boşaltmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

boşaltmak



"boşaltmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
boşaltmak empty f.
General
boşaltmak unpack f.
boşaltmak clear f.
boşaltmak clean out f.
boşaltmak drain down f.
boşaltmak drain away f.
boşaltmak pass f.
boşaltmak teem f.
boşaltmak disgorge f.
boşaltmak vacate f.
boşaltmak dump f.
boşaltmak ejaculate f.
boşaltmak drop off f.
boşaltmak tip f.
boşaltmak unlade f.
boşaltmak pour f.
boşaltmak void f.
boşaltmak empty f.
boşaltmak turn out f.
boşaltmak drain off f.
boşaltmak make void f.
boşaltmak clean f.
boşaltmak let off f.
boşaltmak excrete f.
boşaltmak debus f.
boşaltmak deplenish f.
boşaltmak make empty f.
boşaltmak pour from f.
boşaltmak discharge f.
boşaltmak strip f.
boşaltmak draw off f.
boşaltmak pour out of f.
boşaltmak make hollow f.
boşaltmak dismantle f.
boşaltmak deplete f.
boşaltmak drain f.
boşaltmak clear out f.
boşaltmak close out f.
boşaltmak empty out f.
boşaltmak turn something out f.
boşaltmak redd f.
boşaltmak unstuff f.
boşaltmak debark f.
boşaltmak flush f.
boşaltmak unburthen f.
boşaltmak bleed f.
boşaltmak evacuate f.
boşaltmak exhaust f.
boşaltmak decant f.
boşaltmak purge f.
boşaltmak run off f.
boşaltmak affuse f.
boşaltmak toom f.
boşaltmak uncharge f.
boşaltmak empt [dialect] f.
boşaltmak empte [obsolete] f.
boşaltmak emulge [obsolete] f.
boşaltmak vent f.
boşaltmak evacate [obsolete] f.
boşaltmak vacuate f.
boşaltmak hent [dialect] [uk] f.
boşaltmak move f.
boşaltmak rid f.
boşaltmak depeach f.
boşaltmak overhaul f.
boşaltmak dislade [obsolete] f.
boşaltmak dismaw f.
boşaltmak discharge f.
boşaltmak squish f.
Phrasals
boşaltmak tap out f.
boşaltmak wipe out f.
boşaltmak bleed out f.
boşaltmak channel off f.
boşaltmak dump out f.
Colloquial
boşaltmak dump f.
boşaltmak rid out [us] f.
boşaltmak rid up [us] f.
Trade/Economic
boşaltmak unlade f.
boşaltmak dump f.
boşaltmak discharge f.
boşaltmak unload f.
boşaltmak empty f.
boşaltmak clear f.
Law
boşaltmak quit f.
Politics
boşaltmak vacate f.
Technical
boşaltmak unload f.
boşaltmak remove f.
boşaltmak exhaust f.
boşaltmak relieve f.
boşaltmak spill f.
boşaltmak evacuate f.
boşaltmak bleed f.
boşaltmak bleed off f.
boşaltmak reclaim f.
boşaltmak excern f.
boşaltmak run off f.
Automotive
boşaltmak drain f.
boşaltmak bleed-off f.
Marine
boşaltmak unlade f.
boşaltmak clear f.
boşaltmak disembark f.
boşaltmak unship f.
boşaltmak land f.
Medical
boşaltmak excrete f.
Marine Biology
boşaltmak bail f.
Military
boşaltmak evacuate f.
Archaic
boşaltmak depasture f.
boşaltmak dispunge f.
boşaltmak room f.
Slang
boşaltmak bring off f.

"boşaltmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 359 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
suyunu boşaltmak drain f.
yükünü boşaltmak unload f.
General
tekneye giren suyu boşaltmak için kullanılan kova, maşrapa vb bail i.
kum saatini veya yarım saatlik kum saatini boşaltmak için gereken zaman glass i.
bağırsakları boşaltmak purge f.
