|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
hoş bir iniş çıkış (ses tonunda) |
lilt i.
|
|
2 |
Genel |
hoş bir sürpriz |
treat i.
|
|
3 |
Genel |
hoş karşılanmayan bir şekilde |
undesirability i.
|
|
4 |
Genel |
aldatıcı bir şekilde hoş davranış |
varnish i.
|
|
5 |
Genel |
hoş karşılanmayan bir şeyle uğraşan kimse |
merchant i.
|
|
6 |
Genel |
hoş bir değişiklik sağlayan şey |
oasis i.
|
|
7 |
Genel |
hindistan'da yetişen, andropogon gibi cinslere mensup çimlerden elde edilen hoş kokulu uçucu bir yağ |
grass oil i.
|
|
8 |
Genel |
hindistan'da yetişen, andropogon gibi cinslere mensup çimlerden elde edilen hoş kokulu uçucu bir yağ |
ginger grass oil i.
|
|
9 |
Genel |
bazı laden türlerinden elde edilen ve parfüm yapımında kullanılan, hoş kokulu bir yağ reçinesi |
gum labdanum i.
|
|
10 |
Genel |
bazı laden türlerinden elde edilen ve parfüm yapımında kullanılan, hoş kokulu bir yağ reçinesi |
gum ladanum i.
|
|
11 |
Genel |
oval yaprakları, sert sarı odunu ve hoş kokulu beyaz çiçekleri bulunan yaprak dökmeyen uzun bir ağaç |
orange i.
|
|
12 |
Genel |
hoş olmayan bir şeyle dolu olmak |
bristle with f.
|
|
13 |
Genel |
bir şeyin yok edilmesini hoş karşılamak |
regard something as good riddance f.
|
|
14 |
Genel |
hoş bir üslupla yazmak |
turn a neat phrase f.
|
|
15 |
Genel |
bir kişiyi veya durumu hoş bir biçimde betimlemek |
vignette f.
|
|
16 |
Genel |
daha hoş bir hale getirmek |
sweeten f.
|
|
17 |
Genel |
daha hoş ve sevimli bir hava vermek |
brighten f.
|
|
18 |
Genel |
hoş bir anı bırakmak |
leave a pleasant memory f.
|
|
19 |
Genel |
hoş bir koku vermek |
embalm f.
|
|
|
20 |
Genel |
daha hoş bir hale getirmek |
addulce [obsolete] f.
|
|
21 |
Genel |
hoş bir hava katmak |
add a pleasant mood to something f.
|
|
22 |
Genel |
hoş bir tutum sergilemek |
queme f.
|
|
23 |
Genel |
(bir şey) üzerinde güçlü ve hoş bir etkiye sahip olmak |
whow f.
|
|
24 |
Genel |
(çiçek) sıcak ve hoş bir renkte olmak |
blush f.
|
|
25 |
Genel |
daha hoş bir hale gelmek |
grow on f.
|
|
26 |
Genel |
(hoş olmayan veya külfetli bir şeyden) kurtulmak |
off-load f.
|
|
27 |
Genel |
(hoş olmayan veya külfetli bir şeyden) başkasına yetki vererek kurtulmak |
off-load f.
|
|
28 |
Genel |
canlandırıcı veya hoş bir şeyin akılda yer etmesi |
drink f.
|
|
29 |
Genel |
vücuda çok hoş bir şekilde oturan (rop) |
slinky s.
|
|
30 |
Genel |
hoş bir acılığı olan (tat/koku) |
piquant s.
|
|
31 |
Genel |
hoş bir heyecan hisseden |
teased s.
|
|
32 |
Genel |
(içecek) hoş bir keskinliği olan |
brisk s.
|
|
33 |
Genel |
hoş bir şekilde yumuşak |
honied s.
|
|
34 |
Genel |
hoş bir şekilde akan |
dulcifluous s.
|
|
35 |
Genel |
hoş bir şekilde |
solid s.
|
|
36 |
Genel |
hoş bir şekilde |
pleasantly zf.
|
|
37 |
Genel |
hoş bir şekilde |
agreeably zf.
|
|
38 |
Genel |
hoş bir şekilde |
nicely zf.
|
|
39 |
Genel |
hoş bir şekilde |
lovelily zf.
|
|
|
40 |
Genel |
hoş bir şekilde |
delightfully zf.
|
|
41 |
Genel |
hoş görünümlü bir şekilde |
bonnily zf.
|
|
42 |
Genel |
hoş bir biçimde |
cozily zf.
|
|
43 |
Genel |
hoş bir biçimde |
agreeably zf.
|
|
44 |
Genel |
hoş bir biçimde |
nicely zf.
|
|
45 |
Genel |
sıcacık ve hoş bir şekilde |
balmily zf.
|
|
46 |
Genel |
hoş bir biçimde |
cosily zf.
|
|
47 |
Genel |
hoş görülü bir şekilde |
tolerably zf.
|
|
48 |
Genel |
hoş bir biçimde |
agreeingly zf.
|
|
49 |
Genel |
hoş bir şekilde |
agreeingly zf.
|
|
50 |
Genel |
hoş olmayan bir şekilde |
unbeautifully zf.
|
|
51 |
Genel |
hoş olmayan bir şekilde |
unhappily zf.
|
|
52 |
Genel |
hoş olmayan bir şekilde |
unpleasingly zf.
|
|
53 |
Genel |
hoş bir şekilde |
humorously zf.
|
|
54 |
Genel |
hoş bir şekilde |
humorsomely zf.
|
|
55 |
Genel |
hoş bir şekilde |
lovely [obsolete] zf.
|
|
56 |
Genel |
hoş bir şekilde |
godlenly zf.
|
|
57 |
Genel |
hoş olmayan bir şekilde |
clammily zf.
|
|
58 |
Genel |
hoş bir şekilde |
ok zf.
|
|
59 |
Genel |
hoş bir şekilde |
okay zf.
|
|
60 |
Genel |
fazla hoş bir şekilde |
overnicely zf.
|
|
61 |
Genel |
hoş kokulu bir şekilde |
savorly zf.
|
|
62 |
Genel |
hoş bir şekilde |
pretty zf.
|
|
Phrasals |
|
63 |
Öbek Fiiller |
(genellikle hoş olmayan) bir şeyin bitmesini beklemek |
wait out f.
|
|
64 |
Öbek Fiiller |
[zamanla) (çok da hoş olmayan) bir şeyi kabullenmek |
reconcile oneself to something f.
|
|
65 |
Öbek Fiiller |
hoş olmayan bir konuyu deşmek/eşelemek |
dredge up f.
|
|
66 |
Öbek Fiiller |
hoş olmayan bir konuyu açmak |
dredge up f.
|
|
67 |
Öbek Fiiller |
hoş olmayan/üzücü bir konunun üstüne gitmek |
dredge up f.
|
|
68 |
Öbek Fiiller |
hoş olmayan/üzücü bir konuyu tekrar su yüzüne çıkarmak/açmak/hatırlatmak |
dredge up f.
