az daha - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

az daha



"az daha" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
az daha almost zf.
General
az daha all but zf.
az daha near zf.
az daha nearly zf.
az daha nigh zf.
az daha muchwhat zf.
Colloquial
az daha like to [obsolete] [us] expr.
Archaic
az daha nighly zf.

"az daha" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 372 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
daha az less s.
General
beklenenden daha az başarı gösteren underachieving i.
beklenilenden daha az başarı gösterme underachieving i.
genellikle 12 kişi veya daha az yolcu alan küçük otobüsler minibus i.
daha az şey less i.
beklentilerden daha az oranda başarılı olan underachiever i.
daha az gelişmiş alanlar less developed areas i.
(birini ya da bir şeyi) daha az çekici hale getirme deglamorization i.
(birini ya da bir şeyi) daha az çekici hale getirme deglamorisation i.
bir şeyin görünen yüzünden daha az makbul olan diğer yüzü underside i.
kullanılabileceğinden daha az kullanılma underuse i.
daha az önemli olan şey handmaiden i.
ölçülebilir iki kümeden ilkinin ikincisini kapsadığı durumda ilk kümenin ölçümünün ikincisinden daha az veya ona eşit olması monotonicity i.
daha az spesifik hale getirme despecification i.
yarığa dik açıda olan ve yarıktan daha az göze çarpan kaya yarılma yönü grain i.
beklenenden daha az doldurmak underfill f.
daha az korkmasını sağlamak make someone less fearful f.
daha az önemli saymak subordinate f.
beklenenden daha az başarı göstermek underachieve f.
daha az kısıtlamak disinhibit f.
-den daha az önemli olmak be subordinate to f.
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek downshift f.
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek downshift f.
daha az yemek eat less f.
daha az maaş almak receive a lower salary f.
daha az meşgul hale getirmek unbusy f.
daha az çekici hale getirmek uncharm f.
daha az loş hale getirmek uncloud f.
gerekenden daha az vermek underfurnish f.
(müşteriye) daha az çekici gelmesini sağlamak unsell f.
(bir şeyin destekçisine) daha az çekici gelmesini sağlamak unsell f.
organizmalarda bulunan farklı ve genellikle daha az özelleşmiş maddelerden üretmek manufacture f.
daha az kötüleştirmek help f.
daha az kötü yapmak help f.
daha az merkezi hale getirmek decentralize [us] f.
daha az merkezi hale getirmek decentralise [uk] f.
daha az gizemli hale getirerek insani yönünü öne çıkarmak demythologize [us] f.
daha az gizemli hale getirerek insani yönünü öne çıkarmak demythologise [us] f.
(meslek veya sektörün) daha az beceri gerektirmesine sebep olmak deskill f.
daha az ruhani hale getirmek despiritualize [us] f.
daha az ruhani hale getirmek despiritualise [uk] f.
kasten daha az anlaşılır hale getirmek overengineer f.
daha az karmaşık hale getirmek disintricate f.
(belgeyi) daha az gizli güvenlik sınıflandırmasına sokmak downgrade f.
daha az tuzlu hale getirmek freshen f.
daha az lesser s.
daha az önemli olan (başka bir şeye göre) subordinate s.
daha az fewer s.
daha az sayıda less s.
daha az emek isteyen laborsaving s.
daha az önemli lesser s.
daha az verilmiş scrimpier s.
daha az less s.
normalden daha az oranda kullanılmış underutilized s.
normalden daha az oranda kullanılmış underutilised s.
daha az karlı less profitable s.
beklenenden daha az anticlimactic s.
daha az oy almış outvoted s.
daha az minor s.
yarıdan daha az less than half s.
çok daha az a lot fewer s.
daha az bağımlılık yapan less addictive s.
çok daha az far less s.
daha az evrimleşmiş less evolved s.
daha az pahalı less expensive s.
daha az talihli less fortunate s.
