buçuk - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

buçuk



"buçuk" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
buçuk half s.
Idioms
buçuk the bottom of the hour i.

"buçuk" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 108 sonuç

Türkçe İngilizce
General
az buçuk bilgi smattering i.
az buçuk bilen kimse smatterer i.
bir buçuk tuğla duvar brick-and-half wall i.
bir buçuk one and a half i.
iki buçuk two and a half i.
bir buçuk saat one and half hour i.
üç buçuk saatlik toplantı three-and-a-half-hour meeting i.
bir buçuk mil a mile and a half i.
dört buçuk four and a half i.
bir buçuk yıl one and a half year i.
iki buçuk ile dört galon arasına denk ispanyol ölçü birimi cantar i.
dört buçuk kilo ağırlığındaki şey tenpounder i.
latinceyi az buçuk bilen kimse latinitaster i.
iki buçuk şilin half-a-crown i.
hacmi yaklaşık altı buçuk litre olan büyük bir tür şarap şişesi methuselah i.
on iki buçuk sente eşdeğer bir para birimi levy i.
on üç buçuk galona eşit hacim birimi octave i.
az buçuk bilgi smack i.
az buçuk bilgi smatch i.
az buçuk bilgi sahibi olma smatter i.
az buçuk bilgi sahibi olma smattering i.
az buçuk miktar smattering i.
üç buçuk atmak get scared out of one's wits f.
bir buçuk gün sürmek last a day and a half f.
bir buçuk ayak boyunda sesquipedalian s.
bir buçuk sesquialter s.
bir buçuk ayak boyunda sesquipedal s.
bir buçuk katı one and a half s.
bir buçuk karatlık a half-carat s.
korkudan üç buçuk attıran buttock-clenching s.
bir diğerinin bir buçuk katı sesquialteral s.
bir buçuk katı olan sesquialteral s.
iki buçuk kat daha büyük sesquiduplicate s.
az buçuk bilgi sahibi smattering s.
az buçuk benzer vaguely similar s.
az buçuk lowkey s.
az buçuk low-key s.
az buçuk a little zf.
bir buçuk anlamına gelen ön ek sesqui- ök.
bir buçuk kez anlamına gelen ön ek sesqui- ök.
(astrolojide) belirli bir açının bir buçuk katı anlamına gelen ön ek sesqui- ök.
Phrases
bir buçuk misli/katı oldu half again as many zf.
bir buçuk misli/katı oldu half again as much zf.
saat yedi buçuk it's half past seven expr.
Colloquial
üç buçuk atma jeebies i.
üç buçuk atmak be scared half to death f.
üç buçuk atmak be scared out of one's mind f.
üç buçuk atmak be scared out of one's wits f.
üç buçuk atmak heeby-jeebies f.
bir buçuk gün a day and a half expr.
bir buçuk misli/katı half again as many/much expr.
Idioms
üç buçuk atmak shiver in one's shoes f.
üç buçuk atmak shake in one's shoes f.
üç buçuk atmak have butterflies in one's stomach f.
üç buçuk atmak shake in one's boots f.
üç buçuk atmak get butterflies in one's stomach f.
üç buçuk atmak shiver in one's boots f.
üç buçuk attırmak make one's hair stand on end f.
üç buçuk atmak quake in (one's) shoes f.
üç buçuk atmak be frightened out of (one's) wits f.
üç buçuk atmak be frightened out of your wits f.
üç buçuk atmak be scared out of your wits f.
üç buçuk atmak have butterflies in your stomach f.
üç buçuk attırmak make hair stand on end f.
üç buçuk atmak shake in boots f.
üç buçuk atmak shake in your shoes f.
üç buçuk atmak quake in your shoes f.
üç buçuk atmak shake in your boots f.
üç buçuk atmak quake in your boots f.
az buçuk a fat lot zf.
Speaking
dokuz buçuk half past nine expr.
oraya varmam bir - bir buçuk saat sürer it's gonna take about an hour and a half to get there expr.
saat sekiz buçuk it's half past eight expr.
saat dört buçuk it's half past four expr.
saat bir buçuk it is half past one expr.
Trade/Economic
bir buçuk katı time and a half expr.
Technical
bir buçuk kademeli motor stage-and a-half i.
Computer
bir buçuk one pt five i.
Textile
örgü makinesinin mili bir buçuk inç olan iğne sayısı gauge i.
Architecture
cape cod'a özgü, merkezi bacası olan bir buçuk katlı basit yazlık ev cape cod i.
cape cod'a özgü, merkezi bacası olan bir buçuk katlı basit yazlık ev cape cod house i.
Construction
iki buçuk tuğla duvar two-and-half wall i.
Medical
bir buçuk sendromu one-and-a-half syndrome i.
sekiz buçuk sendromu eight-and-a-half syndrome i.
Dentistry
atın dört buçuk yaşına gelmesi ile çıkan dört dişten biri corner i.
Printing
beş buçuk puntoluk yazı boyutu agate i.
Veterinary
atın dört buçuk yaşına gelmesi ile çıkan dört dişten biri corner tooth i.
Gastronomy
bir buçuk one and a half expr.
Math
bir değerin iki buçuk katına oranı sesquiduplicate ratio i.
bir buçuk doğrusal sesqulinear s.
Chemistry
bir buçuk-hardal sesqui-mustard i.
Biology
bir buçuk milyon yıl önce afrika'da yaşayan insana benzeyen hominid zinjanthropus i.
Botanic
meyvesinin uzunluğu bir buçuk metreyi geçebilen bir kabak hercules' club i.
meyvesinin uzunluğu bir buçuk metreyi geçebilen bir kabak hercules'-club i.
meyvesinin uzunluğu bir buçuk metreyi geçebilen bir kabak hercules'-clubs i.
Football
iki buçuk yıllık sözleşme two-and-a-half-year deal i.
Music
iki buçuk aralık içeren diatonic s.
(nota) bir buçuk vuruşluk okunan dotted s.
(nota) bir buçuk vuruş artan dotted s.
Printery
bir buçuk punto thin lead i.
yaklaşık üç buçuk puntolluk bir yazı tipi boyutu brilliant i.
beş buçuk puntoluk yazı boyutu ruby [uk] i.
Slang
üç buçuk atmak piss (oneself) i.
genellikle iki buçuk metreden uzun sörf tahtası log i.
üç buçuk atmak shit under one's pants f.
üç buçuk atmak shake in one's shoes f.
üç buçuk atmak have the heebie-jeebies f.
az buçuk fat lot zf.