at arm's length - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

at arm's length

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"at arm's length" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

İngilizce Türkçe
General
at arm's length zf. bağımsız biçimde hareket ederek
at arm's length zf. mesafe koyarak
at arm's length zf. kol boyu
at arm's length zf. araya mesafe koyma
Trade/Economic
at arm's length i. piyasa koşullarına uygun

"at arm's length" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

İngilizce Türkçe
General
deal at arm's length with someone i. bir işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi
keep someone at arm's length f. biriyle samimi olmamak için ona çok mesafeli davranmak
keep someone at arm's length f. birinin samimi olmasına izin vermemek
keep something at arm's length f. el altında bulundurmak
keep somebody at arm's length f. yüz vermemek
keep someone at arm's length f. birini pek yaklaştırmamak
keep somebody at arm’s length f. biriyle arasında mesafe bırakmak
deal at arm's length with somebody f. biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak
deal at arm's length with someone f. biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak
Idioms
work at arm's length f. dezavantajlı bir şekilde çalışmak
keep someone at arm's length f. arasına mesafe koymak
hold at arm's length f. araya mesafe koymak
keep somebody at arm's length f. araya mesafe koymak
hold somebody at arm's length f. araya mesafe koymak
be at arm's length f. araya mesafe koymak
keep at arm's length f. araya mesafe koymak
keep at arm's length from someone f. biriyle araya mesafe koymak
keep somebody at arm’s length f. biriyle arasına mesafe koymak
hold somebody at arm's length f. birisiyle arasına mesafe koymak
keep somebody at arm's length f. birisiyle arasına mesafe koymak
keep someone at arm's length f. biriyle araya mesafe koymak
hold at arm's length f. mesafeli davranmak
keep at arm's length f. mesafeli davranmak
keep somebody at arm's length f. mesafeli davranmak
hold somebody at arm's length f. mesafeli davranmak
keep at arm's length f. soğuk davranmak
keep someone at arm's length f. samimiyet kurmamak
keep somebody at arm's length f. soğuk davranmak
hold somebody at arm's length f. soğuk davranmak
keep someone at arm's length f. samimi olmamak
hold at arm's length f. soğuk davranmak
be at arm's length f. uzak durmak
keep at arm's length f. yüz vermemek
hold (one) at arm's length f. (birini) belli bir mesafede tutmak
hold (one) at arm's length f. (biriyle) mesafeyi korumak
hold (one) at arm's length f. (biriyle) arasına belli bir mesafe koymak
hold (one) at arm's length f. (birini) uygun bir mesafede tutmak
hold (one) at arm's length f. (birine) mesafeli davranmak
keep (one) at arm's length f. (biriyle) samimi olmamak için ona mesafeli davranmak
keep (one) at arm's length f. (birinin) samimi olmasına izin vermemek
keep (one) at arm's length f. (birini) pek yaklaştırmamak
keep (one) at arm's length f. (biriyle) arasına mesafe koymak
keep (one) at arm's length f. (biriyle) samimiyet kurmamak
keep (one) at arm's length f. (biriyle) samimi olmamak
keep (one) at arm's length f. (birini) uzakta tutmak
keep (one) at arm's length f. (birini) yanına çok yaklaştırmamak
keep (someone or something) at arm's length f. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at arm's length f. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at arm's length f. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at arm's length f. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at arm's length f. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something) at arm's length f. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at arm's length f. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at arm's length f. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep at arm's length from f. ile araya mesafe koymak
keep at arm's length from (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
keep at arm's length from (someone or something) f. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep at arm's length from (someone or something) f. (birine/bir şeye) pas vermemek
keep at arm's length from (someone or something) f. (birine/bir şeye) soğuk davranmak
keep at arm's length from (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
Trade/Economic
deal at arm's length with somebody i. bir işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi
deal at arm's length with somebody f. biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak
deal at arm's length f. her iki tarafın da bağımsız olduğu ve birbirlerine hakim durumda olmadıkları bir alışverişte bulunmak