dünyadaki - Türkçe İngilizce Sözlük

dünyadaki

"dünyadaki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
İfadeler
dünyadaki on the face of the earth expr.

"dünyadaki" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
tüm dünyadaki en uç ortam sıcaklıkları extreme world-wide ambient temperatures i.
dünyadaki bütün çocuklar all the children in the world i.
dünyadaki diğer ülkeler other countries in the world i.
tanrı'nın dünyadaki yönetiminin yöntemi economy i.
dünyadaki insanlar earth i.
dünyadaki her şeyin hakimi omniarch i.
(platonculukta) gerçek dünyadaki nesnelerin evrensel form veya idealarla ilişkisi participation i.
dünyadaki her ulusu kapsayan worldwide s.
İfadeler
annem dünyadaki en güzel kadınıdır my mother is the most beautiful woman in the world expr.
dünyadaki bütün şeylerin dışında out of all the things in the world expr.
dünyadaki bunca şeyin arasından out of all the things in the world expr.
dünyadaki/piyasadaki en iyi/en mükemmel/ideal (telefon, model, ürün) best of all worlds expr.
dünyadaki gelmiş geçmiş en as ever trod shoe-leather expr.
Konuşma Dili
dünyadaki (biriyle aynı özelliklere sahip insanlar) the (someone) of this world i.
dünyadaki … benzeri insanlar the... of this world i.
dünyadaki (belli insanlar) the (someone) of this world i.
dünyadaki … insanlar the... of this world i.
dünyadaki en eski oyun oldest game in the world expr.
Deyim
fahişelik (dünyadaki en eski meslek) the oldest profession (in the world) i.
dünyadaki iki insan arasında ortalama altı veya daha az bağlantı olduğu teorisi six degrees of separation i.
öbür dünyadaki mükafat pie in the sky i.
(bu dünyadaki) bir kimse/insan a living soul i.
(bu dünyadaki) bir kimse/insan living soul i.
dünyadaki (belli insanlar) the (someone) of the world i.
dünyadaki (biriyle aynı özelliklere sahip insanlar) the (someone) of the world i.
dünyadaki bütün …lar all . . . in the world expr.
dünyadaki hiçbir şey nothing on earth expr.
Konuşma
onu dünyadaki her şeyden daha çok sevmek love her/him more than anything else in the world expr.
Siyasal
dünyadaki tüm müslümanların birleşmesini amaçlayan dini akım panislamism i.
dünyadaki tüm müslümanların birleşmesini amaçlayan dini akım pan-islamism i.
Medikal
dünyadaki bebek ölümlerinin üçte ikisi two-thirds of global infant mortality i.
Psikoloji
ilettiği tüm bilgiden ve dış dünyadaki varsayımsal kaynağından arındırılmış duyu sense datum i.
Kimya
dünyadaki atmosferin yaklaşık %1'ini oluşturan renksiz ve kokusuz bir gaz argon i.
Biyoloji
gövdesi 15 cm genişliğe ulaşabilen dünyadaki en büyük yıldız mantarı astraeus pteridis i.
Sosyal Bilimler
dünyadaki birçok yüksek kültürün temeli olan güneşe ve megalitlere tapmanın mısır kökenli olduğunu varsayan heliolithic s.
Edebiyat
iç dünyadaki şiddetli istek underthirst i.
Dini
dünyadaki ideal topluluk new jerusalem i.
tanrı'nın dünyadaki yönetim ve faaliyet yöntemi economy i.
dünyadaki nesnelere tapınma geolatry i.
Felsefe
yaratıcıdan nefret eden ve dünyadaki bütün acının sebebinin tanrı olduğunu düşünen kimse misotheist i.
dünyadaki her şeyi birleştirip ayırma yoluyla oluşan sonsuz sayıdaki homojen madde parçacıklarından her biri homoeomery i.
dünyadaki mutlak gerçekliğin irade olduğunu öne süren öğreti panthelism i.
Coğrafya
avustralya'nın güneydoğusunda bulunan dünyadaki en büyük mercan kayalığı reef i.
afrika'daki nil nehri'nin başlıca su kaynağı olan en büyük göl ve dünyadaki ikinci en büyük tatlı su gölü lake victoria i.
dünyadaki ışığın atmosfer katmanından geçerken kırılması terrestrial refraction i.
Argo
kendini dünyadaki en üstün/önemli kişi sanan adam hot shit i.