canlandırıcı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

canlandırıcı



"canlandırıcı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
canlandırıcı refreshing s.
General
canlandırıcı stiffener i.
canlandırıcı exhilarant i.
canlandırıcı animator i.
canlandırıcı stimulus i.
canlandırıcı activator i.
canlandırıcı quickener i.
canlandırıcı enlivener i.
canlandırıcı resuscitator i.
canlandırıcı renewer i.
canlandırıcı reviver i.
canlandırıcı drink i.
canlandırıcı exhilarative s.
canlandırıcı hearty s.
canlandırıcı refreshing s.
canlandırıcı restorative s.
canlandırıcı regenerative s.
canlandırıcı crispy s.
canlandırıcı invigorating s.
canlandırıcı zinging s.
canlandırıcı stirring s.
canlandırıcı revitalizing s.
canlandırıcı enlivening s.
canlandırıcı stimulant s.
canlandırıcı exhilarating s.
canlandırıcı bracing s.
canlandırıcı uplifting s.
canlandırıcı tonic s.
canlandırıcı living s.
canlandırıcı vivifiant s.
canlandırıcı revitalising s.
canlandırıcı recreative s.
canlandırıcı regeneratory s.
canlandırıcı refreshful s.
canlandırıcı resuscitative s.
canlandırıcı galvanic s.
canlandırıcı chirping s.
canlandırıcı comfortable [obsolete] s.
Technical
canlandırıcı regenerator i.
canlandırıcı regenerative s.
Computer
canlandırıcı activator i.
Medical
canlandırıcı acopic s.
Cinema
canlandırıcı animator i.
Slang
canlandırıcı goose i.

"canlandırıcı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

Türkçe İngilizce
General
canlandırıcı içki bracer i.
canlandırıcı içki pickup i.
canlandırıcı içki pick-me-up i.
canlandırıcı içecek regmaker [south african] i.
canlandırıcı şey refreshener i.
canlandırıcı etki revivement [obsolete] i.
canlandırıcı etki galvanization i.
canlandırıcı etki galvanisation i.
yeni ve canlandırıcı faktörlere karşı oluşan dirençten kaynaklanan çürüme ve dağılma dry rot i.
canlandırıcı madde invigorator i.
canlandırıcı unsur seasoning i.
canlandırıcı veya hoş bir şeyin akılda yer etmesi drink f.
canlandırıcı ilaç cordial s.
canlandırıcı olmayan unrefreshing s.
canlandırıcı bir şekilde invigoratingly zf.
canlandırıcı olarak cordially zf.
canlandırıcı bir şekilde regeneratively zf.
canlandırıcı bir şekilde refreshfully zf.
canlandırıcı bir şekilde refreshingly zf.
Colloquial
canlandırıcı şey pepper-upper i.
canlandırıcı bir şey yapmak have a pick-me-up f.
Idioms
canlandırıcı kimse spark plug [us] i.
canlandırıcı (içki) a pick-me-up expr.
Politics
canlandırıcı politikalar stimulative policies i.
Technical
operatör tarafından çalıştıran canlandırıcı operator-powered resuscitator i.
Medical
insanlar üzerinde canlandırıcı etkisi olduğu söylenen kuyruksuz maymun veya maymun testisi monkey gland i.
Archaic
adını kermes böceğinden alan ve şekerlemeye benzeyen canlandırıcı bir ilaç alkermes i.
canlandırıcı ilaç corroborant i.
canlandırıcı ilaç corroborative i.