ayrım - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ayrım



"ayrım" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ayrım difference i.
ayrım differentiation i.
ayrım distinction i.
ayrım discrimination i.
ayrım segregation i.
General
ayrım part i.
ayrım apartheid i.
ayrım discrepancy i.
ayrım division i.
ayrım margin i.
ayrım analysis i.
ayrım dividing line i.
ayrım demarkation i.
ayrım shed [obsolete] i.
ayrım split i.
Trade/Economic
ayrım discrimination i.
Technical
ayrım analysis i.
Aeronautic
ayrım clearance i.
Psychology
ayrım segregation i.
Food Engineering
ayrım fraction i.
Archaic
ayrım differency i.
Star Wars
ayrım the divide i.

"ayrım" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 155 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ayrım yapmak discriminate f.
General
vergi değerlendirmesi için gelire göre yapılan ayrım bracket i.
ulaştırmada ayrım segregation in transportation i.
ayrım (ırk, cinsiyet vb) discrimination i.
eğitimde ayrım segregation in education i.
ayrım yapma durumu segregating i.
etnik ayrım ethnic discriminatıon i.
keskin ayrım sharp contrast i.
ayrım karşıtı antidiscrimination i.
ayrım çizgisi/hattı separating line i.
etnikdilsel ayrım ethnolinguistic fractionalization i.
ayrım gözetmeyen saldırılar indiscriminate attacks i.
ayrım gözeten kişi a respecter of persons i.
keyfi ayrım distinction without a difference i.
suni ayrım distinction without a difference i.
yapay ayrım distinction without a difference i.
farksızlar arasında yapılan ayrım distinction without a difference i.
arada fark olmadığı halde yapılan ayrım distinction without a difference i.
iki şey arasındaki keskin veya önemli ayrım noktası great divide i.
önemli ayrım great divide i.
ayrım yapamama confusion i.
kategorik ayrım yapma discrimination i.
sözdizimsel veya duygusal ayrım yaratan ses tonu değişimi intonation i.
ince ayrım pointille i.
ayrım yapmak differentiate f.
ayrım yapmak distinguish f.
ayrım yapmak discriminate between f.
ayrım yapmak segregate f.
ayrım yapmak severalise f.
ayrım yapmak make distinction f.
ayrım yapmak make a distinction f.
ayrım gözetmek differentiate (between) f.
ayrım gözetmek discriminate f.
ayrım gözetmemek not to discriminate f.
ayrım gözetmemek not to show favoritism to/towards f.
ayrım yapmak severalize f.
birine ayrım yapmak do one honor f.
hatalı ayrım yapmak misdistinguish f.
ayrım yapmak despecificate f.
ince ayrım yapmak overrefine f.
aşırı ayrım yapmak overrefine f.
ince ayrım yapmak distinguish [obsolete] f.
ayrım yapmak difference f.
ayrım yapmamak slop f.
ayrım yapan discriminative s.
ayrım yapmayan indiscriminate s.
ayrım yapan differential s.
ayrım yapan discriminatory s.
ayrım gözeten discriminating s.
ayrım yapılmış olan severalised s.
ayrım yapılmış olan severalized s.
ayrım yapmayan undiscriminating s.
haksız ayrım gözetmeyen uninvidious s.
(ırkı yüzünden) ayrım yapılmamış unsegregated s.
ayrım gözetmeyen unselective s.
ayrım yapma yeteneği olan knifelike s.
ayrım yapmaksızın every last s.
ayrım yapmaksızın exceptionless s.
ayrım yapmayan exceptless [obsolete] s.
ayrım yapan discriminate s.
ayrım yapan discriminating s.
(argüman, ayrım) tam fine-drawn s.
(argüman, ayrım) kesin fine-drawn s.
(argüman, ayrım) nokta atışı fine-drawn s.
(argüman, ayrım) belli belirsiz fine-drawn s.
ayrım yapılmaksızın without making discrimination zf.
ayrım gözetmeden without distinction zf.
ayrım yapmaksızın without exception zf.
ayrım gözetmeksizin without discrimination zf.
ayrım gözetmeden without discriminating zf.
ayrım gözetmeden without discrimination zf.
ayrım gözetmeksizin indiscriminately zf.
ayrım gözetmeksizin without discriminating zf.
ayrım gözetmeden indiscriminately zf.
ayrım yapılmaksızın without treating unequally zf.
ayrım gözetmeksizin indiscriminatingly zf.
ayrım gözetmeden unselectively zf.
ayrım gözetmeden broadside zf.
ayrım yaparak discriminatively zf.
ayrım yaparak distinguishingly zf.
ayrım gözetmeksizin ordinarily zf.
Phrasals
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında ayrım yaratmak differentiate between (someone or something and someone or something else) f.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında ayrım yaratmak differentiate between (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı ayrım yapmak discriminate against (someone or something) f.
Phrases
ayrım yapılmaksızın without practicing any favoritism i.
Idioms
iki rakip grup arasındaki keskin ayrım clear blue water i.
keskin bir ayrım clear blue water [uk] i.
