İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Speaking | ||||
Konuşma | as an adult expr. | bir yetişkin olarak | ||
The boy saw himself as an adult. Çocuk kendisini bir yetişkin olarak görüyordu. More Sentences |
||||
Konuşma | you're an adult expr. | sen bir yetişkinsin | ||
You're an adult. Sen bir yetişkinsin. More Sentences |
||||
Phrases | ||||
İfadeler | with an adult man expr. | yetişkin bir erkekle | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | treat someone like an adult f. | birine yetişkin gibi davranmak | ||
Modern Slang | ||||
Modern Argo | acting like an adult i. | bir yetişkin gibi davranma | ||
Modern Argo | acting like an adult i. | olgun davranma | ||
Modern Argo | be acting like an adult f. | bir yetişkin gibi davranmak | ||
Modern Argo | be acting like an adult f. | olgun davranmak |