(herhangi) bir - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(herhangi) bir



"(herhangi) bir" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(herhangi) bir a i.
(herhangi) bir an s.
(herhangi) bir any s.

"(herhangi) bir" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
herhangi bir görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişi desk officer i.
herhangi bir alanda en büyük ödül blue ribbon i.
herhangi bir şeyden yoğun yığın cloud i.
herhangi bir yazı paper i.
sırtı çukur olan herhangi bir şey saddleback i.
kalabalık içinde herhangi bir olaya müdahale etmeme eğilimi bystander effect i.
haftanın herhangi bir günü any day of the week i.
herhangi bir olayın ellinci yıldönümü jubilee i.
tatil veya başka herhangi bir organizayonun karşıladıklarına ilaveten müşteri tarafından satın alına optional extra i.
emeklilik sigortası gibi işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey fringe benefit i.
herhangi bir ülkenin egemenliğinde olmayan sular high seas i.
olay (meydana gelen herhangi bir) occurrence i.
işçinin herhangi bir nedenle işine gelmemesi durumu absenteeism i.
laktik asidin herhangi bir tuzu veya esteri lactate i.
karanfil familyasından herhangi bir çiçek dianthus i.
reçine (çam reçinesinden başka herhangi bir) gum i.
ünlü olmak dışında kaydedeğer herhangi bir meziyeti olmayan ünlü professional celebrity i.
kalıtım yoluyla geçen herhangi bir özellik heritage i.
barış sembolü olarak kullanılan herhangi bir şey olive branch i.
bir tartışmanın herhangi bir sorundan dolayı sonuca varamaması durumu aporia i.
bir tartışmanın herhangi bir sorundan dolayı sonuca varamaması aporia i.
ismin yalın halinden başka herhangi bir hali oblique case i.
bir nesne ya da olguyu herhangi bir şekilde tanımlayan veri metadata i.
herhangi bir aksesuar fitting i.
herhangi bir şeyin yok olacağı haberi knell i.
herhangi bir şeyin yerini gösteren işaret landmark i.
sporda verilen herhangi bir işaretle yarışa başlama ascent i.
dialkol;herhangi bir diatomik alkol glycol i.
herhangi bir pasif eğlence biçimi enterdrainment i.
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele alma contextualization i.
özel alet aracılığıyla herhangi bir boşlukta bulunan havayı boşaltma exsufflation i.
cumartesi ve pazar dışında herhangi bir gün weekday i.
çatı şeklinde örten herhangi bir yapı tecta i.
yelpaze biçimindeki herhangi bir şey fan i.
007 ile biten herhangi bir yıl (2007 vb) bond year i.
insanların buluşmayı veya bir şey kurmayı kararlaştırdıkları herhangi bir yer venue i.
yolcu taşıyan herhangi bir aracın bölmesi car i.
herhangi bir kimse everyman i.
herhangi bir adam man in the street i.
herhangi bir gemi veya uçak craft i.
herhangi bir ulaşım biçiminde kalkış ve varış saatlerini gösterir tarife timetable i.
herhangi bir malzemeden küçük bir parça patch i.
herhangi bir sınıfa girmeme classlessness i.
herhangi bir şeye yeni başlayan kimse neophyte i.
ıstırabı yok eden herhangi bir şey nepenthe i.
herhangi bir şeyin kaynağı nidus i.
yüzün herhangi bir tarafı feature i.
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte tekrar ele alma recontextualization i.
hint-avrupa dil ailesinden herhangi bir dili konuşan halk aryan i.
takip etmede kullanılan herhangi bir şey follow-up i.
abd'de uzakdoğu dahil asya'nın herhangi bir yerinden gelen kişi asian i.
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele alma contextualisation i.
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele alma contextualization i.
günün herhangi bir zamanı at any time of day i.
herhangi bir ilimde ilk çalışma propaedeutic i.
herhangi bir ilimde ilk çalışma propaedeutics i.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fanfic i.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fanfiction i.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fan-fiction i.
herhangi bir dinin kutsal kabul edilen yazıtlarını meydana getiren kitapların tümü biblical canon i.
herhangi bir dinin kutsal kabul edilen yazıtlarını meydana getiren kitapların tümü canon of scripture i.
herhangi bir sebeple hayvansal kaynaklı hiçbir besini tüketmeme veganism i.
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele alma contextualisation i.
herhangi bir kanıta dayanmayan düşünce say-so i.
herhangi bir korku anında ani zıplama jumpscare i.
herhangi bir aktiviteye yeni başlayan, herhangi bir aktivitenin acemisi olan kimse newbie i.
herhangi bir ritmik hareketin vuruşu, sayısı ya da ölçüsü cadence i.
herhangi bir ritmik hareketin vuruşu, sayısı ya da ölçüsü cadency i.
