Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
(para) kazanmak
"(para) kazanmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
(para) kazanmak
bring in something
f.
2
Deyim
(para) kazanmak
bring something in
f.
Trade/Economic
3
Ticaret/Ekonomi
(para) kazanmak
earn
f.
"(para) kazanmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 167 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
para kazanmak
earn
f.
General
2
Genel
başlıca amacı para kazanmak olan kimse
huckster
i.
3
Genel
para kazanmak için herhangi bir meslek icra etmeyen, zengin bir erkek
gentleman
i.
4
Genel
para kazanmak için vücut gücü kullanmayan bir erkek
gentleman
i.
5
Genel
para kazanmak
coin
f.
6
Genel
birden çok para kazanmak
be in the money
f.
7
Genel
çok para kazanmak
make a bundle
f.
8
Genel
dürüstçe ve alın teri ile para kazanmak
turn an honest penny
f.
9
Genel
para kazanmak
make buck
f.
10
Genel
çok para kazanmak
make a pile
f.
11
Genel
para kazanmak
make money
f.
12
Genel
çok para kazanmak
be coining it
f.
13
Genel
çok para kazanmak
make the big buck
f.
14
Genel
avantadan para kazanmak
feather one's own nest
f.
15
Genel
avantadan para kazanmak
feather one's nest
f.
16
Genel
para kazanmak
earn money
f.
17
Genel
para kazanmak
knock up
f.
18
Genel
çok para kazanmak
rake in money
f.
19
Genel
sırtından para kazanmak
make money at the expense of others
f.
20
Genel
çok para kazanmak
earn a fortune
f.
21
Genel
çok para kazanmak
earn a lot of money
f.
22
Genel
birkaç kuruş para kazanmak
make a few bucks
f.
23
Genel
birkaç kuruş para kazanmak
make a buck or two
f.
24
Genel
hızlı para kazanmak
make a fast buck
f.
25
Genel
para kazanmak
make a buck
f.
26
Genel
para kazanmak
earn
f.
27
Genel
dürüst olmayan yollarla para kazanmak
make money for oneself in a dishonest way
f.
28
Genel
çok para kazanmak
make a lot of money
f.
29
Genel
internetten para kazanmak
earn money from the internet
f.
30
Genel
internetten para kazanmak
earn money from internet
f.
31
Genel
-den para kazanmak
earn money from
f.
32
Genel
çok/yığınla para kazanmak
make loads of money
f.
33
Genel
gördüğü evi almaya yetecek kadar para kazanmak
make enough money to buy the house she/he saw
f.
34
Genel
bir şeyden para yapmak/kazanmak
make money off something
f.
35
Genel
gayrimeşru / yasadışı yoldan para kazanmak
make an illicit profit
f.
36
Genel
(üzerinden) para kazanmak
monetize
f.
37
Genel
(üzerinden) para kazanmak
monetise
f.
38
Genel
para kazanmak
addle
f.
39
Genel
yasal olmayan yollardan para kazanmak
rake off
f.
40
Genel
yeniden para kazanmak
re-earn
f.
41
Genel
çalışarak para kazanmak
make
f.
42
Genel
ticaret yaparak para kazanmak
make
f.
43
Genel
birinin üstünden para kazanmak
feather one's nest
f.
44
Genel
çok çalışarak para kazanmak
scratch
f.
Phrasals
45
Öbek Fiiller
büyük para kazanmak
rake in
f.
46
Öbek Fiiller
büyük para kazanmak
shovel in
f.
47
Öbek Fiiller
para kazanmak
clean up on
f.
48
Öbek Fiiller
para kazanmak
clean up
f.
49
Öbek Fiiller
(bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak
make (some amount of money) in (something)
f.
50
Öbek Fiiller
bir girişimden para kazanmak
make something in something
f.
51
Öbek Fiiller
bir işten para kazanmak
make something in something
f.
52
Öbek Fiiller
büyük miktarda para kazanmak
sweep up
f.
53
Öbek Fiiller
para kazanmak
turn over
f.
54
Öbek Fiiller
(bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak/yapmak
make (an amount of money) on (something)
f.
55
Öbek Fiiller
(bir şeyden) para kazanmak
profit by (something)
f.
56
Öbek Fiiller
(bir şeyden) para kazanmak
profit from (something)
f.
