Geçmiş

boğuşmak

"boğuşmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	boğuşmak	grapple f.
General
2	Genel	boğuşmak	scuffle f.
3	Genel	boğuşmak	fight f.
4	Genel	boğuşmak	romp f.
5	Genel	boğuşmak	struggle f.
6	Genel	boğuşmak	buffet f.
7	Genel	boğuşmak	tussle f.
8	Genel	boğuşmak	quarrel f.
9	Genel	boğuşmak	wrestle f.
10	Genel	boğuşmak	be at each other's throat f.
11	Genel	boğuşmak	toss f.
12	Genel	boğuşmak	engrapple [obsolete] f.
13	Genel	boğuşmak	whiplash f.
14	Genel	boğuşmak	wool f.
15	Genel	boğuşmak	meet f.
16	Genel	boğuşmak	wrastle f.
17	Genel	boğuşmak	wraxle [dialect] [scotland] f.
18	Genel	boğuşmak	buckle (with) [obsolete] f.
19	Genel	boğuşmak	roil [dialect] [uk] f.
20	Genel	boğuşmak	courant [dialect] [uk] f.
21	Genel	boğuşmak	cuff f.
22	Genel	boğuşmak	cuffle [obsolete] f.
Archaic
23	Eski Kullanım	boğuşmak	bustle f.

"boğuşmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ile boğuşmak	grapple with f.
2	Genel	vicdanıyla boğuşmak	wrestle with one's conscience f.
3	Genel	sorunla boğuşmak	struggle with the problem f.
4	Genel	(kurtulmak için) boğuşmak	put up a fight f.
5	Genel	(bir zorluğun) ağırlığıyla boğuşmak	undergroan [obsolete] f.
6	Genel	daha iyi boğuşmak	outwrestle f.
Phrasals
7	Öbek Fiiller	ile boğuşmak/mücadele etmek	tussle with f.
8	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) boğuşmak	jostle with (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(bir şeyle) boğuşmak	battle with (something) f.
10	Öbek Fiiller	(biriyle bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek	grapple (with someone) (for something) f.
11	Öbek Fiiller	(bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek	grapple for (something) f.
12	Öbek Fiiller	bir şeyle boğuşmak	grapple with something f.
13	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle bir şeyi bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek	grapple with (someone or something) f.
14	Öbek Fiiller	(bir şeyle )boğuşmak	grapple with (something) f.
15	Öbek Fiiller	ile boğuşmak	jostle with f.
16	Öbek Fiiller	(biriyle) boğuşmak	tussle with (someone) f.
17	Öbek Fiiller	(bir şeyle) boğuşmak	tussle with (someone) f.
18	Öbek Fiiller	(bir problemle, görevle, işle) boğuşmak	wrangle with f.
19	Öbek Fiiller	(bir şeyle) boğuşmak	wrangle with (something) f.
20	Öbek Fiiller	(biriyle/bir hayvanla) boğuşmak	wrestle with (someone or something) f.
21	Öbek Fiiller	(bir şeyle) boğuşmak	wrestle with (something) f.
Idioms
22	Deyim	acil konularla boğuşmak	fight fires f.
23	Deyim	acil konularla boğuşmak	put out a fire f.
24	Deyim	acil konularla boğuşmak	put out the fire f.
25	Deyim	(bir zorlukla/sıkıntıyla) boğuşmak	groan under (someone or something) f.
26	Deyim	acil konularla boğuşmak	put out fires f.
27	Deyim	acil konularla boğuşmak	put out fires f.