(çek defteri gibi) kopya olarak başka bir şeye karşılık gelen herhangi bir şey tally i.
değerli, yüksek fiyatlı herhangi bir şey taonga [new zeland] i.
herhangi bir kiliseye veya binaya bağlı olmayan çan kulesi campanile i.
mum yakmak için kullanılan herhangi bir araç veya nesne candlelighter i.
herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımının yasaklanması cannibalization i.
herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımının yasaklanması cannibalisation i.
herhangi bir otoritenin gözdesi teacher's pet i.
belli bir kaynağa erişimin herhangi bir günde nüfusun yarısına kısıtlanması şeklinde uygulanan tayınlama (trafiğe çıkışta tek/çift plaka uygulaması gibi) odd-even rationing i.
belli bir kaynağa erişimin herhangi bir günde nüfusun yarısına kısıtlanması şeklinde uygulanan tayınlama (trafiğe çıkışta tek/çift plaka uygulaması gibi) even odd rationing i.
herhangi bir derneğin ya da cemiyetin toplantılarını yaptığı bina chapter house i.
herhangi bir derneğin ya da cemiyetin toplantılarını yaptığı bina chapterhouse i.
herhangi bir şeyi toplamayan kimse noncollector i.
işkence, sıkıntı veya acı veren herhangi bir şey tormentry i.
herhangi bir kategoride sınıflandırılamayan kimse/şey transcendent i.
herhangi bir grup any body i.
grubun herhangi bir üyesi any one i.
briçte eli güçlendiren ancak herhangi bir el değerlendirme yönteminde bahsedilmeyen kart filler i.
herhangi bir kadın everywoman i.
şövalyenin vücudunun herhangi bir kısmını örten zincirli tertibat voider [dialect] i.
herhangi bir sanat, zanaat veya ticaret alanında usta olan erkek master workman i.
geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey whole cloth i.
herhangi bir kimse manjack [caribbean] i.
sahiplik, üretim yeri veya kalite bildiren isim, logo veya herhangi bir işaret mark i.
(ingiliz sömürge dönemi hindistanı'nda) bir ingiliz memurun veya statü sahibi herhangi bir beyaz adamın karısı memsahib i.
havanın zemine bitişik olmayıp altında katı veya sıvı yüzey bulunmayan herhangi bir bölgesi midair i.
havanın zemine bitişik olmayan veya altında katı veya sıvı yüzey bulunmayan herhangi bir noktası veya bölgesi mid-air i.
herhangi bir konuda sevgiyle veya derin bilgiyle yazı yazan kimse boswell i.
herhangi bir markaya bağlılığı olmayan bir tüketici brandslut i.
herhangi bir erkek mister i.
vücudu veya herhangi bir uzvunu hareket ettirme motion i.
para kazanmak için herhangi bir meslek icra etmeyen, zengin bir erkek gentleman i.
(vücudun herhangi bir bölümünü) çevirme rotation i.
herhangi bir cinsiyete çekim duymaya açık kimse omnisexual i.
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası common at large i.
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası common in gross i.
herhangi bir bağlılığı olmayan kimse independent i.
baklagillerden herhangi bir bitki pea i.
bir mevsimle, haftanın bir günüyle veya başka herhangi bir dönem ile ilişkilendirilen örüntü, değişim veya dalgalanma seasonalities i.
(ingiltere'de) herhangi bir bira yapımcısına ait olmayıp sahibinin kendi birasını ürettiği veya birayı istediği yerden satın aldığı bar free public house i.
x miktarda (herhangi bir şey) x amount (of something) i.
varlığı herhangi bir şeye dayanmayan oluşum substantive i.
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak contextualize f.
olmak (hayat/işler herhangi bir durumda) go f.
herhangi bir cisme başka bir cismi katarak fazlasını alamayacak derecede doldurmak embrue f.
herhangi bir hayat belirtisi göstermemek show no signs of life f.
herhangi bir yanlış görmemek see no wrong f.
bir durum karşısında herhangi bir önlem almamak let something ride f.
(herhangi bir) ilerleme göstermemek make no headway f.
(herhangi bir) gelişme göstermemek make no headway f.
(herhangi bir) gelişme kaydetmemek make no headway f.
(herhangi bir) ilerleme kaydetmemek make no headway f.
