şık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

şık



"şık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 111 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
şık elegant s.
şık stylish s.
şık chic s.
şık rakish s.
General
şık nob i.
şık option i.
şık alternative i.
şık smug s.
şık smooth s.
şık posh s.
şık doggy s.
şık swish s.
şık spicy s.
şık chipper s.
şık mod s.
şık flossy s.
şık stylish s.
şık thoroughbred s.
şık swell s.
şık trim s.
şık choice s.
şık tonish s.
şık snappy s.
şık nobby s.
şık dandyish s.
şık streamlined s.
şık dressy s.
şık sharp s.
şık tidy s.
şık smart s.
şık swagger s.
şık fashionable s.
şık classy s.
şık natty s.
şık spiffing s.
şık dashing s.
şık in the ton s.
şık sleek s.
şık snazzy s.
şık spruce s.
şık dapper s.
şık swanky s.
şık trig s.
şık spiffy s.
şık sporty s.
şık dandy s.
şık nifty s.
şık flash s.
şık jaunty s.
şık go-go s.
şık well-groomed s.
şık well-dressed s.
şık neat s.
şık terse s.
şık tonnish s.
şık trick s.
şık jemmy s.
şık kicky s.
şık high-toned s.
şık modist s.
şık genteel s.
şık styling s.
şık dossy [uk] s.
şık concinnous s.
şık fashion-forward s.
şık feat [dialect] [uk] s.
şık posh s.
şık saucy s.
şık smerk [obsolete] s.
şık smicker s.
şık smirk [obsolete] s.
şık becomed s.
şık spruce s.
şık sprunt [obsolete] s.
şık streamline s.
şık smartly zf.
Colloquial
şık clean s.
şık laid out s.
şık dap s.
şık gemmy [uk] s.
şık happening s.
şık happenin s.
şık downtown s.
şık posho s.
Idioms
şık neat as a bandbox s.
şık full rig s.
şık in full rig expr.
şık with it expr.
Technical
şık alternative i.
şık case i.
Textile
şık fashiony s.
Archaic
şık janty s.
şık knowing s.
şık venust s.
şık mody s.
şık gent s.
Slang
şık phat s.
şık funky s.
şık saucy s.
şık zhoosh [south africa] s.
şık bitchin' s.
şık bitchen s.
şık bitching s.
şık dripped out s.
şık fly s.
şık shnazzy s.
şık swellegant s.
şık swellelegant [dated] s.
şık pimp s.
British Slang
şık nifty s.
şık natty s.

"şık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 293 sonuç

Türkçe İngilizce
General
şık giyimli dolandırıcı slicker i.
şık erkek beau i.
şık tip dasher i.
şık kıyafet regalia i.
şık tip plate i.
şık rahat giyim smart casual i.
şık tasarım elegant design i.
şık tasarım chic design i.
şık tasarım stylish design i.
şık giysi smart dress i.
şık kıyafet smart dress i.
şık elbise smart dress i.
şık tenis ayakkabısı fashion trainer i.
şık bir şekilde toplanmış saç updo i.
mezunlar gecesine giderken yap(tır)ılan şık saç biçimi homecoming hairstyle i.
(genelde iş adamlarının giydiği) modaya uygun/şık takım elbise power suit i.
çeldirici şık (test sorularında) distracter i.
Şık kıyafetler ile spor parçaları bir arada kullanma ile başlayan bir moda akımı athleisure i.
şık kıyafet raiment i.
şık dokunuşlar niceties i.
şık olma trigness i.
şık giyinen kimse attirer i.
şık erkek elegant i.
(bir şeyi) küçük dokunuşlarla daha şık hale getirme zhoosh i.
daha canlı çekici ve şık olma zhoosh i.
(bir şeyi) küçük dokunuşlarla daha şık hale getirme zhuzh i.
daha canlı çekici ve şık olma zhuzh i.
şık ve zengin genç insanlar jeunesse dorée i.
şık kadın milady i.
şık sosyete haut monde i.
sosyete bireyin kendi sosyal çevresindeki şık veya modaya uygun bir grup insan monde i.