çok çok daha az far fewer s.
nesnel hakikatlerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumu post-truth s.
daha az yoğun hale getirilmiş tempered s.
daha az şiddetli hale getirilmiş tempered s.
planlanandan daha az sakini olan (ev) underoccupied s.
istenenden daha az kişinin oturduğu (ev) underoccupied s.
damıtılarak elde edilen alkollü sıvıdaki orandan daha az alkol içeren underproof s.
daha az önemli olan (başka bir şeye göre) understrapping s.
stresten kaynaklı olarak normalden veya beklentilerden daha az bir cinsel aktivite ilgisi veya katılımına sahip olan hyposexual s.
nispeten daha az sayıda noktası olan (domino taşı) light s.
en iyi sığır etinden daha az mozaik yapı ile sınıflanan choice s.
daha az chota [indian] s.
profesyonel bir işe benzeyip daha az teorik bilgi, yaratıcılık, özgünlük veya muhakeme gücü gerektiren (iş) semiprofessional s.
daha az önemli smaller s.
daha az smaller s.
-den daha az less than zf.
daha az mücadeleci bir şekilde adversarially zf.
daha az olası less likely zf.
daha az sıklıkla less frequently zf.
daha az sıklıkta less frequently zf.
daha az sıklıkla less often zf.
daha az less often zf.
daha az bir dereceye kadar to a lesser degree zf.
en az bir yarım saat daha at least for another half-hour zf.
çok az daha a little bit more zf.
daha az olmayacak sayıda not less than zf.
gittikçe daha az less and less zf.
nispeten daha az mean [obsolete] zf.
daha az olacak şekilde off zf.
-den daha az değil no less than ed.
-den daha az zamanda in less than ed.
daha az before ed.
daha az önemli anlamı veren ön ek under- ök.
normalden veya uygun olandan daha az anlamı veren ön ek under- ök.
daha az veya daha küçük anlamlarını veren bir ön ek mio- ök.
daha az veya daha küçük anlamlarını veren bir ön ek mi- ök.
daha az veya daha küçük anlamlarını veren bir ön ek meio- ök.
daha az olan anlamına gelen son ek -idion snk.
daha az olan anlamına gelen son ek -idium snk.
Phrasals
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az sevgi ve saygı göstermek place behind (someone or something) f.
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az önem vermek place behind (someone or something) f.
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az değer vermek place behind (someone or something) f.
daha az cezayla yırtmak get off f.
daha az ceza almasını sağlamak get off f.
(birinden) bir şeyden daha az önemli kabul edilmek rank below (someone or something) f.
(birinden) bir şeyden daha az önemli kabul etmek rank below (someone or something) f.
daha az önemi olmak come after (someone or something) f.
daha az önemi olmak come after f.
daha az baskı uygulamak let up f.
(bir şey) için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (an amount of) (money) on (something) f.
bir şey için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (money) on something f.
düşük değerli kumar çiplerini daha az sayıda ve daha değerli kumar çipleriyle değiştirmek color up f.
(daha ucuz ve az gelişmiş ülkelerin mallarını kullanarak) bir ülkenin endüstri ve üretim sektörünü zayıflatmak hollow out f.
(birine/bir şeye) karşı daha az acımasız olmak let up (on someone or something) f.
'-e karşı daha az acımasız olmak let up on f.
daha az sevgi ve saygı göstermek place behind f.
daha az önem vermek place behind f.
daha az değer vermek place behind f.
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli sayılmak/görülmek rate below (someone or something) f.
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli olarak değerlendirilmek rate below (someone or something) f.
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli saymak/görmek rate below (someone or something) f.
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli olarak değerlendirmek rate below (someone or something) f.
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli kılmak subordinate to (someone or something) f.
daha az aktif olmak tail down f.
(bir dizi ayrı ses kanalını) daha az sayıda ses kanalı oluşturmak için birleştirmek fold down f.
Phrases
biraz daha az slightly less expr.
çok daha az olası far less likely expr.
daha az olmamak kaydıyla no fewer than expr.
daha fazla bilgi az sonra further information to follow expr.
daha az oranda to a lesser extent expr.
daha az ölçüde to a lesser extent expr.
daha az çapta to a lesser extent expr.
en önemliden daha az önemliye doğru from most important to least important expr.
ne daha az ne daha fazla nothing less nothing more expr.