|
|
69 |
Öbek Fiiller |
hoş olmayan bir duruma/soruna karşı durmak |
face up f.
|
|
70 |
Öbek Fiiller |
hoş olmayan bir duruma/soruna göğüs germek |
face up f.
|
|
71 |
Öbek Fiiller |
birine/bir şeye karşı hoş olmayan hisler beslemek |
have something against someone or something f.
|
|
72 |
Öbek Fiiller |
(birinde) kötü/hoş olmayan bir his yaratmak |
jar on (one) f.
|
|
73 |
Öbek Fiiller |
hoş olmayan bir izlenim vermek |
reek of something f.
|
|
74 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeye/yere hoş geldin demek |
welcome someone to something f.
|
|
75 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) iyi/hoş karşılamak |
go for (something) f.
|
|
76 |
Öbek Fiiller |
giderek hoş bir hal almak |
grow on f.
|
|
77 |
Öbek Fiiller |
giderek hoş bir hal almak |
grow upon f.
|
|
78 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) hoş/şirin gözükmeye çalışmak |
ingratiate (oneself) into (something) f.
|
|
79 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/bir yere) hoş geldin demek |
welcome (one) into (something or some place) f.
|
|
|
80 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/bir yere) hoş geldin demek |
welcome to (something or some place) f.
|
|
Phrases |
|
81 |
İfadeler |
çok hoş/güzel (bir gün/bir gece/vakit) geçirdik |
It’s been expr.
|
|
Proverb |
|
82 |
Atasözü |
kendi kendine övünmek hoş bir şey değil |
self-praise is no recommendation
|
|
83 |
Atasözü |
kendi kendine övünmek (hiç) hoş bir şey değil |
self-praise is no recommendation (at all)
|
|
Colloquial |
|
84 |
Konuşma Dili |
hoş olmayan bir şey |
the pits i.
|
|
85 |
Konuşma Dili |
güzel/hoş bir vücut/beden |
bod i.
|
|
86 |
Konuşma Dili |
çok hoş bir hikaye |
a very lovely story i.
|
|
87 |
Konuşma Dili |
hiç hoş olmayan bir yer veya görüntü |
hellscape i.
|
|
88 |
Konuşma Dili |
hoş bir adam |
good old boy i.
|
|
89 |
Konuşma Dili |
hoş olmayan bir gerçek/bilgi |
the pill i.
|
|
90 |
Konuşma Dili |
hoş olmayan bir hal almak |
get nasty f.
|
|
91 |
Konuşma Dili |
hoş olmayan bir hal almak |
get/turn nasty f.
|
|
92 |
Konuşma Dili |
hoş bir davranış olmamak |
be (just) not on f.
|
|
93 |
Konuşma Dili |
(birini/bir şeyi) daha alımlı/hoş göstermek |
do something for (someone or something) f.
|
|
94 |
Konuşma Dili |
birini/bir şeyi daha alımlı/hoş göstermek |
do something for somebody/something f.
|
|
95 |
Konuşma Dili |
güçlü/hoş bir ritmi olan |
bumping s.
|
|
96 |
Konuşma Dili |
kafası bir hoş |
barmy s.
|
|
97 |
Konuşma Dili |
tuhaf bir şekilde hoş |
weird and wonderful s.
|
|
98 |
Konuşma Dili |
hoş bir şekilde |
bonny [dialect] [uk] zf.
|
|
99 |
Konuşma Dili |
hoş geldin (biri/bir şey) |
(someone or something) called, they want their (something) back! expr.
|
|
100 |
Konuşma Dili |
hoş ve (bir şey) |
lovely and (something) [uk] expr.
|
|
101 |
Konuşma Dili |
tatlı/hoş (bir şeyi) var |
lovely and (something) [uk] expr.
|
|
102 |
Konuşma Dili |
hoş bir şekilde (bir şey) |
lovely and (something) [uk] expr.
|
|
103 |
Konuşma Dili |
tatlı/hoş bir serinliği olan |
lovely and quiet [uk] expr.
|
|
104 |
Konuşma Dili |
hoş bir şekilde serin |
lovely and quiet [uk] expr.
|
|
105 |
Konuşma Dili |
güzel/hoş (bir şeyi) var |
nice and (something) expr.
|
|
106 |
Konuşma Dili |
güzel/hoş bir huzuru olan |
nice and peaceful expr.
|
|
107 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama… |
all very well (for somebody) (to do something) but... expr.
|
|
108 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şey yapması) iyi hoş da... |
all very well (for somebody) (to do something) but... expr.
|
|
109 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama… |
all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.
|
|
110 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şey yapması) iyi hoş da... |
all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.
|
|
111 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama… |
all very well (for somebody) (to do something) but... expr.
|
|
112 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şey yapması) iyi hoş da... |
all very well (for somebody) (to do something) but... expr.
|
|
113 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama… |
all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.
|
|
114 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şey yapması) iyi hoş da... |
all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.
|
|
115 |
Konuşma Dili |
(biri/bir şey) için hoş değil |
hell on (someone or something) expr.
|
|
116 |
Konuşma Dili |
(bir şeye/bir yere) hoş geldin/geldiniz |
welcome to (something or some place) expr.
|
|
Idioms |
|
117 |
Deyim |
bir şeyin hoş olmayan temel özellikleri |
the nature of the beast i.
|
|
118 |
Deyim |
hoş bir değişim |
a breath of fresh air i.
|
|
119 |
Deyim |
hoş bir deneyim sonrası bir süre daha hissedilen haz |
afterglow i.
|
|
120 |
Deyim |
her ikisinin de sonu aynı derecede hoş olmayan iki seçeneğin olduğu bir durum |
morton's fork i.
|
|
121 |
Deyim |
hoş olmayan/rahatsız edici bir emri veya işi yerine getirmesi için tutulmuş kişi |
hatchet man i.
|
|
122 |
Deyim |
hiç hoş olmayan bir olay |
a kick in the pants i.
|
|
123 |
Deyim |
hiç hoş olmayan bir olay |
kick in the rear i.
|
|
124 |
Deyim |
hiç hoş olmayan bir olay |
kick in the seat of the pants i.
|
|
125 |
Deyim |
keyifli/hoş bir deneyim |
a bowl of cherries i.
|
|
126 |
Deyim |
hoş/keyifli bir yer/durum |
a bed of roses i.
|
|
127 |
Deyim |
hoş bir değişim |
breath of fresh air i.
|
|
128 |
Deyim |
hoş olmayan bir şey/durum |
tears before bedtime i.
|
|
129 |
Deyim |
hoş vs.) bir yanı olmak |
be touched with something f.
|
|
130 |
Deyim |
(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek |
close (one's) eyes and think of england f.
|
|
131 |
Deyim |
bir şeyi hoş karşılamamak |
not take kindly to something f.
|
|
132 |
Deyim |
hoş olmayan bir şekilde ölmek |
meet a sticky end f.
