biri tarafından - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

biri tarafından



"biri tarafından" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Idioms
biri tarafından at someone's hands expr.

"biri tarafından" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 217 sonuç

Türkçe İngilizce
General
mevsimlerin değişimi nedeniyle paganlar ve cadılar tarafından yapılan sekiz festivalden biri sabbat i.
tarafından nefret edilen biri olmak be anathema to f.
biri tarafından hayal kırıklığına uğratılmak be disappointed in someone f.
(biri tarafından) yenilmemek hold f.
biri tarafından manipüle edilmiş jockeyed s.
daha güçlü biri tarafından yenilgiye uğramış outmuscled s.
biri tarafından hararetle tavsiye edilen well recommended s.
yetkili biri tarafından onaylanmamış (plan) uncleared s.
yalnızca biri tarafından anlamı veren ön ek mon- ök.
Phrasals
(şaka/soru) biri tarafından anlaşılamamak whiz by f.
biri/birileri tarafından kabul edilmek get in f.
başka biri tarafından görüntülenmek go through f.
başka biri tarafından işleme alınmak go through f.
(biri) tarafından giderek takdir edilmek grow upon (someone or something) f.
(biri) tarafından giderek/zamanla sevilmek grow upon (someone or something) f.
(biri) tarafından giderek takdir edilmek grow on (someone or something) f.
(biri) tarafından giderek/zamanla sevilmek grow on (someone or something) f.
(romantik/seksüel olarak biri) tarafından fark edilmeye çalışmak toss at (someone) f.
(biri) tarafından anlaşılmak click with (one) f.
biri tarafından anlaşılmak communicate with someone f.
(biri) tarafından anlaşılmak communicate with (one) f.
(biri/bir şey) tarafından istila edilmek crawl with (someone or something) f.
(biri/bir şey) tarafından belirlenmek depend upon (someone or something) f.
(biri/bir şey) tarafından belirlenmek depend on (someone or something) f.
(biri) tarafından giderek takdir edilmek grow upon (one) f.
(biri) tarafından giderek/zamanla sevilmek grow upon (one) f.
(biri) tarafından giderek takdir edilmek grow on (one) f.
(biri) tarafından giderek/zamanla sevilmek grow on (one) f.
(biri/bir şey) tarafından başlatılmış olmak originate with (someone or something) f.
(biri) tarafından anlaşılmak sink into (someone) f.
(biri) tarafından kabul edilmek wash with (one) f.
Phrases
biri tarafından ödemeli at somebody's expense expr.
biri tarafından karşılanan at somebody's expense expr.
Proverb
bencil biri kimse tarafından hoş karşılanmaz a man wrapped up in himself makes a very small bundle
Colloquial
biri tarafından kendi çıkarlarına göre yönetilmek get played like a fiddle f.
biri tarafından araçla gideceği yere bırakılmak hitch a lift f.
biri tarafından ödenmek be on f.
(biri) tarafından değer verilmemek be lost on (one) f.
(biri) tarafından takdir edilmemek be lost on (one) f.
(biri) tarafından anlaşılmamak be lost on (one) f.
biri tarafından değer verilmemek be lost on someone f.
biri tarafından takdir edilmemek be lost on someone f.
biri tarafından anlaşılmamak be lost on someone f.
biri tarafından tercih edilen big with someone s.
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek this one is on (one) expr.
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak this one is on (one) expr.
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek This one is on someone expr.
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak This one is on someone expr.
(yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek be on (one) expr.
(yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak be on (one) expr.
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek this one is on expr.
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak this one is on expr.
Idioms
çok saygın biri tarafından övülme praise from sir hubert i.
kötü biri veya durum tarafından bozulmamış/kirlenmemiş hava breath of fresh air i.
(biri tarafından) kandırılmak/aldatılmak be taken in by (someone) f.
(biri tarafından) eve/barınağa alınmak be taken in by (someone) f.
(biri tarafından) bakılmak/büyütülmek be taken in by (someone) f.
(biri tarafından)yetiştirilmek/yanına alınmak be taken in by (someone) f.
(biri tarafından) kandırılmak/aldatılmak get taken in (by someone or something) f.
(biri tarafından) eve/barınağa alınmak get taken in (by someone or something) f.
(biri tarafından) bakılmak/büyütülmek get taken in (by someone or something) f.
(biri tarafından)yetiştirilmek/yanına alınmak get taken in (by someone or something) f.
doğru/uygun şekilde davranması için (biri tarafından) uyarılmak/ikaz edilmek get taken to task (by someone) f.