57
Öbek Fiiller
büyük para kazanmak
rake in (something)
f.
Colloquial
58
Konuşma Dili
bazen estetik ve manevi kaygıları para kazanmak için göz ardı eden çok karlı plan veya kurum
money-machine
i.
59
Konuşma Dili
çok büyük para kazanmak
make a bomb
f.
60
Konuşma Dili
daha çok para kazanmak
better oneself
f.
61
Konuşma Dili
çok büyük para kazanmak
earn a bomb
f.
62
Konuşma Dili
çok parası olmak/para kazanmak
hit the big time
f.
63
Konuşma Dili
para kazanmak
pull down
f.
64
Konuşma Dili
para kazanmak
knock up
f.
65
Konuşma Dili
sırtından para kazanmak
make money on someone
f.
66
Konuşma Dili
(birinden veya bir işten) iyi para kazanmak
do well out of (someone or something)
f.
67
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing ok
f.
68
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing okay
f.
69
Konuşma Dili
bir miktar para kazanmak
bring an amount of money in
f.
70
Konuşma Dili
iyi para kazanmak
be doing ok
f.
71
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing ok
f.
72
Konuşma Dili
iyi para kazanmak
be doing okay
f.
73
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing okay
f.
74
Konuşma Dili
net bir miktar para kazanmak
clear
f.
75
Konuşma Dili
birinden/bir işten iyi para kazanmak
do well out of somebody/something
f.
76
Konuşma Dili
(yazar) kitap satışları kendine önceden ödenen parayı geçtiğinde para kazanmak
earn out
f.
Idioms
77
Deyim
sadece para kazanmak için yazılan değersiz yazı/kitap
pot boiler
i.
78
Deyim
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
butter (one's) bread on both sides
f.
79
Deyim
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
have (one's) bread buttered on both sides
f.
80
Deyim
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
have your bread buttered on both sides
f.
81
Deyim
dürüstçe/namusuyla para kazanmak
earn an honest buck
f.
82
Deyim
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak
earn an honest buck
f.
83
Deyim
bileğinin gücüyle/bileğinin hakkıyla para kazanmak
earn an honest buck
f.
84
Deyim
dürüstçe/namusuyla para kazanmak
make an honest buck
f.
85
Deyim
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak
make an honest buck
f.
86
Deyim
bileğinin gücüyle/bileğinin hakkıyla para kazanmak
make an honest buck
f.
87
Deyim
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
butter (one's) bread on both sides
f.
88
Deyim
çok para kazanmak
earn top dollar
f.
89
Deyim
alın teriyle para kazanmak
make an honest living
f.
90
Deyim
büyük miktarda para kazanmak
make a pile of money
f.
91
Deyim
çok para kazanmak
earn big bucks
f.
92
Deyim
çok büyük para kazanmak
break the bank
f.
93
Deyim
çuvalla para kazanmak
be making cash hand over fist
f.
94
Deyim
çok para kazanmak istemek
have an itching palm
f.
95
Deyim
çok para yapmak/kazanmak
rake it in
f.
96
Deyim
çok para kazanmak
make a mint
f.
97
Deyim
dürüst olmayan yollarla para kazanmak
line one's own pockets
f.
98
Deyim
çabuk para kazanmak
make money hand over fist
f.
99
Deyim
çok para kazanmak
make good money
f.
100
Deyim
çok miktarda para kazanmak
make a pile of money
f.
101
Deyim
dürüst biçimde para kazanmak
turn an honest penny
f.
102
Deyim
iyi para kazanmak
make good money
f.
103
Deyim
namusuyla para kazanmak
turn an honest penny
f.
104
Deyim
kolay yoldan para kazanmak
make money hand over fist
f.
105
Deyim
namuslu biçimde para kazanmak
turn an honest penny
f.
106
Deyim
para kazanmak için yanlış yollara başvurmak
be on the fiddle
f.
107
Deyim
para kazanmak
put bread on the table
f.
108
Deyim
(bir şeyden) çok para kazanmak
make a lot of money on something
f.
109
Deyim
(bir şeyden) çok para kazanmak
clean up on something
f.
110
Deyim
-den para kazanmak
make money on something
f.
111
Deyim
(utanç verici bir durumdan vb) çok para kazanmak
cry all the way to the bank
f.
112
Deyim
çok para kazanmak
earn a mint
f.