|
|
133 |
Deyim |
hoş olmayan bir şekilde ölmek |
come to a sticky end f.
|
|
134 |
Deyim |
(hoş olmayan bir şeyi) gün yüzüne çıkarmak/gündeme getirmek |
rake something up f.
|
|
135 |
Deyim |
(birinin) içini bir hoş etmek |
put (one's) teeth on edge f.
|
|
136 |
Deyim |
toplumda hoş karşılanmayacak bir harekette bulunmak |
(make/commit) a faux pas f.
|
|
137 |
Deyim |
toplumda hoş karşılanmayacak bir şey söylemek |
(make/commit) a faux pas f.
|
|
138 |
Deyim |
(bir şeyi/birini) hoş görmemek |
not agree with (someone or something) f.
|
|
139 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hoş görmemek |
take a poor view of (someone or something) [uk] f.
|
|
140 |
Deyim |
bir şeyi hoş görmemek |
take a poor view of something [uk] f.
|
|
141 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hoş/iyi karşılamak |
think greatly of (someone or something) f.
|
|
142 |
Deyim |
hoş olmayan bir sırrı/sırları olmak |
have a skeleton in one's cupboard [uk] f.
|
|
143 |
Deyim |
hoş olmayan bir sırrı/sırları olmak |
have a skeleton in the cupboard [uk] f.
|
|
144 |
Deyim |
hoş olmayan bir sırrı/sırları olmak |
have skeletons in one's cupboard [uk] f.
|
|
145 |
Deyim |
hoş olmayan bir sırrı/sırları olmak |
have skeletons in the cupboard [uk] f.
|
|
146 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hoş görmemek |
look askance upon (someone or something) f.
|
|
147 |
Deyim |
(birine/bir şeye) hoşnut/hoş bakmak |
look kindly upon (someone or something) f.
|
|
148 |
Deyim |
(birine/bir şeye) hoşnut/hoş bakmak |
look kindly on (someone or something) f.
|
|
149 |
Deyim |
bir şey hakkında hoş/güzel düşünceleri olmak |
mark something with a white stone f.
|
|
150 |
Deyim |
bir şeyi hoş/güzel hatırlamak |
mark something with a white stone f.
|
|
151 |
Deyim |
hoş olmayan bir şeyin üzerinde durmak |
be raking over the coals [uk] f.
|
|
152 |
Deyim |
hoş olmayan bir şeyi deşmek/vurgulamak |
be raking over the coals [uk] f.
|
|
153 |
Deyim |
(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek |
lie back and think of england f.
|
|
154 |
Deyim |
(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek |
shut (one's) eyes and think of england [uk] f.
|
|
155 |
Deyim |
bir şakayı sakin/hoş karşılayabilmek |
able to take a joke f.
|
|
156 |
Deyim |
(zeki, hoş) bir yanı olmak |
be touched with (something) f.
|
|
157 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) çok hoş bulmak |
have got the hots for (someone or something) f.
|
|
158 |
Deyim |
birini/bir şeyi hoş görmemek |
hold no brief for somebody/something f.
|
|
159 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hoş görmemek |
look askance at (someone or something) f.
|
|
160 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hoş görmemek |
look sideways at (someone or something) f.
|
|
161 |
Deyim |
birini/bir şeyi hoş karşılamamak |
not take kindly to somebody/something f.
|
|
162 |
Deyim |
birinin yapmak istemediği zor/hoş olmayan/tehlikeli bir işi yapmak |
pull (one's) chestnuts out of the fire f.
|
|
163 |
Deyim |
birinin yapmak istemediği zor/hoş olmayan/tehlikeli bir görevi üstlenmek |
pull (one's) chestnuts out of the fire f.
|
|
164 |
Deyim |
hayırlı/hoş bir haber veya gelişme |
music to your ears expr.
|
|
165 |
Deyim |
hoş olmayan bir durum |
fine how do you do expr.
|
|
166 |
Deyim |
hoş bir değişim (gibi) |
(like) a breath of fresh air expr.
|
|
Formal |
|
167 |
Resmi |
hoş bir tadı olan |
degustatory s.
|
|
Speaking |
|
168 |
Konuşma |
çok hoş bir akşam geçirdim |
I've had a very lovely evening expr.
|
|
169 |
Konuşma |
çok hoş bir burnun var |
you have a very cute nose expr.
|
|
170 |
Konuşma |
çok hoş bir isim |
it's a very pretty name expr.
|
|
171 |
Konuşma |
çok hoş bir çiftsiniz |
you make a nice couple expr.
|
|
172 |
Konuşma |
hiç hoş bir şey değil |
it isn't done expr.
|
|
173 |
Konuşma |
hoş bir tatildi |
it was a nice holiday expr.
|
|
174 |
Konuşma |
hoş bir tatildi |
it was a nice vacation expr.
|
|
175 |
Konuşma |
ne hoş bir sürpriz |
what a lovely surprise expr.
|
|
176 |
Konuşma |
ne hoş bir sürpriz |
what a pleasant surprise expr.
|
|
177 |
Konuşma |
onu çok hoş bir yere götürmek istiyorum |
I want to take her someplace really nice expr.
|
|
178 |
Konuşma |
ne hoş bir sürpriz |
what a nice surprise expr.
|
|
179 |
Konuşma |
seni burada görmek ne hoş bir sürpriz |
what a nice surprise to see you here expr.
|
|
180 |
Konuşma |
sizin gibi hoş bir bayan bu kadar çok içmemeli |
a pretty lady like you shouldn't drink that much expr.
|
|
Industry |
|
181 |
Sanayi |
birlikte kullanılıp hoş bir kontrast elde etmek için tasarlanmış ürünler |
coordinates i.
|
|
Technical |
|
182 |
Teknik |
atractylis cinsi bir ağacın hoş kokulu reçinesi |
piney dammar i.
|
|
183 |
Teknik |
atractylis cinsi bir ağacın hoş kokulu reçinesi |
piney resin i.
|
|
184 |
Teknik |
atractylis cinsi bir ağacın hoş kokulu reçinesi |
piney varnish i.
|
|
Woodworking |
|
185 |
Ağaç İşleri |
hoş kokulu bir ağacın mobilya yapımında kullanılan sert, kırmızımsı kahverengi odunu |
sweet gum i.
|
|
186 |
Ağaç İşleri |
hoş kokulu bir ağacın mobilya yapımında kullanılan sert, kırmızımsı kahverengi odunu |
satin walnut i.
|
|
187 |
Ağaç İşleri |
avustralya'ya özgü küçük bir akasya ağacından elde edilen dayanıklı, hoş kokulu ve koyu renkli bir odun |
myall wood i.
|
|
Gastronomy |
|
188 |
Mutfak |
burgonya'daki nuits-saint-georges kasabası yakınlarında üretilen hoş bir kırmızı şarap |
nuits-saint-georges i.