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak contextualise f.
herhangi bir olaydan kaynaklanmak arise out of f.
herhangi bir anlam ifade etmemek not make any sense f.
herhangi bir anlam ifade etmemek make no sense f.
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak contextualize f.
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak contextualise f.
herhangi bir sürece ya da ürüne etki eden ufak problemleri çözmek work out the bugs f.
herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımını yasaklamak cannibalize f.
herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımını yasaklamak cannibalise f.
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması allodial s.
herhangi bir whatsoever s.
herhangi bir tanesi any s.
hakkında herhangi bir suçlama veya itham bulunmayan sackless s.
herhangi bir fiyatı olmayan tariffless s.
herhangi bir duyu organıyla hissedilen sensated s.
herhangi bir sınıfla ilgili olmayan nonclass s.
herhangi bir sonuca kesin bir etki etmeyen nondecisive s.
herhangi bir teması olmayan nonthematic s.
herhangi bir this s.
herhangi bir duygu sergilemeyen throbless s.
herhangi bir meziyeti olmayan unremarkable s.
herhangi bir özelliği olmayan unremarkable s.
herhangi bir işte çalışmayan unactive s.
herhangi bir özelliği olmayan unprepossessing s.
herhangi bir whatsoe'er s.
test sonuçlarını etkileyecek herhangi bir bilgi verilmeden yapılan blind s.
herhangi bir teste dayanan high-proof s.
felsefi veya dini hümanizmin herhangi bir formuna ait humanist s.
felsefi veya dini hümanizmin herhangi bir formu ile ilişkili humanist s.
herhangi bir para biriminde milyarları bulunan multibillion s.
herhangi bir para biriminde milyarlara mal olan multibillion s.
parasal olmayan herhangi bir birimden milyarlarca içeren multibillion s.
menfaat içeren herhangi bir durumdan gayriahlaki şekilde istifade eden opportunistic s.
amaçtan, önderlikten veya kılavuzluk edecek herhangi bir şeyden yoksun rudderless s.
(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan illegal s.
herhangi bir cinsiyete çekim duymaya açık olan omnisexual s.
varlığı herhangi bir nedene bağlı olmayan self-existent s.
herhangi bir fiyat için for any price zf.
herhangi bir şekilde in anyway zf.
herhangi bir yolla in any way zf.
herhangi bir suretle by any means zf.
herhangi bir şekilde in what manner zf.
herhangi bir yere anywhere zf.
herhangi bir yerde anywhere zf.
herhangi bir suretle in any wise zf.
herhangi bir yer anywhere zf.
herhangi bir şekilde by some means or other zf.
herhangi bir yere whithersoever zf.
herhangi bir tarafa whitherward zf.
herhangi bir engel olmaksızın without let or hindrance zf.
herhangi bir yere any place zf.
herhangi bir şekilde anywise zf.
herhangi bir şekilde anyway zf.
herhangi bir şekilde in any way zf.
herhangi bir şekilde anyhow zf.
(herhangi) bir yere anywhere zf.
(herhangi) bir yerde anywhere zf.
herhangi bir zaman anytime zf.
herhangi bir zamanda whenever zf.
herhangi bir zamanda at anytime zf.
herhangi bir zamanda ever zf.
bundan sonraki herhangi bir zamanda at any time thereafter zf.
herhangi bir sebeple for any reason zf.
herhangi bir şekilde in any manner zf.
herhangi bir bakımdan in any respect zf.
herhangi bir yer için for anywhere zf.
herhangi bir gerekçe gösterilmeden unjustifiably zf.
herhangi bir gerekçe gösterilmeden inexcusably zf.
herhangi bir zamanda any given time zf.
herhangi bir şekilde any way zf.
herhangi bir yere any whither zf.
herhangi bir zamanda anywhen zf.
herhangi bir yere doğru anywhither zf.
herhangi bir zaman whensoever zf.
herhangi bir şekilde once zf.
herhangi bir yerde owher [obsolete] zf.
herhangi bir yer owher [obsolete] zf.
herhangi bir şekilde owt [dialect] zf.
herhangi bir whatever zm.
herhangi bir kimse anybody zm.
herhangi bir any zm.
herhangi bir kimse anyone zm.
herhangi bir şey anything zm.