Colloquial
az daha yaklaş come closer i.
reklam fiyatından daha az bir paraya tanıtımını/reklamını yaptırmak için verilen rüşvet plugola i.
1970'ten sonra doğup ailelerine kıyasla daha az maddi güvenceye sahip yetişkinlerin oluşturduğu kuşak ipod generation i.
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli subordinate to (someone or something) s.
çok daha az not nearly zf.
daha az sıklıkta less frequently zf.
daha az sıklıkla less frequently zf.
çok az/bir kademe/bir gömlek daha iyi a notch better expr.
çok az/bir kademe/bir gömlek daha iyi notch above expr.
'-den daha az and counting expr.
daha az/kısa sürede in half the time expr.
Idioms
torbadan daha az değerli veya kusurlu bir şey çıkma cat in the sack i.
dünyadaki iki insan arasında ortalama altı veya daha az bağlantı olduğu teorisi six degrees of separation i.
bankacıların krediyi verdikleri anda faizi düşmelerine dolayısıyla elinize daha az para geçmesine gönderme yapar a banker's dozen i.
diğerlerine göre daha az önemli kimse/şey a poor relation i.
diğerlerine göre daha az saygın kimse/şey a poor relation i.
diğerlerine göre daha az güçlü kimse/şey a poor relation i.
kendine daha az güvenmek change one's tune f.
kendiyle daha az övünmek change one's tune f.
normalden daha az yemek be off one's food f.
az daha altına kaçırmak not able to hold it (in) f.
bir şeyi daha az keyifli/başarılı ya da önemli hale getirmek throw a wet blanket over (something) f.
bir şeyi daha az keyifli/başarılı ya da önemli hale getirmek throw a wet blanket over something f.
az daha/neredeyse (bir şey) yapacak olmak be within a whisker of (something) f.
az daha kafayı yemek about to blow my cap f.
beklenenden daha az olmak fall short f.
beklenenden daha az olmak come short f.
daha az önem taşımak take a backseat f.
diğerine göre daha az önemli görünmek pale into insignificance f.
diğerine göre daha az önemli görünmek fade into insignificance f.
daha az başarılı olmak go down in the world f.
kendininkinden daha az gelişmiş bir ülkenin kültürünü benimsemek go native f.
bir şeyi daha az tüketmek take it easy on something f.
daha az başarılı olmak be downhill all the way f.
daha az utangaç/çekingen olmak be out of (one's) shell f.
(birinden/bir şeyden) daha az önemli olmak take a backseat (to someone or something) f.
daha az para harcamak trim (one's) sails f.
benzer fakat daha az popüler/iyi a poor relation (of) s.
daha az talep/rağbet gören bir benzeri a poor relation (of) s.
çok daha fazla/çok daha az a (damn) sight less/fewer (something) zf.
fazladan/daha az a (damn) sight less/fewer (something) zf.
daha az oranda in small part expr.
çok daha az not anywhere near expr.
daha hafif/az ciddi bir konu olarak on a lighter note expr.
bir şey yüzünden daha az değerli, etkileyici, keyifli, faydalı değil none the worse for something expr.
daha az utangaç/çekingen out of (one's) shell expr.
Speaking
az daha çarpışacaktık we were on the verge of colliding expr.
az daha seni tanıyamayacaktım i almost didn't recognize you expr.
günde 2000 kaloriden daha az yemelisin you should eat less than 2000 calories a day expr.
daha az su kullan use less water expr.
daha az su kullanın use less water expr.
Trade/Economic
değeri henüz ödenmemiş olan ipotek tutarından daha az olan bir mülke sahip olma negative equity i.
daha fazla rol ve daha az sayıda fiili iş unsuru içeren çalışma yöntemi dejobbing i.
şirket hissedarlarının daha az vergilendirmeye yol açan işlemlerle ticari kazanç sağlamaları bailouts i.
tahmin edilenden daha az üretilen miktar underrun i.
hesaplanandan daha az üretilen nicelik underrun i.
tahmin edilenden daha az masraf çıkarma underrun i.
beklenenden daha az maliyetli olma underrun i.
fiyatı beklenenden daha az olma underrun i.
