baştan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

baştan



"baştan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
General
baştan anew zf.
baştan over again zf.
baştan all over zf.
baştan initially zf.
baştan beforehand zf.
baştan afresh zf.
baştan from the first zf.
baştan aforehand zf.
baştan up-front zf.
baştan over zf.
Colloquial
baştan all over s.
baştan all over s.
baştan right off the bat expr.
Idioms
baştan from the word go expr.
Technical
baştan initially zf.
Medical
baştan de novo expr.

"baştan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
baştan çıkarmak seduce f.
General
baştan çıkaran kadın femme fatale i.
baştan çıkmışlık depravedness i.
baştan çıkarma enticement i.
baştan çıkaran lothario i.
baştan çıkarma seduction i.
baştan savma weaseling i.
baştan çıkarma hali pervertedness i.
baştan çıkaran kimse tempter i.
baştan çıkaran kadın temptress i.
baştan çıkarıcılık seduction i.
baştan çıkarıcı temptress i.
baştan savmalık evasiveness i.
baştan çıkarıcılık flirtatiousness i.
baştan savma salvo i.
baştan çıkaran seducer i.
baştan çıkaran kimse lothario i.
baştan çıkarıcı kadın siren i.
baştan çıkaran kimse debaucher i.
baştan savma cevap quibble i.
baştan sona besleme feedthrough i.
baştan savmalık cursoriness i.
baştan çıkaran delilah i.
baştan çıkaran kimse seducer i.
balık baştan kokar corruption starts at the top i.
baştan çıkarıcılık seductiveness i.
baştan çıkaran seductresses i.
baştan çıkarma temptation i.
baştan savmacılık negligence i.
memleketi baştan sona gezme nationwide tour i.
hastanın baştan savma tedavi edilmesi medical negligence i.
baştan çıkarıcı şey temptation i.
baştan çıkarma perversion i.
sünger ile baştan aşağı temizlenme sponge bath i.
yatalak bir kimseyi baştan aşağı temizleme blanket bath i.
baştan savmalık sketchiness i.
bakım ürünleriyle kişinin baştan yaratılması makeover i.
baştan çıkarma inveiglement i.
baştan çıkaran perverter i.
baştan savmacı dabbler i.
baştan savma weaselling i.
baştan çıkarma tantalization i.
baştan çıkarma tantalisation i.
baştan savma iş namby-pamby i.
baştan çıkarabilme temptingness i.
baştan çıkaran kimse titillator i.
baştan çıkarıcı davranış toy [obsolete] i.
baştan çıkaran kimse allurer i.
aklı baştan alan şey enchantment i.
kadını baştan çıkarıp bekaretini bozan kimse undoer i.
baştan çıkaran şey enticement i.
baştan çıkarma enticing i.
erkeği baştan çıkarıp parasını yiyerek erkeğin hayatını kaydıran kadın vampire i.
baştan çıkarmayan untempter i.
özellikle avrupa'da 3. ve 6. yüzyıllar arasında yaygınlaşmış olan, baştan sona büyük harflerden oluşan yazma stili majuscule writing i.
erkekleri baştan çıkarmak için cinsel çekiciliğini kullanan kadın vamp i.
ayartıp baştan çıkaran kimse will-o'-the-wisp i.
baştan çıkarıcı şey will-o'-the-wisp i.
ayartıp baştan çıkaran kimse min min [australia] i.
baştan çıkaran kadın lorelei i.
baştan çıkaran kimse loverboy i.
baştan çıkaran şey lure i.
baştan çıkarıcılık lure i.
baştan çıkaran kimse lurer i.
baştan çıkarma depravation i.
baştan çıkaran kimse depraver i.
yüzeyi baştan sona fırçalama graze i.
baştan çıkaran kimse rounder i.
baştan savma özet run-through i.
aklına koyup baştan çıkarma courtship i.
baştan aşağı kaynar sular dökülmesi pang i.
daha baştan sahip olunan farkındalık foreknowledge i.
baştan çıkarma seducement i.
baştan çıkaran şey seducement i.
baştan çıkarılma seducement [obsolete] i.