|
|
Chemistry |
|
189 |
Kimya |
solvent, solucan ilacı, parfüm ve tatlandırıcı olarak kullanılan renksiz hoş kokulu bir sıvı |
anisole i.
|
|
190 |
Kimya |
solvent, solucan ilacı, parfüm ve tatlandırıcı olarak kullanılan renksiz hoş kokulu bir sıvı |
methoxybenzene i.
|
|
191 |
Kimya |
hoş kokulu renksiz bir yağ |
ericinol i.
|
|
192 |
Kimya |
çözücü olarak kullanılan hoş kokulu ve yanıcı bir sıvı bileşik |
methyl isobutyl ketone i.
|
|
193 |
Kimya |
hintyağından yapılan sodyum sabununun ısıtılmasıyla elde edilip esas olarak organik sentez ve parfümlerde çözücü olarak kullanılan hoş kokulu, yoğun ve yağlı bir ikincil alkol |
octanol i.
|
|
194 |
Kimya |
buhurun damıtılmasıyla elde edilip terpen olarak kullanılan hoş ve aromatik kokulu, renksiz ve akışkan bir sıvı |
olibene i.
|
|
Botanic |
|
195 |
Botanik |
hindistan'a özgü, turuncu-sarı hoş kokulu çiçekleri parfümeride kullanılan her dem yeşil bir manolya ağacı |
champak (magnolia champaca) i.
|
|
196 |
Botanik |
hoş kokulu pembe ya da kırmızı çiçekli, çok yıllık, orta avrupa'da yetişen bir bitki |
cheddar pink (diangus gratianopolitanus) i.
|
|
197 |
Botanik |
gösterişli ve hoş kokulu, beyaz çiçekleri olan çizgili meyvelere sahip bir kaktüs |
night-blooming cereus (selenicereus grandiflorus) i.
|
|
198 |
Botanik |
reçineli veya hoş kokulu tropikal çalı veya ağaçları içeren bir familya |
torchwood family i.
|
|
199 |
Botanik |
reçineli veya hoş kokulu tropikal çalı veya ağaçları içeren bir familya |
family burseraceae i.
|
|
200 |
Botanik |
reçineli veya hoş kokulu tropikal çalı veya ağaçları içeren bir familya |
burseraceae i.
|
|
201 |
Botanik |
sıkıştırıldığında hoş bir koku yayan yaprak dökmeyen anthospermum cinsi çalı |
amber tree i.
|
|
202 |
Botanik |
pütürlü, hoş kokmayan,zehirli ve dayanıklı bir ağaç |
cabbage bark i.
|
|
203 |
Botanik |
yaprakları hoş kokulu bir tür kavak |
balm of gilead i.
|
|
204 |
Botanik |
silindir şeklinde sarı hoş kokulu çiçekleri olan çalımsı bir ağaç |
australian honeysuckle (banksia integrifolia) i.
|
|
205 |
Botanik |
silindir şeklinde sarı hoş kokulu çiçekleri olan çalımsı bir ağaç |
coast banksia (banksia integrifolia) i.
|
|
206 |
Botanik |
silindir şeklinde sarı hoş kokulu çiçekleri olan çalımsı bir ağaç |
honeysuckle (banksia integrifolia) i.
|
|
207 |
Botanik |
hoş kokulu bir kabuğu ve mor çiçekleri olan büyük bir çalı veya küçük bir ağaç |
monk's pepper (vitex agnus-castus) i.
|
|
208 |
Botanik |
hoş kokulu yaprakları ve mor çiçekleri olan büyük bir çalı veya küçük bir ağaç |
chaste tree (vitex agnus-castus) i.
|
|
209 |
Botanik |
hoş kokulu yaprakları ve mor çiçekleri olan büyük bir çalı veya küçük bir ağaç |
monk's pepper tree (vitex agnus-castus) i.
|
|
210 |
Botanik |
kabarık pembe çiçekli hoş kokulu bir bitki |
balloon flower (penstemon palmeri) i.
|
|
211 |
Botanik |
kabarık pembe çiçekli hoş kokulu bir bitki |
penstemon palmeri i.
|
|
212 |
Botanik |
kabarık pembe çiçekli hoş kokulu bir bitki |
scented penstemon (penstemon palmeri) i.
|
|
213 |
Botanik |
amerika'nın sıcak kıyı bölgelerine özgü küçük sarı çiçekli ve kalın hoş kokulu yapraklı bodur bir çalı |
saltwort (batis maritima) i.
|
|
214 |
Botanik |
hoş kokulu yaprakları ve sarımsı pembe topçuk şeklinde çiçekleri olan çok yıllık bir kuzey amerika otu |
basil balm (monarda clinopodia) i.
|
|
215 |
Botanik |
hoş kokulu yaprakları ve sarımsı pembe topçuk şeklinde çiçekleri olan çok yıllık bir kuzey amerika otu |
white bergamot (monarda clinopodia) i.
|
|
216 |
Botanik |
doğu abd'de yetişen hoş kokulu bir bitki |
trichostema dichotomum i.
|
|
217 |
Botanik |
defne familyasına ait sert odunlu, dökülmeyen yaprakları hoş kokulu ve zeytin benzeri meyveleri olan bir pasifik kıyısı ağacı |
bay laurel i.
|
|
218 |
Botanik |
defne familyasına ait sert odunlu, dökülmeyen yaprakları hoş kokulu ve zeytin benzeri meyveleri olan bir pasifik kıyısı ağacı |
california bay tree i.
|
|
219 |
Botanik |
defne familyasına ait sert odunlu, dökülmeyen yaprakları hoş kokulu ve zeytin benzeri meyveleri olan bir pasifik kıyısı ağacı |
mountain laurel i.
|
|
220 |
Botanik |
defne familyasına ait sert odunlu, dökülmeyen yaprakları hoş kokulu ve zeytin benzeri meyveleri olan bir pasifik kıyısı ağacı |
pepperwood (umbellularia californica) i.
|
|
221 |
Botanik |
defne familyasına ait sert odunlu, dökülmeyen yaprakları hoş kokulu ve zeytin benzeri meyveleri olan bir pasifik kıyısı ağacı |
sassafras laurel (umbellularia californica) i.
|
|
222 |
Botanik |
defne familyasına ait sert odunlu, dökülmeyen yaprakları hoş kokulu ve zeytin benzeri meyveleri olan bir pasifik kıyısı ağacı |
spice tree (umbellularia californica) i.
|
|
223 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen gri-yeşil renkli bir mumla kaplı meyveleri olan yaprak döken hoş kokulu bir çalı |
candleberry (myrica pensylvanica) i.
|
|
224 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen gri-yeşil renkli bir mumla kaplı meyveleri olan yaprak döken hoş kokulu bir çalı |
bayberry (myrica pensylvanica) i.
|
|
225 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen gri-yeşil renkli bir mumla kaplı meyveleri olan yaprak döken hoş kokulu bir çalı |
swamp candleberry (myrica pensylvanica) i.