şık kıyafet gaiety i.
gösterişli ve şık otel ritz i.
doğal ve zahmetsizce şık gözüken bir şey veya biri steeze i.
resmi olmayıp pahalı, şık veya zarif olan (kıyafet) dressy casual i.
şık giyimli kimse pink i.
aşırı zarif ve şık giyimli erkek çocuk fauntleroy i.
şık dükkan salon i.
şık mağaza salon i.
şık kimse floss i.
bileği kapatan şık bir ayakkabı türü shootie i.
şık ve zarif giyimli kimse silk stocking i.
şık seçkinler smart set i.
şık seçkinler beau monde i.
şık adam spiff [dated] i.
şık giyimli beau i.
şık kıyafetler finery i.
şık giyinmek spruce up f.
aşırı şık giyinmek overdress f.
şık giydirmek spruce f.
şık olmak look sharp f.
aşırı şık giyinmek prink f.
çok şık giyinmek prink f.
çok şık giyinmek overdress f.
şık görünmek look fashionable f.
şık görünmek look stylish f.
şık giyinmek dress up smartly f.
birini çok şık giydirmek gussy someone up f.
şık bulmak find it chic f.
şık görünmek look classy f.
şık bir kombin yapmak make a stylish combination f.
şık giyinmek wear elegant clothes f.
(bir şeyi) küçük dokunuşlarla daha şık hale getirmek zhoosh f.
(bir şeyi) küçük dokunuşlarla daha şık hale getirmek zhuzh f.
şık giyinmek dink [scotland] f.
şık biçimde giydirmek dink [scotland] f.
şık giyinip romantik davranmak dash f.
şık giydirmek finify f.
şık hale gelmek preen f.
şık hale getirmek slick f.
şık hale gelmek slick f.
şık hale getirmek sprug [obsolete] f.
en şık olanı dressiest s.
daha şık dandier s.
en şık dandiest s.
daha şık dapperer s.
en şık dapperest s.
daha şık dressier s.
daha şık jauntier s.
şık (giyinim) swell s.
en şık jauntiest s.
şık ve bakımlı presentable s.
en şık sharpest s.
çok şık giyinmiş over-dressed s.
şık ve modaya uygun posher s.
şık görünümlü stylish-looking s.
şık giyimli well-dressed s.
şık giyinmiş well-dressed s.
şık giyimli neat [obsolete] s.
fazla şık twee [brit] s.
aşırı şık ultrachic s.
şık olmayan ungroomed s.
şık olmayan unmodish s.
şık olmayan unstylish s.
nazik, şık ve çekici chesterfieldian s.
yapay bir şekilde şık chichi s.
şık (kıyafet) larney [india] s.
şık olan voguish s.
çok şık haute s.
modaya uygun şekilde şık haute s.
temiz ve şık brisk [obsolete] s.
şık görünümlü gash [scotland] s.
aşırı derecede şık gentrified s.
şık (elbise) dink [scotland] s.
aşırı şık overelegant s.
çok şık (görünüş) ritzy s.
çok şık (tarz) ritzy s.
çok şık done (up) s.
şık giyinmiş dressed-up s.
şık veya resmi kıyafetler giymeyi seven dressy s.
şık giyinilen dressy s.
şık görünen fashionable [obsolete] s.
şık giyimli silk-stocking s.
spor-şık sport s.
şık ve gösterişli sprauncy s.
temiz ve şık sunday-go-to-meeting s.
çok şık superslick s.
şık ve düzgün görünen presentable s.
şık bir şekilde classily zf.
şık bir biçimde spicily zf.
şık bir şekilde dapperly zf.
şık bir şekilde sprucely zf.
şık bir halde flossily zf.
şık bir biçimde chicly zf.
şık bir biçimde snappily zf.
şık bir halde chipperly zf.
şık bir biçimde tidily zf.
şık bir şekilde dandily zf.
şık bir halde dandyishly zf.
şık bir şekilde stylishly zf.
şık bir biçimde jauntily zf.
şık bir biçimde elegantly zf.
şık bir şekilde neat zf.
şık bir şekilde neatly zf.
şık bir şekilde trigly zf.
şık bir şekilde trim zf.
şık bir şekilde tweedily zf.
şık bir şekilde modishly zf.
(kıyafet) şık ve gösterişli gaily zf.
şık bir şekilde spruce zf.