şişeden sürahiye boşaltmak decant f.
kürekle boşaltmak shovel f.
atarak boşaltmak jettison f.
kepçe ile boşaltmak lade f.
kepçe ile boşaltmak ladling f.
içini boşaltmak disburden f.
havasını boşaltmak deflate f.
giren suyu kova ile boşaltmak bail out f.
suyunu boşaltmak (kayık vb'nin) drain out f.
yükünü boşaltmak unload f.
içini boşaltmak discharge oneself f.
kepçe ile boşaltmak ladle f.
dışkı boşaltmak defecate f.
açıp boşaltmak (bavul vb'ni) unpack f.
boşaltmak (silahı) unload f.
maşrapa vb ile boşaltmak bail out f.
boşaltmak (yük) unload f.
boşaltmak (ev) quit f.
yükü boşaltmak discharge f.
eşyasını boşaltmak dismantle f.
kepçe ile doldurmak veya boşaltmak ladle f.
boşaltmak (bağırsakları) evacuate f.
halatı boşaltmak take up the slack f.
ağırlık boşaltmak jettison f.
yük boşaltmak discharge f.
iskeleye boşaltmak wharf f.
boşaltmak (halatı) slacken f.
boşaltmak (sıvı vb dökmek) pour f.
boşaltmak (eğip) tip f.
tekneye giren suyu kova ile boşaltmak bail f.
boşaltmak (havasını vb) deflate f.
içini boşaltmak unburden one's heart f.
sifon borusuyla bir şeyi boşaltmak siphon f.
içini boşaltmak relieve one's feelings f.
içini boşaltmak open one's heart f.
içini boşaltmak empty f.
bağırsakları boşaltmak evacuate f.
gazını boşaltmak deflate f.
kepçe ile boşaltmak scoop f.
tekneye giren suyu kova ile boşaltmak bail out f.
elektrik akımını boşaltmak discharge f.
gemiden boşaltmak unship f.
yükünü boşaltmak unship f.
istim boşaltmak blow down f.
sıvıyı (pompayla) boşaltmak pump out f.
namluyu boşaltmak unload f.
çöp boşaltmak throw out garbage f.
çöp boşaltmak throw away garbage f.
yük boşaltmak drop one's load f.
yük boşaltmak dump load f.
yük boşaltmak drop load f.
yük boşaltmak dump one's load f.
yük boşaltmak shed load f.
yük boşaltmak shed one's load f.
gazı boşaltmak degas f.
oda boşaltmak vacate the room f.
bağırsaklarını boşaltmak eviscerate f.
içini boşaltmak eviscerate f.
içini açıp boşaltmak unpack f.
evi boşaltmak empty the house f.
evi boşaltmak vacant the house f.
evi boşaltmak leave the house f.
çağrıyı boşaltmak preempt a call f.
(dolap vb) boşaltmak turn out f.
(silah vb) boşaltmak unload f.
içini boşaltmak unburden f.
tüm çekmeceleri boşaltmak clean out all the drawers f.
bir yeri boşaltmak clear off f.
depoyu boşaltmak clear off the stock f.
petrol boşaltmak discharge oil f.
yük boşaltmak off-load f.
kanı boşaltmak let blood f.
mülkü boşaltmak vacate the property f.
rezervuarı boşaltmak drain the reservoir f.
binayı boşaltmak empty the building f.
bir şeyi boşaltmak empty something out f.
(balinanın) yağını boşaltmak flense f.
çantaları boşaltmak empty the bags f.
bulaşık makinesini boşaltmak empty the dishwasher f.
yük boşaltmak debus f.
dikkatle boşaltmak decant f.
şarjörü boşaltmak fire the gun dry f.
silahı boşaltmak unload the gun f.
dışkı boşaltmak defaecate f.
dışarı atmak/boşaltmak expurge f.
çöpü boşaltmak empty the trash f.
geyiğin organlarını boşaltmak gralloch f.
zihni boşaltmak clear the mind f.
(bir felaket yüzünden bir yeri) boşaltmak evacuate f.
meyve suyunu (bardağa) boşaltmak pour the juice f.
meyve suyunu boşaltmak pour the juice f.
bulaşık makinesini boşaltmak unload the dishwasher f.
bir kısmını boşaltmak break bulk f.
içini boşaltmak empty f.
(hortumu) kaldırıp boşaltmak underrun f.
(geminin deposunda saklananları) boşaltmak unstow f.
üzerine dışkı boşaltmak bescumber f.
üzerine gübre boşaltmak bescumber f.
yaşamsal özünü boşaltmak vampirize f.
yaşamsal özünü boşaltmak vampirise f.
tekneye giren suyu kova ile boşaltmak lave [obsolete] f.
içeriğini boşaltmak hulk [dialect] f.
kadehi ağzına kadar doldurup içerek boşaltmak bumper f.
kadehi bir doldurup bir boşaltmak bumper f.
yükünü boşaltmak deonerate f.
kepçe ile boşaltmak dip f.
sıvıyı tutacak kepçe gibi bir gereci daldırıp sıvının bir kısmını boşaltmak dip f.
içini boşaltmak gut f.