(herhangi) bir şey anything zm.
herhangi bir yer anyplace zm.
herhangi bir şey owt zm.
herhangi bir whate'er zm.
herhangi bir whatsomever [obsolete] zm.
herhangi bir yerde wherever zm.
herhangi bir yere wherever zm.
herhangi bir yer wherever zm.
herhangi bir kişinin whose zm.
herhangi bir yere whither bağ.
herhangi bir sonuca whither bağ.
herhangi bir duruma whither bağ.
herhangi bir zamanda whenas bağ.
herhangi bir yerden whencesoever bağ.
herhangi bir kaynaktan whencesoever bağ.
ingiliz veya britanya kökenli herhangi bir şeyi belirtmek üzere kullanılan önek anglo ök.
herhangi bir alanda mükemmellik belirten sonek -tastic snk.
herhangi bir şekilde by any manner of means expr.
herhangi bir yolla by any manner of means expr.
Phrasals
herhangi bir fondan hisse satın almak buy in f.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) aklamak acquit (one) of (something) f.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) suçsuz bulmak acquit (one) of (something) f.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) beraat ettirmek acquit (one) of (something) f.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) temize çıkarmak acquit (one) of (something) f.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) aklamak acquit someone of something f.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) suçsuz bulmak acquit someone of something f.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) beraat ettirmek acquit someone of something f.
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) temize çıkarmak acquit someone of something f.
herhangi bir yere atmak/bırakmak pitch on f.
(herhangi bir tarafa) meyletmek/eğilmek list to (some direction) f.
Phrases
aksine herhangi bir hüküm bulunsa bile notwithstanding any provision to the contrary expr.
herhangi bir zamanda at any one time expr.
herhangi bir kısıtlama yapılmaksızın without making any restrictions expr.
herhangi bir anlaşmazlık durumunda in case of any dispute expr.
herhangi bir neden göstermeden without giving any reason expr.
herhangi bir değişiklik yapma don't make any changes expr.
herhangi bir amaçla for whatever purpose expr.
herhangi bir anlaşmazlık halinde in case of any dispute expr.
eğer herhangi bir sorun meydana gelirse if any problem occurs expr.
herhangi bir bildirim yapılmaksızın without any notification expr.
herhangi bir gerekçe göstermeden without any reason expr.
herhangi bir kısıtlama yapılmaksızın without any restrictions imposed expr.
eğer herhangi bir problem olursa if any problem arises expr.
herhangi bir sorumluluk kabul etmeyerek without accepting any responsibility expr.
herhangi bir kısıtlama yapılmaksızın without imposing any restrictions expr.
herhangi bir gerekçe gösterilmeden without any excuse expr.
herhangi bir amaçla for any purpose expr.
eğer herhangi bir sorun meydana gelirse if any problem arises expr.
herhangi bir değişiklik yapmayınız don't make any changes expr.
herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin without any justification expr.
herhangi bir zamanda at any given time expr.
eğer herhangi bir problem olursa if any problem occurs expr.
şu andan itibaren geçerli (herhangi bir kararın) effective immediately expr.
tüzük ya da genel hukuk tarafından kastedilen ya da bu anlaşmanın hükümleri çerçevesindeki herhangi bir hak saklı kalmak koşuluyla without prejudice to any rights implied by statute or common law or under the provisions of this agreement expr.
türk lirası veya herhangi bir para cinsinden in turkish lira or any other currency expr.
tarih herhangi bir rehber ise if history is any guide expr.
(belirlenen/belli bir zaman aralığındaki) herhangi bir zamanda at any given time expr.
herhangi bir şekilde at all expr.
Proverb
kişi kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalıdır people who live in glass houses shouldn't throw stones
kişi kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalıdır those who live in glass houses shouldn't throw stones
Colloquial
herhangi bir kategoriye girmeyen kimse tweener i.
eski araba ya da herhangi bir makine bolt bucket i.
hiçbir şeyi umursamadan herhangi bir durumda tüm zorluklara rağmen istediğini elde etmek anlamına gelen bir ifade thug life i.
herhangi bir sorumluluğu olmayan genç adam roving blade i.
(birinin) herhangi bir kazancı anything in it for (one) i.
(birinin) herhangi bir çıkarı anything in it for (one) i.
herhangi bir kelime boo i.
herhangi bir ses boo i.
herhangi bir kimse booger i.
herhangi bir şey booger i.
herhangi bir hazırlık yapmadan ex tempore zf.
herhangi bir yerde anyplace [us/canada] zf.
herhangi bir yere anyplace [us/canada] zf.
herhangi bir yerde anywheres [us] zf.
herhangi bir yere anywheres [us] zf.
herhangi bir hazırlık yapmadan off hand expr.
günün herhangi bir saatinde at any time of day expr.
herhangi bir suretle in any way expr.
herhangi bir zorluk çekmeden hands down expr.
herhangi bir şekilde anyways expr.
herhangi bir gün olur any day will do expr.
herhangi bir gün any day expr.