|
|
226 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen gri-yeşil renkli bir mumla kaplı meyveleri olan yaprak döken hoş kokulu bir çalı |
waxberry (myrica pensylvanica) i.
|
|
227 |
Botanik |
küçük beyaz çiçekleri ve hoş kokulu meyveleri olan tropik bir amerikan mersin ağacı |
allspice (pimenta officinalis) i.
|
|
228 |
Botanik |
meyvelerinden yenibahar elde edilen hoş kokulu bir batı hint adaları ağacı |
pimento tree (pimenta dioica) i.
|
|
229 |
Botanik |
meyvelerinden yenibahar elde edilen hoş kokulu bir batı hint adaları ağacı |
allspice tree (pimenta dioica) i.
|
|
230 |
Botanik |
küçük beyaz çiçekleri ve hoş kokulu meyveleri olan tropik bir amerikan ağacı |
allspice tree (pimenta officinalis) i.
|
|
231 |
Botanik |
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki |
belle de nuit (ipomoea alba) i.
|
|
232 |
Botanik |
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki |
ipomoea alba i.
|
|
233 |
Botanik |
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki |
moonflower (ipomoea alba) i.
|
|
234 |
Botanik |
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki |
moonflower (calonyction aculeatum) i.
|
|
235 |
Botanik |
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki |
moonflower (ipomoea aculeatum) i.
|
|
236 |
Botanik |
yaprak dökmeyen hoş kokulu bir amerikan ağacı |
balsamweed (gnaphalium macounii) i.
|
|
237 |
Botanik |
yaprak dökmeyen hoş kokulu bir amerikan ağacı |
balsamweed (gnaphalium obtusifolium) i.
|
|
238 |
Botanik |
ümit burnu'na özgü kılıç şeklinde yaprakları ve akşamları açılan hoş kokulu çiçekleri olan bir süsen cinsi |
evening flower i.
|
|
239 |
Botanik |
güney ve güneydoğu avrupa, anadolu ve kuzey iran'a özgü büyük pembe çiçekleri olan hoş kokulu bir bitki |
large-flowered calamint (calamintha grandiflora) i.
|
|
240 |
Botanik |
güney ve güneydoğu avrupa, anadolu ve kuzey iran'a özgü büyük pembe çiçekleri olan hoş kokulu bir bitki |
showy calamint i.
|
|
241 |
Botanik |
güney ve güneydoğu avrupa, anadolu ve kuzey iran'a özgü büyük pembe çiçekleri olan hoş kokulu bir bitki |
mint savory i.
|
|
242 |
Botanik |
abd'nin güneyine özgü büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu büyük çiçekleri olan manolyagiller familyasından yaprak dökmeyen bir ağaç |
large-flowering magnolia (magnolia grandiflora) i.
|
|
243 |
Botanik |
abd'nin güneyine özgü büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu büyük çiçekleri olan manolyagiller familyasından yaprak dökmeyen bir ağaç |
bull bay i.
|
|
244 |
Botanik |
abd'nin güneyine özgü büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu büyük çiçekleri olan manolyagiller familyasından yaprak dökmeyen bir ağaç |
evergreen magnolia i.
|
|
245 |
Botanik |
abd'nin güneyine özgü büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu büyük çiçekleri olan manolyagiller familyasından yaprak dökmeyen bir ağaç |
southern magnolia i.
|
|
246 |
Botanik |
güney amerika'ya özgü, süs için kullanılan hoş kokulu küçük beyaz çiçekli tropik bir asma |
madeira sponge (anredera cordifolia) i.
|
|
247 |
Botanik |
abd'nin güneyine özgü, büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu devasa beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç |
bull bay (magnolia grandiflora) i.
|
|
248 |
Botanik |
abd'nin güneyine özgü, büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu devasa beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç |
evergreen magnolia (magnolia grandiflora) i.
|
|
249 |
Botanik |
abd'nin güneyine özgü, büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu devasa beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç |
large-flowering magnolia (magnolia grandiflora) i.
|
|
250 |
Botanik |
abd'nin güneyine özgü, büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu devasa beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç |
southern magnolia (magnolia grandiflora) i.
|
|
251 |
Botanik |
ilaç olarak kullanılan hoş kokulu bir rizomatöz bitki |
common valerian (valeriana officinalis) i.
|
|
252 |
Botanik |
ilaç olarak kullanılan hoş kokulu bir rizomatöz bitki |
garden heliotrope i.
|
|
253 |
Botanik |
mississippi'ye özgü hoş kokulu bir çalı |
vernal witch hazel (hamamelis vernalis) i.
|
|
254 |
Botanik |
mississippi'ye özgü hoş kokulu bir çalı |
ozark witchhazel i.
|
|
255 |
Botanik |
haloragidaceae familyasına ait hoş kokulu bir asya ve avustralasya bitkisi |
biddy–bid [new zealand] i.
|
|
256 |
Botanik |
haloragidaceae familyasına ait hoş kokulu bir asya ve avustralasya bitkisi |
biddy–biddy [new zealand] i.
|
|
257 |
Botanik |
haloragidaceae familyasına ait hoş kokulu bir asya ve avustralasya bitkisi |
haloragis micrantha i.
|
|
258 |
Botanik |
haloragidaceae familyasına ait hoş kokulu bir asya ve avustralasya bitkisi |
bid–a–bid [new zealand] i.
|
|
259 |
Botanik |
haloragidaceae familyasına ait hoş kokulu bir asya ve avustralasya bitkisi |
pirijiri i.
|
|
260 |
Botanik |
haloragidaceae familyasına ait hoş kokulu bir asya ve avustralasya bitkisi |
piripiri i.
|
|
261 |
Botanik |
avustralya'ya özgü hoş kokulu bir kereste ağacı |
black walnut (cryptocarya palmerstonii) i.
|
|
262 |
Botanik |
hoş kokulu beyaz çiçekleri olan bir nergis |
bird's–eye [uk] i.
|
|
263 |
Botanik |
hoş kokulu beyaz çiçekleri olan bir nergis |
pheasant's–eye i.
|
|
264 |
Botanik |
hoş kokulu beyaz çiçekleri olan bir nergis |
poet's daffodil i.
|
|
265 |
Botanik |
hoş kokulu beyaz çiçekleri olan bir nergis |
narcissus poeticus i.
|
|
266 |
Botanik |
hoş kokulu çiçek salkımları bulunan ve süs olarak yetiştirilen avrupa'ya özgü bir bitki |
brompton stock (matthiola incana) i.
|
|
267 |
Botanik |
tonik olarak kullanılan ve uyarıcı özelliklere sahip olan hoş aromalı bir ağaç kabuğu |
winter's bark i.
|
|
268 |
Botanik |
güney amerika'ya özgü ıhlamur ağacınınkine benzer açık renkli bir oduna ve hoş kokulu kabuğa sahip bir ağaç |
winter's bark i.
