mop (up) f.
65	Genel	üstesinden gelmek	devastate f.
66	Genel	üstesinden gelmek	dispense f.
67	Genel	üstesinden gelmek	fend f.
68	Genel	üstesinden gelmek	convince [obsolete] f.
69	Genel	üstesinden gelmek	outlive f.
70	Genel	üstesinden gelmek	outlook f.
71	Genel	üstesinden gelmek	outman f.
72	Genel	üstesinden gelmek	outpoint f.
73	Genel	üstesinden gelmek	outscout f.
74	Genel	üstesinden gelmek	smother f.
75	Genel	üstesinden gelmek	beat f.
76	Genel	üstesinden gelmek	still f.
77	Genel	üstesinden gelmek	superate f.
78	Genel	üstesinden gelmek	supervive [obsolete] f.
Phrasals
79	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	tide through f.
80	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	pull down f.
81	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	knock off f.
82	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	see off f.
83	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	bring off f.
84	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	polish off f.
85	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	get through f.
86	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	carry through f.
87	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	finish off f.
88	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	make (something) through f.
89	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	hash out f.
90	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	make through f.
91	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	finish up f.
92	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	pull off f.
93	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	wrap up f.
94	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	make it through f.
95	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	get around f.
96	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	fair off f.
97	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	fair up f.
98	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	fare off f.
99	Öbek Fiiller	üstesinden gelmek	fight (one's way) through f.
Colloquial
100	Konuşma Dili	üstesinden gelmek	beat the odds f.
101	Konuşma Dili	üstesinden gelmek	go over big f.
102	Konuşma Dili	üstesinden gelmek	get past f.
103	Konuşma Dili	üstesinden gelmek	be past it f.
104	Konuşma Dili	üstesinden gelmek	hack f.
105	Konuşma Dili	üstesinden gelmek	be past f.
106	Konuşma Dili	üstesinden gelmek	push past f.
107	Konuşma Dili	üstesinden gelmek	slay f.
Idioms
108	Deyim	üstesinden gelmek	be beyond (someone or something) f.
109	Deyim	üstesinden gelmek	be beyond someone or something f.
110	Deyim	üstesinden gelmek	get the upper hand f.
111	Deyim	üstesinden gelmek	cross a hurdle f.
112	Deyim	üstesinden gelmek	clear a hurdle f.
113	Deyim	üstesinden gelmek	pull something off f.
114	Deyim	üstesinden gelmek	make it f.
115	Deyim	üstesinden gelmek	ace someone out f.
116	Deyim	üstesinden gelmek	fight something down f.
117	Deyim	üstesinden gelmek	make out f.
118	Deyim	üstesinden gelmek	come up with f.
119	Deyim	üstesinden gelmek	carry it off f.
120	Deyim	üstesinden gelmek	gain the upper hand f.
121	Deyim	üstesinden gelmek	break the back of f.
122	Deyim	üstesinden gelmek	be at grips with f.
123	Deyim	üstesinden gelmek	rise to the occasion f.
124	Deyim	üstesinden gelmek	have the best of f.
125	Deyim	üstesinden gelmek	pull it off f.
126	Deyim	üstesinden gelmek	roll with the punches f.
127	Deyim	üstesinden gelmek	avail against f.
128	Deyim	üstesinden gelmek	ride with the punches f.
129	Deyim	üstesinden gelmek	come to terms f.
130	Deyim	üstesinden gelmek	pin ears back f.
Archaic
131	Eski Kullanım	üstesinden gelmek	chare f.
132	Eski Kullanım	üstesinden gelmek	negociate f.
133	Eski Kullanım	üstesinden gelmek	outray f.
Slang
134	Argo	üstesinden gelmek	nail f.
135	Argo	üstesinden gelmek	blow away f.

"üstesinden gelmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 106 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sorunların üstesinden gelmek için iradesini kullanma	mind over matter i.