baştan çıkaran kimse seductor i.
baştan savma skirting i.
baştan çıkarıcı kimse stale i.
baştan çıkaran succubine i.
baştan çıkarma suppalpation i.
baştan çıkarıcı seduction i.
baştan çıkarıcı kadın seductress i.
baştan savma yapmak botch f.
baştan çıkarmak misguide f.
baştan çıkarmak seduce f.
baştan savmak skirt f.
yeni baştan yapmak reconstruct f.
baştan çıkarmak wile f.
yeni baştan yapmak do over again f.
baştan savma yapmak fudge f.
baştan kabul etmek approve in advance f.
baştan kabul etmek accept in advance f.
baştan aşağı süzmek eye from head to foot f.
baştan çıkarmak lead astray f.
baştan çıkarmak tempt f.
baştan çıkarmak allure f.
baştan çıkarmak deprave f.
baştan çıkarmaya çalışmak solicit f.
baştan çıkarmak corrupt f.
baştan başa okumak read from cover to cover f.
baştan başa okumak read over f.
baştan savmak get rid of f.
baştan çıkarmak debauch f.
baştan çıkarmak inveigle f.
baştan çıkarmak entice away f.
baştan savma yapmak scamp f.
baştan çıkmak go astray f.
baştan çıkarmak entice f.
baştan çıkarmak pervert f.
baştan çıkartmak tempt f.
baştan almak (işi/konuyu) start over f.
baştan almak (işi/konuyu) begin again f.
baştan almak (işi/konuyu) take it from the beginning f.
baştan almak (işi/konuyu) start afresh f.
baştan almak (işi/konuyu) do something all over again f.
baştan almak (işi/konuyu) start anew f.
baştan çıkarmak betray f.
baştan savma yapmak jerry-build f.
baştan savma onarmak botch f.
baştan çıkartmak debauch f.
baştan çıkarmak mislead f.
baştan aşağıya süzmek look up and down f.
baştan başlamak start over f.
sil baştan yapmak start all over again f.
sil baştan yapmak start over f.
baştan kara gitmek head for disaster f.
baştan çıkarılmak be tempted f.
yeni baştan düzenlemek overmake f.
birini baştan aşağıya muayene etmek give someone's body a thorough examination f.
baştan çıkarmak woo f.
baştan çıkarmak vamp f.
baştan çıkarmak tantalise f.
baştan çıkarmak tantalize f.
(zaten var olan şeyi) yeni baştan yapmak reinvent f.
baştan çıkarmaya çalışmak attempt f.
baştan çıkarmaya çalışmak attempt [obsolete] f.
baştan yaratmak evocate f.
kadınsı cazibe kullanarak bir erkeği baştan çıkarmak vamp f.
baştan çıkarmak whore [obsolete] f.
(bir kadını) baştan çıkarmak wrong f.
baştan savma yapmak modge [dialect] [midland english] f.
baştan başlamak renew f.
en baştan almak renew f.
yeni baştan değerlendirmek reperuse f.
değiştirmeden baştan yazmak rewrite f.
baştan savma çalışmak mullock [dialect] f.
baştan savma şekilde bir araya getirmek rig f.
baştan çıkarmak butter f.
baştan savma yapmak clatch [scotland] f.
(aracı) özenle baştan sona temizleyip parlatmak detail [us] f.
baştan başa okumak overread f.
baştan çıkarmak overtempt f.
baştan sona özenli şekilde incelemek rummage f.
baştan çıkarmak conquer f.
baştan çıkarmak inescate [obsolete] f.
baştan başa geçmek coast [obsolete] f.
baştan çıkarmak draw f.
baştan aşağı ıslanmak drook [scotland] f.
baştan aşağı ıslanmak drookit [scotland] f.
baştan aşağı ıslanmak drouk [dialect] [uk] f.
baştan aşağı ıslanmak droukit [dialect] [uk] f.
baştan aşağı ıslanmak drouket [dialect] [uk] f.
baştan çıkarmak fand [dialect] [uk] f.
kaba tabaklanmış deriyi baştan sona eşit nemlendirmek sammy f.
kaba tabaklanmış deriyi baştan sona eşit nemlendirmek sammie f.
