Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyin) içine dalmak | get into (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyin) içine dalmak | plunge into (something) f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyin) içine/doğru uzanmak/dalmak | reach out into something f. |
Öbek Fiiller | bir şeyin içine dalmak | dive in f. |
Öbek Fiiller | bir şeyin içine dalmak | dive into f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyin/yerin) içine füze gibi dalmak | rocket into (something or some place) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyin/yerin) içine roket gibi dalmak | rocket into (something or some place) f. |
Öbek Fiiller | hızla (bir şeyin/yerin) içine dalmak | rocket into (something or some place) f. |
Öbek Fiiller | hızla bir şeyin içine dalmak | rocket into something f. |
Öbek Fiiller | hızla bir şeyin içine dalmak | rocket to something f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyin/yerin) içine dalmak | stumble into (something or some place) f. |
Idioms | ||
Deyim | karmaşık, yabancı, yoğun bir şeyin içine dalmak | jump off the deep end f. |