(sıvı) boşaltmak run off f.
içini boşaltmak disemburden f.
zorla boşaltmak disgorge f.
yük boşaltmak dislade [obsolete] f.
yükünü boşaltmak disload f.
içini boşaltmak disload f.
(ev, çiftlik) boşaltmak displenish [scotland] f.
(dekor) boşaltmak disrobe f.
suyunu boşaltmak drein f.
(boruya) yoğuşma sıvısını boşaltmak için musluk takmak drip f.
yükünü boşaltmak drop f.
suyunu boşaltmak sap f.
el arabasıyla boşaltmak discoast f.
(sıvıyı) boşaltmak send f.
(kamyon) yükünü yolda kazara boşaltmak shed f.
(ters çevirerek) boşaltmak shoot f.
bir şeyi bir şeye dökmek/boşaltmak empty something in f.
(hapishane hücresinde) lazımlığın içini boşaltmak slop out f.
stresini boşaltmak snap f.
(içkiyi) tıpadan çekmek veya boşaltmak spile f.
bir sıvıyı sprey formda boşaltmak spray f.
(sıvıyı) boşaltmak start f.
(kutuyu) boşaltmak start f.
(kargo, yük) gemi ambarına boşaltmak strike f.
(likörü) soğuk kaba boşaltmak strike f.
akın akın boşaltmak disgorge f.
(suyu) boşaltmak drain f.
sularını boşaltmak disgorge f.
Phrasals
(silahı) boşaltmak let off f.
emerek boşaltmak suck out f.
emerek boşaltmak suck up f.
kazarak içini boşaltmak dig out f.
bir kanal aracılığıyla sıvıyı akıtarak boşaltmak channel (something) off f.
birşeyin içini boşaltmak clean out f.
birşeyin içini boşaltmak clear out f.
bir şeyleri bir yerden boşaltmak unload something from something f.
akışkan bir şeyi dökmek/boşaltmak pour down f.
birinin bir şeyini çekmek/almak/boşaltmak drain someone or something of something f.
bir şeyi boşaltmak drain something of something f.
bir şeyin içini boşaltmak drain something of something f.
bir şeyin içindekini dökerek onu boşaltmak drain something of something f.
(bir şeyden bir şeye) koymak/boşaltmak/fışkırtmak emit (something) from (something) into (something) f.
(bir şeyin) içine koymak/boşaltmak emit (something) into (something) f.
(bir şeyi birine/bir şeye) boşaltmak fire (something) into (someone or something) f.
bir şeyi bir şeyin içine boşaltmak discharge something into something f.
bir aracı tahliye etmek/boşaltmak get off f.
hafifçe vurarak içini boşaltmak tap out f.
hafif hafif vurarak boşaltmak tap out f.
pat pat vurarak içindekileri boşaltmak tap out f.
bir şeye hafif hafif vurarak içini boşaltmak tap something out f.
üstüne boşaltmak pour on f.
bir şeyi bir şeyin üstüne boşaltmak pour something on (to) something f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak pour something out on (to) someone or something f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak pour something out f.
çalkalayıp boşaltmak swill out f.
suyla/bir sıvıyla çalkalayıp boşaltmak swill out f.
bir şeyin içindekileri tüketip tamamen boşaltmak deplete something of something f.
(bir şeyin) yükünü boşaltmak unload on (something) f.
(bir şeyi) boşaltmak unload on (something) f.
(birine) içini boşaltmak unload on (someone) f.
(bir şeyin) yükünü boşaltmak unload onto (something) f.
(bir şeyi) boşaltmak unload onto (something) f.
bir şeyi bir şeye dökmek/boşaltmak empty something into something f.
maşrapa, kova ile suyunu boşaltmak/tahliye etmek bail something out f.
teknede biriken suyu kova ile boşaltmak/tahliye etmek bail something out f.
kanını boşaltmak bleed out f.
kovayla boşaltmak bucket out f.
ceplerini boşaltmak clean out f.
-in içindekileri tüketip tamamen boşaltmak deplete of f.
-in içine boşaltmak discharge into f.
(bir şey yapmak) için (bir şeyi) boşaltmak drain (something) off to (do something) f.
(bir şeyi bir şeyden) boşaltmak drain (something) out of (something) f.
bir şeyi boşaltmak drain something away f.
birinden/bir şeyden bir şeyi boşaltmak drain something from someone or something f.
(birinden/bir şeyden) boşaltmak drain from (someone or something) f.
-i çekmek/almak/boşaltmak drain of f.
-i boşaltmak drain of f.
-in içini boşaltmak drain of f.