(bir kadını) baştan çıkarmak sard [obsolete] f.
baştan aşağı süzmek scope (out) f.
baştan aşağı incelemek scope (out) f.
baştan savma yapmak siwash f.
baştan savmak sketch f.
baştan savma iş görmek slaister [dialect] [scotland/uk] f.
baştan savma yapmak slim [dialect] f.
baştan savma yapmak slobber f.
baştan çıkarmak beckon f.
baştan başa throughout s.
baştan başa olan overall s.
baştan çıkaran seductive s.
baştan savma perfunctory s.
baştan savma shoddy s.
baştan çıkarıcı tempting s.
baştan savma patchy s.
baştan savma yapılmış sloppy s.
baştan savma sketchy s.
baştan savmaya yarayan evasive s.
baştan savma sloppy s.
baştan yukarıda olan overhead s.
baştan çıkmış depraved s.
baştan çıkarıcı languorous s.
baştan çıkartılmış enticed s.
baştan savma slipshod s.
baştan çıkarıcı seductive s.
baştan savma evasive s.
baştan savma slapdash s.
baştan çıkarılabilir seduceable s.
baştan çıkarılabilir seducible s.
baştan savma yapılmış careless s.
başa baştan aşağı below par s.
baştan savmacı careless s.
baştan savmacı perfunctory s.
baştan savmacı negligent s.
ülkeyi baştan başa kateden cross-country s.
baştan savma cursory s.
baştan sona gerçeklerden uzak utterly devoid of any reality s.
baştan aşağıya yenilenmiş fully refurbished s.
baştan çıkarıcı tantalizing s.
baştan çıkarıcı enticing s.
baştan çıkarıcı tantalising s.
baştan çıkmış astray s.
baştan savma botched s.
baştan savma bungled s.
baştan savma botchy s.
baştan çıkaran tantalizing s.
baştan çıkaran tantalising s.
baştan çıkmış teased s.
baştan çıkarıcı teasing s.
baştan savma namby-pamby s.
baştan çıkarılabilir temptable s.
baştan çıkarıcı temptatious s.
baştan savmaya çalışan elusory s.
baştan çıkarılabilir enticeable s.
baştan çıkarılmamış unseduced s.
baştan çıkartıcı olmayan unseductive s.
baştan çıkarılmamış untempted s.
baştan çıkarmayan untempting s.
baştan çıkarılmamış unwooed s.
baştan sona olan wire-to-wire s.
baştan sona uygulanan wire-to-wire s.
baştan savma wriggly s.
baştan çıkarıcı honey-tongued s.
baştan savma horseback [us] s.
baştan çıkmış graceless s.
baştan savma identikit [uk] s.
baştan savan inexact s.
baştan çıkarıcı ve zararlı olan insidious s.
baştan çıkarıcı inveigling s.
baştan aşağı silahlanmış panoplied s.
baştan lanetlenmiş foredoomed s.
baştan çıkarıcı seducive s.
baştan savma slabbery s.
baştan savma slam-bang s.
baştan savma slipskin s.
baştan savma slurpy s.
baştan savma sprawling s.
baştan sona kadar from beginning to end zf.
baştan aşağı from top to bottom zf.
baştan tekrar from the first zf.
baştan aşağı throughout zf.
baştan aşağı from top to toe zf.
baştan sona entirely zf.
baştan savarak botchily zf.
baştan ayağa from top to toe zf.
baştan itibaren from the first zf.
baştan başa through zf.
yeni baştan all over again zf.
baştan sona through zf.
baştan aşağı entirely zf.
en baştan from scratch zf.
baştan yukarı overhead zf.
baştan başa from top to bottom zf.
baştan başa from first to last zf.
baştan aşağı through and through zf.
baştan başa from end to end zf.
yeni baştan afresh zf.
baştan başa entirely zf.
baştan savma in a slapdash manner zf.
baştan savma perfunctorily zf.
baştan aşağı from head to foot zf.
en baştan from the very beginning zf.
baştan sona over zf.