(biri tarafından) azarlanmak/ağzının payı verilmek get taken to task (by someone) f.
(biri tarafından) bütün parası temize havale edilmek/bütün parası ütülmek/dolandırılmak get taken to the cleaners (by someone) f.
(biri) tarafından bastırılmak live under the cat's foot f.
(yaparken biri tarafından) görülmemek not let (someone) catch (one) (doing something) f.
(yaparken biri tarafından) görülmemek not want to catch someone doing something f.
biri tarafından desteklenmek have by the short hairs f.
biri tarafından kullanılmak put upon by someone f.
biri tarafından desteklenmek get by the short hairs f.
(biri tarafından) çok yargılanmak get (a lot of) grief (from someone) f.
(biri tarafından) çok üstüne gidilmek get (a lot of) grief (from someone) f.
(biri tarafından) şaka yollu kızdırılmak get a ribbing (from someone) f.
(biri tarafından) şaka yollu sataşılmak get a ribbing (from someone) f.
(biri tarafından) matrak geçilmek get a ribbing (from someone) f.
(biri tarafından) tiye alınmak get a ribbing (from someone) f.
(biri) tarafından beğenilmek be a hit with (someone) f.
(biri) tarafından (çok) beğenilmek be/make a (big, large, great) hit with somebody f.
(biri tarafından) toz yutturulmak be eating (one's) dust f.
(biri tarafından) açık ara geçilmek be eating (one's) dust f.
sadece (biri veya bir şey) tarafından geçilmek be second only to (someone or something) f.
biri/bir şey tarafından eşlik edilmek have someone or something in tow f.
(biri) tarafından değer verilmek not be lost on (someone) f.
(biri) tarafından takdir edilmek not be lost on (someone) f.
(biri) tarafından anlaşılmak not be lost on (someone) f.
(biri) tarafından sır olarak tutulmak not pass (one's) lips f.
biri tarafından nasıl görüldüğünü/algılandığını bilmek know where (one) stands f.
biri tarafından kolayca manipüle edilmek be like putty in someone's hands f.
biri tarafından kolayca manipüle edilmek be like wax in someone's hands f.
biri tarafından kendi çıkarlarına göre yönetilmek be played like a fiddle f.
(biri/bir şey) tarafından şaşkınlığa uğratılmak be taken aback (by somebody/something) f.
(biri tarafından) sevilmek go down well (with somebody) f.
(biri tarafından/açısından) iyi karşılanmak go down well (with somebody) f.
(biri tarafından) beğenilmek go down well (with somebody) f.
(biri tarafından) kabul görmek go down well (with somebody) f.
(biri tarafından) sevilmek go off well (with somebody) f.
(biri tarafından/açısından) iyi karşılanmak go off well (with somebody) f.
(biri tarafından) beğenilmek go off well (with somebody) f.
(biri tarafından) kabul görmek go off well (with somebody) f.
(biri tarafından) sevilmemek go down badly (with somebody) f.
(biri tarafından/açısından) kötü karşılanmak go down badly (with somebody) f.
(biri tarafından) beğenilmemek go down badly (with somebody) f.
(biri tarafından) kabul görmemek go down badly (with somebody) f.
(biri tarafından) takdir edilmenin/onaylanmanın tadını çıkarmak bask in the glow of approval (from someone) f.
(biri tarafından) beğenilmenin tadını çıkarmak bask in the glow of approval (from someone) f.
(biri tarafından) beğenilmenin/kabul görmenin büyüsüne kendini kaptırmak bask in the glow of approval (from someone) f.
biri tarafından çok beğenilmek make a (big, great) hit with somebody f.
biri tarafından tutulmak make a (big, great) hit with somebody f.
biri tarafından çok beğenilmek be a (big, great) hit with somebody f.
biri tarafından tutulmak be a (big, great) hit with somebody f.
(biri) tarafından çok sevilmek be close to (one's) heart f.
biri tarafından çok sevilmek be close to somebody's heart f.
biri tarafından çok sevilmek be near to somebody's heart f.
biri tarafından çok sevilmek be dear to somebody's heart f.
(biri) tarafından sevilmek/beğenilmek/kabul görmek be in (one's) favor f.
(biri) tarafından kolayca manipüle edilmek be putty in (one's) hands f.
sadece biri/bir şey tarafından geçilmek be second only to somebody/something f.
(biri tarafından) azarlanmak be taken to task (by someone) f.
(biri tarafından) ağzının payı verilmek be taken to task (by someone) f.