önceki teklifi geçmek için gereken en az tutardan daha fazla olan teklif jump bid i.
(bir şeyi) satın alma, üretme veya sürdürme maliyetinden daha az olan loss i.
maddi sıkıntılar nedeniyle daha az önemli faturaları ödemeyi erteleme load-shedding i.
(borsada) 100'lük standart işlem biriminden daha az olan bonoların sayısı odd lot i.
ihtiyaç olandan daha az almak underbuy f.
daha az önemli subordinate s.
hak etttiğinden daha az ücret almış underpaid s.
satılan ya da satın alınan miktardan daha az underage s.
borcu öz sermayesinden çok daha az olan (işletme) underleveraged s.
(borsada) çıkarılan hisselerden daha az talebe sahip undersubscribed s.
daha az insanı çalıştıran downsized s.
daha az insanı işe alan downsized s.
daha az insanı istihdam eden downsized s.
araba yükünden daha az less than carload zf.
Law
daha ciddi suçlamaların reddedilmesi karşılığında daha az ceza gerektiren bir suçlamayı kabul etmek plea bargain f.
daha ciddi bir suçlamanın düşmesi karşısında daha az ceza gerektiren bir suçu kabul etmek plea-bargain f.
Politics
(kanada'da) ilerici muhafazakar parti'nin diğer üyelere göre daha az muhafazakar olan üyesi red tory [canadian] i.
daha az yetkiye sahip ikinci meclis second chamber i.
daha az mücadeleci adversarial i.
seçileceklerin toplamından daha az kimseye oy verebilme limiting vote i.
siyahilerin beyazlardan daha az zeki savunan inanış jensenism i.
kendinden daha az nüfuzlu krallara veya prenslere hükmeden kral overking i.
daha az seviyede merkezleştirilmiş demassified s.
daha az sıkı olmayan no less stringent s.
(çift meclisli parlamentoda) daha küçük ve daha az temsilcisi olan meclise ilişkin upper s.
Industry
babalara esnek çalışma saati gibi avantajlar sunarken yükselme için daha az fırsatlar sunan iş düzenlemelerinden oluşan bir kariyer yolu daddy track i.
Media
izleyicinin daha az stresli veya endişeli hissetmek için seyrettiği eğlendirici dizi comfort TV show i.
izleyicinin daha az stresli veya endişeli hissetmek için seyrettiği eğlendirici dizi comfort show i.
izleyicinin daha az stresli veya endişeli hissetmek için seyrettiği eğlendirici film comfort film i.
izleyicinin daha az stresli veya endişeli hissetmek için seyrettiği eğlendirici film comfort movie i.
Technical
lifleri bir mikrondan daha az bir çapa sahip, genellikle karbon bazlı sentetik malzeme nanofiber i.
sesi anlaşılamaz veya daha az rahatsız edici hale getirmek için gürültü kullanımı noise masking i.
çevre şartlarından daha az etkilenen kontrol robust control i.
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası generating station i.
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası electric plant i.
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası power plant i.
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası powerhouse i.
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası power station i.
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası power unit i.
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası central station i.
nükleer reaktörün çekirdeğini çevreleyen daha az aktif malzeme katmanı blanket i.
yangın durumunda daha güvenli olup az duman ve is çıkaran bir tür kablolama ağı plenum i.
eşleniği diğer katı cisimlere nazaran daha az direnç gösteren katı cisim solid of least resistance i.
ses çalma veya iletme cihazını ideal olandan daha az verimde çalıştırmak undermodulate f.
(manyetik doyum daha az akım gerektirecek şekilde) ayarlamak overwind f.
daha az minor s.
ses hızından daha az hızla giden subsonic s.
yüzen bir katı veya daha az yoğun bir sıvı tabakasının altında subnatant s.
fiziksel sürücü sayısı birden daha az veya daha çok olan belleğin ataması lv (logical volume) kısalt.