herhangi bir gün bana uyar any day will do expr.
dünyanın herhangi bir yerinde god's green earth expr.
herhangi bir aksilik çıkmazsa gwatcdr (god willing and the creek don't rise) expr.
buna benzer herhangi bir şey anything of the kind expr.
herhangi bir suretle never a whit expr.
herhangi bir şekilde never a whit expr.
gece veya gündüz herhangi bir saat all hours (of the day and night) expr.
gece veya gündüz herhangi bir saat all hours (of the day and night) expr.
herhangi bir şey, zaman any old thing, time expr.
başka herhangi bir mesele any other business expr.
herhangi bir şekilde any which way expr.
birinin herhangi bir kazancı anything/nothing/something in it for somebody expr.
birinin herhangi bir çıkarı anything/nothing/something in it for somebody expr.
başka herhangi bir mesele aob (any other business) expr.
başka herhangi bir iş aob (any other business) expr.
herhangi bir as it comes [uk/australia] expr.
herhangi bir ipucu var mı? any leads? expr.
günün herhangi bir saati day or night expr.
ümitsiz hastalarda kalp ve solunum durması olayında herhangi bir müdahalede bulunmama kararı dnacpr (do not attempt cpr (cardiopulmonary resuscitation)) expr.
(sosyal medyada) fotoğrafın üzerinde filtre/herhangi bir oynama olmadığını belirten etiket #nofilter expr.
herhangi biri/bir şey/bir yer somebody/something/somewhere or other expr.
herhangi bir tercihim yok I don't care exclam.
Idioms
herhangi bir ilgi the faintest interest i.
kavranması zor bir iç işleyişi olan herhangi bir sistem ya da araç black box i.
herhangi bir şey any old thing i.
sığınacak herhangi bir liman any port in a storm i.
(olayların/hayatın/herhangi bir şeyin) iyi/iyimser/neşeli/yararlı/olumlu tarafı sunny side i.
herhangi bir hükümdar king or kaiser [old-fashioned] i.
herhangi bir fani hükümdar/hükmeden king or kaiser [old-fashioned] i.
herhangi bir yer any old place i.
herhangi bir köşe any (old) nook or cranny i.
herhangi bir şeyle karıştırılmamış/seyreltilmemiş sert içki a stiff drink i.
herhangi bir hilede başarılı olmak come it f.
adı herhangi bir olaya karışmamak keep (one's) slate clean f.
herhangi bir sıkıntı yok onayı almak get the all-clear f.
herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek give somebody the all-clear f.
herhangi bir fikri olmamak have no idea f.
herhangi bir işin içinde olmak have a hand in f.
herhangi bir işin içinde olmak take a hand in f.
girdiği herhangi bir sosyal ortamda ilgi odağı olan kimse olmak be the life and soul of the party f.
herhangi bir karar almaktan kaçınmak sit on the fence f.
otel vb gibi bir yerden herhangi bir ödeme yapmadan gizlice sıvışmak do a moonlight flit f.
(herhangi bir sorgulama yapmadan) doğru kabul etmek take it as read f.
(özellikle bir kitabın) (içinde) ile ilgili herhangi bir şey (bilgi) olmamak have nothing on someone or something f.
herhangi bir kısıtlaması/zorunluluğu olmamak have no strings attached f.
herhangi bir düzenlemeye ihtiyaç duymamak have no strings attached f.
herhangi bir sıkıntı yok onayı almak get the all-clear f.
herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek give somebody the all-clear f.
(birine) herhangi bir sıkıntı yok demek give (one) the all-clear f.
(herhangi bir sorgulama yapmadan) doğru kabul edilmek be taken as read f.
birine herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek give somebody the all-clear f.
herhangi bir sıkıntı yok onayı almak get the all-clear f.
herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek give the all-clear f.
bir durum karşısında herhangi bir önlem almamak let ride f.
bir durum karşısında herhangi bir önlem almamak let something lie f.
herhangi bir haber olmaması kötü haber almaktan iyidir no news is good news expr.
herhangi bir şey (yeni olması şartdeğil) any old thing expr.
herhangi bir gün any other day expr.
gece veya gündüz herhangi bir saatte at all hours of the day and night expr.
herhangi bir aksilik çıkmazsa lord willing and the creek don't rise expr.
herhangi bir suretle for love or money expr.
kimseden herhangi bir yardım istemeden off one's own bat expr.
üzerinde herhangi bir borç olmayan free and clear expr.
üzerinde herhangi bir borç veya ipotek olmadan free and clear expr.
(bir kimseyi tanımlarken herhangi bir olumsuz durum için) hiç eser yok not have a type of bone in one's body expr.