baştan başa through and through zf.
baştan savma patchily zf.
baştan sona altogether zf.
yeni baştan over again zf.
baştan aşağı up and down zf.
baştan sona from beginning to end zf.
baştan çıkararak seductively zf.
baştan çıkararak seducingly zf.
başa baştan at par zf.
baştan kıça kadar fore and aft zf.
baştan savma şekilde negligently zf.
baştan ayağa from head to foot zf.
yeni baştan again zf.
baştan beri from the beginning zf.
baştan aşağı thoroughly zf.
baştan başa in depth zf.
baştan savma negligently zf.
baştan sona in its entirety zf.
baştan sona from the top on down zf.
baştan savma bir biçimde procrastinatingly zf.
baştan savma bir biçimde dilatorily zf.
baştan savma bir biçimde negligently zf.
en baştan ex novo (from the beginning) zf.
yeni baştan all over again zf.
sil baştan all over again zf.
en baştan (tekrar) all over again zf.
yeni baştan over again zf.
sil baştan over again zf.
en baştan (tekrar) over again zf.
baştan ayağa capape zf.
baştan ayağa capapie zf.
baştan sona thoroughly zf.
yeni baştan new zf.
baştan sona thorough [dialect] zf.
baştan başa thruout [dialect] zf.
baştan başa all over zf.
baştan başa eachwhere zf.
baştan sona kadar the whole way zf.
baştan sona dek end-to-end zf.
baştan başa end-to-end zf.
baştan sona kadar up-and-over zf.
baştan başa up-and-over zf.
baştan aşağı merely zf.
baştan savma hastily zf.
baştan çıkararak depravingly zf.
baştan sona ower [geordie] zf.
baştan savma bir biçimde disregardfully zf.
en baştan primo zf.
baştan başa dia- ök.
baştan sona good and expr.
baştan aşağı good and expr.
Phrasals
baştan yapmak run over f.
baştan sona açıklamak block out f.
(bir şeyi) karman çorman/baştan savma yapmak bumble along f.
(bir şeyi) karman çorman/baştan savma yapmak bumble through f.
(bir şeyi) baştan savma/üstünkörü yapmak bumble through something f.
yarım yamalak/baştan savma yapmak/hazırlamak bungle up f.
yarım yamalak/baştan savma yapmak/hazırlamak bungle something up f.
baştan aşağı temizlemek clean down f.
baştan aşağı bir şeyin içinde olmak/kalmak welter in something f.
birini bir şeyi baştan sona incelemek/muayene etmek work someone or something over f.
tekrar/baştan oynatmak play something over f.
(avustralya) birini baştan çıkarmak race off f.
(albümü/eseri) baştan sona çalmak play something through f.
erkeği baştan çıkarmaya çalışmak yank (one's) crank f.
(bir şeyi bir şeye/yere) baştan başa dağıtmak diffuse (something) through (something) f.
(bir şeyi bir şeye/yere) baştan başa yaymak diffuse (something) through (something) f.
baştan sona yapmak go through f.
birini baştan çıkarmak bring someone on f.
(birini bir şeyle) baştan çıkarıp sonunu getirmemek taunt (one) with (something) f.
(birini bir şeyle) baştan çıkarıp sonunu getirmemek tease (one) with (something) f.
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkmak için baştan çıkarmak tease out of (someone or something) f.
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkmak için baştan çıkarmak tease something out of something f.
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkmak için baştan çıkarmak tease something out f.
(bir şeyi) baştan savma yapmak mail (something) in f.
(bir şeyi) baştan tekrar yaşamak live (something) over again f.
(bir şeyi) sil baştan yaşamak live (something) over again f.
baştan sona okumak read out f.
baştan üzerinde çalışmak work over f.
tekrar baştan başlamak work over f.
tekrar baştan yapmak work over f.
baştan aşağı muayene/tedavi etmek work someone over f.
bir şeye tekrar baştan başlamak work something over f.
bir şeyi tekrar baştan yapmak work something over f.
yeniden/baştan yapmak work over f.
(bir şeyde/yerde) baştan başa duyulmak/yankılanmak resound through (something or some place) f.
