anlaşılır - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

anlaşılır



"anlaşılır" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
anlaşılır understandable s.
anlaşılır intelligible s.
anlaşılır comprehensible s.
General
anlaşılır pellucid s.
anlaşılır cognisable s.
anlaşılır conceptive s.
anlaşılır clear s.
anlaşılır understandable s.
anlaşılır apparent s.
anlaşılır perceptible s.
anlaşılır apprehensible s.
anlaşılır intelligible s.
anlaşılır inferable s.
anlaşılır exoteric s.
anlaşılır direct s.
anlaşılır decipherable s.
anlaşılır unequivocal s.
anlaşılır cognizable s.
anlaşılır lucid s.
anlaşılır cognoscible s.
anlaşılır comprehensible s.
anlaşılır scrutable s.
anlaşılır straightforward s.
anlaşılır decided s.
anlaşılır clear-cut s.
anlaşılır fluent s.
anlaşılır transparent s.
anlaşılır sightful s.
anlaşılır cogniseable s.
anlaşılır noncomplicated s.
anlaşılır trig [scottish] s.
anlaşılır unequivocable s.
anlaşılır exact s.
anlaşılır clean s.
anlaşılır deprehensible s.
anlaşılır concipient s.
anlaşılır dilucid s.
anlaşılır unambiguous s.
anlaşılır considerable [obsolete] s.
anlaşılır sympathetic s.
anlaşılır coherent s.
Idioms
anlaşılır as clear as crystal s.
anlaşılır clear as crystal s.
Trade/Economic
anlaşılır apparent s.
anlaşılır plain s.
Archaic
anlaşılır sympathetical s.