(birinden) herhangi bir ses another peep out of (one) expr.
herhangi bir aksilik çıkmazsa (the good) lord willing and the creek don't rise [rural] expr.
herhangi bir any old expr.
mümkün olabilecek herhangi bir şekilde by any stretch expr.
mümkün olabilecek/akla gelebilecek/hayal edilebilecek herhangi bir şekilde by any stretch of the imagination expr.
herhangi bir kısıtlama/zorunluluk olmaksızın no strings expr.
kayda değer herhangi bir şey (yok) not anything to boast about expr.
dikkate değer herhangi bir şey (yok) not anything to boast about expr.
göze çarpan herhangi bir şey (yok) not anything to boast about expr.
etkileyici herhangi bir şey (yok) not anything to boast about expr.
Formal
herhangi bir sorumluluğu olmayan genç adam roving blade i.
herhangi bir duyuyu içermeyen (renksiz, tatsız, kokusuz vb.) nonsensuous s.
herhangi bir duyuyu harekete geçirmeyen nonsensuous s.
Speaking
bununla ilgili herhangi bir kanıtınız var mı? do you have any evidence of that? expr.
burada kaldığınız süre zarfında herhangi bir probleminiz ya da sorunuz olursa if you have any problems or any questions during your stay here expr.
bu kadar korkunç bir olayın arkasında ne gibi bir neden olduğu konusunda herhangi bir fikrim yok I have no idea what the motive behind such an horrific act might be expr.
düzeleceğine dair herhangi bir ışık göremiyorum I don't see any chance of it coming back expr.
herhangi bir şey olursa if anything should happen expr.
herhangi bir şey söylemek bana düşmez this is not my place to say anything expr.
herhangi bir sorun var mı? Is there any problem? expr.
herhangi bir sabıkam yok I have no criminal record expr.
herhangi birine bir şey yaptığımı gördün mü? have you seen me do anything to anyone? expr.
herhangi bir sabıkam yok I don't have any criminal record expr.
herhangi bir yere dokunun tap anywhere expr.
herhangi bir hata yaptın mı? did you make any mistakes? expr.
herhangi bir sorun olursa if anything should happen expr.
herhangi bir aksilik çıkmazsa god willing and the creek don't rise expr.
herhangi bir neden belirtilmedi no reason was specified expr.
herhangi bir ağrınız var mı? do you have any pain? expr.
herhangi bir yeteneğim var mı bilmiyorum I don't know if i have any talent expr.
herhangi bir sorun olursa if anything happens expr.
herhangi bir şekilde mümkünse if at all possible expr.
herhangi bir problem var mı? Is there any problem? expr.
herhangi bir şeye ihtiyacın olursa if there's anything you need at all expr.
herhangi bir isteğiniz/ihtiyacınız varsa sormaktan çekinmeyin If there's anything you need don't hesitate to ask expr.
herhangi bir şey olursa if anything happens expr.
herhangi bir şekilde mümkünse if it is at all possible expr.
onunla herhangi bir şekilde bir bağlantın var mı? do you have some sort of connection with him? expr.
onu herhangi bir şeyle suçladılar mı? did they charge him with anything? expr.
onun kimseye herhangi bir yararı var mı? is he doing anybody any good? expr.
yardım edebileceğim herhangi bir şey var mı? is there anything that I can help you with? expr.
herhangi bir iptal durumu var mı? are there any cancellations? expr.
herhangi bir ilaca karşı alerjin var mı? are you allergic to any medications? expr.
herhangi bir ilaca karşı bilinen bir alerjin var mı? are you allergic to any medications? expr.
herhangi bir ilaca karşı alerjiniz var mı? are you allergic to any medications? expr.
herhangi bir ilaca karşı bildiğiniz bir alerjiniz var mı? are you allergic to any medications? expr.
herhangi bir ilaca karşı bilinen bir alerjiniz var mı? are you allergic to any medications? expr.
herhangi bir ilaca karşı bildiğin bir alerjin var mı? are you allergic to any medications? expr.
herhangi bir ilaç kullanıyor musunuz? are you taking any medications? expr.
herhangi bir ilaç kullanıyor musun? are you taking any medications? expr.
Trade/Economic
başka herhangi bir iş any other business (aob) i.
bir değişkenin herhangi bir andaki toplam ya da birikmiş değeri stock i.
bir çalışanın aynı şirkette maaşında herhangi bir iyileştirme yapılmadan mevcut çalıştığı departmandan/birimden başka bir departmana/birime transfer edilmesi lateral move i.