-in içindekini dökerek onu boşaltmak drain of f.
bir şeyden bir şeyi boşaltmak drain something off something f.
-den boşaltmak drain out of f.
(bir şeyden) bir şey boşaltmak draw something off (from something) f.
içindeki her şeyi boşaltmak/dökmek dump out f.
-e dökmek/boşaltmak empty into f.
midesini boşaltmak empty out f.
silahı boşaltmak fire away f.
içini boşaltmak hollow out f.
sinirini (birine/bir şeye) boşaltmak rage at (someone or something) f.
kazıyarak boşaltmak/çıkarmak scrape out f.
(bir yerden) boşaltmak unload from (something) f.
(bir şeyden) boşaltmak unload from (something) f.
hızla boşaltmak vacuum up f.
Colloquial
cüzdanını boşaltmak empty one’s wallet f.
şarjörü boşaltmak let drive f.
şarjörü boşaltmak let fly f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak dummy up f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak dump f.
yük boşaltmak deep six f.
içini boşaltmak let rip f.
birinin ceplerini boşaltmak clean someone out f.
bağırsaklarını boşaltmak clean someone out f.
dişlerin arasından veya dilin altından tükürük gibi sıvı boşaltmak gleek f.
hızla boşaltmak vacuum out f.
Idioms
bir makamı zorla boşaltmak walk the plank f.
mideyi boşaltmak chew the cheese f.
sıranın üstünü boşaltmak clear (one's) desk f.
havasını boşaltmak let down f.
güverteyi boşaltmak clear the decks f.
içini dökmek/boşaltmak pour out one's soul f.
kafasını boşaltmak clear one's head f.
sinirini boşaltmak give (full) vent to (something) f.
(tabanca, mermi) ateş etmek, boşaltmak turn loose f.
(birinin) cüzdanını boşaltmak/hafifletmek lighten (one's) wallet f.
ceplerini boşaltmak shoot (one's) load f.
kafasını boşaltmak take a load off somebody's mind f.
kafasını boşaltmak take a weight off somebody's mind f.
zihnini/kafasını boşaltmak be a load off (one's) mind f.
zihnini/kafasını boşaltmak be a weight off (one's) mind f.
zihnini/kafanı boşaltmak be a weight off your shoulders f.
sinirini/öfkesini boşaltmak blow off steam f.
sinirini, öfkesini boşaltmak give vent to something f.
(birine) içini boşaltmak/dökmek need to vent (to someone) f.
içini boşaltmak relieve your feelings f.
kafayı boşaltmak take a load off mind f.
(gemiyi) savaşa hazır hale getirmek üzere boşaltmak clear for action f.
Trade/Economic
yük boşaltmak unlade i.
gemiden yükü ve yolcuları boşaltmak unship f.
gemiden boşaltmak unship f.
kayığın suyunu boşaltmak bale f.
yük boşaltmak clear f.
yük boşaltmak discharge f.
bir kripto para biriminin likidite havuzunu boşaltmak rug pull f.
portföy boşaltmak disinvest f.
Technical
sıvıları boşaltmak için kullanılan uzun saplı kap ladle i.
sıvı boşaltmak için kullanılan bir tür kap drainer i.
tahıl demetlerini biçerbağlardan boşaltmak için kullanılan bir cihaz discharger i.
bellek boşaltmak buffer f.
buharını boşaltmak blow off steam f.
bellek boşaltmak flush memory f.
boşaltmak veya deşarj etmek eject f.
depoyu boşaltmak unspike f.
fren devresinden hidrolik yağını boşaltmak bleed f.
enerji boşaltmak discharge f.
kepçe ile suyu boşaltmak bail f.
kepçe ile boşaltmak ladle f.
kısmen veya tümü ile boşaltmak deplete f.
suyunu boşaltmak drain f.
suyunu boşaltmak dewater f.
sıvıyı boşaltmak spout f.
sargıyı boşaltmak unrool f.
sargıyı boşaltmak unwind f.
tazyiki boşaltmak decompress f.
yükünü boşaltmak unlade f.
yükü boşaltmak unload f.
yük boşaltmak unload f.
yakıt boşaltmak defuel f.
yavaş yavaş boşaltmak drain f.
yük boşaltmak unship f.
yüzeyde biriken sıvıyı boşaltmak wreck f.
sıvı boşaltmak drain f.
Computer
(enerji) boşaltmak discharge f.
çağrıyı boşaltmak preempt a call f.
Textile
sargıyı boşaltmak unroll f.
Construction
(yüzeydeki suyu boşaltmak için) yeraltında hendek kazmak underditch f.