(biri tarafından) fırçalanmak be taken to task (by someone) f.
(biri tarafından) sorumlu tutulmak be taken to task (by someone) f.
(biri tarafından) dolandırılmak be taken to the cleaners (by someone) f.
(biri tarafından) parası çarpılmak be taken to the cleaners (by someone) f.
(biri tarafından) ütülmek be taken to the cleaners (by someone) f.
(biri tarafından) soyulup soğana çevrilmek be taken to the cleaners (by someone) f.
(biri tarafından) üçkağıda getirilmek be taken to the cleaners (by someone) f.
(biri tarafından) hezimete uğratılmak be taken to the cleaners (by someone) f.
(biri/bir grup) tarafından ilgilenilmek be taken up with (someone or something) f.
(biri/bir grup) tarafından üstlenilmek be taken up with (someone or something) f.
(biri tarafından) büyütülmek/eğitilmek be under (one's) wing f.
(biri tarafından) yetiştirilmek be under (one's) wing f.
(biri tarafından) bakılmak be under (someone's) care f.
biri tarafından çok beğenilmek be a hit with somebody f.
biri tarafından çok beğenilmek make a hit with somebody f.
biri tarafından çok beğenilmek make a (big, great) hit with somebody f.
biri tarafından çok beğenilmek be a (big, great) hit with somebody f.
(birinin/bir şeyin biri) tarafından fark edilmesini sağlamak call (someone or something) to (one's) attention f.
(biri) tarafından fark edilmek come to (one's) attention f.
(biri) tarafından fark edilmek come to (one's) notice f.
(biri tarafından) çok yargılanmak get (a lot of) stick (from someone) f.
(biri tarafından) çok üstüne gidilmek get (a lot of) stick (from someone) f.
biri tarafından araçla gideceği yere bırakılmak hitch a ride f.
(biri) tarafından iyi anlaşılmak strike home with (one) f.
annesi/karısı/biri tarafından yönetilen/kontrol edilen (tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings s.
(biri) tarafından yönetilen/kontrol edilen tied to (someone's) apron strings s.
(biri) tarafından değer verilmemiş lost on (one) s.
(biri) tarafından takdir edilmemiş lost on (one) s.
(biri) tarafından anlaşılmamış lost on (one) s.
biri tarafından değer verilmemiş lost on one s.
biri tarafından takdir edilmemiş lost on one s.
biri tarafından anlaşılmamış lost on one s.
(biri/bir şey) tarafından kullanılmış put upon by (someone or something) s.
(biri/bir şey) tarafından aşırı yüklenilmiş put upon by (someone or something) s.
(biri/bir şey) tarafından faydalanılmış/çıkar sağlanmış put upon by (someone or something) s.
(biri/bir şey) tarafından ihmal edilmiş put upon by (someone or something) s.
(biri/bir şey) tarafından yüz üstü bırakılmış put upon by (someone or something) s.
(biri/bir şey) tarafından önemsenmemiş put upon by (someone or something) s.
biri tarafından/yüzünden at someone's hand expr.
bizzat (biri) tarafından by (one's) own hand expr.
(biri/bir şey) tarafından sağlanmış courtesy of (someone or something) expr.
(biri/bir şey) tarafından tedarik edilmiş courtesy of (someone or something) expr.
(biri/bir şey) tarafından temin edilmiş courtesy of (someone or something) expr.
biri/bir şey tarafından sağlanmış courtesy of somebody/something expr.
biri/bir şey tarafından tedarik edilmiş courtesy of somebody/something expr.
biri/bir şey tarafından temin edilmiş courtesy of somebody/something expr.
(biri/bir şey) tarafından sarılıp sarmalanmış in the bosom of (someone or something) expr.
(biri) tarafından fark edilmiş on (one's) radar (screen) expr.
(biri) tarafından yapılan on (someone's) part expr.
biri tarafından fark edilmiş on someone's radar expr.
Trade/Economic
taraflardan her hangi biri tarafından iptal edilebilen sözleşme voidable contract i.
işletmenin kendisi yerine ithalat ve ihracat firmasında çalışan biri tarafından yürütülen özel iş foreigner i.
Politics
her biri kendi hükümdarı tarafından yönetilen üç bölge triarchy i.
her biri kendi hükümdarı tarafından yönetilen üç bölgenin birleşimi triarchy i.
(birleşik krallık'ta) 1896'da kraliçe tarafından kurulmuş şövalye nişanının derecelerinden biri gcvo (grand cross of the royal victorian order) kısalt.