"anlaşılır" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 124 sonuç

Türkçe İngilizce
General
anlaşılır olma apparentness i.
kolay anlaşılır olma translucence i.
kolay anlaşılır olma translucency i.
kendiliğinden anlaşılır olma immediacy i.
anlaşılır olma concipiency i.
anlaşılır olan şey cognoscible i.
anlaşılır olmak be understandable f.
anlaşılır olmak be comprehensible f.
anlaşılır bir hal almak become clear f.
anlaşılır olmak become clear f.
anlaşılır bir hal almak become understandable f.
anlaşılır olmak make sense f.
daha anlaşılır hale getirmek make it more understandable f.
(şifrelenmiş mesajı) anlaşılır hale getirmek unscramble f.
herkesçe anlaşılır hale getirmek laymanize f.
herkesçe anlaşılır hale getirmek laymanise f.
kasten daha az anlaşılır hale getirmek overengineer f.
kolay anlaşılır lucid s.
kolay anlaşılır coherent s.
kolay anlaşılır apparent s.
zor anlaşılır slippery s.
kolay anlaşılır as clear as light s.
zor anlaşılır unclear s.
kolay anlaşılır pellucid s.
anlaşılır olmayan nonapparent s.
anlaşılır gibi değil inexplicable s.
anlaşılır değil inexplicable s.
kendiliğinden anlaşılır self-transparent s.
kolay anlaşılır plain s.
daha anlaşılır more comprehensible s.
daha anlaşılır more understandable s.
kolay anlaşılır limpid s.
düzgün ve anlaşılır kelimeler kullanamayan nonverbal s.
kolay anlaşılır translucent s.
kolay anlaşılır transpicuous s.
zor anlaşılır undeciphered s.
anlaşılır olmayan undistinct s.
kolay anlaşılır literate s.
kolay anlaşılır lucid s.
anlaşılır olmayan incomprehense [obsolete] s.
(dil) anlaşılır crystal clear s.
anlaşılır biçimde directly zf.
anlaşılır bir şekilde pellucidly zf.
anlaşılır bir şekilde cognizably zf.
zor anlaşılır biçimde unsurely zf.
anlaşılır bir şekilde apprehensibly zf.
anlaşılır biçimde understandably zf.
anlaşılır biçimde clearly zf.
zor anlaşılır bir şekilde unclearly zf.
anlaşılır bir şekilde intelligibly zf.
anlaşılır bir şekilde perceptibly zf.
anlaşılır şekilde understandably zf.
anlaşılır bir şekilde cognisably zf.
anlaşılır şekilde readably zf.
kolay anlaşılır biçimde translucently zf.
kolay anlaşılır bir şekilde limpidly zf.
kolay anlaşılır bir biçimde lucidly zf.
anlaşılır biçimde diserty [obsolete] zf.
anlaşılır bir biçimde comprehensively zf.
anlaşılır şekilde distinctly zf.
Phrasals
daha basit ve anlaşılır bir hale getirmek dumb down f.
anlaşılır kılmak put over f.
anlaşılır hale getirmek clear up f.
(bir şeyi) daha basit ve anlaşılır bir hale getirmek dumb (something) down f.
(bir şeyi daha basit/anlaşılır bir dile) çevirmek translate (something) to (something) f.
(bir şeyi daha basit/anlaşılır bir dilde) ifade etmek translate (something) to (something) f.
(bir şeyi daha basit/anlaşılır bir dile) indirgemek translate (something) to (something) f.
Phrases
bir şeyin değeri kullanıldığında anlaşılır the proof of the pudding is in the eating expr.
Colloquial
basit/anlaşılır ingilizce terminoloji simple english i.
anlaşılır dil simple english i.
her şey anlaşılır everything's crystal clear expr.
kolay anlaşılır clear cut expr.
yeterince anlaşılır enough said expr.
Idioms
anlaşılır olmak come into focus f.
birinin dilinden/anlayacağı dilden (basit ve anlaşılır şekilde) konuşmak speak someone's language f.
daha elle tutulur/anlaşılır şekle getirmek put flesh on the bones of something f.
en anlaşılır veya ayrıntılı biçimde açıklamak spell out f.
anlaşılır hale gelmek drop into place f.
anlaşılır hale gelmek fall into place f.
daha anlaşılır ifade etmek chew it finer f.
anlaşılır bir dilde olmak be in plain english f.
anlaşılır bir dilde olmak be in plain language f.
bir şeyi anlaşılır hale getirmek cast/shed/throw (new) light on something f.
(bir şeyi biri için) anlaşılır hale getirmek make (something) clear (to one) f.
(bir şeyi) anlaşılır bir dille ifade etmek/anlatmak put (something) into plain language f.
(bir şeyi) basit/anlaşılır bir dille anlatmak say (something) in plain language f.
anlaşılır olmak come across f.
kolay anlaşılır as clear as black and white s.
kolay anlaşılır (as) clear as day s.
çok net ve anlaşılır clear as a bell s.
anlaşılır şekilde a fine Italian hand expr.
çok anlaşılır clear as vodka expr.
çok net ve anlaşılır clear as vodka expr.
düzgün anlaşılır bir dille in plain english expr.
çok anlaşılır as clear as a bell expr.
çok net ve anlaşılır as clear as a bell expr.
çok anlaşılır as clear as anything expr.
çok net ve anlaşılır as clear as anything expr.
çok anlaşılır as clear as vodka expr.
çok net ve anlaşılır as clear as vodka expr.
kolay anlaşılır as clear as vodka expr.
kolay anlaşılır clear as vodka expr.
yanlış/hatalı olsa da tamamen normal/anlaşılır bir durum (one) could be forgiven for (doing something) expr.
yanlış/hatalı olsa da tamamen normal/anlaşılır bir durum (one) might be forgiven for (doing something) expr.
yanlış/hatalı olsa da tamamen normal/anlaşılır bir durum (one) will be forgiven for (doing something) expr.
(bu durum/şey) anlaşılır gibi değil it boggles the mind expr.
(bir şey) anlaşılır gibi değil the mind boggles (at something) expr.
anlaşılır biçimde in clear [obsolete] expr.
Speaking
lütfen daha açık/anlaşılır olun please be more specific expr.
yanlış/hatalı olsa da tamamen normal/anlaşılır bir durum (one) would be forgiven for (doing something) expr.
Trade/Economic
finansal tablolarda sunulan bilgilerin anlaşılır olması concept of disclosure i.
Technical
anlaşılır diyafoni intelligible crosstalk i.
(koddaki bir mesajı) anlaşılır dile dönüştürmek decode f.
Telecom
anlaşılır diyafoni intelligible crosstalk i.
Television
(iletim için kasıtlı olarak bozulmuş sinyali) anlaşılır kılmak decrypt f.
Psychology
açık ve anlaşılır psikodinamiklerle karakterize edilen freudian s.
Literature
ana karakterin tercihlerini okuyucunun gözünde daha anlaşılır kılmak için oluşturulan yan karakter foil character i.
mecazlı veya örtülü ifadeler yerine basit ve anlaşılır ifadeler kullanma kyriolexy i.
kolay ve anlaşılır ritimli olmak jingle f.
(mecazen) bir derece kolay anlaşılır semipellucid s.
Linguistics
(dil) kolay anlaşılır lucid s.
tutarlı ve anlaşılır (konuşma) connected s.
Music
kompozisyon ile tonların hoş, etkileyici veya anlaşılır şekilde birleştirilmesi music i.
Theatre
(ana karakterin tercihlerini okuyucunun gözünde daha anlaşılır kılmak için oluşturulan) ana karakterin tercihlerinin tam tersini yansıtan ya da onun tercihlerini engelleyen karakter foil character i.