Automotive
otomobilin içini boşaltmak gut f.
şasiye boşaltmak discharge to ground f.
susturucuyu boşaltmak gut f.
yükünü boşaltmak unload f.
Transportation
gemilere yükleri yüklemek veya boşaltmak için dahili vinci olmayan, liman vinci veya harici vinç hizmeti gerektiren türden konteyner non-self-sustaining containership i.
(araç, konteyner) boşaltmak offload f.
Aeronautic
uçaktan yük boşaltmak offload f.
sıvıyı boşaltmak drain f.
Marine
güverteyi boşaltmak clear a ship for action f.
savaşa hazırlık aşamasında güverteyi boşaltmak clear the decks f.
ağırlık boşaltmak jettison f.
gemiden ürün boşaltmak to land goods f.
gemiyi boşaltmak clear the ship f.
güvertenin kalabalığını boşaltmak clear the deck f.
yük boşaltmak unlade cargo f.
yük boşaltmak discharge a cargo f.
yelkeni boşaltmak spill the sail f.
yükü boşaltmak unship to f.
yükü boşaltmak unload a cargo f.
yolcuları boşaltmak unship to f.
yükü boşaltmak unload to f.
yükü boşaltmak unlade a cargo f.
yükünü boşaltmak unload f.
yük boşaltmak unload cargo f.
yükünü boşaltmak uncharge f.
(gemiyi) boşaltmak unvessel f.
boşaltmak (halat) render f.
Mining
madende cevher yükleyip boşaltmak için kullanılan bir platform, zemin veya yüzey plat i.
Medical
tümük iltihabını boşaltmak için yapılan ameliyat mastoid i.
sıvı boşaltmak için vücut boşluğuna cerrahi aletle delik açılması tapping i.
idrarı boşaltmak için böbrek pelvisine cerrahi kesi atılması pyelostomy i.
ameliyat ile sıvı boşaltmak tap f.
havasını boşaltmak exsufflate [obsolete] f.
sıvıyı boşaltmak deplete f.
cerahati boşaltmak için çıbanı delmek open f.
Biology
(bağırsakları) boşaltmak shoot [obsolete] f.
Breeding
(yük hayvanının) yükünü boşaltmak unpack f.
(büyükbaş) bağırsaklarını boşaltmak scour f.
Fishery
(ağ) boşaltmak için içeri almak underrun f.
(ringa balığını) ağdan boşaltmak scud f.
Social Sciences
(yerleşimi) boşaltmak displant [obsolete] f.
Environment
atık maddeleri çöp sahasına boşaltmak landfill f.
Military
(tabanca) tetiği çekerek boşaltmak snap f.
Hunting
namluyu boşaltmak unload i.
(tüfek, tabanca) boşaltmak unshot f.
namluyu boşaltmak unshot f.
silahı boşaltmak clear f.
Baseball
(tüm kale koşucuların skor yapmasını sağlayarak) kaleleri boşaltmak clean f.
Card
(squeak kart oyununda) oyuncunun kendine dağıttığı on üç kartlık desteyi boşaltmak squeak f.
Archaic
içini boşaltmak unburthen f.
anormal bir akıntıyı dışarı boşaltmak gleet f.
iltihap boşaltmak gleet f.
yük boşaltmak deliver f.
taşarak içini boşaltmak disembogue f.
üzerine boşaltmak dispunge f.
Slang
midesinde ne var ne yok boşaltmak blow (one's) donuts f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak blow (one's) doughnuts f.
mideyi boşaltmak blow beets f.
mideyi boşaltmak blow chow f.
midesini boşaltmak blow grits f.
midesini boşaltmak boot f.
radyatörü boşaltmak pizzle f.
bağırsaklarını boşaltmak go f.
üstüne bütün şarjörü boşaltmak unload on someone f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak lose one's doughnuts f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak blow one’s doughnuts f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak lose one’s donuts f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak blow one’s donuts f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak/çıkarmak drain the bilge f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak/çıkarmak drain the bilge f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak drive the big bus f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak drive the porcelain bus f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak ride the porcelain bus f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak drop one’s cookies f.
midesinde ne var ne yok boşaltmak talk to earl f.
birini eliyle boşaltmak diddle f.
ağzıyla boşaltmak eat out f.
eliyle boşaltmak wank off [uk] f.
(bir erkeği) oral seks yaparak boşaltmak suck (one) dry f.
(birine) sakso çekerek boşaltmak suck (one) dry f.
British Slang
hapishane hücresini boşaltmak slop out f.
gizlice evi boşaltmak flit f.