Geçmiş

ayırmak (bir şeyden)

"ayırmak (bir şeyden)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ayırmak (bir şeyden)	sever from f.

"ayırmak (bir şeyden)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 83 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(bir şeyi başka bir şeyden) ayırmak	untack f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak	get between f.
3	Öbek Fiiller	(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak	get between (someone or something and someone or something else) f.
4	Öbek Fiiller	pişirerek bir şeyi bir şeyden ayırmak	cook out f.
5	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak (kemiği etten ayırmak vs.)	trim something away (from something) f.
6	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak	separate something off from something f.
7	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak	separate something out of something f.
8	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak	separate something out f.
9	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak	separate something off f.
10	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şeyden) keserek ayırmak	cut (someone or something) from (something) f.
11	Öbek Fiiller	(bir şeyden küçük bir kısmını) ayırmak	trim (something) from (something else) f.
12	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi/kendini birinden veya bir şeyden) ayırmak	extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) f.
13	Öbek Fiiller	bir şeyi filtreleyerek bir şeyden ayırmak/ayrıştırmak	filter out f.
14	Öbek Fiiller	bir şeyi süzerek bir şeyden ayırmak/ayrıştırmak	filter out f.
15	Öbek Fiiller	birinin gözünü zorla bir şeyden ayırmak	pry from f.
16	Öbek Fiiller	birinin dikkatini zorla bir şeyden ayırmak	pry from f.
17	Öbek Fiiller	birini zorla bir şeyden/bir yerden ayırmak	pry from f.
18	Öbek Fiiller	birinin dikkatini/ilgisini zorla bir şeyden ayırmak	pry from f.
19	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) zar zor (birinden/bir şeyden) ayırmak	wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) f.
20	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir çekişmeyle (birinden/bir şeyden) ayırmak	wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) f.
21	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden ayırmak	detach someone or something from someone or something f.
22	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	differentiate (someone or something) from (someone or something) f.
23	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	discern (someone or something) from (someone or something) f.
24	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyden) ayırmak	disengage from (someone or something) f.
25	Öbek Fiiller	(kendini) birinden/bir şeyden koparmak/ayırmak	disengage (oneself) from someone or something f.
26	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak	disengage something from something f.
27	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak	divide something (off) f.
28	Öbek Fiiller	bir şeyi başka bir şeyden bölerek ayırmak	divide something (off) f.
29	Öbek Fiiller	bir şeyi başka bir şeyden duvarla ayırmak	divide something (off) f.
30	Öbek Fiiller	bir şeyi kesip bir şeyden ayırmak	nip something off (of) something f.
31	Öbek Fiiller	bir şeyi koparıp bir şeyden ayırmak	nip something off (of) something f.
32	Öbek Fiiller	bir şeyi kesip bir şeyden ayırmak	nip something off f.
33	Öbek Fiiller	bir şeyi koparıp bir şeyden ayırmak	nip something off f.
34	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden tutup ayırmak	pinch something off (of) something f.
35	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden tutup ayırmak	pinch something off f.
36	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak/ayıklamak	pinch something off (of) something f.
37	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden parmak uçlarıyla bölerek ayırmak/koparmak	pinch something off (of) something f.
38	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden parmağın ucuyla çimdikleyip koparmak/ayırmak	pinch something off (of) something f.
39	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden ayırmak/ayıklamak	pinch something off f.
40	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden parmak uçlarıyla bölerek ayırmak/koparmak	pinch something off f.
41	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden parmağın ucuyla çimdikleyip koparmak/ayırmak	pinch something off f.
42	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden kesip ayırmak	chop something off (of) something f.
43	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyden kesip ayırmak	chop something off f.
44	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden) ayırmak	cull (someone or something) out of (something) f.
45	Öbek Fiiller	bir şeyi kesip (bir şeyden) ayırmak	cut something away (from something) f.
46	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak	cut someone or something off (from something) f.
47	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	differentiate between (someone or something and someone or something else) f.
48	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırmak	differentiate (someone or something) from (someone or something else) f.
49	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi (başka) bir şeyden ayırmak	discern someone or something from something (else) f.
50	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	discern between (someone or something) and (someone or something) f.
51	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çözüp ayırmak/kurtarmak	disentangle (someone or something) from (someone or something) f.
52	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) araya girip (birinden/bir şeyden) ayırmak	disentangle (someone or something) from (someone or something) f.
53	Öbek Fiiller	(bir şeyden) bir şeyi damıtarak ayırmak	draw something off (from something) f.
54	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi birinden veya bir şeyden ayırmak	extricate someone or something from someone or something f.
55	Öbek Fiiller	-den veya bir şeyden ayırmak	extricate from f.
56	Öbek Fiiller	(bir şeyi) kesip (bir şeyden) ayırmak	hack (something) out of (something) f.
57	Öbek Fiiller	(bir şeyden) ayırmak	hold back (on something) f.
58	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	isolate (someone or something) from (someone or something) f.
59	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak	pick (someone or something) out of (something) f.
60	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) ayırmak/koparmak	separate from (someone or something) f.
61	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) ayırmak	separate off (from someone or something) f.
62	Öbek Fiiller	(bir şeyden) ayırmak	separate out of (something) f.
63	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyden) ayırt etmek/ayırmak	sift (something) from (something else) f.
64	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyden) ayırt etmek/ayırmak	sift (something) out of (something else) f.
65	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) koparmak/ayırmak	snatch (someone or something) from (someone or something else) f.
66	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyden) kesip ayırmak	snip (something) off of (something else) f.
67	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyden) süzerek ayırmak/çıkarmak	strain (something) off of (something else) f.
68	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyden) filtre ederek ayırmak	strain (something) off of (something else) f.
69	Öbek Fiiller	(bir şeyden) yırtarak/çekerek ayırmak	tear off of (something) f.
70	Öbek Fiiller	(bir şeyden/bir yerden) yırtıp almak/ayırmak	tear out of (something or some place) f.
71	Öbek Fiiller	(bir şeyden/bir yerden) çekip almak/ayırmak	tear out of (something or some place) f.
72	Öbek Fiiller	(bir şeyden/bir yerden) zorla/zor kullanarak almak/çıkarmak/ayırmak	tear out of (something or some place) f.
73	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyden) çekip ayırmak	tweak (something) off of (something) f.
Idioms
74	Deyim	bir şeyden dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak	part over something f.
75	Deyim	(bir şeyi) bir şeyden ayırmak	break something free (from something) f.
76	Deyim	bir şeyi bir şeyden ayırmak	break something loose from something f.
77	Deyim	kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak	break/cut/tear (something) loose from somebody/something f.
78	Deyim	(bir şeyi) birinden/bir şeyden ayırmak	break/cut/tear (something) loose from somebody/something f.
79	Deyim	birini/bir şeyi bir şeyden ayırmak	cut someone or something loose from something f.
80	Deyim	bir şeyi bir şeyden ayırmak	break something loose from something f.
81	Deyim	bir şeyi bir şeyden ayırmak	draw the line between f.
82	Deyim	bir şeyi bir şeyden ayırmak	draw a line between f.
83	Deyim	kendini/bir şeyi (birinden/bir şeyden) zorla kurtarmak/ayırmak	tear yourself/something loose (from somebody/something) f.