2	Genel	gerektiğinde lazım geleni yaparak işin üstesinden gelmek	rise to the occasion f.
3	Genel	karşılaşılan tüm engellerin üstesinden gelmek	jump through hoops f.
4	Genel	güçlüklerin üstesinden gelmek	get over the difficulties f.
5	Genel	bir işin üstesinden gelmek	be equal to f.
6	Genel	zorlukların üstesinden gelmek	survive the hardship f.
7	Genel	gerekeni yapıp üstesinden gelmek	deal with f.
8	Genel	bir problemin/sorunun üstesinden gelmek	get over a problem f.
9	Genel	bir problemin/sorunun üstesinden gelmek	overcome a problem f.
10	Genel	güçlüğün üstesinden gelmek	be equal to the occasion f.
11	Genel	(işin) üstesinden gelmek	get through f.
12	Genel	durumun üstesinden gelmek	handle the situation f.
13	Genel	zorluğun üstesinden gelmek	rise to a challenge f.
14	Genel	zorluğun üstesinden gelmek	take on a challenge f.
15	Genel	zorluğu kabullenip üstesinden gelmek	take on a challenge f.
16	Genel	zorluğu kabullenip üstesinden gelmek	rise to a challenge f.
17	Genel	zorluğu kabullenip üstesinden gelmek	take up a challenge f.
18	Genel	zorluğun üstesinden gelmek	take up a challenge f.
19	Genel	biri şeyin hakkından, üstesinden gelmek	deal with something f.
20	Genel	baskıyla üstesinden gelmek	have hard measure f.
21	Genel	akıllıca üstesinden gelmek	jockey f.
22	Genel	bir engelin üstesinden gelmek	make up f.
23	Genel	kibirli veya gösterişli bir dille üstesinden gelmek	vapor f.
24	Genel	kibirli veya gösterişli bir dille üstesinden gelmek	vapour f.
25	Genel	baskıcı yöntemlerle üstesinden gelmek	high-pressure f.
26	Genel	(zorluk, sorun) üstesinden gelmek	hurdle f.
27	Genel	güç kullanarak karşıtlığın üstesinden gelmek	muscle f.
28	Genel	(bir işin) üstesinden gelmek	rid f.
29	Genel	kararlılık ile üstesinden gelmek	overpress f.
30	Genel	konuşarak üstesinden gelmek	overtalk f.
31	Genel	dua ederek üstesinden gelmek	outpray f.
32	Genel	vaaz ile üstesinden gelmek	outpreach f.
33	Genel	akıl yürüterek üstesinden gelmek	outreason f.
34	Genel	önemsemeyerek üstesinden gelmek	outscorn f.
35	Genel	küfrederek üstesinden gelmek	outswear f.
36	Genel	yazarak üstesinden gelmek	outwrite f.
37	Genel	büyük gayretle üstesinden gelmek	scale f.
Phrasals
38	Öbek Fiiller	cesurca dayanmak/üstesinden gelmek	brave something out f.
39	Öbek Fiiller	zor bir işin üstesinden gelmek	pull off f.
40	Öbek Fiiller	zor bir durumun üstesinden gelmek	crack through (something) f.
41	Öbek Fiiller	(kötü bir şeyin/durumun) hemen üstesinden gelmek	rebound from (someone or something) f.
42	Öbek Fiiller	(düşmanın) üstesinden gelmek	bring something down f.
43	Öbek Fiiller	bir şeyin başarıyla üstesinden gelmek	carry something off f.
44	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) üstesinden gelmek	cope with (someone or something) f.
45	Öbek Fiiller	(bir şeyin) üstesinden gelmek	get round (something) f.
46	Öbek Fiiller	-in üstesinden gelmek	rebound from f.
47	Öbek Fiiller	(bir şeyin) kolaylıkla/zorlanmadan üstesinden gelmek	sail through (something) f.
48	Öbek Fiiller	zorlanmadan/kolayca üstesinden gelmek/başarmak	skate by f.
49	Öbek Fiiller	zorluğun üstesinden gelmek	fight off f.
