ayırmak (bir şeyi) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ayırmak (bir şeyi)



"ayırmak (bir şeyi)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ayırmak (bir şeyi) reserve f.

"ayırmak (bir şeyi)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 156 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir şeyi çekerek parçalara ayırmak pull something apart f.
bir şeyi bir tarafa ayırmak set something apart f.
bir şeyi parçalara ayırmak pull something to pieces f.
(tutkallanmış bir şeyi) ayırmak unglue f.
(zamklanmış bir şeyi) ayırmak unglue f.
(çimento ile yapıştırılmış bir şeyi) ayırmak unlute f.
(killi çamur ile yapıştırılmış bir şeyi) ayırmak unlute f.
(balçıkla yapıştırılmış bir şeyi) ayırmak unlute f.
(macun ile yapıştırılmış bir şeyi) ayırmak unlute f.
(bir şeyi başka bir şeyden) ayırmak untack f.
(bir şeyi) ayırmak extreat f.
(bir şeyi) kırıklara ayırmak shard f.
Phrasals
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak get between f.
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak get between (someone or something and someone or something else) f.
(bir şeyi) farklı parçalara ya da kategorilere ayırmak compartmentalize (something) into (something) f.
(bir şeyi) bölümlere ayırmak compartmentalize (something) into (something) f.
(bir şeyi) kategorilere ayırmak compartmentalize (something) into (something) f.
pişirerek bir şeyi bir şeyden ayırmak cook out f.
bir şeyi birisi için ayırmak intend something for someone f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak (kemiği etten ayırmak vs.) trim something away (from something) f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak separate something off from something f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak separate something out of something f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak separate something out f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak separate something off f.
(bir şeyi başka bir şeyden) keserek ayırmak cut (someone or something) from (something) f.
(birini/bir şeyi/kendini birinden veya bir şeyden) ayırmak extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) f.
bir şeyi filtreleyerek bir şeyden ayırmak/ayrıştırmak filter out f.
bir şeyi süzerek bir şeyden ayırmak/ayrıştırmak filter out f.
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla ayırmak force (someone or something) off (of) (something) f.
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla ayırmak force off f.
birini/bir şeyi bir yerden zorla ayırmak force someone or something off (of) something f.
birini/bir şeyi bir yerden zorla ayırmak and force someone or something off f.
(birini/bir şeyi) zar zor (birinden/bir şeyden) ayırmak wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) bir çekişmeyle (birinden/bir şeyden) ayırmak wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) f.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden ayırmak detach someone or something from someone or something f.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak differentiate (someone or something) from (someone or something) f.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak discern (someone or something) from (someone or something) f.
(bir şeyi bir şeyden) ayırmak disengage from (someone or something) f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak disengage something from something f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak divide something (off) f.
bir şeyi başka bir şeyden bölerek ayırmak divide something (off) f.
bir şeyi başka bir şeyden duvarla ayırmak divide something (off) f.
birini/bir şeyi parçalara ayırmak cut someone or something to something f.
bir şeyi/alanı kendine ayırmak stake out f.
karışmış/dolaşık (bir şeyi) ayırmak tease out of (something) f.
(vaktini/bir şeyi bir şeye) ayırmak commit (oneself or something) for (something) f.
vaktini/bir şeyi bir şeye ayırmak commit someone or something for something f.
(bir şeyi) küçük parçalara ayırmak rend (something) in (something) f.
(bir şeyi) parçalara ayırmak rend (something) in (something) f.
(bir şeyi) dilimlere ayırmak slice into (something) f.
(bir şeyi bir şey halinde) bölümlere ayırmak partition (something) into (something) f.
(bir şeyi bir şey halinde) kısımlara ayırmak partition (something) into (something) f.
(bir şeyi) daha küçük bölmelere ayırmak partition (something into something) f.
(bir şeyi) bölerek (bir şeye) ayırmak partition (something into something) f.
bir şeyi kesip bir şeyden ayırmak nip something off (of) something f.
bir şeyi koparıp bir şeyden ayırmak nip something off (of) something f.
bir şeyi kesip bir şeyden ayırmak nip something off f.
bir şeyi koparıp bir şeyden ayırmak nip something off f.
birini/bir şeyi birine ayırmak keep someone or something for someone f.
(bir şeyi) parçalara ayırmak knock (something) to (something) f.
bir şeyi bir şeyden tutup ayırmak pinch something off (of) something f.
bir şeyi bir şeyden tutup ayırmak pinch something off f.
bir şeyi birine/bir şeye ayırmak allot something to someone or something f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak/ayıklamak pinch something off (of) something f.
bir şeyi bir şeyden parmak uçlarıyla bölerek ayırmak/koparmak pinch something off (of) something f.
bir şeyi bir şeyden parmağın ucuyla çimdikleyip koparmak/ayırmak pinch something off (of) something f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak/ayıklamak pinch something off f.
bir şeyi bir şeyden parmak uçlarıyla bölerek ayırmak/koparmak pinch something off f.
bir şeyi bir şeyden parmağın ucuyla çimdikleyip koparmak/ayırmak pinch something off f.
bir şeyi bir tarafa ayırmak set something aside f.
(bir şeyi birine/bir şeye) ayırmak allocate (something) to (someone or something) f.
(bir şeyi birine/bir şeye) ayırmak allocate (something) to (someone or something) f.
bir şeyi (küçük parçalara) ayırmak/bölmek break something up (into something) f.
(bir şeyi) parçalara ayırmak/bölmek chip (away) at (something) f.
(birini/bir şeyi küçük parçalara) ayırmak/kesmek chop (someone or something) (up) (into something) f.
bir şeyi bir şeyden kesip ayırmak chop something off (of) something f.
bir şeyi bir şeyden kesip ayırmak chop something off f.
birini/bir şeyi parçalara ayırmak crunch someone or something up f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) ayırmak cull (someone or something) out of (something) f.