Computer
daha az karşıtlık less contrast i.
daha az bant genişliği less bandwidth i.
daha az parlaklık less brightness i.
daha az ayrıntı less detail i.
daha az bilgi less info expr.
daha az kesim trim out expr.
daha az hız less speed expr.
daha az yakala catch less expr.
Informatics
bilgi işlem kaynaklarının daha akıllıca tahsis edilmesi ile daha az kaynak kullanma/satın alma thin provisioning i.
Textile
muşamba denizci şapkasının daha az bilinen bir adı nor'wester i.
keten lifini daha az paralel ipliklere ayıran çelik dişli tarak gill i.
yünü daha az paralel ipliklere ayıran tarak gill i.
Dyeing
süetten az daha kırmızı tonlara sahip orta kahverengi tanbark i.
limon sarısından az daha kırmızımsı bir turuncu tonu marigold i.
limon sarısından az daha kırmızımsı bir turuncu tonu marigold yellow i.
Railway
daha az kullanılan rota için ayarlanmak reverse f.
Marine
rotayı 90 dereceden daha az değiştirme oblique i.
Medical
morfinden daha az bağımlılık yapan analjezik ilaç markası talwin i.
günlük idrar miktarının 500 ml'den daha az olması oliguria i.
diploid sayısından daha az olan kromozom eksikliği hypodiploidy i.
toksinlerin daha az zehirli veya vücuttan daha kolay atılabilir hale getirildiği metabolik süreç disintoxication i.
toksinlerin daha az zehirli veya vücuttan daha kolay atılabilir hale getirildiği metabolik süreç detoxification i.
yaşlanmanın vücutta gittikçe daha az onarım kaynağının bulunması kaynaklı gerçekleştiğini öne süren kuram disposable soma theory i.
(alerjene) daha az hassas hale getirmek hyposensitize f.
(alerjene) daha az duyarlı hale getirmek hyposensitize f.
(alerjene) daha az hassas hale getirmek hyposensitise f.
(alerjene) daha az duyarlı hale getirmek hyposensitise f.
daha az duyarlı hale getirmek desensitise [uk] f.
daha az duyarlı hale getirmek desensitize [us] f.
daha az ciddi less severe s.
diploid sayısından daha az kromozomu olan hypodiploid s.
ortalamadan daha az öldürücü olan mitis s.
Pathology
diğer otizm türlerine göre daha az şiddetli bir otizm hastalığı asperger syndrome i.
diğer otizm türlerine göre daha az şiddetli bir otizm hastalığı asperger's syndrome i.
bebeğin içinde bulunduğu amniyotik sıvının gebelik süresine göre beklenilenden daha az olması oligohydramnios i.
Pharmaceutics
önceden kullanılan antipsikotik ilaçlara nazaran hareket becerisi üzerinde daha az yan etki üreten ilaç atypical i.
morfine benzeyip daha az bağımlılık yaratan sentetik bir narkotik ilaç methadone hydrochloride i.
önceden kullanılan antipsikotik ilaçlara nazaran hareket becerisi üzerinde daha az yan etki üreten atypical s.
(uyuşturucu madde) daha az zararlı soft s.
Printing
(fotoğraf malzemesini) ışınıma daha az duyarsız veya tamamen duyarsız hale getirmek desensitize [us] f.
(fotoğraf malzemesini) ışınıma daha az duyarsız veya tamamen duyarsız hale getirmek desensitise [uk] f.
Food Engineering
nispeten daha az rafine edilmiş un clears i.
Gastronomy
yoğun kremadan daha az kaymak içeren tatlı krema light cream i.
yüksek kaliteli etlere göre daha çok yağsız kası ve daha az yağı bulunan (et) good s.
yarı-tatlı şampanyadan daha az tatlı (şampanya) sec s.
(biftek) daha az mermerleşen select s.
Statistics
istatistiksel bir deneyde bir sonucu çıkarması daha az veya daha fazla muhtemel olan biased s.
