Geçmiş

bir şeyi değerlendirmek

"bir şeyi değerlendirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyi değerlendirmek	turn something to good account f.
2	Genel	bir şeyi değerlendirmek	pounce f.

"bir şeyi değerlendirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyi değerlendirmek için kullanılan standart	rule i.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şeyin) üzerinde değerlendirmek	rate something above something else f.
3	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şeyin) altında değerlendirmek	rate something below something else f.
4	Öbek Fiiller	(bir şeyi/kişiyi başka bir şeyle) karşılaştırarak düşünmek/değerlendirmek	juxtapose (someone or something) with (someone or something else) f.
5	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi, başka bir şey/biri) gibi değerlendirmek/düşünmek	treat (someone or something) as (someone or something else) f.
6	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi, başka bir şey gibi değerlendirmek/düşünmek	treat someone or something as something f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) bir tutmak/değerlendirmek	lump (someone or something) (in) with (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı sınıfta değerlendirmek	lump (someone or something) (in) with (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şey olarak değerlendirmek	rate someone or something as something f.
10	Öbek Fiiller	bir şeyi belli bir seviyede/düzeyde değerlendirmek	rate something at something f.
11	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şey) üzerinden değerlendirmek	see (something) against (something else) f.
12	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şey) üzerinden değerlendirmek	see something against something f.
13	Öbek Fiiller	bir şeyi tekrar değerlendirmek	warm something over f.
14	Öbek Fiiller	bir şeyi birinin/bir şeyin aleyhinde değerlendirmek/tartmak	weight something against someone or something f.
15	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka biriyle/bir şeyle) karşılaştırarak düşünmek/değerlendirmek	juxtapose (someone or something) to (someone or something else) f.
16	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle karşılaştırarak düşünmek/değerlendirmek	juxtapose someone or something to someone or something f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir grubun) bir parçası olarak değerlendirmek	count (someone or something) among (something) f.
18	Öbek Fiiller	(bir şeyi) değerlendirmek	calculate on (something) f.
19	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi değerlendirmek	check someone or something out f.
20	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) olarak değerlendirmek	count (someone or something) as (something) f.
21	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şey olarak değerlendirmek	count something as something f.
22	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şey) olarak/şeklinde değerlendirmek	interpret (something) as (something) f.
23	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) değerlendirmek	look at (someone or something) f.
24	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) ahlak bakımından değerlendirmek	moralize about (someone or something) f.
25	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şeyde) değerlendirmek	parlay (something) into (something else) f.
26	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) olarak değerlendirmek	put (someone or something) down as (something) f.
27	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak değerlendirmek	reckon (someone or something) as (someone or something) f.
28	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) dış görünümüne göre/görüntüsüne bakarak/yüzeysel olarak değerlendirmek	take (someone or something) at face value f.
29	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yüzeysel olarak değerlendirmek	take (someone or something) at face value f.
Idioms
30	Deyim	(bir şeyi) dış görünümüne göre/görüntüsüne bakarak/yüzeysel olarak değerlendirmek/ doğru kabul etmek	take at face value f.
31	Deyim	(birini/bir şeyi) olumsuz değerlendirmek	give bad marks to (someone or something) f.
32	Deyim	(bir şeyi) iyi değerlendirmek	put (something) to good account f.
33	Deyim	(bir şeyi) dikkatlice değerlendirmek	cast an eye on (something) f.
34	Deyim	(birini/bir şeyi) tekrar düşünmek/değerlendirmek	get second thoughts (about someone or something) f.
35	Deyim	(birini/bir şeyi) ikinci kez düşünmek/değerlendirmek	get second thoughts (about someone or something) f.
36	Deyim	(bir şeyi) en iyi şekilde değerlendirmek	make the best of (something) f.
37	Deyim	(birini/bir şeyi) değerlendirmek	make use of (someone or something) f.
38	Deyim	(bir şeyi) gittiği yere kadar değerlendirmek	play (something) for all (something) is worth f.
39	Deyim	(birini/bir şeyi) değerlendirmek	take the measure of (someone or something) f.
40	Deyim	(birini/bir şeyi) aynı şekilde değerlendirmek	tar (someone or something) with the same brush f.
41	Deyim	(birini/bir şeyi, başka bir şey/biri) gibi değerlendirmek/düşünmek	treat (someone or something) like (someone or something else) f.
42	Deyim	(birini/bir şeyi) olumsuz bulmak/değerlendirmek	turn thumbs down (on someone/something) f.