|
|
269 |
Botanik |
güney amerika'ya özgü ıhlamur ağacınınkine benzer açık renkli bir oduna ve hoş kokulu kabuğa sahip bir ağaç |
drimys winteri i.
|
|
270 |
Botanik |
güney amerika'ya özgü ıhlamur ağacınınkine benzer açık renkli bir oduna ve hoş kokulu kabuğa sahip bir ağaç |
winter's bark tree i.
|
|
271 |
Botanik |
kıvrımlı gövdelere sahip hoş kokulu büyük bir tırmanıcı bitki |
chinese wistaria (wisteria chinensis) i.
|
|
272 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü yaprak döken hoş kokulu bir cadı fındığı |
witch hazel i.
|
|
273 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü yaprak döken hoş kokulu bir cadı fındığı |
witch hazel [us] i.
|
|
274 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü yaprak döken hoş kokulu bir cadı fındığı |
witch-hazel i.
|
|
275 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü yaprak döken hoş kokulu bir cadı fındığı |
witch-hazel [us] i.
|
|
276 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü hoş kokulu mor damarlı beyaz çiçekleri olan bir menekşe |
white violet i.
|
|
277 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü hoş kokulu mor damarlı beyaz çiçekleri olan bir menekşe |
sweet white violet i.
|
|
278 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü hoş kokulu mor damarlı beyaz çiçekleri olan bir menekşe |
viola blanda i.
|
|
279 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü hoş kokulu mor damarlı beyaz çiçekleri olan bir menekşe |
woodland white violet i.
|
|
280 |
Botanik |
amerikan yerlilerinin geleneksel ritüellerinde kullandıkları hoş kokulu bir çim |
sweet grass (hierochloe odorata) i.
|
|
281 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, dayanıklı esnek ahşabı ve hoş kokulu yaprakları olan mersingiller familyasına mensup bir ağaç |
manuka i.
|
|
282 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, dayanıklı esnek ahşabı ve hoş kokulu yaprakları olan mersingiller familyasına mensup bir ağaç |
new zealand tea tree i.
|
|
283 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, dayanıklı esnek ahşabı ve hoş kokulu yaprakları olan mersingiller familyasına mensup bir ağaç |
leptospermum scoparium i.
|
|
284 |
Botanik |
amerika'ya özgü hoş kokulu yaprakları ve pembe çiçekleri olan tropikal bir bitki |
wild tobacco (pluchea odorata) i.
|
|
285 |
Botanik |
avustralya'ya özgü hoş kokulu beyaz çiçekleri olan bir orkide |
wood lily (dendrobium speciosum) i.
|
|
286 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü hoş kokulu mor damarlı beyaz çiçekleri olan bir menekşe |
woodland white violet i.
|
|
287 |
Botanik |
avrupa'ya özgü, maydanozgiller familyasından olan hoş kokulu ve çok yıllık bir bitki cinsi |
meum i.
|
|
288 |
Botanik |
avrasya'ya özgü hoş kokulu, tırtıklı yaprakları ve beyaz çiçekleri olan bir ot |
sneezewort i.
|
|
289 |
Botanik |
avrasya'ya özgü hoş kokulu, tırtıklı yaprakları ve beyaz çiçekleri olan bir ot |
sneezeweed i.
|
|
290 |
Botanik |
avrasya'ya özgü hoş kokulu, tırtıklı yaprakları ve beyaz çiçekleri olan bir ot |
achillea ptarmica i.
|
|
291 |
Botanik |
orta doğu'ya özgü hoş kokulu beyaz veya kırmızımsı çiçekleri olan bir ağaç veya çalı |
henna i.
|
|
292 |
Botanik |
orta doğu'ya özgü hoş kokulu beyaz veya kırmızımsı çiçekleri olan bir ağaç veya çalı |
lawsonia inermis i.
|
|
293 |
Botanik |
orta doğu'ya özgü hoş kokulu beyaz veya kırmızımsı çiçekleri olan bir ağaç veya çalı |
hina i.
|
|
294 |
Botanik |
orta doğu'ya özgü hoş kokulu beyaz veya kırmızımsı çiçekleri olan bir ağaç veya çalı |
henna tree i.
|
|
295 |
Botanik |
orta doğu'ya özgü hoş kokulu beyaz veya kırmızımsı çiçekleri olan bir ağaç veya çalı |
mignonette tree i.
|
|
296 |
Botanik |
hoş kokulu bir afrika eğrelti otu |
scented fern i.
|
|
297 |
Botanik |
hoş kokulu bir afrika eğrelti otu |
mohria caffrorum i.
|
|
298 |
Botanik |
hoş kokulu yeşil çiçekleri olan küçük, çalımsı bir afrika ağacı |
msasa (brachystegia speciformis) i.
|
|
299 |
Botanik |
batı hint adaları'na özgü hoş kokulu reçine salgılayan bir ağaç |
hog gum i.
|
|
300 |
Botanik |
akdeniz bölgesine özgü hoş kokulu küçük bir bitki cinsi |
molucella i.
|
|
301 |
Botanik |
akdeniz bölgesine özgü hoş kokulu küçük bir bitki cinsi |
genus molucella i.
|
|
302 |
Botanik |
abd'nin batısına özgü ballıbabagiller familyasından olan hoş kokulu bir bitki cinsi |
monardella i.
|
|
303 |
Botanik |
abd'nin batısına özgü ballıbabagiller familyasından olan hoş kokulu bir bitki cinsi |
genus monardella i.
|
|
304 |
Botanik |
kaliforniya'ya özgü mızraksı yaprakları ve mor-pembe çiçekleri olan hoş kokulu yıllık bir ot |
mustang mint (monardella lanceolata) i.
|
|
305 |
Botanik |
yaprak dökmeyen hoş kokulu bir amerikan ağacı |
moonshine i.
|
|
306 |
Botanik |
yosunlu gövdesi ve kaliksi ve hoş kokulu pembe çiçekleri olan bir gül |
moss rose (rosa centifolia muscosa) i.
|
|
307 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusuna özgü, hoş kokulu sarı renkli çiçekleri olan tırmanıcı ve yaprak döken bir çalı |
yellow honeysuckle (lonicera flava) i.
|
|
308 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusuna özgü, hoş kokulu ve huni biçimli sarı çiçekleri olan zehirli ve herdem yeşil bir sarmaşık |
gelsemium sempervirens i.
|
|
309 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusuna özgü, hoş kokulu ve huni biçimli sarı çiçekleri olan zehirli ve herdem yeşil bir sarmaşık |
yellow jessamine i.
|
|
310 |
Botanik |
peru'ya özgü, büyük parlak yaprakları ve hoş kokulu sarı-yeşil veya kırmızı çiçekleri olup şifalı kabuğu için yetiştirilen küçük bir ağaç |
yellowbark i.
|
|
311 |
Botanik |
peru'ya özgü, büyük parlak yaprakları ve hoş kokulu sarı-yeşil veya kırmızı çiçekleri olup şifalı kabuğu için yetiştirilen küçük bir ağaç |
cinchona calisaya i.
