İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | be well out of f. | (bir şeyden veya kişiden) ayrılması isabet olmak |
Deyim | be well out of f. | iyi ki (bir şeyden veya kişiden) ayrılmak |
Deyim | be well out of f. | ayrıldığı için şanslı olmak |
Deyim | be well out of f. | şansı varmış ki ayrılmış olmak |
Deyim | be well out of f. | iyice (bir şey) dışına çıkmak/dışında olmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | be well out of something [uk] f. | bir şeyden ayrılması isabet olmak |
Konuşma Dili | be well out of something [uk] f. | iyi ki bir şeyden ayrılmış/çıkmış olmak |
Konuşma Dili | be well out of something [uk] f. | bir şeyden ayrıldığı/çıktığı için şanslı olmak |
Konuşma Dili | be well out of something [uk] f. | şansı varmış ki bir şeyden ayrılmış olmak |
Konuşma Dili | be well out of something [uk] f. | artık bir şeyin içerisinde bulunmadığı için şanslı olmak |
Idioms | ||
Deyim | be well out of (something) f. | (bir şeyden veya kişiden) ayrılması isabet olmak |
Deyim | be well out of (something) f. | iyi ki (bir şeyden veya kişiden) ayrılmak |
Deyim | be well out of (something) f. | ayrıldığı için şanslı olmak |
Deyim | be well out of (something) f. | şansı varmış ki ayrılmış olmak |
Deyim | be well out of (something) f. | iyice (bir şey) dışına çıkmak/dışında olmak |