Media
beyaz ırktan biri tarafından canlandırılan (başka ırktan biri için yazılmış rol) whitewashed s.
Technical
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti megafog i.
piyasaya ilk sürümündeki üreticisinden farklı biri tarafından veya farklı marka ile tekrar üretilen taş plak repressing i.
Marine
(gemi) acemi biri tarafından yönetilen lubberly s.
Medical
muayene edilen haricindeki biri tarafından gözlemlenebilen veya doğrulanabilen (hastalık belirtisi) objective s.
Chemistry
hofmann tarafından geliştirilmiş boyarmadde çeşitlerinden biri dahlia i.
Biology
grup kurulduktan sonra veya takson yazarı dışında biri tarafından belirlenmiş tür veya alt takson holotype i.
tek bir gen veya allelik gen çiftinden biri tarafından kontrol edilen monogenic s.
Zoology
birçok kuşun dış tüylerinin sapının arka tarafından çıkan ek tüyün kıllarından biri hyporadius i.
Literature
asıl konuşmacı haricindeki biri tarafından alıntılanan konuşma oblique narration i.
asıl konuşmacı haricindeki biri tarafından alıntılanan konuşma oblique speech i.
Linguistics
yaolar tarafından konuşulan hmong-mien dillerinden biri yao i.
History
1492 yılında columbus tarafından komuta edilen üç gemiden biri niña i.
Religious
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri canonical hour i.
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri canonical hours i.
taocular tarafından saygı duyulan sekiz ölümsüzden biri chang kuo i.
taocular tarafından saygı duyulan sekiz ölümsüzden biri chang kuo-lao i.
haham, sinagog yetkilileri ya da cemaat tarafından ilan edilen üç dini aforozdan biri cherem i.
haham, sinagog yetkilileri ya da cemaat tarafından ilan edilen üç dini aforozdan biri -herem i.
hristiyan ahlakına göre doğal erdemler için bütünleyici olması için tanrı tarafından yaratılan üç erdemden (inanç, umut ve merhamet) biri theological virtue i.
hristiyan ahlakına göre doğal erdemler için bütünleyici olması için tanrı tarafından yaratılan üç erdemden (inanç, umut ve merhamet) biri supernatural virtue i.
havarilerden biri tarafından kurulan piskoposluk apostolic see i.
ruhban sınıfından olmayan biri tarafından yapılan vaftiz lay baptism i.
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri office i.
Philosophy
deneyüstücü biri tarafından inanılan transcendentalistic s.
deneyüstücü biri tarafından kabul edilen transcendentalistic s.
Meteorology
bilim adamları tarafından sinoptik manyetik, meteorolojik veya diğer fiziki gözlemleri yapmak için belirlenen bir dizi özel günden her biri term day i.
Baseball
oyuncular dışında biri tarafından müdahale edilen bir beyzbol topu block i.
Card
yarışmacıları oynanan tüm ellerde her biri tarafından toplanan puanların toplamına göre sıralayan briç puanlama sistemi total-point scoring i.
yarışmacıları oynanan tüm ellerde her biri tarafından toplanan puanların toplamına göre sıralayan briç puanlama sistemi cumulative scoring i.
Music
bestecisi haricindeki biri tarafından tamamlanan veya zenginleştirilen müzikal beste realization i.
bestecisi haricindeki biri tarafından tamamlanan veya zenginleştirilen müzikal beste realisation i.
Cinema
bir film, şarkı ya da diğer bir sanat eserinin, sanatçının kendisinden başka biri, özellikle de o eserin veya sanatçının bir hayranı tarafından yeniden düzenlenmesi fan edit i.
Mythology
zeus tarafından lanetlenmiş bir titan olan atlas'ın yedi kızından biri celaeno i.
(yunan mitolojisinde) zeus tarafından gökyüzünde yıldız olarak buluşturulan ikizlerden biri pollux i.
Printery
aldus manutius tarafından tasarlanan yazı tiplerinden herhangi biri aldine i.
Slang
biri tarafından çöp diye atılan fakat başkasının işine yarayan şey mongo i.
biri tarafından çöpe atılan fakat başkası tarafından alınıp başka bir amaç için değerlendirilen şey mongo i.
biri tarafından çarpılmak get bumped f.
biri/bir şey tarafından heyecanlandırılmış stoked on someone or something s.
officer kelimesinin genellikle sarhoş biri tarafından yapılan gülünç ve yanlış bir telaffuzu occifer exclam.
officer kelimesinin genellikle sarhoş biri tarafından yapılan gülünç ve yanlış bir telaffuzu ossifer exclam.