çalışanın bir önceki iş yerinden aldığı/alacağı bir başka işyerinde çalışmasında "bizim açımızdan herhangi bir mahzuru yoktur" rızasını gösterir belge certificate of no objection i.
çalışanın bir önceki iş yerinden aldığı/alacağı bir başka işyerinde çalışmasında "bizim açımızdan herhangi bir mahzuru yoktur" rızasını gösterir belge no objection certificate i.
doğada arzı sınırlı olan herhangi bir kaynak exhaustible resource i.
herhangi bir olayın sadece küçük bir kısmının görünür olduğunu savunan düşünce iceberg principle i.
herhangi bir makam için yeterli niteliklere sahip olmama ineligibility i.
herhangi bir anda piyasada geçerli olan faiz nominal rate of interest i.
herhangi bir faaliyetin önceden belirlenen kalitede ve zamanda en az maliyetle başarılması için alınan önlemler cost control i.
herhangi bir firmanın uyguladığı imalat sistemlerinde gerekli standartlara uyumlu olduğunu gösteren kanıt evidence of compliance i.
herhangi bir ülkede patlak veren krizin diğer ülkelere de yansıması/geçmesi financial contagion i.
herhangi bir şart belirtilmeksizin yapılan ciro unqualified endorsement i.
işletmenin herhangi bir nedenle geçici olarak durması outage i.
istatistik incelemesinde kullanılan herhangi bir ekonometrik model olasılık dağılımlarının birbirlerinden farklı olması heteroscedasticity i.
katlanılan maliyetin herhangi bir parçası cost fraction i.
sendika vb. herhangi bir yasal ya da sosyal anlamda bir güvencesi olmaksızın çalışan insanların oluşturduğu istihdam precarious employment i.
sözleşmede herhangi bir yenileme yapmadan önce belirlenmiş olan asıl sözleşme süresi initial term of the contract i.
sözleşmede herhangi bir yenileme yapmadan önce belirlenmiş olan asıl sözleşme süresi initial contract duration i.
üretime yardımcı olan herhangi bir maddi sabit varlık facility i.
üst yöneticelere hesap veren altında herhangi bir çalışan olmayan yönetici non-manager i.
herhangi bir ticaret şirketine çalışmayan kızılderili tüccar free trader i.
herhangi bir değerlendirmeye tabi olmayan non-assessable s.
(nakit para) herhangi bir yere teminat olarak sunulmayan clean s.
bu durumların hiç birinde ilgili pasiflere ilişkin herhangi bir yükümlülüğü bulunmaksızın in each case, without liability to account expr.
herhangi bir girişimde bulunmasına gerek kalmaksızın without any action on the part of ... expr.
Law
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması alodiality i.
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması allodiality i.
bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst constructive trust i.
bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst resulting trust i.
bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst implied trust i.
bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst express trust i.
bir mülkü o mülkün sahibinin izniyle kullanan ancak söz konusu mülk üzerinde herhangi bir yasal hakka sahip olmayan kimse bare licensee i.
davada herhangi bir çıkarı olmadığı halde kanuni usullere uygunluğu sağlamak için davacı olan kimse nominal plaintiff i.
eşlerden birinin herhangi bir yasal sebebe dayanmaksızın diğerinden ayrı yaşaması subtraction of conjugal rights i.
herhangi bir tarih kararlaştırmadan celseyi dağıtma adjournment sine die i.
herhangi bir biçimde tutulan veya hapsedilen kişilerin korunması için prensipler bütünü body of principles for the protection of all persons under any form of detention or imprisonment i.
hükümdar adına çıkarılan ve herhangi bir imtiyaza sahip olduğunu iddia eden şahıstan iddiasının mesnedini soran karar quo warranto i.
herhangi bir veraset talebinde bulunulmayan miras vacant succession i.
ingiliz hukunda avukatların sıkı bir rotasyonla herhangi bir müvekkilin davasını üstlenme zorunluluğu cab rank rule i.
ingiltere' de dava vekillerinin zorunlu ve dönüşümlü olarak herhangi bir müvekkile atanması cab rank rule i.
teslimi herhangi bir şarta tabi olmayan rehin equitable lien i.
teslimi herhangi bir şarta tabi olmayan gayrimenkul teminatı equitable charge i.
üzerindeki tarih veya eskiliği nedeniyle gerçek kabul edilen herhangi bir tanıklığa gerek duyulmayan kanıt niteliğindeki belge ancient document i.
üzerinde herhangi bir müeyyide olmayan mülk allod i.
üzerinde herhangi bir müeyyide olmayan mülk allodia i.
