Geçmiş

bir şeyi düzeltmek

"bir şeyi düzeltmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyi düzeltmek	set something right f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	bir şeyi düzeltmek	cancel something out f.
Colloquial
3	Konuşma Dili	bir şeyi düzeltmek	do something up f.
Idioms
4	Deyim	bir şeyi düzeltmek	put something straight f.

"bir şeyi düzeltmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyi düzeltmek/halletmek	have something settled f.
2	Genel	kırışmış bir şeyi düzeltmek	uncrumple f.
3	Genel	(kıvrılmış bir şeyi) düzeltmek	unpleat f.
4	Genel	(eğrilmiş bir şeyi) düzeltmek	unspin f.
5	Genel	(eğri bir şeyi) düzeltmek	unwarp f.
6	Genel	(bir şeyi) aşırı derecede düzeltmek	overlabor f.
Phrasals
7	Öbek Fiiller	bir şeyi düzeltmek/düzene koymak	slick something up f.
8	Öbek Fiiller	bir şeyi düzeltmek/düzenlemek	spiff something up f.
9	Öbek Fiiller	bir şeyi düzeltmek/düzene koymak	tidy up something f.
10	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şeyi/başka bir şeyin parçalarını kullanarak) onarmak/düzeltmek	reconstruct (something) from (something else) f.
11	Öbek Fiiller	bir şeyi törpüleyerek düzeltmek	grind something down f.
12	Öbek Fiiller	bir şeyi geriye doğru düzeltmek	smooth something back f.
13	Öbek Fiiller	bir şeyi tekrar gözden geçirip düzeltmek/değiştirmek	work something over f.
14	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeye göre düzeltmek	adjust something to something f.
15	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeye göre düzenlemek/düzeltmek	align something with something f.
16	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeye göre düzenlemek/düzeltmek	align something with something f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) göre düzeltmek	attune (someone or something) to (someone or something else) f.
18	Öbek Fiiller	bir şeyi düzeltmek/inceltmek	beat something down f.
19	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyle) kesip düzeltmek	trim (something) with (something) f.
Idioms
20	Deyim	bir şeyi düzeltmek/halletmek	have something cinched f.
21	Deyim	bir şeyi yahut karmaşık bir durumu düzeltmek	set something straight f.
22	Deyim	(birini/bir şeyi) düzeltmek	get (someone or something) into shape f.
23	Deyim	(bir şeyi) düzeltmek/halletmek	have (got) (something) cinched f.
24	Deyim	(birini/bir şeyi) düzenlemek/düzeltmek	lick (someone or something) into shape f.
25	Deyim	birinin yanlış anladığı bir şeyi düzeltmek	set straight f.
26	Deyim	bir şeyin yalnızca dış görünüşünü düzeltmek hiçbir şeyi değiştirmez	nail polish on a hangnail expr.