düşünerek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düşünerek



"düşünerek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düşünerek ponderingly zf.
düşünerek consideringly zf.
düşünerek thinkingly zf.
düşünerek what with ed.
düşünerek in consideration of ed.
Phrases
düşünerek with an eye to doing something expr.
düşünerek with an eye to expr.
düşünerek with an eye to something expr.
düşünerek in light of expr.
düşünerek in the light of expr.
düşünerek in view of expr.

"düşünerek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(gelecek nesilleri düşünerek yapılan) kaynak yönetimi resource stewardship i.
düşünerek bulmak excogitate f.
düşünerek bulmak figure out f.
bir şeyin mantıklı olmadığını düşünerek -den vazgeçmek think better of f.
düşünerek bulmak unpuzzle f.
düşünerek bulmak bethink [obselete] f.
düşünerek çözmek cipher [dialect] f.
cebini düşünerek oy kullanmak vote with your wallet f.
düşünerek elde etmek strike f.
zihinle/akılla/düşünceyle/düşünmeyle/düşünerek kontrol edilen mind-controlled s.
filozofça düşünerek philosophically zf.
kara kara düşünerek broodily zf.
kara kara düşünerek broodingly zf.
uzun uzun düşünerek contemplatively zf.
kendi halini düşünerek self consciously zf.
derin düşünerek musingly zf.
iyice düşünerek advisedly zf.
derin düşünerek reflectively zf.
geçmiş olayları düşünerek retrospectively zf.
ileriyi düşünerek forward zf.
küçük düşünerek small zf.
Phrasals
dişinin doldurulmasına başka şeyler düşünerek dayanmak lash back (at someone or something) f.
bir şey olasılığını düşünerek plan yapmak allow for something f.
bir şey için bir şeyi düşünerek hareket etmek allow something for something f.
bir şey olasılığını düşünerek plan yapmak allow for something f.
bir şey için bir şeyi düşünerek hareket etmek allow something for something f.
(bir şeyi) enine boyuna/iyice düşünerek yapmak think before (one) (does something) f.
Phrases
iyi niyetli/olumlu düşünerek with the best of intentions expr.
bu durumu düşünerek (by) taking this situation into account/consideration expr.
bu durumu düşünerek bearing/keeping this situation in mind expr.
bu durumu düşünerek considering this situation expr.
-i de düşünerek with an eye towards expr.
-i düşünerek with an eye to expr.
-i de düşünerek with an eye to expr.
(bir şeyi) düşünerek with (one's) eye on expr.
(birini/bir şeyi) düşünerek with (something or someone) in mind expr.
bir şeyi düşünerek with something in mind expr.
'-i düşünerek with an eye on expr.
(bir şeyi) düşünerek in consideration of (something) expr.
Colloquial
enine boyuna/iyice düşünerek yapmak think before doing f.
fikrini değiştirebileceğini düşünerek in case you change your mind expr.
-ğunu düşünerek given that expr.
Idioms
düşünerek geçirilen vakit quiet reflection i.
iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek do (something) for the best f.
iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek do/mean something for the best f.
iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek mean (something) for the best f.
düşünerek bir sonuç çıkarmak put two and two together f.
sonucunu düşünerek bir işe girmek/başlamak sign up for something f.
iyi niyetli düşünerek söylemek mean (something) for the best f.
kötü/istenmeyen bir duruma gözünü kapatıp/başka şeyler düşünerek dayanmak close (one's) eyes and think of england f.
kötü/istenmeyen bir duruma başka şeyler düşünerek dayanmak lie back and think of england f.
başka şeyler düşünerek dişini sıkmak lie back and think of england f.
kötü/istenmeyen bir duruma gözünü kapatıp/başka şeyler düşünerek dayanmak shut (one's) eyes and think of england [uk] f.
her şeyi düşünerek upon the matter zf.
enine boyuna düşünerek upon the matter zf.
her şeyi düşünerek upon the whole zf.
enine boyuna düşünerek upon the whole zf.
(bir şey yapmayı) düşünerek with an eye towards (doing) (something) expr.
Speaking
bir gün her şeyin düzeleceğini düşünerek rahatlıyorum I take comfort knowing someday everything’s gonna be okay expr.
sonu düşünerek başlayın begin with the end in mind expr.
(karşısındakinin salak olduğunu düşünerek) ne insanlar var ya! we've got a right one here! expr.
Law
sigortalının gemiyi tam hasarlı olarak düşünerek sigortacıya terki ile teminatın tamamını talep etmesi abandonment i.
Psychology
fiziksel kuvvet uygulamadan bir şeyi sadece düşünerek hareket ettirme yeteneği telekinesis i.
fiziksel kuvvet uygulamadan bir şeyi sadece düşünerek hareket ettirme yeteneği telenergy i.
Philosophy
solipsist düşünerek solipsistically zf.