(bir şeyde/yerde) baştan başa kutlanmak resound through (something or some place) f.
bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak resound through something f.
bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak resound throughout something f.
ile baştan çıkarmak charm with f.
birini/bir şeyi baştan aşağı temizlemek clean someone or something down f.
baştan savma bir şekilde yapıp bitirmek cobble together f.
baştan savma bir şekilde yapıp bitirmek cobble up f.
baştan savmak dial in f.
baştan başa yaymak diffuse through f.
baştan dekore etmek do over f.
bir şeyi baştan dekore etmek do something over f.
bir şeyi baştan yapmak do something over f.
baştan çıkarmak butter up f.
(bir şeyi) baştan başa gitmek go across (something) f.
(bir şeyi) baştan başa geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across (something) to (someone or something) f.
baştan başa geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across to f.
(birini bir şey) için baştan çıkarmak inveigle (someone) into (something) f.
baştan tekrar yaşamak live over f.
sil baştan yaşamak live over f.
(birini) baştan aşağı süzmek look (one) up and down f.
(birini) baştan aşağı incelemek look (one) up and down f.
birini baştan çıkarmaya çalışmak move on someone f.
baştan savma bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede) pound out f.
baştan başa duyulmak/yankılanmak resound through f.
-de baştan başa kutlanmak resound through f.
-i baştan sona aramak/taramak search through f.
(bir şeyi) baştan sona taramak search through (something or some place) f.
ile baştan çıkarıp sonunu getirmemek taunt with f.
-i bir yerden çıkmak için baştan çıkarmak tease out of f.
(birini bir şeye/bir yere) girmesi için baştan çıkarmak tempt (one) into (something or some place) f.
(bir şeyi/bir yeri) baştan sona geçmek travel over (something or some place) f.
(bir şeyi/bir yeri) boydan boya/baştan sona geçmek travel through (something or some place) f.
(bir şeyi) baştan yazmak type over (something) f.
(bir şeyi/bir yeri) boydan boya/baştan başa yürümek walk across (something or some place) f.
(birini) baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak win (someone) away from (someone or something) f.
baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak win away f.
baştan savmak skimp over f.
Phrases
baştan kıça kadar fore and aft zf.
baştan başa/tepeden tırnağa fore and aft zf.
baştan kıça from tip to stern zf.
baştan sona quite the (most something) expr.
baştan sona inside and out expr.
baştan uca from tip to stern expr.
baştan söyleyeyim (and) no messing expr.
(iyi geçim/kavga etmek) iki baştan olur it takes two (to do something) expr.
baştan sona in and out expr.
baştan sona backward and forward expr.
baştan sona backwards and forwards expr.
Proverb
balık baştan kokar a fish rots from the head down
balık baştan kokar a bad apple spoils the (whole) barrel
balık baştan kokar a rotten apple spoils the (whole) bushel
balık baştan kokar a bad apple spoils the (whole) barrel
balık baştan kokar the fish stinks from the head down
balık baştan kokar a fish stinks from the head down
balık baştan kokar it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch
balık baştan kokar it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel
balık baştan kokar one bad apple spoils the (whole) barrel
balık baştan kokar one bad apple spoils the (whole) bunch
balık baştan kokar one bad apple spoils the (whole) bushel
balık baştan kokar one rotten apple spoils the (whole) barrel
balık baştan kokar one rotten apple spoils the (whole) bunch
balık baştan kokar one rotten apple spoils the (whole) bushel
Colloquial
baştan çıkartıcı charmer i.
baştan savma lick-and-promise i.
ilk eş (özellikle zengin olmadan önce birlikte fedakarlıklara katlanan ve koca zengin olup gözü dışarıda olmaya başlayınca baştan savılan eş) starter wife i.
baştan çıkarıcı kadın mink i.
baştan çıkarıcı kadın lulu i.
baştan çıkarıcı kadın mantrap i.
baştan yapma do-over i.
baştan çıkarıcı kadın fly mink i.
baştan çıkarma macking i.
sosyal medyada beğeni toplamak için yapılan seksi/baştan çıkarıcı paylaşım thirst trap i.
baştan savma yapmak not care two hoots f.
baştan savma iş yapmak crank out f.
baştan aşağı (saçma) olmak be so much/many (something) f.
baştan çıkarmak undo f.
baştan aşağı aramak shake down f.
bir şeyi baştan savma yapmak phone it in f.
baştan aşağı bir şey olmak be so much/many something f.
baştan savma yapmak mail it in f.
baştan savma/alelacele yapılmış jerry rigged s.
baştan aşağı saçmalık full of hops s.
en baştan all over s.
(tekrar) en baştan all over s.
baştan sona doğru all right s.
en baştan all over s.
(tekrar) en baştan all over s.
baştan sona doğru all right s.
baştan savma foozlified s.
baştan çıkarılmış macked s.
en baştan beri day one zf.
baştan sona kadar backwards and forwards expr.
baştan savma down and dirty expr.
baştan çıkarıcı şekilde giyinmiş dressed to kill expr.
en baştan in the first place expr.
baştan başa from dan to beersheba expr.
baştan sona from go to whoa expr.
baştan aşağı from head to heels expr.
baştan ayağa from head to heels expr.
baştan sona kadar from soda to hock expr.
baştan aşağı (birine) benzer is (someone) all over expr.
baştan aşağı aynı is (someone) all over expr.
bir kadını baştan çıkar ve terk et love 'em and leave 'em expr.
baştan aşağı but good expr.
tekrar baştan mı başlayalım? do we have to go through all that again? expr.
hepsini tekrar baştan tartışmak/konuşmak zorunda mıyız? do we have to go through all that again? expr.
baştan seni uyarayım let me give you a heads-up expr.
(bir şeyi) baştan aşağı up and down (something) expr.
Idioms
baştan boyama a (new) lick of paint i.
baştan boyama a fresh lick of paint i.
baştan boyama a (new) lick of paint i.
adı çıkmış/baştan çıkaran kişi makeout artist i.
baştan çıkarma ustası makeout artist i.
baştan savma a lick and a promise i.
balık baştan kokar shit rolls downhill i.
baştan çıkartıcı bakış(lar) bedroom eyes i.
baştan ayağa up one side and down the other i.
baştan savma lick and a promise i.
kadınları baştan çıkaran erkek lady killer i.
kazananı baştan belli olan yarışma/seçim a one-horse race i.
özellikle baştan çıkarmaya yönelik cezbedici yalvarış siren song i.
özellikle baştan çıkarmaya yönelik cezbedici yalvarış siren call i.
özellikle kandırmaya veya baştan çıkarmaya yönelik cezbedici bir yalvarış veya çağrı siren song i.
sonucu baştan belli olan dava a cut-and-dried case i.
insanı günaha sokan/baştan çıkaran şeyler the world, the flesh, and the devil i.
yoldan/baştan çıkaran her şey the world, the flesh, and the devil i.
baştan belli olan kaza an accident waiting to happen i.
baştan belli olan felaket a disaster waiting to happen i.
kimin kazanacağının baştan belli olduğu yarışma/müsabaka no contest i.
baştan ayağa süslenmiş kimse pox doctor's clerk [uk/australia] i.
baştan çıkaran bir kadın (olmak) (be) a femme fatale [french] i.
baştan belli olan kaza an accident waiting to happen i.
baştan belli olan kaza an accident waiting to happen i.
baştan belli olan felaket a disaster waiting to happen i.
baştan belli olan kaza an accident waiting to happen i.
baştan belli olan felaket a disaster waiting to happen i.
baştan çıkarma ustası pua (pick-up artist) i.
baştan çıkarma ustası pick-up artist i.
(bir yeri) baştan uca the length and breadth of (something) i.
baştan başa gitmek go across the country f.
baştan savmak send to the rightabout f.
baştan savmak send to the right-about f.
evi baştan sona temizlemek bottom the house [antiquated] f.
(bir şeye) temelden/başından/en baştan katılmak/girmek be in on the ground floor f.
baştan sona değiştirmek alter beyond (all) recognition f.