113
Deyim
başarısıyla büyük miktarda para kazanmak
earn a mint
f.
114
Deyim
çok para kazanmak
earn a packet
f.
115
Deyim
başarısıyla büyük miktarda para kazanmak
earn a packet
f.
116
Deyim
çok para kazanmak
make a packet
f.
117
Deyim
başarılı olup çok para kazanmak
make a packet
f.
118
Deyim
bir tomar/desteyle para kazanmak
make a packet
f.
119
Deyim
çok para kazanmak
mint money
f.
120
Deyim
çuvalla para kazanmak
mint money
f.
121
Deyim
bir işten çok para yapmak/kazanmak
mint money
f.
122
Deyim
çok para kazanmak
make a mint of money
f.
123
Deyim
çuvalla para kazanmak
make a mint of money
f.
124
Deyim
bir işten çok para yapmak/kazanmak
make a mint of money
f.
125
Deyim
belli bir miktar para kazanmak
pull down an amount of money
f.
126
Deyim
helal para kazanmak/kazanç sağlamak
earn an honest buck
f.
127
Deyim
dürüstçe/namusuyla para kazanmak
earn an honest penny
f.
128
Deyim
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak
earn an honest penny
f.
129
Deyim
bileğinin gücüyle/hakkıyla para kazanmak
earn an honest penny
f.
130
Deyim
helal para kazanmak/kazanç sağlamak
earn an honest penny
f.
131
Deyim
dürüstçe/namusuyla para kazanmak
earn (or turn) an honest penny
f.
132
Deyim
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak
earn (or turn) an honest penny
f.
133
Deyim
bileğinin gücüyle/hakkıyla para kazanmak
earn (or turn) an honest penny
f.
134
Deyim
helal para kazanmak/kazanç sağlamak
earn (or turn) an honest penny
f.
135
Deyim
geçinecek/karnını doyuracak kadar para kazanmak
earn a crust [uk]
f.
136
Deyim
geçinecek/karnını doyuracak kadar para kazanmak
earn your crust [uk]
f.
137
Deyim
avantadan para kazanmak
feather nest
f.
138
Deyim
avantadan para kazanmak
feather your nest
f.
139
Deyim
avantadan para kazanmak
feather your (own) nest
f.
140
Deyim
dürüst olmayan yollarla para kazanmak
line own pocket
f.
141
Deyim
dürüst olmayan yollarla para kazanmak
line pockets
f.
142
Deyim
dürüst olmayan yollarla para kazanmak
line one's own pocket
f.
143
Deyim
dürüst olmayan yollarla para kazanmak
line one's own pockets
f.
144
Deyim
hızlı para kazanmak
make fast money
f.
145
Deyim
-den para kazanmak
make money on
f.
146
Deyim
para kazanmak
put food on the table
f.
147
Deyim
çok para kazanmak istiyorsan elini kirleteceksin
where there's muck there's brass
expr.
Informal
148
Gündelik
para kazanmak
make a killing
f.
Trade/Economic
149
Ticaret/Ekonomi
para kazanmak
be coining money
f.
150
Ticaret/Ekonomi
para kazanmak amacıyla yürütülen
professional
s.
Music
151
Müzik
para kazanmak için laterna çalan sokak müzisyeni
organ-grinder
i.
Slang
152
Argo
çok para kazanmak
made a killing
f.
153
Argo
çok para kazanmak
coin money
f.
154
Argo
çok para kazanmak
coin it in
f.
155
Argo
çok para kazanmak
rake in the money
f.
156
Argo
çok para kazanmak
be coining money
f.
157
Argo
çok para kazanmak
do some fine coin
f.
158
Argo
çok para kazanmak
be coining it
f.
159
Argo
çuvalla para kazanmak
make out like a bandit
f.
160
Argo
çok para kazanmak
make a killing
f.
161
Argo
oturduğu yerden para kazanmak
do fuck all and get paid for it!
f.
162
Argo
para kazanmak
do the greenback boogie
f.
163
Argo
para kazanmak
knock down
f.
164
Argo
para kazanmak
knock something down
f.
165
Argo
hızla çok para kazanmak
mint it [uk/australia]
f.
166
Argo
çok para kazanmak
mint it [uk/australia]
f.
167
Argo
dolandırıcılıkla para kazanmak
grift
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (para) kazanmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy