dışında bırakmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dışında bırakmak



"dışında bırakmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dışında bırakmak exclude from f.
dışında bırakmak exempt f.
dışında bırakmak externalize f.
dışında bırakmak externalise f.
dışında bırakmak shut out f.
Phrasals
dışında bırakmak leave out f.

"dışında bırakmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
General
orman kanunu dışında bırakmak disafforest f.
orman kanunu dışında bırakmak disforest f.
kapsama dışında bırakmak leave it out of the coverage f.
kapsama alanı dışında bırakmak leave it out of the coverage area f.
kapsam dışında bırakmak leave it out of the scope f.
kapsam dışında bırakmak exclude f.
(bir şeyi) isteği dışında bırakmak disgorge f.
Phrasals
birini zorla birşeyin dışında bırakmak/ekarte etmek muscle someone out of something f.
birini zorla birşeyin dışında bırakmak/ekarte etmek muscle someone out f.
bir şeyi filtreleyerek bir şeyin dışında bırakmak filter out f.
bir şeyin dışında bırakmak force out f.
(eski bir noel geleneği olarak) kapıyı kapatıp öğretmeni sınıfın/okulun dışında bırakmak bar out [obsolete] f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak cull (someone or something) out of (something) f.
'-in dışında bırakmak cull out of f.
(birini bir şeyin) dışında bırakmak/tutmak deal (one) out of (something) f.
dışında bırakmak/tutmak deal out f.
dışında bırakmak/tutmak deal out of f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak exclude (someone or something) from (something) f.
-in dışında bırakmak exclude from f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak leave (someone or something) out of (something) f.
(birini) zorla (bir şeyin/yerin) dışında bırakmak muscle (one) out (of something or some place) f.
zorla dışında bırakmak muscle out of f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak/tutmak omit (someone or something) from (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak preclude (someone or something) from (something) f.
-in dışında bırakmak screen out of f.
(bir şeyin/bir yerin) dışında bırakmak screen out of (something or some place) f.
Idioms
bağlam/kapsam dışında bırakmak take something out of context f.
bağlam/kapsam dışında bırakmak lift something out of context f.
grubun dışında bırakmak send to coventry f.
Sport
(vuruş yapan oyuncuyu) saha dışında bırakarak oyun dışı bırakmak run out f.
Baseball
koşucuyu geçmesi gereken kalenin dışında bırakmak force out f.