Chemistry
tiroksine benzeyen ancak molekül başına bir adet daha az iyot atomu olan amino asit triiodothyronine i.
tiroksine benzeyen ancak molekül başına bir adet daha az iyot atomu olan amino asit liothyronine i.
tiroksine benzeyen ancak molekül başına bir adet daha az iyot atomu olan amino asit tri-iodothyronine i.
atmosfere daha az zararlı olduğu düşünüldüğü için floroklorokarbon yerine kullanılan bir gaz hcfc i.
yüzde 0,9’dan daha az karbon içeren çelik hypo-eutectoid steel i.
ddt'ye benzeyen daha az zehirli bir böcek ilacı methoxychlor i.
uranyum bileşiklerinden daha az uranyum içeren uranous s.
aynı bileşenlerin ötektik bileşimindekinden daha az miktarda küçük bileşene sahip olan hypoeutectic s.
ötektoide göre daha az miktarda küçük bileşen içeren hypoeutectoid s.
molekülünde (yakın bağlantılı olduğu bileşikten) daha az oksijen içeren anlamına gelen ön ek deoxy- ök.
molekülünde (yakın bağlantılı olduğu bileşikten) daha az oksijen içeren anlamına gelen ön ek desoxy- ök.
molekülünde elde edildiği bileşikten daha az sayıda oksijen barındırdığı anlamını veren bir ön ek desoxy- ök.
Biology
iki veya daha fazla organizma arasında en az birine zararlı ilişki antibiosis i.
laboratuvar koşullarında zararsız veya daha az virülan hale gelme süreci attenuation i.
(patojenik bakteri, virüs, vb.) kültür veya ısıya maruz bırakma yoluyla daha az virülan yapmak attenuate f.
normal diploid sayıdan yalnızca birkaç kromozom daha az kromozomu olan hypoploid s.
kalan kromozomlardan daha az kromozomu olan polysomic s.
az ışıkta daha iyi büyüyen photophobe s.
az ışıkta daha iyi büyüyen photophobic s.
Biochemistry
bitki veya hayvanlarda proteinlerden daha az karmaşık olan azotlu bileşen nonprotein i.
Marine Biology
ince elastik dayanıklı lifleri olan, türk süngerinden daha az değerli bir türk süngeri turkey toilet sponge (spongia officinalis adriatica) i.
ince elastik dayanıklı lifleri olan, türk süngerinden daha az değerli bir türk süngeri turkey toilet i.
Astronomy
ikili sistemdeki daha az parlak olan yıldız secondary star i.
Zoology
kahverengi ayıdan daha küçük ve daha az vahşi olan siyah kürklü bir kuzey amerika ayısı black bear i.
kahverengi ayıdan daha küçük ve daha az vahşi olan siyah kürklü bir kuzey amerika ayısı american black bear i.
kahverengi ayıdan daha küçük ve daha az vahşi olan siyah kürklü bir kuzey amerika ayısı euarctos thibetanus i.
Botanic
amerika'daki melek otu ağacına benzeyip daha az dikenli olan, çin'de yetişen bir melek otu chinese angelica tree (aralia stipulata) i.
amerika'daki melek otu ağacına benzeyip daha az dikenli olan, çin'de yetişen bir melek otu chinese angelica i.
avrupa ve amerika'da yetişen erik ağaçlarının meyvelerine göre soğuğa daha az dayanıklı olan meyveler veren çin'e özgü bir ağaç japanese plum (prunus salicina) i.
az ışıkta daha iyi yetişme eğilimi photophobia i.
az ışıkta daha iyi büyüme eğilimi photophobia i.
Agriculture
beklenenden daha az tomurcuk vermek underbud f.
Social Sciences
yaşam tarzını basitleştirip daha az materyalist olma downshifting i.
Education
ana dersten daha az kredili (ders) minor s.
Linguistics
hecedeki başka bir ünlüden daha az belirgin olan (ünlü harf) nonsyllabic s.
History
altın çağın ardından gelen daha az parlak döneme ait veya ilişkili silver s.
Religious
yahudi takviminde daha az sınırlandırma içeren beş oruç gününden biri minor fast day i.
(roma katolik kilisesi'nde) üyeleri manastır düzeninin gerektirdiğinden daha az katı yeminlere bağlı olan çeşitli topluluklardan birinin üyesi oblate i.