|
|
312 |
Botanik |
peru'ya özgü, büyük parlak yaprakları ve hoş kokulu sarı-yeşil veya kırmızı çiçekleri olup şifalı kabuğu için yetiştirilen küçük bir ağaç |
cinchona ledgeriana i.
|
|
313 |
Botanik |
peru'ya özgü, büyük parlak yaprakları ve hoş kokulu sarı-yeşil veya kırmızı çiçekleri olup şifalı kabuğu için yetiştirilen küçük bir ağaç |
cinchona officinalis i.
|
|
314 |
Botanik |
abd'de yetişen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
lycopus americanus i.
|
|
315 |
Botanik |
abd'de yetişen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
water horehound i.
|
|
316 |
Botanik |
yaprak döken hoş kokulu çalı veya küçük ağaçları içeren bir cins |
myrica i.
|
|
317 |
Botanik |
yaprak döken hoş kokulu çalı veya küçük ağaçları içeren bir cins |
genus myrica i.
|
|
318 |
Botanik |
tohumlarında zar bulunan hoş kokulu tropik ağaçları içeren bir familya |
myristicaceae i.
|
|
319 |
Botanik |
tohumlarında zar bulunan hoş kokulu tropik ağaçları içeren bir familya |
family myristicaceae i.
|
|
320 |
Botanik |
hoş kokulu yağ veren ağaç ve çalıları içeren bir familya |
family myrtaceae i.
|
|
321 |
Botanik |
hoş kokulu yağ veren ağaç ve çalıları içeren bir familya |
myrtle family i.
|
|
322 |
Botanik |
hoş kokulu bir armut |
musk pear i.
|
|
323 |
Botanik |
kaliforniya'ya özgü, mızraksı yaprakları ve pembe-mor çiçekleri olan hoş kokulu bir bitki |
mustang mint (monardella lanceolata) i.
|
|
324 |
Botanik |
etli yaprakları ve hoş kokulu kırmızı lekeli pembe-beyaz çiçekleri olan bir orkide |
butterfly plant i.
|
|
325 |
Botanik |
etli yaprakları ve hoş kokulu kırmızı lekeli pembe-beyaz çiçekleri olan bir orkide |
phalaenopsis amabilis i.
|
|
326 |
Botanik |
hoş kokulu sarı ve beyaz çiçekleri olan bir çin nergisi |
chinese sacred lily (narcissus tazetta orientalis) i.
|
|
327 |
Botanik |
kerestesi hoş görünümlü ve değerli olan çeşitli ağaç veya çalıları içeren bir cins |
diospyros i.
|
|
328 |
Botanik |
kerestesi hoş görünümlü ve değerli olan çeşitli ağaç veya çalıları içeren bir cins |
genus diospyros i.
|
|
329 |
Botanik |
hoş kokulu pembe çiçekleri için yetiştirilen, avrupa'ya özgü bir karanfil |
cottage pink i.
|
|
330 |
Botanik |
lomatia cinsine ait hoş kokulu çiçekleri olan bir süs bitkisi |
lomatia i.
|
|
331 |
Botanik |
hoş kokulu sarı-beyaz çiçekleri olan yaprak döken bir sarmaşık |
lonicera caprifolium i.
|
|
332 |
Botanik |
hoş kokulu sarı-beyaz çiçekleri olan yaprak döken bir sarmaşık |
italian honeysuckle i.
|
|
333 |
Botanik |
hoş kokulu sarı-beyaz çiçekleri olan yaprak döken bir sarmaşık |
italian woodbine i.
|
|
334 |
Botanik |
hoş kokulu sarı çiçekleri olan tırmanıcı yaprak döken bir bitki |
lonicera flava i.
|
|
335 |
Botanik |
hoş kokulu sarı çiçekleri olan tırmanıcı yaprak döken bir bitki |
yellow honeysuckle i.
|
|
336 |
Botanik |
hoş kokulu kırmızı ve sarı-beyaz çiçekleri olan sarılıcı bir avrupa hanımelisi |
lonicera periclymenum i.
|
|
337 |
Botanik |
pelesenk ağacından elde edilen, hoş kokulu sarı veya yeşilimsi bir yağ reçinesi |
opobalsam i.
|
|
338 |
Botanik |
hoş kokulu yağ reçinesi içerdiği için parfüm yapımında kullanılan beyaz çiçekli bir çalı |
common gum cistus (cistus ladanifer) i.
|
|
339 |
Botanik |
hoş kokulu yağ reçinesi içerdiği için parfüm yapımında kullanılan beyaz çiçekli bir çalı |
common gum cistus (cistus ladanum) i.
|
|
340 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetiştirilen, hoş kokulu eflatun rengi veya beyaz çiçekleri bulunan büyük bir leylak |
common lilac i.
|
|
341 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusuna özgü hoş kokulu küçük bir çalı cinsi |
conradina i.
|
|
342 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusuna özgü hoş kokulu küçük bir çalı cinsi |
genus conradina i.
|
|
343 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
basil balm (acinos arvensis) i.
|
|
344 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
basil thyme (acinos arvensis) i.
|
|
345 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
mother of thyme (acinos arvensis) i.
|
|
346 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
spring savory (satureja acinos) i.
|
|
347 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
basil balm (satureja acinos) i.
|
|
348 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
basil thyme (satureja acinos) i.
|
|
349 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
mother of thyme (satureja acinos) i.
|
|
350 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
basil balm (clinopodium acinos) i.
|
|
351 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
basil thyme (clinopodium acinos) i.
|
|
352 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
basil-thyme (acinos arvensis) i.
|
|
353 |
Botanik |
avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-beyaz çiçekli hoş kokulu bir nane |
mother-of-thyme (clinopodium acinos) i.
|
|
354 |
Botanik |
abd'nin doğusunda yetişen mor çiçekli ve hoş kokulu bir çalı |
bastard indigo (amorpha fruticosa) i.
|
|
355 |
Botanik |
avrasya'ya özgü hoş kokulu bir ot |
chervil (anthriscus caucalis) i.
|
|
356 |
Botanik |
avrasya'ya özgü hoş kokulu bir ot |
bur chervil (anthriscus caucalis) i.
|
|
357 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü hoş kokulu ve gösterişli çok yıllık bir ot |
fragrant balm (monarda didyma) i.
|
|
358 |
Botanik |
hoş kokulu beyaz-pembe çiçekleri için yetiştirilen bir güney afrika bitkisi |
belladonna i.
|
|
359 |
Botanik |
hoş kokulu beyaz-pembe çiçekleri için yetiştirilen bir güney afrika bitkisi |
amaryllis i.
|
|
360 |
Botanik |
hoş kokulu beyaz-pembe çiçekleri için yetiştirilen bir güney afrika bitkisi |
amaryllis belladonna i.
|
|
361 |
Botanik |
hoş kokulu kökleri olan bir tür loğusaotu |
birthwort (aristolochia serpentaria) i.
