Geçmiş

bir araya getirmek (birilerini)

"bir araya getirmek (birilerini)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir araya getirmek (birilerini)	throw together f.

"bir araya getirmek (birilerini)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birilerini toplamak/bir araya getirmek	huddle someone together f.
2	Öbek Fiiller	(birilerini/bir şeyleri) bir birlik altında bir araya getirmek	unite in (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birilerini/bir şeyleri) bir ortaklıkta bir araya getirmek/birleştirmek	unite in (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	birilerini bir birlik altında bir araya getirmek	unite someone in something f.
5	Öbek Fiiller	birilerini bir ortaklıkta bir araya getirmek/birleştirmek	unite someone in something f.
6	Öbek Fiiller	birilerini/bir şeyleri bir şey altında bütünleştirmek/bir araya getirmek	unify someone or something into something f.
7	Öbek Fiiller	(birilerini) bir araya getirmek/toplamak	bring (someone) together f.
8	Öbek Fiiller	birilerini/bir şeyleri bir araya toplamak/getirmek	bunch someone or something up f.
9	Öbek Fiiller	birilerini/bir şeyleri bir araya getirmek	draw people or things together f.
10	Öbek Fiiller	birilerini bir araya getirmek	draw someone together f.
11	Öbek Fiiller	birilerini/bir şeyleri bir araya toplamak/getirmek	get someone or something together f.
12	Öbek Fiiller	(birilerini/bir şeyleri) bir araya getirmek/toplamak	group (someone or something) together f.
13	Öbek Fiiller	birilerini/bir şeyleri grup halinde bir araya getirmek	herd someone or something together f.
14	Öbek Fiiller	birilerini/bir şeyleri bir araya getirmek/toplamak	herd someone or something together f.
15	Öbek Fiiller	(birilerini) bir araya getirmek	mingle with (someone) f.
16	Öbek Fiiller	(birilerini/bir şeyleri) bir araya getirmek	round (someone or something) up f.
17	Öbek Fiiller	(birilerini amaç için) bir araya getirmek	beat up f.
Idioms
18	Deyim	(birilerini) bir araya getirmek/toplamak	bring (someone) all together f.