(birini/bir şeyi) parçalara ayırmak cut (someone or something) to (someone or something) f.
bir şeyi kesip (bir şeyden) ayırmak cut something away (from something) f.
birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak cut someone or something off (from something) f.
birini/bir şeyi birine/bir şeye ayırmak devote someone or something to someone or something f.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak differentiate between (someone or something and someone or something else) f.
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırmak differentiate (someone or something) from (someone or something else) f.
(birini/bir şeyi) ayırmak differentiate between (someone or something) f.
birini/bir şeyi (başka) bir şeyden ayırmak discern someone or something from something (else) f.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak discern between (someone or something) and (someone or something) f.
(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) birbirinden ayırmak disconnect (someone or something) from (someone or something) f.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çözüp ayırmak/kurtarmak disentangle (someone or something) from (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) araya girip (birinden/bir şeyden) ayırmak disentangle (someone or something) from (someone or something) f.
(bir şeyden) bir şeyi damıtarak ayırmak draw something off (from something) f.
birini/bir şeyi birinden veya bir şeyden ayırmak extricate someone or something from someone or something f.
birini/bir şeyi kesip parçalara ayırmak hack (away) at someone or something f.
birini/bir şeyi kesip parçalara ayırmak hack someone or something apart f.
(bir şeyi) kesip (bir şeyden) ayırmak hack (something) out of (something) f.
bir şeyi kesip parçalara ayırmak hack something up f.
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak/planlamak intend (something) for (someone or something) f.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak isolate (someone or something) from (someone or something) f.
(bir şeyi biri/bir şey) için kenara koymak/ayırmak lay aside (something) for (someone or something) f.
(bir şeyi) parçalara ayırmak partition (something) off f.
(bir şeyi) bölümlere ayırmak partition (something) off f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak pick (someone or something) out of (something) f.
(bir şeyi) küçük parçalara ayırmak rend (something) to (something) f.
(bir şeyi) parçalara ayırmak rend (something) to (something) f.
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak reserve (something) for (someone or something) f.
(bir şeyi bir şeyden) ayırt etmek/ayırmak sift (something) from (something else) f.
(bir şeyi bir şeyden) ayırt etmek/ayırmak sift (something) out of (something else) f.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) koparmak/ayırmak snatch (someone or something) from (someone or something else) f.
(bir şeyi bir şeyden) kesip ayırmak snip (something) off of (something else) f.
(bir şeyi bir şeyden) süzerek ayırmak/çıkarmak strain (something) off of (something else) f.
(bir şeyi bir şeyden) filtre ederek ayırmak strain (something) off of (something else) f.
(birini/bir şeyi) ayırmak sunder out (someone or something) [old-fashioned] f.
(bir şeyi bir şeyden) çekip ayırmak tweak (something) off of (something) f.
Colloquial
bir şeyi döverek kırmak/parçalara ayırmak pound something up f.
bir şeyi (bir şeyle) vurarak/döverek parçalara ayırmak pound something up f.
Idioms
bir şeyi yavaş yavaş ve uzun uzun parçalarına ayırmak hack (something) to bits f.
bir şeyi (yırtarak) ikiye bölmek/ayırmak rip something in two f.
bir şeyi (yırtarak) ikiye bölmek/ayırmak rip something in half f.
(bir şey için) (bir şeyi) bir kenara ayırmak put something aside (for something) f.
(birini/bir şeyi) parçalara ayırmak/bölmek rip (someone or something) to bits f.
birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek rip somebody/something apart f.
birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek rip somebody/something to bits f.
birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek rip somebody/something to shreds f.
(bir şeyi) küçük parçalara ayırmak rip (something) to bits f.
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak rip (someone or something) in half f.
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak tear (someone or something) in half f.
(birini/bir şeyi) ikiye ayırmak rip (someone or something) in twain f.
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak rip (someone or something) in twain f.
(birini/bir şeyi) ikiye ayırmak rip (someone or something) in two f.
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak rip (someone or something) in two f.
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak tear (someone or something) in twain [old-fashioned] f.
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak tear (someone or something) in two f.
bir şeyi parçalara ayırmak tear something to pieces/shreds f.
birini/bir şeyi parçalara ayırmak tear someone or something to pieces f.
birini/bir şeyi parçalara ayırmak tear someone or something to shreds f.
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak/ayırmak put (something) out to pasture f.
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak/ayırmak send (something) out to grass f.
(bir şeyi) bir şeyden ayırmak break something free (from something) f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak break something loose from something f.
kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak break/cut/tear (something) loose from somebody/something f.
(bir şeyi) birinden/bir şeyden ayırmak break/cut/tear (something) loose from somebody/something f.
birini/bir şeyi bir şeyden ayırmak cut someone or something loose from something f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak break something loose from something f.
(bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) ayırmak/çıkarmak cut (someone or something) loose f.
(bir şeyi) parçalara ayırmak cut (something) to pieces f.
bir şeyle bir şeyi ayırmak draw the line between something and something else f.
bir şeyle bir şeyi birbirinden ayırmak draw the line between something and something else f.
bir şeyle bir şeyi ayırmak draw a line between something f.
bir şeyle bir şeyi birbirinden ayırmak draw a line between something f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak draw the line between f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak draw a line between f.
(bir şeyi) kendine ayırmak stake out (one's) claim on (something) f.
(bir şeyi) kendine ayırmak stake out (one's) claim to (something) f.
kendini/bir şeyi (birinden/bir şeyden) zorla kurtarmak/ayırmak tear yourself/something loose (from somebody/something) f.
Technical
(laminasyon ile birleştirilen bir şeyi) ayırmak delaminate f.