|
|
362 |
Botanik |
himalayalar'ın doğusuna özgü, kökü hoş kokan tek yıllık bir ot |
costusroot i.
|
|
363 |
Botanik |
himalayalar'ın doğusuna özgü, kökü hoş kokan tek yıllık bir ot |
saussurea lappa i.
|
|
364 |
Botanik |
himalayalar'ın doğusuna özgü, kökü hoş kokan tek yıllık bir ot |
saussurea costus i.
|
|
365 |
Botanik |
abd'nin kuzeydoğusuna özgü hoş kokulu yeşil ve sarı çiçekleri olan bir çalı |
diervilla lonicera i.
|
|
366 |
Botanik |
orta amerika'ya özgü hoş kokulu beyaz çiçekleri olan bir orkide |
dove plant (peristeria elata) i.
|
|
367 |
Botanik |
parlak tüylü yaprakları ve salkımsı, hoş kokulu, krem-beyaz renkli çiçekleri olan çok yıllık bir asya ağacı |
indian beech (pongamia glabra) i.
|
|
368 |
Botanik |
hoş kokulu beyaz çiçekleri olan tropik bir ağaç |
pong pong i.
|
|
369 |
Botanik |
lila rengi ve hoş kokulu çiçekleri olan küçük bir avrupa bitkisi |
february daphne i.
|
|
370 |
Botanik |
lila rengi ve hoş kokulu çiçekleri olan küçük bir avrupa bitkisi |
daphne mezereum i.
|
|
371 |
Botanik |
lila rengi ve hoş kokulu çiçekleri olan küçük bir avrupa bitkisi |
mezereon i.
|
|
372 |
Botanik |
hoş kokulu yaprakları olan bir avustralya okaliptüsü |
eucalyptus piperita i.
|
|
373 |
Botanik |
hoş kokulu yaprakları olan bir avustralya okaliptüsü |
eucalyptus stuartiana i.
|
|
374 |
Botanik |
hoş kokulu yaprakları olan bir avustralya okaliptüsü |
eucalyptus odorata i.
|
|
375 |
Botanik |
büyük yaprakçıkları ve hoş kokulu sarı çiçekleri olan bir kolombiya çalısı |
platymiscium pinnatum i.
|
|
376 |
Botanik |
büyük yaprakçıkları ve hoş kokulu sarı çiçekleri olan bir kolombiya çalısı |
panama redwood i.
|
|
377 |
Botanik |
büyük yaprakçıkları ve hoş kokulu sarı çiçekleri olan bir kolombiya çalısı |
panama redwood tree i.
|
|
378 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
calamintha nepeta i.
|
|
379 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
calamintha nepeta glantulosa i.
|
|
380 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
lesser calamint i.
|
|
381 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
satureja calamintha glandulosa i.
|
|
382 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
satureja nepeta i.
|
|
383 |
Botanik |
avrupa'ya özgü sarı çiçekli ve hoş kokulu otları kapsayan küçük bir cins |
foeniculum i.
|
|
384 |
Botanik |
avrupa'ya özgü sarı çiçekli ve hoş kokulu otları kapsayan küçük bir cins |
genus foeniculum i.
|
|
385 |
Botanik |
yenebilir hoş kokulu ve soğanlı bir ot |
foeniculum dulce i.
|
|
386 |
Botanik |
yenebilir hoş kokulu ve soğanlı bir ot |
florence fennel i.
|
|
387 |
Botanik |
yenebilir hoş kokulu ve soğanlı bir ot |
foeniculum vulgare dulce i.
|
|
388 |
Botanik |
hoş kokulu meyveler veren ve yaprak dökmeyen beyaz çiçekli çalıları içeren, fundagiller familyasına mensup bir cins |
gaultheria i.
|
|
389 |
Botanik |
hoş kokulu meyveler veren ve yaprak dökmeyen beyaz çiçekli çalıları içeren, fundagiller familyasına mensup bir cins |
genus gaultheria i.
|
|
390 |
Botanik |
almanya'ya özgü mor lekeli beyaz yaprakları ve hoş kokulu köksapı olan bir süsen |
orris i.
|
|
391 |
Botanik |
almanya'ya özgü mor lekeli beyaz yaprakları ve hoş kokulu köksapı olan bir süsen |
iris florentina i.
|
|
392 |
Botanik |
almanya'ya özgü mor lekeli beyaz yaprakları ve hoş kokulu köksapı olan bir süsen |
iris germanica florentina i.
|
|
393 |
Botanik |
almanya'ya özgü mor lekeli beyaz yaprakları ve hoş kokulu köksapı olan bir süsen |
florentine iris i.
|
|
394 |
Botanik |
kaliforniya'nın güneyine özgü hoş kokulu lacivert bir çiçek |
phacelia campanularia i.
|
|
395 |
Botanik |
hoş kokulu pembe bir çiçek |
pheasant's-eye i.
|
|
396 |
Botanik |
hoş kokulu çiçekleri olan bir bataklık orkidesi |
prairie white-fringed orchid i.
|
|
397 |
Botanik |
hoş kokulu lila çiçekleri olan küçük bir bitki |
spurge laurel i.
|
|
398 |
Botanik |
hoş kokulu lila çiçekleri olan küçük bir bitki |
spurge olive i.
|
|
399 |
Botanik |
turpgillere özgü hoş kokulu bir bitki |
stock i.
|
|
400 |
Botanik |
hoş kokulu yeşil çiçekleri olan çalımsı küçük bir afrika ağacı |
msasa (brachystegia speciformis) kısalt.
|
|
Music |
|
401 |
Müzik |
seste hoş bir iniş çıkış |
cadence i.
|
|
402 |
Müzik |
seste hoş bir iniş çıkış |
cadency i.
|
|
403 |
Müzik |
hoş sesli bir org tuşu |
musette i.
|
|
Theatre |
|
404 |
Tiyatro |
(oyuncuları) sahneye göze hoş görünen bir denge yaratacak şekilde yerleştirmek |
dress f.
|
|
Archaic |
|
405 |
Eski Kullanım |
toz hale getirilmiş hoş kokulu otlardan yapılan bir tür parfüm |
diapasm i.
|
|
406 |
Eski Kullanım |
daha hoş ve sevimli bir hava vermek |
embrave f.
|
|
407 |
Eski Kullanım |
hoş bir şekilde arp çalarak dikkat çekmek |
harp f.
|
|
Ornithology |
|
408 |
Kuşbilim |
güney amerika'ya özgü, hoş bir şekilde öten çeşitli çit kuşlarına verilen ad |
organista i.
|
|
Entomology |
|
409 |
Böcek Bilimi |
avrupa'ya özgü gülsuyunu andıran hoş kokulu bir böcek |
musk beetle (aromia moschata) i.
|
|
Modern Slang |
|
410 |
Modern Argo |
estetik müdahale olmadan hoş bir şekilde yaşlanma |
aging gracefully i.
|
|