Geçmiş

bir şeye zarar vermek

"bir şeye zarar vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	bir şeye zarar vermek	bang something up f.
2	Öbek Fiiller	bir şeye zarar vermek	beat something up f.
Colloquial
3	Konuşma Dili	bir şeye zarar vermek	wack something f.
4	Konuşma Dili	bir şeye zarar vermek	wack something out f.
Idioms
5	Deyim	bir şeye zarar vermek	play havoc with something f.
6	Deyim	bir şeye zarar vermek	play havoc with something f.
7	Deyim	bir şeye zarar vermek	wreak havoc with something f.
Slang
8	Argo	bir şeye zarar vermek	do a number on something f.

"bir şeye zarar vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	zarar vermek (soyut bir şeye)	make inroads on f.
2	Genel	bir şeye çok zarar vermek	take a heavy toll f.
3	Genel	(bir kimseye veya şeye) açık bir zarar vermek	bloody f.
Phrasals
4	Öbek Fiiller	birine/bir şeye zarar vermek	bump someone or something up f.
5	Öbek Fiiller	birine/bir şeye zarar vermek	carve someone or something up f.
6	Öbek Fiiller	birine/bir şeye zarar vermek	crock someone/something up f.
7	Öbek Fiiller	(bir şeye bir şeyle) zarar vermek	pock (something) with (something else) f.
8	Öbek Fiiller	dönüp (birine/bir şeye) zarar vermek	redound on (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	dönüp (birine/bir şeye) zarar vermek	redound upon (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(bir şeye) çizerek zarar vermek	scratch away at (something) f.
Colloquial
11	Konuşma Dili	(birine veya bir şeye) zarar vermek	be rough on (someone or something) f.
12	Konuşma Dili	(birine veya bir şeye) zarar vermek	do a number on (someone or something) f.
13	Konuşma Dili	birine/bir şeye zarar vermek	wack someone/something up f.
Idioms
14	Deyim	bir şeye çok zarar vermek	take a heavy toll on f.
15	Deyim	(birine/bir şeye) zarar vermek	rip (someone or something) to bits f.
16	Deyim	(bir şeye) ciddi zarar vermek	play old harry with (something) f.
17	Deyim	(birine/bir şeye) zarar vermek	tear (someone or something) to pieces f.
18	Deyim	(birine/bir şeye) zarar vermek	tear (someone or something) to shreds f.
19	Deyim	(birine/bir şeye) büyük zarar vermek	deal (someone or something) a blow f.
20	Deyim	(birine/bir şeye) zarar vermek	deal (someone or something) a blow f.
21	Deyim	birine/bir şeye büyük zarar vermek	deal somebody/something a blow f.
22	Deyim	birine/bir şeye zarar vermek	deal somebody/something a blow f.
23	Deyim	birine/bir şeye büyük zarar vermek	deal a blow to somebody/something f.
24	Deyim	birine/bir şeye zarar vermek	deal a blow to somebody/something f.
25	Deyim	(birine/bir şeye) fiziksel zarar vermek istemek	have a hard-on for (someone or something) f.
26	Deyim	(birine/bir şeye) zarar vermek	play (merry) hell with (someone or something) f.
27	Deyim	(birine/bir şeye) zarar vermek	play hell with someone or something f.
28	Deyim	birine/bir şeye zarar vermek	play the devil with someone/something f.
29	Deyim	(birine/bir şeye) sürekli zarar vermek	take a toll (on someone or something) f.
30	Deyim	(birine/bir şeye) zarar vermek	take a toll (on someone or something) f.
31	Deyim	(birine/bir şeye) çok zarar vermek	wreak havoc with (someone or something) f.
Slang
32	Argo	(birine/bir şeye) zarar vermek	do a job on (someone or something) f.
33	Argo	birine/bir şeye zarar vermek	do a number on somebody/something [us] f.
34	Argo	(bir şeye) zarar vermek	shoot (something) (all) to hell f.
35	Argo	birine/bir şeye zarar vermek	wack someone/something up f.
36	Argo	birine/bir şeye zarar vermek	whack someone/something up f.