şık bir şekilde spruntly zf.
Phrasals
aşırı şık giyinmek fancy up f.
aşırı şık giyinmek fig out f.
aşırı şık giyinmek dress up f.
aşırı şık giyinmek deck up f.
aşırı şık giyinmek deck out f.
aşırı şık giyinmek fig up f.
aşırı şık giyinmek get up f.
aşırı şık giyinmek tog out f.
aşırı şık giyinmek trick up f.
aşırı şık giyinmek rig out f.
aşırı şık giyinmek attire f.
aşırı şık giyinmek tog up f.
aşırı şık giyinmek gussy up f.
aşırı şık giyinmek trick out f.
çok şık giyinmek tog up f.
çok şık giyinmek attire f.
çok şık giyinmek gussy up f.
çok şık giyinmek deck out f.
çok şık giyinmek trick out f.
çok şık giyinmek fig out f.
çok şık giyinmek fig up f.
çok şık giyinmek get up f.
çok şık giyinmek tog out f.
çok şık giyinmek trick up f.
çok şık giyinmek rig out f.
çok şık giyinmek deck up f.
çok şık giyinmek dress up f.
çok şık giyinmek fancy up f.
şık giyinmek prim out f.
şık giyinmek prim up f.
etkileyici/şık hale getirmek slick up f.
birini/bir şeyi şık giydirmek dress someone or something up f.
şık bir görüntü kazandırmak style up f.
(birini) çok şık giydirmek/çok şık giyinmek trick (oneself or something) up f.
Colloquial
şık tip plate i.
şık/modaya uygun takım elbise smart suit i.
şık ve güzel kadın glamor puss i.
şık olmak clean up nice f.
şık olmak clean up nicely f.
en şık kıyafetlerini giymek get gussied up f.
en şık kıyafetlerini giymek get all gussied up f.
şık giyinmek doll f.
fazla havalı ve şık poncy s.
şık giyinmiş dressed to the teeth s.
aşırı şık ultracool s.
aşırı şık ultraposh s.
iyi/şık giyinmiş g’ed up s.
fazla/aşırı şık piss elegant s.
şık olmayan unclassy s.
aşırı şık giyinmiş dressed up s.
en güzel/şık elbiselerini giymiş gussied s.
çok şık superchic s.
Idioms
en şık giysisi (one's) sunday finest i.
aşırı süslü/şık kimse mrs. astor's pet horse [old-fashioned] i.
aşırı süslü/şık kimse mrs. astor's plush horse [old-fashioned] i.
şık latife mrs. astor's pet horse [old-fashioned] i.
şık latife mrs. astor's plush horse [old-fashioned] i.
şık/modaya uygun giyinmiş erkek beau brummel i.
şık bir genç bright young thing i.
şık bir kadın bright young thing i.
şık ve güzel kadın a glamour puss i.
şık ve güzel kadın a glamor girl i.
şık ve güzel kadın a glamour girl i.
şık ve güzel kadın a glamor puss i.
şık hareket (spor) grandstand play i.
(birinin) en şık kıyafetleri (one's) best bib and tucker i.
(birinin) en güzel/şık giysileri (one's) sunday best i.
(birinin) en güzel/şık kıyafetleri (one's) sunday best i.
en güzel/şık giysiler sunday best i.
en güzel/şık kıyafetler sunday best i.
(birinin) en güzel/şık giysileri (one's) sunday-go-to-meeting clothes i.
(birinin) en güzel/şık kıyafetleri (one's) sunday-go-to-meeting clothes i.
şık gece kulüplerine, partilere, tiyatroya sık sık giden adam a man about town i.
şık gece kulüplerine, partilere, tiyatroya sık sık giden adam the man about town i.
şık ama pasaklı adam beau-nasty [obsolete] i.
birinin en şık kıyafetleri one's best bib and tucker i.
şık giyimli serseri dirty beau [obsolete] i.
son derece şık/dikkat çekici kıyafetler fine feathers i.
şık ve zengin görünme putting on the ritz i.
şık kıyafetler roast-meat clothes [obsolete] i.
en şık kıyafetleri your best bib and tucker [old-fashioned] i.
en güzel/şık giysileri your sunday best i.
en güzel/şık kıyafetleri your sunday best i.
bir şeyi daha şık/zarif hale getirmek class up the joint f.
