Geçmiş

birini etkilemek

"birini etkilemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birini etkilemek	zoom someone out f.
2	Öbek Fiiller	birini etkilemek	appeal to someone f.
3	Öbek Fiiller	birini etkilemek	get to someone f.
Idioms
4	Deyim	birini etkilemek	stand one in hand f.

"birini etkilemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(birini) olumlu şekilde ve derinden etkilemek	grab f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	birini bir şeyle etkilemek/büyülemek	charm someone with something f.
3	Öbek Fiiller	birini bir şeyle etkilemek	beguile someone with something f.
4	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi etkilemek	impinge upon someone or something f.
5	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi etkilemek	impinge on someone or something f.
6	Öbek Fiiller	biriyle/bir şeyle birini etkilemek	intrigue someone with someone or something f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	spill over on (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	spill over onto (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birini) sürekli duygusal olarak etkilemek	pinch at (someone) f.
10	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir şekilde etkilemek	act upon (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir şekilde etkilemek	act on (someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi etkilemek	apply to someone or something f.
13	Öbek Fiiller	(birini) tartışarak/konuşarak etkilemek	argue (someone) down f.
14	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek	detract from (someone or something) f.
15	Öbek Fiiller	(birini) fiziksel olarak olumsuz etkilemek/rahatsız etmek	disagree with (someone) f.
16	Öbek Fiiller	(birini bir şeyle) etkilemek	enthrall (one) with (something) f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	impact upon (someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	impact on (someone or something) f.
19	Öbek Fiiller	(birini bir şey) olarak etkilemek	impress (someone) as (something) f.
20	Öbek Fiiller	(birini bir şeyle) etkilemek	impress (someone) with (something) f.
21	Öbek Fiiller	birini bir şeyle etkilemek	impress someone by something f.
22	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	redound on (someone or something) f.
23	Öbek Fiiller	dönüp (birini/bir şeyi) etkilemek	redound on (someone or something) f.
24	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	redound upon (someone or something) f.
25	Öbek Fiiller	dönüp (birini/bir şeyi) etkilemek	redound upon (someone or something) f.
26	Öbek Fiiller	(birini bir şeyle) etkilemek	thrill (one) with (something) f.
27	Öbek Fiiller	(birini) derinden etkilemek	touch to (someone) f.
28	Öbek Fiiller	(birini) çok kötü etkilemek	turn (someone) upside down f.
Colloquial
29	Konuşma Dili	(birini) müthiş etkilemek	knock somebody dead f.
30	Konuşma Dili	(birini) etkilemek	get (one) right here f.
31	Konuşma Dili	birini derinden etkilemek	get one right here f.
32	Konuşma Dili	birini bir yerinden (kalbinden, midesinden) etkilemek	get one right here f.
33	Konuşma Dili	(birini) olumsuz etkilemek istememek	mean (one) no harm f.
34	Konuşma Dili	(birini) olumsuz etkilemek istememek	not mean (one) any harm f.
35	Konuşma Dili	(birini) derinden etkilemek	do things to (one) f.
36	Konuşma Dili	birini/bir şeyi çok etkilemek	hit somebody/something hard f.
Idioms
37	Deyim	birini hayatı boyunca unutamayacağı bir şekilde etkilemek	mark someone for life f.
38	Deyim	birini çok etkilemek	have someone under one's spell f.
39	Deyim	birini çok etkilemek	have someone in one's spell f.
40	Deyim	birini derinden etkilemek	hit someone hard f.
41	Deyim	birini etkilemek veya yardımı almak için ilgisini kazanmak	have the ear of somebody f.
42	Deyim	(birini) etkilemek	carry (someone) off their feet f.