Geology
normalden daha az yerçekimi veya manyetik özellik gösteren negative s.
daha az geçirimli less permeable s.
Military
diğer nükleer bombalara kıyasla, yoğun nötron ve gama ışını salınımı, daha düşük basınç dalgası ve daha az artık radyasyon ortaya çıkaracak şekilde tasarlanmış bir nükleer silah n-bomb i.
yedi veya daha az sayıda uçak gördüğünü yer önleme istasyonuna bildirmede kullandığı bir kod few i.
kamuflajda kontrastı azaltarak nesneyi daha az dikkat çekici hale getirme attenuation i.
kamuflajda kontrastı azaltarak nesneyi daha az dikkat çekici hale getirme tone down i.
düşman savaşçı (9-11 terörle mücadele sırasında popüler olan, yakalanan ve cenevre anlaşması'nda belirtilenden daha az haklara sahip olan savaşçıların kast edildiği bir terim) enemy combatant i.
(ihtiraklı atışta patlama yüksekliği) daha az down zf.
Sport
asıl yarışmadan önce daha az nitelikli adayları elemek için yapılan yarışma trial i.
sahanın daha az oyuncu bulunan tarafı weak side i.
standart voleyboldakine göre daha az kişi ile oynanan voleybol türü minivolley i.
daha heyecanlı ancak daha az düzenli ve daha tehlikeli olan off-piste s.
Football
daha az sayıda oyuncuya sahip taraf weak side i.
(amerikan futbolunda) sahanın daha az oyuncu bulunan tarafındaki defans oyuncusu will i.
futbol sahasının daha az oyunculu tarafı weakside i.
Card
(briçte) daha az puan kazandıran takım minor suit i.
üç veya daha az karttan oluşan iskambil destesi short suit i.
üç veya daha az karttan oluşan el short suit i.
briçte elin kazandırabileceğinden daha az puan kazandıracak bir teklif yapmak underbid f.
elindeki daha az değerli bir kartı (başka kart ile) değiştirmek rob f.
Wagering
bahsin değerini artırmak için gücü daha az olan takıma verilen avantaj spread i.
Art
mayolika dönemini yansıtıp daha az gösterişli olan bir tür italyan seramiği mezza majolica i.
bir eserden hareketle veya onu tamamlaması için üretilmiş daha kısa veya az detaylı eser parergon i.
Music
normalden daha az enstrüman gerektiren senfoni sinfonietta i.
Cinema
başrol oyuncusundan biraz daha az ücret almak costar f.
Photography
35 mm'lik ve daha az genişlikte film kullanılan hareketsiz obje fotoğrafçılığı miniature s.
Archaic
daha az şiddetli hale getirmek slack f.
Ornithology
kuzey amerika'da bulunan, küçük deniz ördeğine benzemekle beraber az daha büyük olan bir ördek troop duck (aythya marila nearctica) i.
kuzey amerika'da bulunan, küçük deniz ördeğine benzemekle beraber az daha büyük olan bir ördek greater scaup duck i.
kuzey amerika'da bulunan, küçük deniz ördeğine benzemekle beraber az daha büyük olan bir ördek greater scaup i.
kuzey amerika'da bulunan, küçük deniz ördeğine benzemekle beraber az daha büyük olan bir ördek scaup duck i.
Slang
bir yöneticinin çalışanlarla yalnızca bir sorun çıktığında etkileşimde bulunduğu ve az bilgi sahibi oldukları konuyu daha problemli hale getirdiği bir yönetim biçimi seagull management i.
çalışanlarla yalnızca bir sorun çıktığında etkileşimde bulunan ve az bilgi sahibi olduğu konuyu daha problemli hale getiren yönetici seagull manager i.
az daha altına/donuna kaçırmak be touching cotton f.
az daha altına/donuna kaçırmak be touching cotton f.
az daha altına/donuna kaçırmak be touching cotton f.
az daha donuna etmek be touching cotton f.
az daha altına etmek be touching cotton f.
daha az dikkat çekici hale getirmek mellow out f.