anlaşmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

anlaşmak



"anlaşmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
anlaşmak compromise f.
anlaşmak agree f.
General
anlaşmak cotton f.
anlaşmak covenant f.
anlaşmak come to terms f.
anlaşmak keep in with f.
anlaşmak come f.
anlaşmak assent f.
anlaşmak be in rapport with f.
anlaşmak get on with f.
anlaşmak reach an agreement f.
anlaşmak cotton up to f.
anlaşmak be in accord with f.
anlaşmak concert f.
anlaşmak come to an agreement f.
anlaşmak fix on f.
anlaşmak get f.
anlaşmak conspire f.
anlaşmak get on well f.
anlaşmak compound f.
anlaşmak concur f.
anlaşmak get along with f.
anlaşmak agree f.
anlaşmak hit it off f.
anlaşmak agree with f.
anlaşmak settle with f.
anlaşmak get on well with somebody f.
anlaşmak go along f.
anlaşmak bargain f.
anlaşmak get on with somebody f.
anlaşmak settle f.
anlaşmak iron out f.
anlaşmak fix up on f.
anlaşmak understand each other f.
anlaşmak close f.
anlaşmak get along f.
anlaşmak term f.
anlaşmak hit it off with somebody f.
anlaşmak come to terms with f.
anlaşmak make terms f.
anlaşmak get on f.
anlaşmak accord f.
anlaşmak come to terms on something f.
anlaşmak capitulate f.
anlaşmak have a deal f.
anlaşmak jibe f.
anlaşmak like f.
anlaşmak meet f.
anlaşmak congrue [obsolete] f.
anlaşmak compose f.
anlaşmak comprobate f.
anlaşmak consign [obsolete] f.
anlaşmak pan f.
anlaşmak gee [dialect] f.
anlaşmak sit f.
anlaşmak slide f.
anlaşmak strike an agreement f.
anlaşmak subserve f.
anlaşmak sympathise [uk] f.
anlaşmak sympathize f.
anlaşmak symphonise [uk] f.
anlaşmak symphonize f.
Phrasals
anlaşmak stand together f.
anlaşmak be at one with f.
anlaşmak get along f.
anlaşmak mix into f.
anlaşmak cotton up f.
anlaşmak come to [dialect] f.
Colloquial
anlaşmak close a/the deal f.
anlaşmak ice f.
Idioms
anlaşmak become reconciled with (someone or something) f.
anlaşmak sign on the dotted line f.
anlaşmak enter into an agreement f.
anlaşmak strike a bargain f.
anlaşmak be in tune f.
anlaşmak call square f.
anlaşmak speak the same language f.
Trade/Economic
anlaşmak make a bargain f.
anlaşmak covenant f.
anlaşmak agree f.
Law
anlaşmak agree f.
Technical
anlaşmak coincide f.
Archaic
anlaşmak fay f.
anlaşmak symbolise [uk] f.
anlaşmak symbolize f.

"anlaşmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 119 sonuç

Türkçe İngilizce
General
her konuda anlaşmak see eye to eye f.
temelde anlaşmak be in substantial agreement f.
ile anlaşmak get along with f.
iyi anlaşmak (birisiyle) get along with f.
gizlice anlaşmak collude f.
gizlice anlaşmak conspire f.
ile anlaşmak make a deal with f.
iyi anlaşmak get along well (with) f.
fiyatta anlaşmak agree on price f.
ortak bir noktada anlaşmak meet in the middle f.
ortak bir noktada anlaşmak find a middle ground f.
ile anlaşmak come to terms with f.
prensipte anlaşmak agree in principle f.
üzerinde anlaşmak agree on f.
üstünde anlaşmak agree on f.
bir şey üzerinde anlaşmak agree on something f.
taşeronla anlaşmak subcontract f.
yeniden anlaşmak reagree f.
fiyatta anlaşmak strike a bargain f.
anlaşamadıkları konusunda anlaşmak agree to disagree f.
gizlice anlaşmak pack [obsolete] f.
işaret dili ile anlaşmak sign f.
Phrasals
üzerinde anlaşmak close on f.
(birisi ya da bir şey) üstünde anlaşmak concur on (someone or something) f.
biriyle anlaşmak click with someone f.
iyi anlaşmak get on f.
ile anlaşmak get along with f.
ödün vererek anlaşmak compromise over f.
ödün vererek anlaşmak compromise with f.
taviz vererek anlaşmak compromise over f.
taviz vererek anlaşmak compromise with f.
üzerinde anlaşmak settle over f.
(biriyle/bir şeyle) anlaşmak swing with (someone or something) f.
resmi olarak anlaşmak stitch up f.
bir konuda anlaşmak agree to something f.
biri/bir şey üzerinde anlaşmak agree upon someone or something f.
biri/bir şey üzerinde anlaşmak agree on someone or something f.
biriyle anlaşmak agree with someone f.
biriyle/bir şeyle anlaşmak align oneself with someone or something f.
bir konuda anlaşmak agree to something f.
biri/bir şey üzerinde anlaşmak agree upon someone or something f.
biri/bir şey üzerinde anlaşmak agree on someone or something f.
biriyle anlaşmak agree with someone f.
biriyle/bir şeyle anlaşmak align oneself with someone or something f.
ile anlaşmak click with f.
(biriyle) iyi anlaşmak click with (one) f.
(biriyle) biri/bir şey üzerinde anlaşmak compromise on someone or something (with someone) f.
(biriyle) biri/bir şey üzerinde anlaşmak compromise (on someone or something) with someone f.
(biriyle bir şey) üzerinde anlaşmak compromise (on something) with (someone) f.
(bir şey) üzerinde anlaşmak compromise on (something) f.
(biriyle) biri/bir şey hakkında anlaşmak concur on someone or something (with someone) f.
(biriyle) biri/bir şey hakkında anlaşmak concur (on someone or something) with someone f.
hakkında anlaşmak concur on f.
(biriyle) anlaşmak concur with (one) f.
(biriyle) hemen anlaşmak connect (up) with (someone) f.
(bir şey) için anlaşmak contract for (something) f.
(bir işin) yapılması için anlaşmak contract for (something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak contract for (something) with (someone or something) f.
(bir işin) yapılması için (biriyle/bir grupla) anlaşmak contract for (something) with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak contract with (someone or something) f.
(bir işin yapılması için biriyle/bir grupla) anlaşmak contract with (someone or something) f.
(biriyle/bir grupla bir şey) için anlaşmak contract with (someone or something) for (something) f.
(bir işin) yapılması için (biriyle/bir grupla) anlaşmak contract with (someone or something) for (something) f.
(biriyle) anlaşmak get along with (one) f.
(biriyle) iyi anlaşmak get along with (one) f.
(biriyle) anlaşmak get on with (someone) f.
(bir şey) üzerinde karar kılmak/anlaşmak settle upon (something) f.
(konusunda/üzerinde) anlaşmak shake on f.
Phrases
(kavga etmek/anlaşmak) iki taraflıdır it takes two (to do something) expr.
(kavga etmek/anlaşmak) iki kişi gerektirir it takes two (to do something) expr.
(kavga etmek/anlaşmak) iki kişiliktir it takes two (to do something) expr.
Colloquial
(iyi geçinmek anlamında) anlaşmak vibe off f.
(biriyle) anlaşmak be down f.
(biriyle) anlaşmak be down with f.
(biriyle) anlaşmak down with f.
çok iyi anlaşmak get along famously (with someone) f.
çok iyi anlaşmak get on famously [old-fashioned] f.
çok iyi anlaşmak get along famously [old-fashioned] f.
biriyle anlaşmak be in with somebody f.
biriyle anlaşmak keep in with somebody f.
biriyle iyi anlaşmak be (well) in with somebody f.
biriyle iyi anlaşmak keep (well) in with somebody f.
iyi anlaşmak git along f.
iyi anlaşmak/geçinmek have way with f.
(konusunda/üzerinde) anlaşmak shake on it f.
Idioms
iyi geçinmek/anlaşmak be in good with (someone) f.
biriyle iyi anlaşmak get on well with somebody f.
bir kişiyle iyi anlaşmak down f.
iyi anlaşmak/geçinmek have a way with someone f.
iyi anlaşmak have a way with someone f.
iyi geçinmek/anlaşmak get on well with f.
kesinlikle anlaşmak see eye to eye with f.
ortak bir noktada anlaşmak find a middle ground f.
ortada buluşmak/anlaşmak split the difference f.
pazarlıkta anlaşmak strike a bargain f.
-ile anlaşmak be at one with f.
çok iyi anlaşmak get on famously f.
(biriyle) iyi anlaşmak be in good odour (with somebody) f.
(biriyle) iyi anlaşmak be in good odor with (one) f.
biriyle iyi anlaşmak be in good with someone f.
biriyle iyi anlaşmak be in with someone f.
biriyle iyi anlaşmak get on someone's good side f.
iyi anlaşmak hitch horses together [us] f.
biriyle iyi anlaşmak be in good odour with someone f.
(biriyle/bir şeyle) anlaşmak be in tune with (someone or something) f.
çok iyi anlaşmak get along famously [old-fashioned] f.
(biriyle) anlaşmak make a deal (with one) f.
karşılıklı anlaşmak/uzlaşmak reach an understanding f.
ile karşılıklı anlaşmak/uzlaşmak reach an understanding with f.
(bir konuda) anlaşmak see eye to eye about (something) f.
(bir konuda) anlaşmak see eye to eye on (something) f.
Law
suç işlemek üzere anlaşmak conspire f.
öncesinde anlaşmak presettle f.
Basketball
bir takımda en az üç yıl oynayan oyuncunun o takımla tekrar anlaşmak için kazandığı ekstra kontrat ve ücret avantajları larry bird rights i.
Archaic
gizlice anlaşmak pack cards f.
Slang
çok iyi anlaşmak get on like a house on fire f.
çok iyi anlaşmak get on real well with someone f.
çok iyi anlaşmak be extremely happy in someone's company f.
Modern Slang
inanmamak konusunda anlaşmak agree to disbelieve f.