Geçmiş

bring someone to

"bring someone to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	bring someone to f.	aklını başına getirmek
2	Öbek Fiiller	bring someone to f.	bilincini/şuurunu yerine getirmek
3	Öbek Fiiller	bring someone to f.	kedine getirmek

"bring someone to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 64 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	bring someone to her knees f.	birine boyun eğdirmek
2	Genel	bring someone to justice f.	adalete teslim etmek
3	Genel	bring someone to her knees f.	birini yola getirmek
4	Genel	bring someone to his knees f.	birini yola getirmek
5	Genel	bring someone to her knees f.	birine diz çöktürmek
6	Genel	bring someone to reason f.	birinin aklını başına getirmek
7	Genel	bring someone to his knees f.	birine diz çöktürmek
8	Genel	bring someone to f.	birini ayıltmak
9	Genel	bring someone to justice f.	yargılanmak üzere birini mahkemenin önüne çıkartmak
10	Genel	bring someone to his knees f.	birine boyun eğdirmek
11	Genel	bring (someone) to top f.	zirveye çıkarmak
12	Genel	bring someone to power f.	başa geçirmek
13	Genel	bring someone to forefront f.	gözönüne almak
14	Genel	bring someone to the brink of a nervous breakdown f.	sinir krizinin eşiğine getirmek
15	Genel	bring someone to the edge of a nervous breakdown f.	sinir krizinin eşiğine getirmek
16	Genel	bring someone to the verge of a nervous breakdown f.	sinir krizinin eşiğine getirmek
17	Genel	bring someone to justice f.	mahkemenin önüne çıkarmak
Phrasals
18	Öbek Fiiller	bring (someone) to f.	(birinin) şuurunu yerine getirmek
19	Öbek Fiiller	bring (someone) to f.	(birinin) bilincini yerine getirmek
20	Öbek Fiiller	bring (someone) to f.	(birini) ayıltmak
21	Öbek Fiiller	bring someone to do something f.	birinin bir şey yapmasına neden olmak
22	Öbek Fiiller	bring someone to do something f.	birini bir şey yapmaya yöneltmek
23	Öbek Fiiller	bring someone to do something f.	birini bir şey yapmaya teşvik etmek
24	Öbek Fiiller	bring (someone) to f.	(birini) kendine getirmek
25	Öbek Fiiller	bring (someone) to f.	(birini) ayıltmak
26	Öbek Fiiller	bring (someone) to f.	(birinin) bilincini yerine getirmek
Idioms
27	Deyim	bring someone to his knees f.	birini dize getirmek
28	Deyim	bring someone to heel f.	boyun eğdirmek
29	Deyim	bring someone to his knees f.	birini yola getirmek
30	Deyim	call/bring someone to task f.	birini ciddi anlamda azarlamak/paylamak
31	Deyim	bring someone to his knees f.	bozguna uğratmak
32	Deyim	bring someone to book f.	birinden hesap sormak
33	Deyim	bring someone to heel f.	dize getirmek
34	Deyim	bring someone to his knees f.	diz çöktürmek
35	Deyim	bring someone to a boil f.	çileden çıkarmak
36	Deyim	bring someone to a boil f.	çok sinirlendirmek
37	Deyim	bring someone to book f.	hesap sormak
38	Deyim	bring someone to his knees f.	hezimete uğratmak
39	Deyim	bring someone to trial f.	hakim önüne çıkarmak
40	Deyim	bring someone to account f.	hesap sormak
41	Deyim	bring someone to a boil f.	küplere bindirmek
42	Deyim	bring someone to his knees f.	pes ettirmek
43	Deyim	bring someone to his knees f.	yola getirmek
44	Deyim	bring (someone) to a boil f.	(birinin) sabrını taşırmak
45	Deyim	bring (someone) to a boil f.	(birinin) sinirlerini tepesine çıkartmak
46	Deyim	bring (someone) to life f.	(birini) canlandırmak
47	Deyim	bring (someone) to life f.	(birine) enerji vermek
48	Deyim	bring (someone) to life f.	(birini) diriltmek
49	Deyim	bring (someone) to life f.	(birinin) canını üstüne getirmek
50	Deyim	bring (someone) to terms f.	(birine) kabul ettirmek
51	Deyim	bring (someone) to terms f.	(birini) mecbur bırakmak
52	Deyim	bring (someone) to terms f.	(birini) zorlamak
53	Deyim	bring (someone) to terms f.	(birini) icbar etmek
54	Deyim	bring someone to book f.	birini cezalandırmak
55	Deyim	bring someone to book f.	birini adalete teslim etmek
56	Deyim	bring someone to book f.	adalet önüne getirmek/çıkarmak
57	Deyim	bring someone to heel f.	birine boyun eğdirmek
58	Deyim	bring someone to heel f.	birini dize getirmek
59	Deyim	bring someone to heel f.	birine itaat ettirmek
60	Deyim	bring someone to their knees f.	birine boyun eğdirmek
61	Deyim	bring someone to their knees f.	birini yola getirmek
62	Deyim	bring someone to their knees f.	birine diz çöktürmek
63	Deyim	bring someone to their knees f.	birini dize getirmek
64	Deyim	bring someone to their senses f.	birinin aklını başına getirmek