Geçmiş

(gözünü) dikmek

"(gözünü) dikmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Slang
1	Argo	(gözünü) dikmek	nail f.

"(gözünü) dikmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	gözünü dikmek	gaze f.
General
2	Genel	gözünü dikmek	gaze upon f.
3	Genel	gözünü dikmek	fasten f.
4	Genel	gözünü dikmek	gaze on f.
5	Genel	gözünü dikmek	gaze f.
6	Genel	gözünü dikmek	stare f.
7	Genel	gözünü dikmek	pore f.
8	Genel	gözünü dikmek	fix f.
9	Genel	gözünü dikmek	gaze at f.
10	Genel	gözünü dikmek	fix one's eyes on f.
11	Genel	-e gözünü dikmek	set one's sight on f.
12	Genel	gözünü beyazperdeye dikmek	set one's sights on the silver screen f.
13	Genel	gözünü beyazperdeye dikmek	head for silver screen f.
14	Genel	gözünü dikmek	set one's sights on f.
15	Genel	gözünü başkanlığa dikmek	get one's eyes on the presidency f.
16	Genel	gözünü başkanlığa dikmek	have one's eyes on the presidency f.
17	Genel	gözünü dikmek	nail f.
18	Genel	gözünü dikmek	eyeball f.
19	Genel	gözünü yukarı dikmek	upgaze f.
20	Genel	bir şeye gözünü dikmek	fix one's gaze on f.
21	Genel	gözünü dikmek	ogle f.
22	Genel	gözünü dikmek	overgaze f.
23	Genel	(hareket halindeki bir şeye) gözünü dikmek	follow f.
24	Genel	(hırsızlık amacıyla) gözünü dikmek	set [obsolete] f.
Phrasals
25	Öbek Fiiller	gözünü dikmek	bore into (someone or something) f.
26	Öbek Fiiller	gözünü dikmek	bore into f.
27	Öbek Fiiller	gözünü dikmek	eye up f.
28	Öbek Fiiller	gözünü (birine/bir şeye) dikmek	lock on (to) (someone or something) f.
29	Öbek Fiiller	bir şeye gözünü dikmek	look upon f.
30	Öbek Fiiller	gözünü dikmek	glare down f.
31	Öbek Fiiller	gözünü dikmek	glare down on f.
32	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) gözünü dikmek	lock in on (someone or something) f.
33	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) gözünü dikmek	lock onto (someone or something) f.
34	Öbek Fiiller	(dışarıdaki birine/bir şeye) gözünü dikmek	stare out at (someone or something) f.
Idioms
35	Deyim	gözünü dikmek	cast (one's) eye on (someone or something) f.
36	Deyim	gözünü dikmek	cast (one's) eyes on (someone or something) f.
37	Deyim	gözünü dikmek	set one's heart on f.
38	Deyim	gözünü dikmek	set one's sights (on doing something) f.
39	Deyim	gözünü dikmek	have one's sights set (on doing something) f.
40	Deyim	gözünü dikmek	have one's beady eye on someone f.
41	Deyim	bir şeye gözünü dikmek	cast your eyes on something f.
42	Deyim	bir şeye gözünü dikmek	cast your eye on something f.
43	Deyim	gözünü yükseğe dikmek	set (one's) sights high f.
44	Deyim	gözünü birine/bir şeye dikmek	rivet one's gaze on someone or something f.
45	Deyim	gözünü birine/bir şeye dikmek	rivet one's glare on someone or something f.
46	Deyim	(birine/bir şeye) gözünü dikmek	have (one's) beady eye on (someone or something) f.
47	Deyim	(birine/bir şeye) gözünü dikmek	have a beady eye on (someone or something) f.
48	Deyim	(birine/bir şeye) gözünü dikmek	set (one's) sights on (someone or something) f.
49	Deyim	'-e gözünü dikmek	set heart on f.
50	Deyim	gözünü dikmek	set sights on f.
51	Deyim	gözünü dikmek	set your heart on f.
52	Deyim	bir şeye gözünü dikmek	set your heart on something f.
53	Deyim	-e gözünü dikmek	set your sights on f.