Geçmiş

(birinden/bir şeyden) başka

"(birinden/bir şeyden) başka" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) başka	save for (someone or something) f.

"(birinden/bir şeyden) başka" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi sıralamada başka birinden/bir şeyden) daha alt sıraya koymak/yerleştirmek	place someone or something behind someone or something f.
2	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi sıralamada başka birinden/bir şeyden) arkasında/gerisinde bitireceğini tahmin etmek	place someone or something behind someone or something f.
3	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) başka birine veya bir şeye dönüşmek	develop from (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) başka birine veya bir şeye yükselmek	develop from (someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	(bir şeyi birinden/bir şeyden) başka bir yöne yönlendirmek	deflect (something) away from (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne saptırmak	deflect (something) away from (someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden başka birine/bir şeye) dönüşmek	develop into (someone or something) from (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden başka birine/bir şeye) yükselmek	develop into (someone or something) from (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) başka olmak	differ from (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırt etmek	differentiate (someone or something) from (someone or something else) f.
11	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırmak	differentiate (someone or something) from (someone or something else) f.
12	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) farklılaştırmak	differentiate (someone or something) from (someone or something else) f.
13	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak	differentiate (someone or something) from (someone or something else) f.
14	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak	differentiate (someone or something) from (someone or something else) f.
15	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne çevirmek	divert (someone or something) from (someone or something) f.
16	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne yönlendirmek	divert (someone or something) from (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek	divert (someone or something) from (someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) başka tarafa bakmak	face away (from someone or something) f.
19	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) başka tarafa bakmak	look away (from someone or something) f.
20	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) geri almak	reclaim (someone or something) from (someone or something else) f.
21	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) geri kazanmak	reclaim (someone or something) from (someone or something else) f.
22	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek	sacrifice (someone or something) for (someone or something else) f.
23	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için feragat etmek	sacrifice (someone or something) for (someone or something else) f.
24	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek	sacrifice (someone or something) to (someone or something else) f.
25	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için feragat etmek	sacrifice (someone or something) to (someone or something else) f.
26	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) başka tarafa bakmak	turn away from (someone or something) f.
Phrases
27	İfadeler	birinden/bir şeyden başka	aside from someone or something expr.
Idioms
28	Deyim	durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak	stack the cards in the favor of (someone or something) f.
29	Deyim	durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak	stack the deck in the favor of (someone or something) f.
30	Deyim	durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak	stack the odds in (someone's or something's) favor f.
31	Deyim	şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak	stack the odds in (someone's or something's) favor f.
32	Deyim	durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak	stack the odds in the favor of (someone or something) f.
33	Deyim	şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak	stack the odds in the favor of (someone or something) f.
34	Deyim	birinden/bir şeyden başka rakibi olmamak	be second only to somebody/something f.
35	Deyim	hedefi/saldırıyı (birinden/bir şeyden) başka yöne yöneltmek	draw fire away from (someone or something) f.
36	Deyim	saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek	draw fire away from (someone or something) f.
37	Deyim	birinin sinirini (birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek	draw fire away from (someone or something) f.
38	Deyim	hedefi/saldırıyı (birinden/bir şeyden) başka yöne yöneltmek	draw (someone's) fire (away) from (someone, something, or an animal) f.
39	Deyim	saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek	draw (someone's) fire (away) from (someone, something, or an animal) f.
40	Deyim	birinin sinirini (birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek	draw (someone's) fire (away) from (someone, something, or an animal) f.
41	Deyim	hedefi/saldırıyı (birinden/bir şeyden) başka yöne yöneltmek	draw (someone's) fire away f.
42	Deyim	saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek	draw (someone's) fire away f.
43	Deyim	birinin sinirini (birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek	draw (someone's) fire away f.
44	Deyim	hedefi/saldırıyı (birinden/bir şeyden) başka yöne yöneltmek	draw fire from (someone or something) f.
45	Deyim	saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek	draw fire from (someone or something) f.
46	Deyim	birinin sinirini (birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek	draw fire from (someone or something) f.