çok şık giyinmek dressed to the nines f.
çok şık görünmek look fit to kill f.
güzel/iyi/şık göstermek/gözükmek show something to good advantage f.
(özellikle bir davet için) çok şık giyinmek be dressed up to the nines f.
düzgün/şık giyinmek dress for success f.
şık/tarz giyinmek dude (oneself) up f.
şık hareket yapmak (spor) make a grandstand play f.
şık görünmek look smart [uk] f.
şık giyinmek be dressed to kill f.
şık kıyafetlerini giymek be in (one's) sunday best f.
şık giyinmek dress to kill f.
(birini/bir şeyi) güzel/iyi/şık göstermek show (someone or something) to good advantage f.
güzel/iyi/şık göstermek/gözükmek show to good advantage f.
çok şık giyinmiş all sharped up s.
şık giyinmiş dressed to kill s.
şık giyinmiş dressed fit to kill s.
şık giyinmiş dressed to the nines s.
şık giyinmiş dressed up fit to kill s.
en şık kıyafetlerini giymiş in your glad rags s.
şık giyimli (as) smart as paint [dated] s.
tepeden tırnağa şık bir şekilde to the nines zf.
tepeden tırnağa şık bir şekilde up to the nines zf.
en şık kıyafetlerini giyerek in one's sunday best expr.
iki dirhem bir çekirdek (şık ve bakımlı) spruce and shipshape expr.
modaya uygun/şık olmak için gerekli de rigeur expr.
güzel/şık kıyafetler giymiş in full feather expr.
en şık kıyafetleri giyerek in sunday best expr.
Formal
şık giyinmiş attired s.
Trade/Economic
yemek servis edilen şık bar diner i.
şık bir barın yemek servis edilen bölümü diner i.
Advertising
göze çarpan ve şık yazı tipleri veya grafikler kullanılarak dikkat çekmesi amaçlanan reklam display advertisement i.
Technical
topak-toplaşık oranı pellet-sinter ratio i.
Computer
modern şık modern cool s.
Textile
şık spor smart casual i.
fransız silahşorların giydiği şık elbise, yaka, manşet veya eldiven mousquetaire i.
şık olmayan unchic s.
şık kesimli jaunty s.
fransız silahşorların giydiği şık kıyafetlere özgü mousquetaire s.
fransız silahşorların şık kıyafetlerini andıran mousquetaire s.
şık olmayan bir şekilde unchicly zf.
Architecture
küçük ve şık villa trianon i.
Furniture
18.yy sonlarında tabak ve çatal-kaşık takımlarının konulduğu alçak boylu tekerlekli mobilya canterbury i.
ingiltere'de 3. george hükümdarlığında geliştirilen açık renkli ve şık bir stille ilgili heppelwhite s.
Geography
westhampton, hampton bays, southampton, bridgehampton ve east'ten oluşan şık yerleşim yerleri dizisi hamptons i.
Archaic
özel konuttaki akşam toplantısında bulunan şık insan topluluğu drum i.
Slang
çok şık giyinmiş erkek lair i.
salaş ancak şık, hippy tarzı shabby chic i.
sürekli alımlı görünüp göz alıcı bir yaşam sürdüren çok şık kimse glamourpuss i.
şık giyimli enerjik kimse smart [dated] i.
bir şeyi şık bir hale getirmek snazz something up f.
hazırlanmak (şık bir yere gitmek için) dude oneself up f.
çok şık giyinmek dude oneself up f.
şık giyinmek rag out f.
en güzel/şık elbiselerini giymiş gussied up s.
şık (giysi) kicking s.
çok şık hepper s.
çok şık giyinmiş casket sharp s.
şık giyimli clean s.
çok şık snitzy s.
şık ve saygın dicty s.
British Slang
şık veya zarif giyimli kimse nut i.
aşırı şık kimse smoothie i.
şık giyinmek scrub up well f.
aşırı şık giyinmiş ponced up s.
şık giyinmiş (avustralya) lairy s.
çok şık suited and booted expr.
Modern Slang
şık giyinmiş all dogged up s.
şık giyinmiş all sexied-up s.