üzerinde herhangi bir müeyyide olmayan mülk allodium i.
üzerinde herhangi bir müeyyide olmayan mülk allodial i.
yediemine herhangi bir vecibe yüklemeyen tevdi münasebeti dry trust i.
herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olan toprak udal i.
herhangi bir feodal yükümlülüğü olmayan toprak sahibi udaler i.
herhangi bir feodal yükümlülüğü olmayan toprak sahibi udaller i.
mevcut zamanda başlayıp herhangi bir koşula bağlı olmayan miras hakkı vested legacy i.
karşılığında herhangi bir geçer bedel verilmeksizin mülkün devredildiği kimse volunteer i.
(amerikan devrimi'nden önce) britanya kraliyet memurlarına herhangi bir binada kaçak malları arama yetkisi veren mahkeme emri writ of assistance i.
herhangi bir takdir veya keyfi ceza vermek suretiyle cezalandırmak amerce f.
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması ile ilgili alodial s.
Politics
yahudilerin israil'e göçünü andıran herhangi bir göç aliyah i.
herhangi bir oylamada çoğunluğun sağlanamaması lack of majority i.
herhangi bir seçmenin ön seçim sandığına giderek istediği aday adayına oy verebildiği önseçim open primary i.
herhangi bir yasa maddesindeki değişikliğin parlamentodan geçmesi pass the amendment i.
siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı potemkin village i.
siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı potyomkin village i.
soy ve kültür birlikteliği olduğu halde herhangi bir devletin sınırları dışında yer alan halk ile söz konusu devletin birleşmesi fikri irredentism i.
herhangi bir yasama organına üye kimse member i.
herhangi bir grupla ilişkisi olmayan tribeless s.
herhangi bir siyasi parti veya örgütle bağlantısı olmayan independent s.
Industry
(solvent veya herhangi bir sıvının işlenmediği) işletim öncesi test süreci dry commissioning i.
bir duruma herhangi bir ayrıntı olmaksızın genel bakış helicopter view i.
Media
(hikaye, reklam) gazetenin herhangi bir bölümünde yer alan run-of-paper s.
Technical
bir cismi yalıtkan yapan veya yalıtan herhangi bir madde insulator i.
buharlaşma basıncı olan herhangi belirli bir sıcaklık saturation temperature i.
dünya ile güneş arasındaki herhangi bir gezegen interior planet i.
dikromik asitin herhangi bir tuzu dichromate i.
gemilerinin açık denizde herhangi bir engel olmadan serbest olarak hareket edebilmesi freedom of the seas i.
herhangi bir yüzeyde yığılı olan radyoaktif madde active deposit i.
herhangi bir şeyin modeli mock up i.
herhangi bir radyasyon kaynağı ile bir detektör arasında bulunan obje absorber i.
herhangi bir kürenin en büyük dairesi diametral plane i.
herhangi bir yansıtıcı için hız girişim ölçme sistemi velocity interferometer system for any reflector (visar) i.
herhangi bir şeyin küçük bir miktarı dram i.
herhangi bir işin yapılması usulü technique i.
herhangi bir malzemeden küçük bir parça patch i.
herhangi bir boya veya boya maddesi fucus i.
herhangi bir şeyin en üst noktası height i.
herhangi bir şeyin en içteki parçası core i.
herhangi bir etki gözlenemeyen yoğunluk düzeyi no observed effect concentration i.
herhangi bir kaynaktan yayılan fakat henüz çarpışmamış olan nötronlar virgin neutrons i.
içinde kullanıcının servis yapabileceği herhangi bir parça yoktur no user serviceable parts inside i.
kesmek için kullanılan herhangi bir alet hack i.
kendisini tamamlayan herhangi bir şey integer i.
yüzen herhangi bir şey flotage i.
90 ° dışındaki herhangi bir açı bevel angle i.
titreşimli harekette denge noktasının hat üzerindeki herhangi bir noktaya olan uzaklığı displacement i.
herhangi bir maddenin üzerindeki asit ve tuz gibi maddeleri temizlemek edulcorate f.
herhangi bir sıvıyı donma noktasına kadar soğutmak supercool f.
Computer
alanın herhangi bir bölümü any part of field i.
dijital ortamda en az 24 saat boyunca dikkatleri üzerine toplayan herhangi bir kelime veya ifade yanny i.
google sayfa değerinin yükselmesi için bir sitenin kendi sitesinin anasayfasında veya herhangi bir alt sayfasında başka bir siteye banner veya text link vermesi veya barındırması backlink i.
herhangi bir kaynak any source i.
herhangi bir tuşla durdurma any key abort i.