çin ve batı ulusları arasındaki sosyopolitik, ekonomik ve ideolojik ayrım/fark bamboo curtain i.
kesin ayrım bright line i.
belirgin çizgi/ayrım bright line i.
net çizgi/ayrım bright line i.
ayrım gözetmeden davranmak be no respecter of persons f.
ayrım gözetmemek be no respecter of persons f.
iki kişi/şey arasında ayrım yapmak make fish of one and fowl of another f.
iki kişi/şey arasında ayrım yapmak make fish of one and fowl of the other f.
Trade/Economic
ayrım gözeten madde discriminatory article i.
dil, din, ırk, bölge, cinsiyet gibi alanlarında ayrım yapmadığını beyan eden işveren equal opportunity employer i.
ayrım gözetmeksizin wholesale zf.
Law
ayrım karşıtı kanun antidiscrimination law i.
hukuki ayrım de jure segregation i.
haksız ayrım unjust discrimination i.
Politics
ayrım politikası discrimination policy i.
cinsel ayrım gender discrimination i.
sosyal ayrım social discrimination i.
güney afrika cumhuriyeti'nde beyaz olmayan ırklar arasında yasal ayrım politikasına karşı olan antiapartheid s.
güney afrika cumhuriyeti'nde beyaz olmayan ırklar arasında yasal ayrım politikasına karşı olan anti-apartheid s.
ayrım yapılmaksızın on a non-discriminatory basis expr.
Technical
ayrım şeması separation scheme i.
kayan ayrım tabanı floating point base i.
kayan ayrım tabanı floating point radix i.
su ayrım çizgisi drainage divide i.
su ayrım çizgisi water parting i.
(metal işlemede) kalıbın parçaları arasındaki ayrım yüzeylerine şekil vermek amacıyla kalıp çıkarılırken şablonun kısmen gömülü olduğu oluklu levha, sıva kalıbı, sertleşmiş kum gibi malzeme match i.
ayrım yapmak disciminate f.
ayrım yapmak discriminate f.
Computer
ayrım çözümleme gap analysis i.
ancak sezilebilen ayrım just discernible difference i.
Informatics
ayrım çözümleme gap analysis i.
Telecom
fonksiyonel ayrım functional separation i.
Transportation
nakliyecilerin gümrük vergisi gibi konularda taşınacak kişi, konum veya ürünlere göre ayrım gözetmesi discrimination i.
Aeronautic
engel ayrım irtifası obstacle clearance altitude i.
engel ayrım irtifası/yüksekliği obstacle clearance altitude/height i.
engel ayrım yüksekliği obstacle clearance height i.
engel ayrım irtifası yüksekliği obstacle clearance altitude height i.
taksirut ile herhangi bir cisim arasındaki ayrım mesafesi separation distance between taxiway and object i.
taksirut minimum ayrım mesafeleri taxiway minimum separation distance i.
Marine
gemide lomboz açıklığın üzerinde duran kavisli su ayrım çizgisi brow i.
Medical
iki nokta ayrım testi two point discrimination test i.
Psychology
algısal alanda arka plan ile bu arka planda öne çıkan nesneler şeklinde görülen ayrım figure-ground phenomenon i.
Math
bakışımlı ayrım symmetric difference i.
Logic
ayrım yapmak divide f.
Statistics
en küçük ayrım bilgi istatistiği minimum discrimination information statistics i.
Chemistry
hacimsel ayrım metric analysis i.
Biology
her bir dal ayrım noktasında tek organı bulunan (çiçek) monomerous s.
Botanic
dal ayrım noktası node i.
tek bir dal ayrım noktasından çıkan üç veya daha fazla sayıda kısım whorl i.
aynı dal ayrım noktasından çıkmış bir veya daha fazla yapraktan oluşan whorled s.
her bir ayrım noktasında iki organ bulunan (çiçek) dimerous s.
erkek organları çiçeğin iki ayrım noktasında bulunup taç yaprak sayısının iki katı olan (bitki) diplostemonous s.
Education
üniversite hocalarının öğrenciler arasında dil, din, ırk ve cinsel yönelim konusunda ayrım yapmayacağına dair yazmaları gereken bir beyanname EDI statement (equity, diversity and inclusion statement) i.
ayrım yapmadan ve eşit koşullarda öğrenci kabul eden okul free school i.
Linguistics
ulamsal ayrım categorical difference i.
aralarındaki ayrım nötralize edilmiş olan birkaç fonemi temsil eden soyut dil birimi archiphoneme i.
(pembrokeshire'da) galce konuşan kuzeyliler ve ingilizce konuşan güneyliler arasındaki dilsel ve etnik ayrım lansker line i.
kullanımda ayrım yapma desynonymization i.
kullanımda ayrım yapma desynonymization i.
kullanımda ayrım yapmak desynonymize f.
kullanımda ayrım yapmak desynonymise f.
(galce gibi bazı renk tonları arasında ayrım yapmayan dillerden yapılan çevirilerde) yeşil veya mavi grue s.
Geology
doğrusal ayrım fonksiyonu analizi linear discrimination function analysis i.
Military
ayrım bölgesi zone of separation i.
emniyetli ayrım mesafesi safe separation distance i.
emniyetli ayrım safe separation i.
Archaic
ayrım gözetmeyen gross s.
ayrım yapan discretive s.