43	Deyim	(birini) samimi şekilde etkilemek	get (one) where (one) lives f.
44	Deyim	(birini) etkilemek	get (someone's) pulse racing f.
45	Deyim	birini derinden etkilemek	gets one right here f.
46	Deyim	birini bir yerinden (kalbinden, midesinden) etkilemek	gets one right here f.
47	Deyim	(birini) derinden etkilemek	gnaw (at) (someone's) vitals f.
48	Deyim	(birini) derinden etkilemek	pierce (one's) heart f.
49	Deyim	birini derinden etkilemek	pierce someone's heart f.
50	Deyim	(birini) çok etkilemek	not be lost on (someone) f.
51	Deyim	(birini/bir şeyi) hiç etkilememek/biraz etkilemek	have (any/some) bearing on (someone or something) f.
52	Deyim	birini çok etkilemek	be a hit with somebody f.
53	Deyim	birini çok etkilemek	make a hit with somebody f.
54	Deyim	birini ilk görüşte çok etkilemek	make a (big, great) hit with somebody f.
55	Deyim	birini ilk görüşte çok etkilemek	be a (big, great) hit with somebody f.
56	Deyim	(birini) çok etkilemek	blow (one's) socks off f.
57	Deyim	birini çok etkilemek	blow somebody's socks off f.
58	Deyim	birini çok etkilemek	knock somebody's socks off f.
59	Deyim	(birini) çok etkilemek	blow (someone) out of the water f.
60	Deyim	birini çok etkilemek	blow someone away f.
61	Deyim	(birini) etkilemek	carry weight (with someone) f.
62	Deyim	(birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek	deal (someone or something) a blow f.
63	Deyim	(birini/bir şeyi) kötü etkilemek	deal (someone or something) a blow f.
64	Deyim	birini/bir şeyi olumsuz etkilemek	deal somebody/something a blow f.
65	Deyim	birini/bir şeyi kötü etkilemek	deal somebody/something a blow f.
66	Deyim	birini/bir şeyi olumsuz etkilemek	deal a blow to somebody/something f.
67	Deyim	birini/bir şeyi kötü etkilemek	deal a blow to somebody/something f.
68	Deyim	(birini) çok etkilemek	get a hold on (one) f.
69	Deyim	(birini/bir şeyi) kötü etkilemek	have a bad effect (on someone or something) f.
70	Deyim	birini/bir şeyi etkilemek	have an impact on someone or something f.
71	Deyim	(birini/bir şeyi) etkilemek	have an effect on (someone or something) f.
72	Deyim	(birini) çok etkilemek	hit (one) for six [uk] f.
73	Deyim	(birini) çok etkilemek	hit (one) like a brick wall f.
74	Deyim	(birini) çok etkilemek	hit (one) like a ton of bricks f.
75	Deyim	(birini/bir şeyi) derinden sarsmak/etkilemek/yaralamak	hit (someone or something) hard f.
76	Deyim	(birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek	hit (someone or something) hard f.
77	Deyim	birini/bir şeyi çok etkilemek	hit someone for six f.
78	Deyim	birini çok etkilemek	hit someone for six f.
79	Deyim	birini/bir şeyi çok etkilemek	knock someone for six f.
80	Deyim	birini çok etkilemek	knock someone for six f.
81	Deyim	birini derinden etkilemek	hit/knock somebody for six f.
82	Deyim	(birini) müthiş etkilemek	knock (one) dead f.
83	Deyim	birini müthiş etkilemek	knock someone dead f.
84	Deyim	birini derinden etkilemek/sarsmak	knock someone sideways [uk] f.
85	Deyim	(birini) kötü etkilemek	lead (one) astray f.
86	Deyim	(birini/bir şeyi) etkilemek	make a difference in (someone or something) f.
87	Deyim	(birini) hayatı boyunca unutamayacağı bir şekilde etkilemek	mark (one) for life f.
88	Deyim	birini olumlu etkilemek	sweep off someone's feet f.
89	Deyim	birini olumlu etkilemek	carry off someone's feet f.
90	Deyim	birini olumlu etkilemek	knock off someone's feet f.
91	Deyim	(birini) etkilemek	score big f.
92	Deyim	(birini) derinden etkilemek	strike home with (one) f.
93	Deyim	(birini/bir şeyi) olumsuz/kötü etkilemek	take a toll (on someone or something) f.
94	Deyim	(birini) çok etkilemek	touch a chord (with someone) f.
Slang
95	Argo	birini çok etkilemek	knock someone for six [uk] f.
96	Argo	birini/bir şeyi kötü etkilemek	do a number on somebody/something [us] f.