Geçmiş

bir şeyle ilgili olmak

"bir şeyle ilgili olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	bir şeyle ilgili olmak	bear upon something f.
2	Öbek Fiiller	bir şeyle ilgili olmak	bear on something f.
Colloquial
3	Konuşma Dili	bir şeyle ilgili olmak	have something to do with something f.
4	Konuşma Dili	bir şeyle ilgili olmak	not have anything to do with something f.
5	Konuşma Dili	bir şeyle ilgili olmak	have to do with something f.
Idioms
6	Deyim	bir şeyle ilgili olmak	have a bearing upon f.
7	Deyim	bir şeyle ilgili olmak	have a bearing on f.

"bir şeyle ilgili olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	biriyle/bir şeyle ilgili bir sıkıntısı olmak	have something against someone or something f.
2	Öbek Fiiller	birine biriyle/bir şeyle ilgili yardımcı olmak	assist someone with someone or something f.
3	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle ilgili) çok katı/sert olmak	clamp down (on someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(biriyle bir şeyle) ilgili/alakalı olmak	pertain to (someone or something) f.
Colloquial
5	Konuşma Dili	biriyle/bir şeyle ilgili olmak	be/have to do with somebody/something f.
6	Konuşma Dili	(biriyle/bir şeyle) ilgili ters giden şey olmak	be the matter (with someone or something) f.
7	Konuşma Dili	(biriyle/bir şeyle ilgili) bir sorun olmak	be up (with somebody/something) f.
8	Konuşma Dili	(biriyle/bir şeyle ilgili) işler yolunda olmak/gitmek	go well with (someone or something) f.
Idioms
9	Deyim	bir şeyle ilgili iyi bir bakış açısına/görüşe/anlayışa sahip olmak	have a good perspective on something f.
10	Deyim	(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası bozuk olmak	be at odds (with somebody/something) (about/over something) f.
11	Deyim	(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası açık olmak	be at odds (with somebody/something) (about/over something) f.
12	Deyim	(bir şeyle) ilgili duyarlı olmak	be in touch with (something) f.
13	Deyim	bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili ikilemde olmak	be in two minds about something/about doing something [uk] f.
14	Deyim	bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili ikilemde olmak	be of two minds about something/about doing something) [us] f.
15	Deyim	(biriyle/bir şeyle) ilgili çok hevesli olmak	be keen about (someone or something) f.
16	Deyim	(biriyle/bir şeyle) ilgili çok hevesli olmak	be keen on (someone or something) f.
17	Deyim	(bir şeyle) yakından ilgili olmak	be plugged into (something) f.
18	Deyim	(bir şeyle) ilgili çok hevesli/heyecanlı olmak	be potty about (something) [uk] f.
19	Deyim	bir şeyle ilgili bilgisi olmak	be well aware of something f.
20	Deyim	(bir şeyle) ilgili mutsuz olmak	feel bad about (something) f.
21	Deyim	(bir şeyle) ilgili keyifsiz olmak	feel bad about (something) f.
22	Deyim	(bir şeyle) ilgili üzgün olmak	feel bad about (something) f.
23	Deyim	(bir şeyle) ilgili hassas olmak	get in touch with (something) f.
24	Deyim	(biriyle/bir şeyle) ilgili şikayeti olmak	have a beef with (someone or something) f.
25	Deyim	(biriyle/bir şeyle) ilgili zorluk yaşamak/zor durumda olmak	have a hard time with (someone or something) f.
26	Deyim	biriyle/bir şeyle ilgili planları olmak	have designs on someone or something f.
27	Deyim	bir şeyle ilgili planları olmak	have designs on something f.
28	Deyim	(biriyle/bir şeyle) ilgili olmak	take an interest in (someone or something) f.