Colloquial
50	Konuşma Dili	işin üstesinden gelmek	do the deed f.
51	Konuşma Dili	(bir şeyin) üstesinden gelmek	get past (someone or something) f.
52	Konuşma Dili	(bir sorunun, durumun) üstesinden gelmek için dikkatini toplamak	zero in f.
53	Konuşma Dili	(birinin/bir şeyin) üstesinden gelmek	be over (someone or something) f.
54	Konuşma Dili	(bir şeyin) üstesinden gelmek	be past (something) f.
55	Konuşma Dili	bir şeyin üstesinden gelmek	hack something f.
56	Konuşma Dili	üstesinden gelmek için yeterince ağır	too much to overcome expr.
57	Konuşma Dili	üstesinden gelmek çok zor	too much to overcome expr.
Idioms
58	Deyim	zor bir işin üstesinden gelmek	come off with flying colors f.
59	Deyim	zor bir işin üstesinden gelmek	come through with flying colors f.
60	Deyim	her zorluğun üstesinden gelmek	carry the world before (one) f.
61	Deyim	her zorluğun üstesinden gelmek	carry all before (one) f.
62	Deyim	her zorluğun üstesinden gelmek	carry the world before you f.
63	Deyim	fazla zorlanmadan üstesinden gelmek	make light work of f.
64	Deyim	kolayca üstesinden gelmek	have someone for breakfast f.
65	Deyim	kolayca üstesinden gelmek	will have someone for breakfast f.
66	Deyim	karşılaşılan tüm engellerin üstesinden gelmek	go through hoops f.
67	Deyim	kolayca üstesinden gelmek	will eat someone for breakfast f.
68	Deyim	kolayca üstesinden gelmek	carry it off f.
69	Deyim	kolayca üstesinden gelmek	make light work of f.
70	Deyim	sorunun üstesinden gelmek	put the genie back in the bottle f.
71	Deyim	zor bir işin/görevin üstesinden gelmek	rise to the challenge f.
72	Deyim	birinin üstesinden gelmek	pin someone's ears back f.
73	Deyim	krizlerin üstesinden gelmek	fight fires f.
74	Deyim	zorlukların üstesinden gelmek	do the hard yards f.
75	Deyim	zekasıyla/beceriklilikle üstesinden gelmek	duck and dive f.
76	Deyim	başarıyla üstesinden gelmek	be home free f.
77	Deyim	bir şeyin üstesinden gelmek	be on top of something f.
78	Deyim	bir şeyin üstesinden gelmek	get on top of something f.
79	Deyim	her zorluğun üstesinden gelmek	carry all before you [uk] f.
80	Deyim	zor bir işin üstesinden gelmek	come through (something) with flying colors f.
81	Deyim	(birinin/bir şeyin) üstesinden gelmek	come to grips with (someone or something) f.
82	Deyim	(birinin/bir şeyin) üstesinden gelmek	come to terms with (someone or something) f.
83	Deyim	(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek	eat (something or someone) for breakfast f.
84	Deyim	bir şeyin üstesinden gelmek	get to grips with something f.
85	Deyim	(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek	have (someone or something) for breakfast f.
86	Deyim	birinin kolayca üstesinden gelmek	have someone for breakfast f.
87	Deyim	birinin kolayca üstesinden gelmek	eat someone for breakfast f.
88	Deyim	kolayca üstesinden gelmek	have for breakfast f.
89	Deyim	(bir şeyin) başarıyla üstesinden gelmek	make good (something) f.
90	Deyim	(birinin/bir şeyin) fazla zorlanmadan üstesinden gelmek	make light work of (someone or something) f.
91	Deyim	(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek	make light work of (someone or something) f.
92	Deyim	birinin fazla zorlanmadan üstesinden gelmek	make light work of someone f.
93	Deyim	birinin kolayca üstesinden gelmek	make light work of someone f.
94	Deyim	bir şeyin fazla zorlanmadan üstesinden gelmek	make light work of something f.
95	Deyim	bir şeyin kolayca üstesinden gelmek	make light work of something f.
96	Deyim	(birinin/bir şeyin) fazla zorlanmadan üstesinden gelmek	make short work of (someone or something) f.
97	Deyim	(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek	make short work of (someone or something) f.
98	Deyim	bir şeyin fazla zorlanmadan üstesinden gelmek	make short work of something f.
99	Deyim	bir şeyin kolayca üstesinden gelmek	make short work of something f.
100	Deyim	adım adım ilerlemek/üstesinden gelmek	take things one day at a time f.
101	Deyim	(doğaçlama davranarak) sorunun üstesinden gelmek	cut the knot f.
102	Deyim	başarılı yürütme ile üstesinden gelmek	pick apart f.
Architecture
103	Mimarlık	binanın güzelliğini arttırmak veya istenmeyen optik etkilerin üstesinden gelmek amacıyla mekanik kusursuzluktan sapma	refinement i.
Linguistics
104	Dilbilim	engellerin üstesinden gelmek için ısrar	persistence in overcoming obstacles i.
Slang
105	Argo	belirli bir durumun üstesinden gelmek üzere seçilen yanlış kişi	wrong number i.
106	Argo	birinin üstesinden gelmek	eat someone's lunch f.