büyükbaş hayvan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

büyükbaş hayvan



"büyükbaş hayvan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
büyükbaş hayvan cattle i.
Breeding
büyükbaş hayvan nolt [obsolete] i.
büyükbaş hayvan erf i.
büyükbaş hayvan bestial [scotland] i.
Archaic
büyükbaş hayvan noot i.

"büyükbaş hayvan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
General
büyükbaş hayvan yetiştirme stock farming i.
(sığır/öküz) büyükbaş hayvan bovine animal i.
büyükbaş hayvan küpesi bit i.
büyükbaş hayvan çalıp çalıntı olduklarını gizlemek için kulak küpelerini değiştiren hırsız blotter [dialect] i.
büyükbaş hayvan sahibi grazier i.
büyükbaş hayvan çalma rustling i.
büyükbaş hayvan sürülen toprak yol drove [dialect] [uk] i.
evcil büyükbaş hayvan beast [uk] i.
(büyükbaş hayvan) harekete geçirmek chouse [dialect] f.
(büyükbaş hayvan) böğürmek rout [uk] f.
(büyükbaş hayvan) bağırmak rout [uk] f.
Idioms
canlı (büyükbaş hayvan) on the hoof expr.
henüz kesilmemiş (büyükbaş hayvan) on the hoof expr.
Trade/Economic
büyükbaş hayvan pazarı tryst [scottish] i.
Railway
hayvan vagonu (genellikle büyükbaş) cattle truck i.
Veterinary
solunum yollarında ödem ve ateş belirtileri olan büyükbaş hayvan hastalığı catarrhal fever i.
tek hücreli bir sığır parazitinden kaynaklanan büyükbaş hayvan hastalığı red water i.
kanlı idrara neden olan bir büyükbaş hayvan hastalığı red water i.
babeziya bovis protozoanı tarafından yayılan bir büyükbaş hayvan hastalığı redwater i.
kanlı idrara neden olan bir büyükbaş hayvan hastalığı redwater i.
(ayak ve ağız hastalığı kaynaklı) vücut ısısını düzenleyemeyen büyükbaş hayvan panter i.
Zoology
(büyükbaş hayvan) alt çenenin anormal derecede çıkıntılı olduğu bir mutasyona uğramış bulldog s.
Botanic
batı hindistan'da yetişen, yaprak ve dalları büyükbaş hayvan yemi olarak kullanılan, dut familyasına mensup küçük ağaç ramoon i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangel-wurzel (beta vulgaris vulgaris) i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangold (beta vulgaris vulgaris) i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangold-wurzel (beta vulgaris vulgaris) i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangel i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangelwurzel i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangel-wurzel i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangold i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangold-wurzel i.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar beta vulgaris vulgaris i.
büyükbaş hayvan yemi olarak kullanılan hindistan'a özgü bir ot doob grass (cynodon dactylon) i.
Agriculture
kesim için beslenen büyükbaş hayvan stocker i.
büyükbaş hayvan su deliği bore [australia] i.
büyükbaş hayvan sürüsü bow i.
Breeding
büyükbaş hayvan çiftliği cattle farm i.
büyükbaş hayvan ağılı cattle pen i.
büyükbaş hayvan çiftliği cattle ranch i.
büyükbaş hayvan dürtmeye yarayan ucu sivri çubuk cattle prod i.
büyükbaş hayvan yetiştiriciliği cattle-raising i.
büyükbaş hayvan yetiştiricisi stockbreeder i.
büyükbaş hayvan dürtmeye yarayan ucu sivri çubuk stock prod i.
doğum locası (büyükbaş hayvan) box stall i.
(genelde büyükbaş) hayvan taşıma kamyonu cattle truck i.
(genelde büyükbaş) hayvan taşıma vagonu stock car i.
(sığır, öküz gibi) büyükbaş hayvan bovine i.
tekrar sayılmasını önlemek için kuyruğu kısa kesilmiş büyükbaş hayvan bangtail [australia] i.
büyükbaş hayvan çiftçisi estanciero i.
canlı büyükbaş hayvan beef on the hoof i.
kesim için yetiştirilen büyükbaş hayvan vealer [new zealand] i.
büyükbaş hayvan yemliği feed bunk i.
uzun boynuzları, kahverengi ve beyaz postu olan büyükbaş hayvan longhorn i.
büyükbaş hayvan ağılı cow pen i.
tüberküloz gibi hastalıklardan arındırılmış (büyükbaş hayvan) attested [brit] s.
(büyükbaş hayvan damgası) ters crazy s.
(büyükbaş hayvan) kaba ve düşük kaliteli plain s.
Mythology
(yunan mitolojisinde) içinde binlerce büyükbaş hayvan bulunan ahırını yıllarca temizletmemiş kral augeas i.
Archaic
koyun, büyükbaş hayvan ve domuzlar için yapılmış duvarla çevrili yer ree i.
Engineering
büyükbaş hayvan taşımak için kullanılan bir yol beef road [australia] i.