bir sırada - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bir sırada



"bir sırada" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir sırada in the row state s.
bir sırada on a line zf.

"bir sırada" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olmak (yarışma sonunda belirli bir sırada) come in f.
resmi veya törensel bir sırada birinin yerini almak marshal f.
resmi veya törensel bir sırada birinin yerini almak marshall f.
belirli bir sırada olmak run f.
Phrasals
(arabayı) (bir sırada) ileriye hareket ettirmek pull forward f.
sırada birine/bir şeye katılmak line up with f.
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak line up alongside someone or something f.
Phrases
bir şey için sırada in line for something expr.
Colloquial
(bir şey) için sırada olmak be up for (something) f.
Idioms
bir otomobil yarışını ilk sırada tamamlamak take the checkered flag [us] f.
(bir şeyde) ilk sırada yer almak get the first crack at (something) f.
(bir şeyde) ilk sırada yer almak have (the) first crack at (something) f.
(bir şeyde) ilk sırada yer almak want the first crack at (something) f.
(birini/bir şeyi) doğru sırada tutmak keep (someone or something) in order f.
birini/bir şeyi sırada tutmak keep someone or something in order f.
bir şey için sırada olmak be in line for something f.
birinden/bir şeyden sonra ikinci sırada olmak/gelmek be second only to somebody/something f.
(biri/bir şey için) ilk sırada gelmek have first call (on somebody/something) f.
Politics
amerikan halkını her şeyin üzerinde/birinci sırada tutan, her konuda öncelik verilmesi gerektiğini savunan milliyetçi bir politika america-first i.
Technical
bir sırada delme line drilling i.
Sport
(bisiklet yarışlarında) yarışı son sırada bitiren sporcuya verilen hayali bir ödül lanterne rouge i.
(kriket) vurucunun koşuya başlayacağı sırada vücudunun veya sopasının herhangi bir noktasıyla wicket'ı yıkarak oyun dışı kalması hit wicket i.
(spor müsabakasını) belirli bir sırada tamamlamak run f.
krikette koşuya başlayacağı sırada vücudunun veya sopasının herhangi bir noktasıyla wicket'ı yıkan (oyuncu) hit wicket s.
(kriket) vurucunun koşuya başlayacağı sırada vücudunun veya sopasının herhangi bir noktasıyla wicket'ı yıkarak oyun dışı kalmasıyla hit wicket zf.
isteka topunun bir sonraki sırada vuracağı şekilde on ball zf.
Football
özel bir sırada veya bölümler halinde düzenlenmemiş (futbol sonuçları) unclassified s.
özel bir sırada veya bölümler halinde düzenlenmemiş (ragbi sonuçları) unclassified s.
Chess
(piyon) bulunduğu sırada aynı renkte bir piyon olmayan isolated s.
Card
beş kozun en yüksek sırada olduğu bir kart oyunu cinch i.
Modern Slang
o sırada baktığı uygulamayı/sekmeyi patron geldiğinde hemen işle ilgili bir sayfaya çevirme alt-tabbin' i.
Heraldry
tek bir sırada değişen iki rengin oluşturduğu (arma) componé s.
tek bir sırada değişen iki rengin oluşturduğu (arma) componée s.