boşlukta - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

boşlukta



"boşlukta" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
boşlukta at loose ends s.
boşlukta weightless s.
boşlukta at a loose end zf.
Computer
boşlukta in margin expr.

"boşlukta" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
General
özel alet aracılığıyla herhangi bir boşlukta bulunan havayı boşaltma exsufflation i.
boşlukta kalmak be suspended f.
kendini boşlukta hissetmek feel empty f.
boşlukta olmak feel empty f.
beyin veya omuriliğin araknoid membranının altındaki boşlukta meydana gelen intrathecal s.
arasındaki (boşlukta) therebetween zf.
Colloquial
boşlukta kalmış in the air expr.
Idioms
boşlukta olmak be at loose ends f.
boşlukta olmak be at a loose end f.
boşlukta olduğu bir dönem in the wilderness [uk] expr.
Technical
atmosferde boşlukta kalan çok küçük parçacıkların kümelenmesi aerosol i.
boşlukta zayıflama free space attenuation i.
boşlukta yayılım free space propagation i.
Computer
boşlukta zayıflama free space attenuation i.
boşlukta yayılım free space propagation i.
Medical
karın boşluğu ve bu boşlukta yer alan organların selyeskop aracılığıyla muayenesi endoscopy of abdomen i.
karın boşluğu ve bu boşlukta yer alan organların selyeskop aracılığıyla muayenesi celioscopy i.
plevral boşlukta hava ve irin birikmesi pyopneumothorax i.
Physics
elektronun boşlukta bir voltluk potansiyel farkı kat ederek kazandığı enerji miktarına eşit birim electronvolt i.
elektronun boşlukta bir voltluk potansiyel farkı kat ederek kazandığı enerji miktarına eşit birim electron-volt i.
ışığın bir saatte boşlukta aldığı mesafe light hour i.
ışığın bir dakikada boşlukta aldığı mesafe light minute i.
ışığın bir saniyede boşlukta aldığı mesafe light second i.
ışığın boşlukta hareket etme hızı light speed i.
Biology
boşlukta bulunan intersticial s.
Meteorology
boşlukta kalma buoyancy i.
Music
ses dalgalarının boşlukta yayılması interference i.