Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Genel | ||||
Genel | buna karşılık | on the contrary zf. | ||
The European Union itself, on the contrary, lacks a comprehensive approach to the issue of stateless nations. Buna karşın Avrupa Birliği'nin kendisi, vatansız uluslar konusunda kapsamlı bir yaklaşımdan yoksundur. More Sentences |
||||
Genel | buna karşılık | in return zf. | ||
In return, we send them just 1 300. Buna karşılık onlara sadece 1300'ünü gönderiyoruz. More Sentences |
||||
Genel | buna karşılık | conversely zf. | ||
Conversely, we cannot ignore the importance of transport in contributing to economic growth and development. Buna karşılık, ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkıda bulunmada ulaştırmanın önemini göz ardı edemeyiz. More Sentences |
||||
Genel | buna karşılık | instead zf. | ||
Repression has instead, in response, played a part in fuelling terrorism. Buna karşılık baskı, terörizmi körükleyen bir rol oynamıştır. More Sentences |
||||
Genel | buna karşılık | on the other hand zf. | ||
Genel | buna karşılık | again zf. | ||
Konuşma Dili | ||||
Konuşma Dili | buna karşılık | in contrast with i. | ||
Konuşma Dili | buna karşılık | over against i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
İfadeler | ||
İfadeler | buna karşılık olarak | in response to this expr. |
İfadeler | buna karşılık olarak | in return for this expr. |
Ticaret/Ekonomi | ||
Ticaret/Ekonomi | bir firmanın faaliyetlerinin diğer firmalar üzerinde yarattığı ve onların buna karşılık bir ödemede bulunmadıkları olumlu etkiler | external economies i. |
İstatistik | ||
İstatistik | koordinatlarının her biri, bir frekans dağılımında karşılık gelen frekansa kadar olup buna karşılık gelen tüm frekansların toplamını gösteren bir grafik | ogive i. |