Geçmiş

bona fide

"bona fide" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	bona fide s.	içten
2	Genel	bona fide s.	hakiki
3	Genel	bona fide s.	gerçek
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	bona fide i.	iyi niyet
5	Ticaret/Ekonomi	bona fide s.	hilesiz
6	Ticaret/Ekonomi	bona fide s.	iyi niyetli
7	Ticaret/Ekonomi	bona fide zf.	iyi niyetle
Law
8	Hukuk	bona fide s.	hüsnüniyetli
9	Hukuk	bona fide s.	gerçek
10	Hukuk	bona fide s.	hilesiz
11	Hukuk	bona fide s.	hakiki
12	Hukuk	bona fide s.	iyi niyetli
13	Hukuk	bona fide s.	kandırma amacı gütmeyen
Construction
14	İnşaat	bona fide i.	hüsnü niyet
15	İnşaat	bona fide i.	iyi niyet

"bona fide" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	ormal bona fide commercial practice i.	iyi niyetli ticari uygulama
2	Genel	bona fide [ireland] i.	seyahat edenlere hizmet için normal çalışma saatlerinden sonra çalışma izni olan meyhane
3	Genel	bona fide hit i.	organik başarı
4	Genel	bona fide hit i.	hiçbir manipülasyona uğramadan kritik ve finansal başarıya ulaşmış film, dizi veya şarkı
5	Genel	bona-fide s.	iyi niyetle yapılmış
6	Genel	bona-fide s.	gerçek
7	Genel	bona-fide s.	hakiki
8	Genel	bona-fide s.	güvenilir
Trade/Economic
9	Ticaret/Ekonomi	bona fide acquisition transaction i.	gerçek kazanım işlemi
10	Ticaret/Ekonomi	bona fide current transaction i.	gerçek cari işlem
11	Ticaret/Ekonomi	bona fide scheme i.	gerçek, geçerli proje, program, plan
12	Ticaret/Ekonomi	bona fide holder i.	iyi niyetli taşıyıcı
13	Ticaret/Ekonomi	bona fide proposal i.	iyi niyetli teklif
14	Ticaret/Ekonomi	bona fide customer i.	iyi niyetli/gerçek müşteri
15	Ticaret/Ekonomi	bona fide holder i.	iyi niyetli hamil
16	Ticaret/Ekonomi	bona fide purchaser i.	iyi niyetli alıcı
Law
17	Hukuk	bona fide holder i.	hüsnüniyetli hamil
18	Hukuk	bona fide possessor i.	hüsnüniyet sahibi
19	Hukuk	bona fide purchaser i.	hüsnüniyetli alacaklı
20	Hukuk	bona fide possessor i.	hüsnü niyetli zilyet
21	Hukuk	bona fide purchaser i.	iyi niyetli alıcı
22	Hukuk	bona fide holder i.	iyi niyetli hamil
23	Hukuk	bona fide judgment creditor i.	iyi niyetli ilamlı alacaklı
24	Hukuk	possessor bona fide i.	iyi niyetli zilyet
Politics
25	Siyasal	bona fide refugee i.	iyi niyetli mülteciler
26	Siyasal	normal bona fide commercial practice i.	iyi niyetli olağan ticari uygulama
27	Siyasal	normal bona fide commercial practice i.	iyi niyetli ticari uygulama
Latin
28	Latince	contra bona fide i.	hüsnüniyete aykırı