arsız - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

arsız



"arsız" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
arsız impudent s.
arsız shameless s.
arsız cheeky s.
arsız brassy s.
General
arsız saucebox i.
arsız free s.
arsız unabashed s.
arsız flip s.
arsız hardy s.
arsız unblushing s.
arsız immodest s.
arsız wild s.
arsız randy s.
arsız perky s.
arsız bare faced s.
arsız bare s.
arsız insolent s.
arsız sassy s.
arsız browless s.
arsız pert s.
arsız familiar s.
arsız fresh s.
arsız bold s.
arsız barefaced s.
arsız daft s.
arsız flippant s.
arsız impertinent s.
arsız brazen s.
arsız audacious s.
arsız saucy s.
arsız vigorous s.
arsız brash s.
arsız bold-faced s.
arsız hard-bitten s.
arsız blatant s.
arsız sauced s.
arsız bodacious s.
arsız abashless s.
arsız nervy s.
arsız effrontit [obsolete] s.
arsız unconfounded s.
arsız bald-faced s.
arsız hard-faced [dialect] [uk] s.
arsız brassbound s.
arsız brazen-browed s.
arsız obtrusive s.
arsız donsie [scotland] s.
arsız donsy [scotland] s.
arsız doncy [scotland] s.
arsız irreverential s.
arsız gay s.
Colloquial
arsız fresh s.
Idioms
arsız brass neck [uk] i.
arsız brass nerve i.
arsız brazen-faced s.
Archaic
arsız malapert s.
Slang
arsız bastard s.
arsız in your face s.
British Slang
arsız lairy s.
arsız lippy s.

"arsız" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
General
arsız çocuk brat i.
arsız kız hoiden i.
arsız/haşarı/yaramaz çocuk brat i.
arsız/haşarı/yaramaz çocuk holy terror i.
arsız/haşarı/yaramaz çocuk little terror i.
arsız ve sinirli kadın blowse [obsolete] i.
arsız kimse pickle [uk] i.
arsız (kız) chit i.
aşırı arsız overmalapert s.
arsız bir şekilde sassily zf.
arsız ve küstah bir biçimde unabashedly zf.
arsız bir şekilde brassily zf.
Colloquial
arsız yalancı bald-faced liar i.
arsız yalancı bold-faced liar i.
arsız velet monster i.
(biri) nasıl bu kadar arsız olabiliyor? where does (one) get the nerve? expr.
Idioms
arsız yalancı bold-faced liar i.
arsız yalancı barefaced liar i.
arsız yalancı barefaced liar i.
çok küstah/arsız olmak take a lot of nerve f.
çok küstah/arsız olmak have a lot of nerve f.
arsız olmak have some neck f.
(bir şey yapmak) için yüzsüz/arsız/utanmaz olmak gerekmek take a lot of nerve (to do something) f.
Speaking
(onun) arsız/yüzsüz olduğunu düşünüyorum I like (his/her) cheek expr.
Trade/Economic
arsız satıcı tout i.
Botanic
abd'nin güneyinde açan, arsız büyüyen bir otlak bitkisi texas bluegrass (poa arachnifera) i.
arsız zaylan common ragweed (ambrosia artemisiifolia) i.
arsız zaylan annual ragweed i.
arsız zaylan low ragweed i.
arsız büyüyen bitki vigorous growing plant i.
arsız zaylan bitterweed (ambrosia artemisiifolia) i.
arsız zaylan ironweed i.
arsız bitki shooter i.
arsız zaylan stickweed i.
Archaic
arsız davranış petulant s.
Slang
edepsiz/utanmaz/arsız kimse veya çocuk little shit i.
edepsiz/arsız kimse schmegegge i.
arsız olmak be in your face f.