birini kışkırtmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

birini kışkırtmak



"birini kışkırtmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birini kışkırtmak goad someone on f.
birini kışkırtmak aid and abet someone [cliché] f.
birini kışkırtmak aid and abet someone [cliché] f.
Colloquial
birini kışkırtmak shine someone f.
Idioms
birini kışkırtmak get in someone's face f.
birini kışkırtmak get a rise out of somebody f.
birini kışkırtmak get in (one's) face f.
birini kışkırtmak get in somebody's face [us] f.

"birini kışkırtmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birini bir şeye kışkırtmak goad someone into something f.
Phrasals
birini bir şey yapması için kışkırtmak/ayartmak entice someone to do something f.
birini (bir şey yapması için) kışkırtmak incite someone into doing something f.
birini bir şey yapması için kışkırtmak/ayartmak tempt someone to do something f.
birini bir şeyi yapması için kışkırtmak instigate someone to do something f.
birini (bir şey yapması için) kışkırtmak provoke someone into something f.
birini birine karşı kışkırtmak play someone off against someone else f.
(birini) sözle kışkırtmak set at f.
(birini/bir şeyi bir şey yapması) için kışkırtmak stimulate (someone or something) into (doing) (something) f.
(birini) dalga geçerek (bir şey yapmaya) kışkırtmak taunt (one) into (doing something) f.
birini (başka birine) karşı kışkırtmak play someone against (someone else) f.
(birini/bir şeyi) kışkırtmak prod into (someone or something) f.
birini bir şeye kışkırtmak prod someone into something f.
(birini) kışkırtmak provoke (one) to f.
birini bir şey yapmaya yapmaya kışkırtmak stir someone into something f.
birini bir şey yapmaya yapmaya kışkırtmak stir someone to something f.
(birini bir şeyi) yapmak için kışkırtmak tease (one) into (doing something) f.
(birini) kışkırtmak call to (one) f.
(birini) kışkırtmak goad (someone) on f.
(birini bir şeye) kışkırtmak incite (someone) (to something) f.
(birini birine/bir şeye) karşı kışkırtmak poison (one) against (someone or something) f.
(birini bir şey yapması) için kışkırtmak provoke (one) into (doing something) f.
(birini bir şey yapmaya) kışkırtmak provoke (one) into (doing something) f.
(birini birine/bir şeye) karşı kışkırtmak set (one) against (someone or something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkması için ayartmak/kışkırtmak tease (someone or something) out of (something) f.
Colloquial
(birini) kışkırtmak shine (one) on f.
(birini) kışkırtmak needle (one) f.
Idioms
(birini) kışkırtmak get a rise from (one) f.
(birini/bir şeyi) kışkırtmak light a fire under (someone or something) f.