Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
can't do something
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"can't do something"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
can't do something for nuts
f.
bir şeyi yapmaktan hiç anlamamak
2
Konuşma Dili
can't do something for nuts
f.
hiç yapamamak
3
Konuşma Dili
can't do something to save your life
f.
hayatta/ölse yapamamak
4
Konuşma Dili
can't very well (do something)
f.
gidip de (bir şeyi) yapamamak
5
Konuşma Dili
can't very well (do something)
f.
(bir şeyi yapmak) yersiz olmak
6
Konuşma Dili
can't very well (do something)
f.
(bir şeyi yapmak) pek de doğru/uygun olmamak
7
Konuşma Dili
can't very well (do something)
f.
(bir şeyi yapmak) mantıklı olmamak
8
Konuşma Dili
can't very well (do something)
f.
(bir şeyi yapmak) mümkün olmamak
9
Konuşma Dili
can't wait (to do something)
f.
(bir şey yapmak için) sabırsızlanmak
10
Konuşma Dili
can't wait (to do something)
f.
(bir şey yapmayı) heyecanla beklemek
11
Konuşma Dili
can't wait (to do something)
f.
(bir şey yapmayı) iple çekmek
12
Konuşma Dili
can't we do something for him?
expr.
onun için bir şeyler yapamaz mıyız?
13
Konuşma Dili
can't/couldn't very well do something
expr.
bir şey yapılmasa iyi olur
14
Konuşma Dili
can't/couldn't very well do something
expr.
bir şeyin yapılması doğru olmaz
Idioms
15
Deyim
can't very well (do something)
f.
(yapması) uygun olmamak
16
Deyim
can't very well (do something)
f.
(yapması) mantıklı olmamak
17
Deyim
can't very well (do something)
f.
(yapması) doğru olmamak
18
Deyim
can't very well (do something)
f.
(yapması) münasip olmamak
19
Deyim
can't very well do something
f.
(yapması) uygun olmamak
20
Deyim
can't very well do something
f.
(yapması) mantıklı olmamak
21
Deyim
can't very well do something
f.
(yapması) doğru olmamak
22
Deyim
can't very well do something
f.
(yapması) münasip olmamak
23
Deyim
can't help but do something
f.
yapmaktan başka çaresi olmamak
24
Deyim
can't be bothered (to do something)
f.
(bir şey yapmaya) istekli olmamak
25
Deyim
can't be bothered (to do something)
f.
(bir şey yapmaya) erinmek/üşenmek
26
Deyim
can't be bothered (to do something)
f.
(bir şey yapıp/yapmak için) rahatını bozamamak
27
Deyim
can't be bothered (to do something)
f.
(bir şey yapma) zahmetine girememek
28
Deyim
can't do anything with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) baş edememek
29
Deyim
can't do anything with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) başa çıkamamak
30
Deyim
can't do anything with (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) idare edememek
31
Deyim
can't do anything with (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) zapt edememek
32
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmaktan) başka çare olmamak
33
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmak) zorunda/mecburiyetinde kalmak
34
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmadan) duramamak
35
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmaktan) kendini alamamak
36
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmak) elinde olmamak
37
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmayı) engelleyememek
Speaking
38
Konuşma
don’t ask me to do something that i can't do
expr.
benden yapamayacağım bir şey isteme
Slang
39
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) hayatta yapamaz
40
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) ölse yapamaz
41
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) dünyada yapamaz
42
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) hiçbir şekilde yapamaz
43
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) ne kadar uğraşırsa uğraşsın yapamaz
44
Argo
can't (do something) for toffee
expr.
(bir şeyi) hiç beceremez
45
Argo
can't (do something) for toffee
expr.
(bir şeyi) hiç yapamaz
46
Argo
can't (do something) for toffee
expr.
(bir şeyi yapmada) çok kötü
47
Argo
can't (do something) for toffee
expr.
(bir şeyi) hayatta yapamaz
48
Argo
can't do something for toffee [uk]
expr.
bir şeyi hiç beceremez
49
Argo
can't do something for toffee [uk]
expr.
bir şeyi hiç yapamaz
50
Argo
can't do something for toffee [uk]
expr.
bir şeyi yapmada çok kötü
51
Argo
can't do something for toffee [uk]
expr.
bir şeyi hayatta yapamaz
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of can't do something
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy